Louvre

Louvre Müzesi ben her Paris' e gittiğimde aklımda kalan ama hep salıları önünde olduğum için kapalı gününe denk geldiğim ve gezemediğim bir yerdi. Bu sebeple salıları asla gitmemeliyim deyip kendime bir müze ajandası yapmıştım ilk Paris'e gittiğimde. Bu ajandaya uygun günleri bir takvim gibi hazırlayarak not ettim ve hangi müze hangi gün kapalı rahatça görebildim. Örneğin Louvre salıları kapalıysa salı günü asla gitmemeliyim oraya diyerek başka müze ve etkinliklerle doldurdum o günümü. Size de böyle bir ajanda kullanıp hangi gün nereye gitseniz daha iyi olur gibi her daim görebileceğiniz bir kağıt bulundurmanızı öneririm. Yoksa ne gün nereye gideceğinizi bilemez ve müzelerin içinden çıkamazsınız. 

Paris bir açık hava müzesi ama her köşe başı da başka bir müze barındırıyor bünyesinde. Işıklarda durup sağınıza solunuza baktığınızda ne kadar çok müzenin yan yana konumlandığını göreceksiniz. Özellikle 1., 2., ve 9. bölgede durum bu şekilde. Ben diğer yazılarımda da belirttiğim gibi 1. bölgede oturuyorum. Her boş vaktimde çevremdeki müzelere gitmek ve orada keyfince vakit geçirmek beni en çok mutlu eden aktivite diyebilirim.

Konumuza göre dönersek Louvre müzesine neden gitmek istediğimden ve orada nasıl bir gezme yöntemi uyguladığımdan bahsetmeden önce bu müze ile ilgili bilgiler vermek istiyorum. Louvre müzesi Louvre Rivoli caddesinde bulunuyor, 1. bölgede. Metro ile gelmek isterseniz M1'e binerek "Louvre Rivoli" durağında inebilirsiniz. Metrodan indiğinizde solunuzda kalacak olan heybetli binanın ta kendisi Louvre Müzesi. Ama hemen şeffaf piramidi göremediniz diye panik olmayın. Çünkü piramit Tuleries bahçesine bakan kısımda bulunuyor ve asıl giriş de piramidin içerisinden. Salı günleri hariç her gün Louvre'u gezebilirsiniz. Çarşamba ve cuma akşamları ise 21.45'e kadar Louvre 'u akşam saatinde gezmeniz mümkün. Diğer günler 9h-18h arası müzeyi gezebilirsiniz. Müze 1 Ocak, 1 ve 8 Mayıs, 25 Aralık'ta da kapalı onu da belirtmekte fayda var. Eğer 6 kişiden fazla olacaksanız da rehber eşliğinde Louvre'u gezebilirsiniz.

Şu an ilgi çeken sergiler arasında "Chiaroscuro Printmaking" (14 Ocak'a kadar), "A Dream of Italy (18 Şubat'a kadar), "Archeology goes Graphic" (1 Temmuz'a kadar) var. Bunları da Louvre'un esas kısımlarını gezdikten sonra gezebilir ve daha modern eserlerle karşılaşabilirsiniz. 

Benim müzeyi gezmeden önce en çok sevdiğim şeylerden biri audio guide yani sesli rehberin  Nintendo 3DS ™ XL ile olması. Teknolojiyi sonuna kadar kullanmayı biliyor Louvre Müzesi. Çocukları da bu şekilde sanata alıştırıyor. Bilet fiyatlarına Louvre Müzesi'nin web sitesinden de erişebilirsiniz. Ama bu yazıyı okuyacak öğrencilere müjde 25 yaşına kadar olan öğrencilere girişler ücretsiz. 

Louvre Müzesi'ne giriş o şeffaf piramidin oradan. Başka yerlerden girmeye çalışırsanız ve oralarda kapı görürseniz bilin ki büyük ihtimalle kalabalık grupların giriş kapıları orasıdır. Louvre'un içine girdiğinizde 3 farklı müze girişi ile karşılaşacaksınız. Bu sebeple kataloğunu almanızı öneriyorum sizlere. Kataloğun içindeki harita yardımı ile istediğiniz esere hangi kattan nasıl gidebileceğinize erişebilirsiniz. Richelieu, Sully ve Denon girişlerinden hangisini istediğinize siz karar vereceksiniz. Ben ilk başta Sully'den başlamıştım gezmeye. Ama asıl görmek istediğim eserler orada olmadığı için hemen küçük bir tur atıp sonrasında istediğim kısımları görmek adına haritadan işaretlemeler yapmıştım. İşte tam da bu noktada kataloğun içindeki haritayı kullanma becerisi devreye giriyor. Siz de Louvre'a gitmeden önce hangi dönemleri, sergileri, eserleri görmek istediğinizi belirlerseniz daha hızlı ve keyifli bir şekilde gezinizi tamamlamış olursunuz. Bütün bir müzeyi görmek çok kolay değil. Yaklaşık 5-7 gün arası süreceğinin garantisini verebilirim sizlere. Hatta daha detaylı gezmeyi seven biriyseniz haftaları alabilir.  Ben 3 günde esas olarak görmek istediklerimi belirleyip gezimi tamamladım ve çok da keyif aldım. Hatta Louvre'un sitesindeki sanal müze gezisine katılarak da nereyi görmek istediğinizi belirginleştirebilirsiniz.

Benim Louvre'dan en büyük beklentim bütün çağları bir kronolojik şerit gibi görebilmekti. Bana bunu yaşattığı için de çok mutluyum. Dilerim sizin de beklentilerinizi karşılar. Yukarı en beğendiğim eserleri koyarak belki sizlere ilham verebilirim diye düşünüyorum. Onlara bakıp ilham almanız dileğiyle!

Gezmeyi, görmeyi, eğlenmeyi seven ve sevdiren herkese, Erasmus öğrencisi olan ve olacak olan herkese, özellikle de Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan nadide müzeleri gezmek isteyen herkese Merhabalar! 

Paris'in göbeğinde ışıl ışıl bir piramit... Şimdi daha iyi anlıyorum ne kadar güzel yerler gezdiğimi. Tom Cruise'nin "At The Edge of Tomorrow" ve Tom Hanks'in "The Code of Da Vinci" filmlerinde gördüğüm ve  hep gitmek istediğim o müzeye gitmek benim için çok ayrı bir deneyimdi. Ayrıca bir Erasmus öğrencisi olarak, şehre vardığım Cuma akşamı ücretsiz olarak Louvre Müzesi'ni gezmenin tadı bambaşkaydı. Rose çizgisini takip edip filmde dilime pelesenk olan replikleri aynı yerde söyleyebilmek...

Louvre Müzesi, bir gününüzü ayırsanız dahi, detaylı olarak incelediğinizde, bitiremeyeceğiniz kadar çok sayıda sanat eserine sahip. Bu yüzden, ilk olarak kalabalığı takip ederek rahatça bulabileceğiniz en ünlü tabloları ve heykelleri görmenizi tavsiye ediyorum. Louvre Müzesi’ne gidipte Mona Lisa’yı görmeden dönmek olur mu hiç? 

Şimdi düşünüyorum da bir daha gitmek ve daha bilinçli olarak gezmek istiyorum. Kesinlikle biblo gibi bir şehir olan Paris'i ışıl ışıl ışıldayan piramidiyle görmenizi temenni ederim... 

NOT: Aşağıya hem kendi çekmiş olduğum birkaç resmi hem de bahsetmiş olduğum filmlerden aldığım iki adet resmi ekliyorum. Ayrıca Dan Brown'un "The Code of Da Vinci" adlı kitabını da okumanızı tavsiye ederim.