Gürcistan'da yaşam mücadelesi

Merhaba, bu gün bloğumda Tbilisi'de günlük yaşamım, burada yabancı olmak nasıl bir duygu gibi konulara değineceğim. Eğer her hangi gramer hataları olursa, önceden özür diliyorum.

Source

Açıkçası, okulu bitirene kadar Gürcistan hakkında pek çok bilgim yoktu. O zamanlar tek bir hayalim vardı, o da hemen tibbi bir kolej kazanarak doktor olma yolunda ilk adımlarımı atmaktə. Bazı sorunlardan dolayı Hindistan'da tıp okuluna kabul alamadığım ve böylelikle ilk defe Gürcistan hakkında bilgi sahibi oldum. Öncelikle kafamda büyük soru işaretleri vardı, Gürcüstan nasıl bir yer, oradakı eğitim iyi mi, gitmeğe değer mi gibisinden. Ve en sonunda, okuldan kabulum geldi ve bütün bu sorularla birlikte Gürcistana taşındım. Bir sonrakı 6 yılım burada geçecekti nihayetinde.

İlk aylarım oldukça zor geçti ve bazen bile düşündükçe kendimi zor toparlıyorum. BUnunla ilgili bir başka post yazacağım umarım.

Dil

Bir başka yerde hayatta kalmanın en önemli yolu elbette dil bilgisinden geçer. Ben liseyi ingilizçe bitirdim ve ingilizce dil bilgim kötü değildir ve kendimi idare edecek oranda ingilizceye hakim olduğumu düşünüyordum ama hava limanına vardığımda böyle olmayacağını anlamış gibiydim. Hava limanında ilk tanıştığım kişinin ismini hala hatırlıyorum, Giorgi. Yeni numara almıştım ve henüz numaranın aktivasyon işlemlerini henüz anlamış değildim. Giorgi'den yardım istedim ve bana hiç bir cevap vermiyordu. İngilizce bilmediğini anlamam çok da uzun sürmedi. İlk tanıştığımda bu ülkenin her insanı sıcakkanlı ve güleryüz galiba diye düşünmüştüm, ama sonradan ne yazık ki bazı kötü tecrübelerim de oldu. Onun bana öğrettiği ilk söz "Gamerjosh", yani Gürcü selamı - "Gamerjoba" sözünün bir değişik versiyonu oldu.

Hava limanından çıkarken anladım ki, bu şehrin yüzde 80'i ingilizce bilmiyor. İşin ilginç yanı, Gürcistan'da okuma yazma yüzdesi yüzde 95. Bu ülkede neredeyse her kes iki dili aynı anda konuşuyor. Gürcüce ve Rusca en geniş konuşulan iki dil, insanlar bazen almanca ve fransızcaya bile hakim, ancak karşılaştığım hiç kimse ingilizce bilmiyordu.

Source

Dil bilmeden Tbilisi'de yaşamak hakikaten çok zor ve ben bazı işe yarayan sözcükleri en sonda yazacağım. Metro istasyonlarında ingilizce bir bilgi yoktu, markette bir şey almak istediğin zaman çok zorluklar çeke biliyordun mesela. Ama şimdi otobüsler ve metrolara ingilizce tabelalar yerleştirildi ve bir nebze de olsun bu bilgiler turistlere yardımcı oluyor, ama küçük marketlerde durum hala aynı. Dil yetersizliği bazen trajik sonuçlar da doğura biliyor. Mesela taksi sürücüleriyle bazen problemler yaşaya biliyorsun, ya da ambulans çağırmak istediğinde ya da tehlikeli bur durum olduğunda polis aramak istediğinde dil bilmeden hiç bir şeyi yapmak malesef mümkün olmuyor. Gece eğlencesinden dönerken sarhoş adamlar sana bazı şeyler söylüyor ve iyi mi kötü mü hiç bir şey anlamıyorsun. Ya da telefon operatörlerini anlamak en zor şeylerden biridir mesela.

Gürcüce bazı önemli sözcük ve kelimeler bunlardır. İhtiyacınız ola bilir:

  • Merhaba - Gamerjoba
  • Nasılsın? - Rogor Khar
  • İyiyim, teşekkürler - Khaargad, Maadlob
  • Teşekkür ederim - Madloba
  • Rica ederim - Aara preez
  • Özür dilerim - Bodhishee
  • Ev tutmak istiyorum - Mae minda bina
  • Ne? - Raa
  • Nerede? - Saad
  • Nasıl? - Rogor
  • Neden? - Rathom
  • Ne zaman? - Rodis
  • Hoşçakal - Nakvamdis
  • Hava limanı - Aeroporti
  • Minibüs - Masruthka
  • Otobus - Avtobus [autobus]
  • Araba - Mankana
  • Tren - Maataralebeli

Bu günlük bu kadar ve yazımı yarın devam ettireceğim. Okuyan her kese teşekkürler!


Fotoğraf galerisi



Başka dillerde de bulunan içerikler

Yorumlar (0 yorum)


Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?

Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!

Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →

Hesabınız yok mu? Kaydol.

Biraz bekleyin lütfen

Koşun hamsterlar! Koşun!