En sevdiğim 5 İspanyolca kelime
En son yazımda kendimi toplumdan soyutlamış bir Netflix bağımlısı olarak tanıttıysam da, anadilimin yanında İspanyolca da konuşabiliyorum ve her gün yeni kelimeler öğrenerek İspanyolcamı geliştiriyorum.
Bu yazımda sizlere, öğrendiğim kelimelerden en hoşuma gidenlerin birkaçını kısaca anlatacağım. Gerek anlamsal gerek fonetik sebepler olsun, bu kelimeler çeviri ya da günlük konuşma yoluyla bana kendilerini sevdirdiler. Ancak bu kelimeleri aşağıda herhangi bir sıraya göre yazmadım.
Empaparse
Soyut bir fiilin yansımalı olması oldukça zordur ancak bu kelime nedense anlamının çıkardığı sesin aynısını çıkarıyor, iki ''p'' harfinin çıkardığı ses de hareketin derecesinin iletilmesine yardımcı oluyor. Tam olarak, içine çekmek, emmek, bir şeyi boğmak anlamına gelir; yağmur ve benzeri şeyler hakkında konuşurken kullanabilirsiniz. Ancak, bence, en iyisi mecazi anlamda kullanmak.
Bu yönüyle, yurt dışında geçirilen senenin doğasını özetleyen bu sevimli dönüşlü fiil, tam Erasmus öğrencilerine göre.
- Empaparse de la cultura - kültürü özümsemek.
Bu anlamda ''içine çekme'' kısmı daha da uç bir noktada; emmek ve etrafındaki her şeyi içine alma anlamını iletir, ''p'' seslerinin gücü de tam olarak burada işimize yarar.
Agujetas
Eğer mükemmel bir İspanyolca aksanınız olsun istiyorsanız, bu kelime, o aksana kavuşma yolunda öğrenmeniz gereken hemen hemen her sesi içinde bulundurması sayesinde, pratik yapmanız için birebir. Ayrıca anlamından dolayı benim de günlük hayatımda kullandığım kelimelerden biri.
Genellikle spor yaptıktan sonra hissettiğiniz, kasların katılaşması anlamına geliyor. Bu kelimeyi ilk kez, spor salonuna gitme denemelerimin beni iş yerimde neredeyse bir hafta boyunca hareketsiz bırakması sonucunda öğrendim. Durmadan gerinip söyleniyordum ama durumumu bir türlü dile getiremiyordum. Bu kelimeyi patronlarımdan biri söyledi bana ve o zamandan beri (spor salonundaki günlerim benim için bitmiş olsa da) hâlâ, bugün bile kullanırım.
- No quiero ir al gimnasio porque tendría agujetas el día seguinte - Spor salonuna gitmek istemiyorum çünkü sonraki gün her tarafım ağrıyacak.
Yaşım 21 olmasına rağmen eminim ki 61 yaşındaki birinin vücudun sahibim.
Kas ağrıları, hem de nasıl.
Güçlendirici -azo
Bu madde kendi başına bir kelime olmasa da, mesajınızı etkili bir şekilde iletmek için kelimenin sonuna -azo eklemekten daha tatmin edici bir şey yok İspanyolcada.
İngilizcede küçültme ekleri kullanıyoruz, ancak iş bir şeyleri büyütmeye geldiğinde işi yapmak için yeterli alet edevâtımız yok. Bizde en yakın şeyin ''f**k off +sıfat'' kalıbı olduğunu düşünebilirsiniz ancak bu kalıp biraz kaba kaçtığı için çok kullanılmıyor...
İspanyol versiyonunun güzelliği NSFW (yani +18) olmaması ve sadece arkadaşlarınız arasında değil, her yerde kullanabileceğiniz bir ek olması.
- ¡Qué golazo! - Ne gol ama!
Yukarıdaki örneği büyük ihtimalle duymuş olacaksınız, ancak ''cabezazo'' kelimesinde hoşuma giden bir şeyler var. Tahmin edeceğiniz gibi, benim çevirim ''f**k off big head'' (s**tir ordan, koca kafalı) olur ve futbol camiasında biri topa kafa atıp, akıllara sığmayan bir gol attığında söylenir.
Bu basit güçlendiriciyi sevmemin sağlayan gözümde canlandırdığı eğlenceli görüntü. Basit bir şeyi heyecan verici ve olağanüstü bir şeye dönüştürüyor. Ayrıca benim futbola olan tutkumu da göz önünde bulundurunca, gerek oynarken, gerek izlerken olan hemen hemen her şeyi tarif etmek için mükemmel bir ek. Ben futbol oynadığım zaman 4 yaşında bir çocuğa dönüşüyorum (ciddi bir maç olmadığında) ve heyecanımı kelimeler yoluyla anlatabilmem için bir yol olması içimi sımsıcak ve hoş bir hisle kaplıyor...
Espiriyi anladınız mı?
Relámpago
Bu kelimeye aşinalığım yine futbola olan aşkımdan geliyor ancak İngilizce karşılığının kullanıldığı bağlamdan farklı bir bağlamda kullanılıyor. Yine de, bu beni kelimenin şiirselliğinden zevk almaktan alıkoymuyor.
Relámpago'yu aynı bir şimşek çakması gibi söyleyebiliyor olmanız mükemmel br olay. İkinci hecedeki aksan ve sonlardaki ''p'' ile ''g'', aynı gece çakan bir şimşek gibi, kelimeye üçlü bir kreşendo kazandırıyor. Kelimenin başındaki ''r'' harfini sonsuza kadar uzatabilir, yuvarlayabilir ve, hiç abartısız fırtına öncesi sessizlik gibi, gerilimi ve yoğuunluğunu arttırabilirsiniz.
Relámpago ayrıca, İngilizcedeki kullanımına benzer bir biçimde, sıfat olarak da kullanılabilir. Bir yıldırım kadar hızlı olabilir yada bir şeyi ışık hızında yapabilirsiniz. Listemdeki bir sonraki kelimeyle birlikte, burada kaldığım zaman süresince beni tarif etmek için kullanıldığı şekilde (kesinlikle övünmüyorum şu an).
- Es un relámpago haciendo tareas - İşini ışık hızında yapar.
Bir kelimenin tam olarak tarif ettiği şeyin birçok görüntüsünü göz önüne getirivermesi bence cok havalı. Ayrıca, her ne kadar bu kelimeden hoşlansam da, bu kelimeye listemde yer vermemin asıl sebebi aynı amaç için kullanılan kelimelerin bir elçisi olması. Sadece söyleniş şeklinden anlamını çıkarabildiğiniz kelimeler.
Keşke bu kelimeyi gol olan bir şutu tarif etmek için de kullansalar. Bir düşünün Relámpagazo!
Tiquismiquis
Kelimelerimin en sonuncusu da bu güzellik.
Kelimeye sadece söyle bir baktığınızda bile tam anlamıyla bir harika olduğunu anlayabiliyorsunuz. Eğer görünüşü sizin için yeterli değilse, bir de google çevirideki kadının kelimeyi şehvetle telaffuz edişini dinleyin.
Yukarıda bahsettiğim gibi, bu kelime sadece görüntü ve ses güzelliğinden ibaret değil, bunların yanında benim için kişisel bir önemi de var.
- Has sido estado cambiando el formato para tres horas ya. Tío, eres muy tiquismiquis Abicim üç saattir düzeni değiştiriyorsun, ne müşkülpesentsin.
Çok mu detaycıyım yoksa bende OKB mi var emin değilim; belki ikisinden de biraz. Yine de, bir çeviri yaparken ya da makaleleri biçimlerken bu belalar daha da belirgin oluyor. Bir kelimeyi çevirirken kullanılmak istenen anlamı bilmeden o kelimeyi çeviremem. Bu da beni kelime hakkındaki her şeyi araştırmama ve doğru yaptığımdan kat ve kat emin olmama rağmen yaptığım çeviriden nadiren tatmin olmama yol açıyor. Bunun yanında, tiquismiquis-liğimi ortaya çıkaran sürekli bir çelişki olan, başlıkların ve altbaşlıkların ne olması gerektiğine dair ne kadar kafa yorabildiğimi daha önce hiç fark etmemiştim.
''Müşkülpesentim bu yüzden beni her zaman hayal kırıklığına uğratacaksın. ''
Patronum bu harikulade kelimeyi benim için ikimiz bir metni kılı-kırk yararken söylemişti ve, her ne kadar yarattığı çağrışım pozitiften çok negatif de olsa, bu kendimle özdleşleştirmekten gayet mutlu olduğum bir kelime. Her fırsatta kullanmak lazım; değil mi?
Yeni bir dil öğrenmek eğlenceli olabilir
Neticede, bunlar sevdiğim bir sürü İspanyolca kelime ve kelime guruplarından sadece 5'i. Yeni bir dil öğrenmenin bir dolu yararı var ama bu küçük cevherleri bulmak en iyi ynlarından biri.
İngilizce sempatik bir dil, tabi ki öyle, özellikle İngilizcedeki kelime oyunlarına doyamıyorum. Ancak bana göre, kelimeler bakımından İspanyolca daha eğlenceli. Birçok kelimenin yansımalı bir doğası olması yanında genel olarak şiirsel oluşu dili eğlenceli yapıyor. Lanet şeyi öğrenmek zor, ama böyle kelimeler sayesinde yine de eğlenceli.
Son olarak, söylediğim kelimelerin hepsini içeren bir cümle yazayım.
Soy muy tiquismiquis en cuanto a mi salud. Suelo ir al gimnasio y me empapo de sudor porque soy un relámpago haciendo ejercicios y como resultado me salen unas agujetazas de kilo.
Sizin en sevdikleriniz hangileri?
Yorumunuzu aşağıya yazın ve herkesle paylaşın!
Fotoğraf galerisi
Başka dillerde de bulunan içerikler
- English: My 5 favourite Spanish words
- Deutsch: Meine 5 spanischen Lieblingswörter
- Français: Mes 5 mots espagnols préférés.
- Polski: 5 ulubionych hiszpańskich słów
- Español: Mis 5 palabras favoritas en español
- Português: As minhas 5 palavras Castelhanas favoritas
- Italiano: Le mie 5 parole spagnole preferite
Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?
Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!
Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →
Yorumlar (0 yorum)