Paris'te Jazz
Paris uzun yıllardır Jazz müziğine ev sahipliği yapan şehirlerden bir tanesi, hatta belki de Jazz’ın Avrupa’daki başkenti. Paris’e gelmişken hem uzun yıllardır Jazz müziğine ev sahipliği yapan bu tarihi mekanları hem de günümüzde Jazz’ın çeşitli türlerine ev sahipliği yapan modern mekanları görmeden olmaz.
Başlangıç için: Caveau de la Huchette
1946’da açılan bu mekan uzun yıllar boyunca Jazz müziğinin önde gelen isimlerine ağırlamış. Sunduğu nostaljik ambiyans ile Jazz müziğini daha yakından tanımak isteyenler için veya sadece farklı bir atmosfer arayanlar için güzel bir deneyim olacağından eminim. Caveau de la Huchette, Paris’in turistik mahallelerinden biri olan Quartier Latin’de yer alıyor. Quartier Latin’deki her mekan gibi burası da turistler için ilgi çekici noktalardan biri. Dolayısıyla tamamen lokal bir ambiyans beklemeyin; ama her akşam sahnede jazz müziği eşliğinde swing dansı (aşağıda bu danstan da detaylı bir şekilde bahsedeceğim) yapan birkaç Fransız çift görmek mümkün. Ancak burası dansçılar tarafından doldurulan bir mekan değil dolayısıyla swing dansını hiç bilmeseniz de çekinmeden içinizden geldiği gibi dans edebilir veya sadece içeceğinizi yudumlarken müziğin tadını çıkarabilirsiniz. Bu arada eklemeyi unutmayalım giriş yetişkinler için 15 öğrenciler için 10 euro.
Kaynak: https://www.yelp.com/biz_photos/caveau-de-la-huchette-paris-2?select=-Fdovmb3EfGeJoZu0MUzjQ
Daha lokal ve dinamik bir ambiyans için: La Bellevilloise
Belleville’de bulunan bu devasa konser salonu sadece Jazz değil dünya müziği için de muhteşem bir mekan. Öncelikle belirteyim La Bellevilloise bir jazz kulubü değil; başarılı günümüz jazz müzisyenlerine de ev sahipliği yapan bir bar/konser salonu. Bence sadece mekanın kendisini görmek için bile bir akşam buraya gitmeye değer. Mekan iki adet devasa ana salondan ve birkaç tane de küçük terastan oluşuyor. Dolayısıyla burayı özellikle yazın ziyaret ederseniz çok güzel bir ortam bulacağınıza eminim.
Bu mekan sürekli olarak jazz müzisyenlerini ağırlamadığından gitmeden önce internetten programlarına bakmakta fayda var. Örneğin programda Hot Sugar Band’i görürseniz asla kaçırmayın derim. Ama o gece mekanın dansçılar tarafından ağzına kadar doldurulacağından eminim.
Kaynak: https://www.facebook.com/labellevilloiseparis/photos/
Bunun yanı sıra her Pazar jazz brunch düzenliyorlar. Kişisel olarak jazz brunch benim favorim değil; müziğe yoğunlaşabileceğim bir ortamı tercih ediyorum. Ancak bu tabii ki kişisel bir tercih; birçok insanın da çok memnun ayrılacağından eminim. Sadece eklemekte fayda var ki jazz brunch için 29 euro ödemek gerekiyor. Kısıtlı erasmus bütçeleri için biraz tuzlu olabilir.
Jazz’ı keşfetmenin en güzel yolu: Swing Dansı
Gerçek bir jazz bağımlısı olmanın belki de en iyi yolu bu müziği hissedebilmeyi öğrenmek; işte bunun en güzel yolu da swing dansını öğrenmek. Jazz müziği ile dans etmek deyince aklınızda yavaş yavaş sallanan çiftlerden oluşan monoton bir sahne canlanabilir. Ancak baştan sizi uyarayım bu sahne gerçekten oldukça uzak; tam tersine swing dansı oldukça dinamik bir dans. 1930’lar Amerikasında oldukça popüler olan hatta dönemin filmlerinde de karşımıza çıkan bu dans İkinci Dünya Savaşı’nın ardından popülerliğini kaybetmiş. Ancak 70’lerden itibaren yavaş yavaş insanlar tarafından özellikle eski film klipleri sayesinde yeniden keşfedilmiş. 90’larda ise yeniden zirveye ulaşarak birçok ülkede yapılan bir dans haline gelmiş. Bugün Avrupa’da gittiğiniz neredeyse her şehirde bir swing dans topluluğuyla karşılaşabilir; özellikle bahar aylarının gelişiyle beraber sokak müzisyenlerinin peşine takılıp şehrin her yerinde dans eden insanlar bulabilirsiniz.
Kaynak: https://www.facebook.com/BrotherswingParis/photos/
Paris swing dansını keşfetmek için ideal şehirlerdn bir tanesi. Neredeyse haftanın her akşamı şehrin farklı bir köşesinde canlı müzikle beraber dans edebilirsiniz. Gerçekten de dansçılar şehrin her yerinde karşınıza çıkabilir. Örneğin; belediye tarafından düzenlen ücretsiz bir jazz konserinde, sokak müzisyenlerinin çevresinde veya Postmodern Jukebox konserinde bir köşede dans eden çiftler görebilirsiniz. Tabii ki bu dansı keşfetmek istiyorsanız Paris’te rastegele konserlere gidip dansçılarla karşılaşmayı beklemenize gerek yok. Yapabileceğiniz en güzel şey dans gecelerinden önce düzenlenen, ücretsiz veya oldukça makul fiyatlı, başlangıç seviye tanıtım derslerinden birine katılmak. Bu anlamda da seçenek bol. Paris’te çok sayıda dans okulu var. Örneğin Pazar günleri öğleden sonra Braserie Galia’da başlangıç dersleri ardından da canlı müzik oluyor. Dans pisti oldukça küçük ve kalabalık; fakat atmosfer insanların enerjisi muhteşem. Bir Pazar akşam üstünü burada geçirmenizi mutlaka tavsiye ederim. Detaylara facebook sayflarından ulaşabilirsiniz (https://www.facebook.com/Eksa-Swing-1276131232477912/). Maalesef sayfadaki bilgiler Fransızca; ancak İngilizce mesaj atarsanız size bilgi veriyorlar. Bunun yanı sıra Paris’teki tüm dans organizasyonlarını takip edebileceğiniz bir web sitesi de mevcut: http://swingout.free.fr/ Paris’te düzenlenen tüm swing dans etkinliklerinin yerleri ve saatlerine bu siteden ulaşabilirsiniz.
Eminim ki bu dansı öğrenmeye başladıktan sonra Jazz müziğiyle bambaşka bir etkileşim kuracaksınız. Dünyanın her yerinden düzenlenen festivallere katılma ve gittiğiniz her yerde muhteşem insanlarla tanışma fırsatı da bu dansın size sağlayacağı diğer artılardan yalnızca birkaçı. Sadece bir fikir vermesi açısından bu dans sayesinde şimdiye kadar Tayland, İsveç, Yunanistan, Fransa ve Amerika'daki festivallere katılıp daha bir çok ülkeden insanla tanıştığımı söyleyebilirim. Bence denemeye değer!
Fotoğraf galerisi
Burada (Paris) yaşadığın Erasmus deneyimini paylaş!
Paris yerini bir yerli, gezgin veya değişim öğrencisi olarak biliyorsan... Paris hakkındaki düşüncelerini paylaş ! Farklı özelliklerini puanla ve tecrübelerini paylaş!
Deneyim ekle →
Yorumlar (0 yorum)