Aziza Brahim'le tanışmak

Sosyal medyanın mucizlerinden olan haber erişim kolaylığı sayesinde, kimsenin ruhunun duymayacağı bu dinletinin varlığından haberdar oldum. Yaşasın İnstagram, yaşasın sosyal medya, yaşasın zaman öldüren uğraşları güzel kullanmak. 

Aziza Brahim kimdir

Batı Sahra'da bir mülteci kampında doğmuş, mültecilerin sesi olmuş (bakınız: Lagi sözlerine de bakmanızı tavsiye ederim) etnik müzik yapan, etnik giyinen muhteşem bir sanatçı. Gözleri görmüş geçirmiş, gülüşü olan bitenin farkında ama yine de gülümsüyor. Son zamanlarda birçok insan hakları etkinliklerine çağırılıyor ve konuşma yapması, müziğini seslendirmesi isteniyor. Çok bilinmiyor olduğu için dinleyici kitlesi de ona daha düşkün sanırım. Türkiye'de daha fazla insana ulaştığını belirtmek gerekli. Hayatının ilerleyen dönemlerinde İspanya'ya yerleşmiş, bu da benim bu fırsata erişmemdeki kapı oldu sanırım. 

Etkinlik CentroCentro'da yapıldı. Bir radyoya 25. yıl özel programına konuk olarak çağırılmış ve merkezde ücretsiz dinleme fırsatı sunmuşlar. Öncesinde ve sonrasında anlamadığım ispanyolca konuşmalar, haberler, başka konuk sohbetleri oldu. Benimse tek beklediğim Aziza Brahim'in sahneye çıkması ve şarkısını söylemesiydi. Program boyunca iki şarkı söyledi, benim sevdiğimse "Julud" şarkısıydı. 

Program sonrasında saplantılı bir hayranmışçasına, sahne arkasında görünce tanışmak için fırsat istedim. İngilizce bilmiyordu ama yanındaki arkadaşı bize yardımcı oldu. Türkiye'den geldiğimi, onu ve şarkılarını çok beğendiğimi; bana ilham kaynağı olduğunu söyledim. O bana yine o görmüş geçirmiş gülümsemesiyle baktı ve teşekkür etti. Fotoğraf çekildik, ve ayrıldık. Birçok insanın tanımadığı Aziza Brahim'le tanışmak ve onu canlı dinlemek benim için asla unutulmayacak, çok özel bir andı. 

İşte Madrid böyle böyle güzel oluyor, değerli oluyor. 

Madrid şu an çokça değerli...