Châtelet, Les Halles & Çevresi

Yemek ile ilgili birçok yazı yazdıktan sonra şuanda, Paris’te bir başka macera için giriş yazmakta zorlanıyorum. Doğrudan istikamete gelelim, Châtelet adındaki şehrin en merkezi lokasyonlarından birini keşfedeceğiz. Bu yer tam anlamıyla her yaştan insan için bir mekan. Sizinle bu yerde yapmayı dört gözle bekliyor olabileceğiniz tüm müthiş şeyleri paylaşacağım.

Her şeyden önce, buraya nasıl gelinir. En kolay yolu metroya atlamak ve Châtelet veya Les Halles duraklarından birinde inmek. Bu iki istasyon temelde yan yana ve birbiriyle bağlantılı. Châtelet şehirdeki transferler için en büyük merkezlerden biri olmasından sebeple büyük bir metro istasyonu. Bu duraktan ve bu durağa olan bağlantıları daha kolayca anlayabilmek için aşağıdaki maddeleri bir kontrol edin.

Châtelet - Metros & RER trains

• Line 1: La Défense - Château de Vincennes.
• Line 4: Mairie de Montrouge - Porte de Clignancourt.
• Line 7: Villejuif - Louis Aragon or Mairie d'Ivry - La Courneuve - 8 mai 1945.
• Line 11: Châtelet - Mairie des Lilas.
• Line 14: Saint-Lazare - Olympiades.
• RER A: Saint Germain-en-Laye, Cergy-le-Haut or Poissy - Boissy-Saint-Léger or Marne-la-Vallée - Chessy .
• RER B: Aéroport Charles de Gaulle 2 – TGV or Mitry - Claye - Robinson or Saint-Rémy-lès-Chevreuse.
• RER D: Creil - Melun or Malesherbes.

Öyleyse şimdi istasyondasınız, herhangi bir çıkıştan çıkabilirsiniz. Çok büyük bir istasyon olduğundan, çok fazla farklı çıkış olacak. Eğer hat 1 üzerinden varırsanız, ki bu sarı olan, büyük ihtimalle 1 veya 11’den çıkacaksınız. Böyle bir durumda, maceramızı bu kapılardan başlatalım!

Bu çıkışlardan uzaklaştığınızda, bir alışveriş caddesi tarafından karşılanacaksınız. Sadece birkaç isim: H&M, Sephora, Quicksilver, Pimkie, Bershka, GAP, Orange, Swatch, Claire's, NAF NAF, Aldo, C&A, Celio, Forever 21, Jack Wolfskin and Intersport, bunların hepsi iki dakikalık yürüme mesafesinde, vay canına! Eğer acıktıysanız veya McDonald’s’ın büyük bir hayranıysanız, o halde C&A’nın önünde caddenin diğer tarafında bir tane var.

Bu noktadan itibaren, size şiddetle bu alanın kalbinde yani Les Halles’de yürümenizi tavsiye ederim. Eğer McDonald’s tarafındaysanız, C&A ve H&M ‘in arasındaki küçük Rue des Déschargeurs sokağına bakın. Buradan, sadece küçük sokaklar boyunca anıt bulunan geniş alana ulaşana dek devam edin, tıpkı aşağıdaki fotoğraftaki gibi! Bu nokta Fontaine des Innocent olarak adlandırılıyor ki bunun İngilizce tercümesinin orijinal Fransızca adına çok benzer olduğunu varsayıyorum.

Tıpkı birçok yerlinin yaptığı gibi siz de öğle yemeğinizi alıp buralarda güzel bir günde takılabilirsiniz. Meydanda önünüzde hepsi birbirine komşu olan McDonald’s (evet, yine! ), Pomme de Pain, Pizza Hut, Quick( McDonald’sla benzer burgerler sunuyor. ) var. Eğer siz, turistler için olan tipik Fransız deneyimine daha meyilli iseniz o halde şantiye boyunca Rue Pierre Lescot’dan yürüyün. Bu sokak üzerinde oldukça iyi görünen iki restoran var; Au Pere Tranquille ve Le Bon Pecheur. Bu restoranların her zaman yoğun olmaya yatkın olmalarından, kişisel varsayımım üzerine konuşuyorum.

Mesele şu ki çok fazla yemek yiyecek yer olmasından dolayı bir yer seçmek çok zor. Paris’te bulunmasının zor olmasından sebeple KFC hakkında bahsedilmeyi hak ediyor. Gerçek şu ki Paris’te McDonald’s’tan çok daha az KFC var. Kızarmış tavuğun ve diğer KFC ürünlerinin tadını çıkaranlar için McDonald’s’ın olduğu Rue Berger sokağında bir KFC var. Bunun dışında, gençlerin ve genç yetişkinlerin yediği yerlerde yemek istiyorsanız(geri kalanları KFC, McDonald’s veya Quick değilse) bölgedeki iki Starbucks’tan birinin sağındaki Rue Saint-Denis üzerindeki Pita Kebab’a yönelin. Burada normal bir Parizyen Kebap mekanındaki ürünlerin çoğunu bulabilirsiniz. Panini, krep (tuzlu veya nutellalı tatlı olarak) sandviç ve daha çeşitli yiyecekler. Ayrıca paranız daha fazla değeri ifade eder. Tavuklu kebap ve patates ve de istediğiniz sos sadece 5 Euro. Eğer seçtiğiniz sos sizlik değilse veya belki de Paris’te yaptığınız en iyi seçimse, en iyi kısmı her zaman daha fazla sos isteyebilecek olmanızdır. İlk başta favorim sauce algérienne’den daha fazla istemeye çekinmiştim. Ama sonra sayısız yerli halkın bunu yaptığını görünce aynı trene atlayabilirsiniz, değil mi? Mekanda yiyebilir ya da paket yaptırıp gidebilirsiniz, eğer ilgiliyseniz, dışarıda sigara içilen alan da mevcut.

Yukarıda bahsettiğim gibi, burada çok fazla alışveriş seçeneği var. Champs-Elysees veya Saint Germain des Pres’de de bulabileceğiniz çok bilinen markalar ve isimlerin dışında burada butikleri de bulabilirsiniz. Buralardaki çoğu mağaza sokak stili olarak bilinen tarza sahip. Eğer Avustralya’dansanız Culture kKings’e veya ayakkabı mağazası Hype’a girip burada olmaktan keyif alabilirsiniz. İsim vermek gerekirse Foot Locker ve Size? gibi büyük mağazalar da var.

Dükkanlar biraz benzer ürünleri satıyor, ceketler, kapşonlular, tişörtler, sneakers ve ayakkabılar gibi. Buradan ne bekleyebileceğinizi görmeniz için size hızlı bir fotoğraf çektim. Bazı dükkanların tehlikeli gözüktüğünü ve pek de yasal gözükmediğini itiraf etmeliyim, ama ayakkabıların fiyatları kesinlikle resmi mağazalarda ödediğinizle aynı. Öyleyse bu dükkanlarda veya Foot Locker’da dolaşmanın farkı ne? Gerçekten hiçbir fikrim yok. Böyle bir olasılık bulunduğundan, satıcılarla pazarlık yapabileceğinizi görmek için bir bakmak isteyebilirsiniz.

Bir başka şey de eğer turistik hissediyorsanız buranın hediyelik eşya alabileceğiniz bir yer olması. Magnetler, fotoğraflar, kartpostallar, kupalar, ceketler ve diğer hediyeliklerle dolu dükkanları bulabilirsiniz. Eğer burayı Montmartre veya Quartier Latin bölgelerindeki hediyelikçilerle karşılaştıracaksanız fiyatlar hakkında emin değilim. Eğer civardaysanız ve başka bir yere gitmek rahatsız etmeyecekse burada sizin için birkaç seçenek var.

Alışverişin bir başka boyutu için, eğer ilgileniyorsanız şantiyenin hemen altında bir alışveriş merkezi var. Doğrusu ben burayı yanlışlıkla bölgede spor dükkanına gitmem gerektiğinden keşfettim. Google Maps beni şantiyeye yönlendirdi. İlk düşüncem haritanın belki doğru olduğu ama güncel olmadığı oldu. Çünkü işin yeri kaplamasından dolayı şüphesiz buraya bir yer açılmamıştı. Şantiye etrafında dolaştıktan sonra vazgeçtim ve Les Halles metro istasyonuna inmeye karar verdim. Metronun girişi aynı zamanda alışveriş merkezinin girişini de gösteriyordu, şantiyenin tam altında! Peki burada görülecek ne var?

Buradaki saklı yer altı alışveriş kompleksi Le Forum des Halles olarak adlandırılıyor. Burası belki de sayısız mağazası, restoranları ve hizmetleriyle şehirdeki en iyi saklı alışveriş merkezi olabilir. Farklı katlarda bulabileceğiniz bazı mağaza isimleri Zara, H&M, Desigual, Mango, New Look, Esprit, Petit Bateau, Go Sport, Quicksilver, Muji, fnac (elektronik), Micromania (video oyunları) ve Agatha ama bununla sınırlı değil. Oturup bir şeyler yiyebileceğiniz yerler Brioche Dorée, Jeff de Bruges, The Waffle Factory, Starbucks and Pomme de Pain. Bu noktada açık olmak gerek burası gizli Parizyen alışveriş merkezleri içinde en iyisi. Ve H&M severler için burası erkeğe, kadına, çocuklara ve geleceğin annelerine adanmış üç mağaza içeren bir yer altı cenneti.

Ah, burada bir de sinema olduğundan bahsettim mi? Şehirde iyi bilinen ve çok konuşulan bir sinema. Okulda öğretmenimiz bu sinemayı diğer sinemalara göre daha fazla film seçeneği olduğu için tavsiye etti. Yani burası hakkında bir şeyler demem gerekli. UGC Cine Cite sineması birçok İngilizce filmi ve tüm güncel büyük isimleri; Birdman, American Sniper, Kingsman ve tabiî ki Fifty Shades of Grey gösteriyor. Eğer öğrenciyseniz öğrenci kartınızı göstererek öğrenci indiriminden faydalanabilirsiniz.

İnanın ya da inanmayın, henüz burasıyla işimiz bitmedi! Kıyafetler, hediyelikçiler, kafeler dışındaki çeşit mağazaları da bulabilirsiniz. Canal 6 adlı ana yoldan karşıya geçmeden önce köşede ilginç bir antika mağazası var. Masalardan, sandalyelere, bardaklara, kıyafetler, fincanlara tüm antika şeylere sahipler. Paris’e henüz taşınanlar veya yerini bir eve dönüştürmek için yeni ilaveler isteyenler için bir durak olabilir.

Buradan, tek başına ziyarete değer bir cazibe olan ünlü Centre de Pompidou için karşıya geçeceksiniz. İçine girmek istemiyor olsanız bile dışarıdan mimari dizaynın keyfini çıkarabilirsiniz. Üst katlarında gördüğünüz şey kütüphane ve herkese açık! Ben bu yeri giriş ücretsiz olduğu ve de internet bağlantısı olduğundan sık sık çalışmak için kullanıyorum. Burayı kullanan bir sürü insan var, genellikle genç yetişkinler, ama her çeşit insan var tabi. Zemin katta ve yanında farklı ücretlerle girilen sanat sergileri ve keza tiyatrolar var. Centre de Pompidou salıları dışında her gün açık. Daha fazla bilgi için, gönderinin altındaki web sitelerini kontrol ettiğinizden emin olun.

Tüm bunlardan sonra farklı bir şey görmek için bir yere gitmek isteyebileceğinizi söylemenin adil olduğunu düşünüyorum. Şanslısınız ki kullanabilmeniz için yakınlarda bulunan Chatelet ve Les Halles dışında birkaç metro istasyonu var. Eğer Centre de Pompidou çevresinde yürüyüşünüzü bitirdiyseniz, Rambuteau metro istasyonu sadece iki dakikalık mesafede. Bu istasyondan, sizi Belleville veya Chatelet’nin gerisine götüren 11 no’lu metro hattında seyahat edeceksiniz. Bunun dışında Hotel de Ville de keza merkezden yürüme mesafesinde.

Ama biraz yaya olarak keşfetmek hoş olabilir. Chatelet’den eğer batıya yürümeyi seçerseniz, Concorde, Madeleine ve Champs-Elysees’ye gidiyor olacaksınız. Tabi ki alışveriş yapmaktan başka görülecek ve yapılacak çok şey var. Ünlü Musee du Louvre, Palais Royal, Jardin des Tuileries, Place de la Concorde, Place Vendome ve tabi ki dünyaca ünlü Arc de Triomphe’dan geçeceksiniz. Bunların tümü harika yerler, eğer ki başlangıç noktamızdan batı tarafına yürümeyi tercih ederseniz. Ama doğu tarafı bizim için neye sahip? Doğuya doğru yönelirseniz, Hotel de Ville, Eglise Saint-Gervais, Cathedrale Notre Dame de Paris, Saint Paul, Le Marais ve son olarak Bastille. Şimdi neden Chatelet’nin merkezlerin merkezi olduğunu söylediğimi açıkça anlamış olabilirsiniz. Çünkü buradan gezinizin geri kalanını gerçekten planlayabiliyorsunuz.

Birkaç işe yarar link:

• Alışveriş merkezinin anasayfası Le Forum des Halles.
• Centre Pompidou'nun anasayfası Centre Pompidou.

Eğer bu gönderinin içeriğini beğendiyseniz veya sadece benim maceramda çektiğim fotoğrafları görmek isterseniz, Instagram’da (oat93) beğenmekte ve/veya beni takip etmekten çekinmeyin. Hoşça kalın!