Hazal'dan İstanbul, Türkiye Tecrübesi
İstanbul yeni bir kültür keşfi için muhteşem bir şehir. Buradaki yaşamınızın tadını çıkaracağınız binlerce yol var. Eğer İstanbul'da Erasmus yapmayı düşünüyorsanız, size yardımcı olacak birkaç tavsiye vereceğim. Eğer aceleniz varsa, işte seyahat rehberinizin içerikleri.
Görülecek Yerler
- Kız Kulesi
- Gülhane Parkı / Topkapı Sarayı
- Taksim / İstiklal Caddesi
- Galata Kulesi
- Karaköy - Eminönü
- Kapalı Çarşı / Mısır Çarşısı
- Ayasofya
- Sultan Ahmet Camii
- Yerebatan Sarnıcı
- Miniatürk
- Adalar
- Ortaköy
- Yıldız Parkı
- Çırağan Sarayı
- Dolmabahçe Sarayı
- Üsküdar
Kültür
- Spor ve Dans
Türk Mutfağı
- Kahvaltı
- Ana Yemekler
- Tatlılar
- İçecekler
İstanbul, Asya ve Avrupa arasında bir köprüdür. Asla uyumayan kalabalık bir şehirdir. Vapurla bir yakadan diğerine geçerken de, sahilde yürürken de boğazın tadını çıkarabildiğim için bu şehri seviyorum. Vapurdayken elinizde simit varsa, martıların etrafınızı sardığına şahit olacaksınız. Onları beslerken göreceksiniz ki, havada yiyecek kapma konusunda gayet yetenekliler.
Türk insanı yabancı dil bilmese bile, yabancılara karşı her zaman yardımseverdir. Size Türkçe açıklıyor olsalar bile, ne yapmanız veya nereye gitmeniz gerektiğini kolayca anlayabiliyorsunuz. :)
Görülecek yerler
Boğazın ortasındaki, boğazı geçerken görebileceğiniz Kız Kulesi Aynı zamanda kuleyi ziyaret edebilir, özel botlarla ulaşılan kulenin şık ve lüks restoranında vakit geçirebilirsiniz.
Kız Kulesi ile ilgili birçok efsane var. En yaygın olan efsaneye göre, bir hükümdarın çok sevdiği bir kızı varmış, ve bir falcı ona bir gün kızının 18 yaş doğumgününde öleceğini söylemiş. Bunu duyan babası kızını yılanlardan korumaya çalışmış. Sonra boğazın ortasında bu kuleyi inşa ederek kızını korumak istemiş. 18. yaş günü geldiğinde, babası ona meyvelerle dolu bir hediye sepeti göndermiş. Malesef kehanet gerçek olmuş, sepetin içerisinde saklanan bir engerek yılanı varmış. Prenses babasının önünde ölmüş ve böylece kulenin adı "Kız Kulesi" olmuş.
Bununla birlikte, İstanbul'da yaşamak İstanbul'u turist olarak ziyaret etmekten çok farklı. Herkese İstanbul'u görmeyi öneririm. Ayrıca burda yaşadığınızda, bu bir kabus olabilir. Çünkü şehir gerçekten çok kalabalık ve büyük, bu sebeple trafik sürekli yoğun ve heryerde çok fazla insan var. Bazen bi yere arabayla gitmek iki üç saatinizi alabilir (bu sebeple ben toplu taşımayı, özellikle en iyisi olan metroyu kullanıyorum). İstanbul'da otobüs tarzı bir araç olan Metrobüs var. Farkı, köprüde ayrı bir yolunun olması, yani karada çalışan bir tramvay gibi. Çok hızlı bir araç, çünkü trafiğe takılmıyor. Ayrıca günün yirmi dört saati çalışıyor, yani eğer Avrupa yakasında geç saate kadar partideyseniz ve eviniz Anadolu yakasında ise, metrobüs kullanarak erişebilirsiniz. Otobüslerin gece çalışmadığı dönemlerden beri, hayat kurtarıcı bir ulaşım aracı.
En iyi boğaz manzarası Topkapı Sarayı'nın hemen yakınında bulunan Gülhane Parkı'ndan görülebilir. Eğer parkın sonuna kadar devam ederseniz, bu manzarayı görmek ödülünüz olacak. Geleneksel çaydanlıkta sunulan 21 Türk Lirası'na, yani 7 Euro'ya iki kişilik türk çayınızı içerek manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Fakat tek bardak almak en iyisi, böylece istediğiniz kadar içebilirsiniz. Tepenin başına kafeterya yapıldığından beri, hafif rüzgarlar yaz sıcaklığına ferahlık ekliyor ve böylece çayınızı yudumlayıp manzaranın tadını daha keyifle çıkarabiliyorsunuz.
Topkapı Sarayı 1458'de İstanbul'un fethinden sonra tamamlandı. Sarayda bazı sergiler ve etkinlikler organize ediliyor, websitesini kontrol ederek ilgilendiklerinize erişebilirsiniz. Sarayda, ziyaret edilecek birçok bölüm var ve Harem Odası (15 Türk Lirası, 5 Euro) gibi bazıları bilet fiyatına dahil değil. (40 Türk Lirası, 13 Euro, online olarak da satın alabilirsiniz. ) İndirim sağlayan müze kartı da alabilirsiniz. Dini inançlarla ilgili odayı görebilirsiniz. Saray, Salı günleri dışında her gün açık, bu konuda dikkatli olmanızda fayda var.
Sarayın müze kısmında, savaş ekipmanları, silah, sultan kıyafetlerini yani imparatorluk hazinelerini göreceksiniz. Pahalı ve parlak hazineleri ve mücevherleri görmekten hoşnut olacaksınız. Aynı zamanda bu zengin dönemden altın saatlerin, aynaların olduğu bir oda da var. Bahçeyi de ziyaret edebilir, buradan boğaz manzarasını görebilirsiniz. Fakat burada yeme içme konusunda dikkatli olmanızda fayda var, çünkü meyvesuyu bile biraz pahalı.
Özellikle dünyanın batısında yaşayan insanlar yeni bir kültür keşfetmek, camileri gezmek ve lezzetli geleneksel yemeklerden tatmak için burayı mutlaka ziyaret etmeli. Şehir çok büyük, Asya ve Avrupa yakalarından ötürü bir ülke gibi. Avrupa yakası Ayasofya gibi sarayları bulunduran turistik bir bölge. Buraya aynı zamanda "Eski İstanbul" denir.
Eski İstanbul'da, Taksim gece ve gündüz vakit geçirebileceğiniz bir yer. Taksim meydanında iken, İstiklal Caddesi denilen tarihi caddeyi göreceksiniz. Burada birçok tarihi yapı, restoran, bar ve alışveriş mekanları bulunur. Caddede yürümekten yorulduysanız, tramvaya binebilirsiniz. Tramvayda seyahat etmek hiç sıkıcı değil, çünkü oturarak caddenin tüm dinamiğini izleyebilirsiniz. Tüm caddeyi yürüdüyseniz, dünyanın en eski ikinci yeraltı hattı olan "Tünel"i kullanabilirsiniz. 1871'de tamamlandı ve Karaköy'den (vapur iskelelerinin olduğu yer) Beyoğlu'na (İstiklal caddesinin olduğu bölge) bağlandı.
UNESCO mirası Galata Kulesi'ni görmek için Tünel'i kullanmak yerine aşağı doğru yürümeniz gerekir. Özellikle geceleri, kulenin cezbedici ışıkları görülmeye değer. Eğer akşam yemeğinizi orada yemek isterseniz, kulenin bir restoranı var, fakat biraz pahalı. Kulenin üzerine de çıkabilirsiniz. Oraya her gittiğimde, yolu çok uzundu. Çok uzun zamandır şehirdeki yapılardan ötürü göremediğiniz manzarayı, kulenin tepesinden görebilirsiniz.
Sahile inilen yolda çok çeşitli güzel dükkanlar var. Buralarda hediyelikler, aksesuarlar, kıyafetler, posta kartları ve daha fazlasını bulabilirsiniz. Bu dükkanlardan ötürü caddeyi sevsek de, ürünleri çok kullanışlı ve pahalı değil. Kendi eşsiz hediyenizi İstanbul'dan alabilirsiniz.
Sonraki durağınız Karaköy - Eminönü olacak. Boğaza yaklaştığınızda, Eminönü ve Karaköy'ü bağlayan, içerisinde birçok balık restoranı olan Galata Köprüsü'nü göreceksiniz. Köprü boyunca yürüyebilir ve istediğiniz restoranda balığınızı yiyebilirsiniz. Fakat aklınızda bulunsun, her restoranda alkol satılmıyor ve genellikle restoran girişlerinde uyarı olarak yazılıyor.
Köprüde, herzaman balık tutan insanlar bulunur ve bu insanlar köprünün sembolüdür. Size tünel yakınında denemeniz için bir kafe önereceğim. Kafenin ismi "eight floor cafe" ve fiyatları normal. Buradan şehir manzarası mükemmel ve önünüzde apartmanlar yok.
Eminönü'nde iseniz, Mısır Çarşısı'na yürüyebilirsiniz. Burası gerçekten mükemmel ve turistik bir yer. Buradan geleneksel yiyecekleri alabilirsiniz. Ama ilk olarak Eminönü'den bahsedeceğim. Burada "Yeni Cami" olarak adlandırılan bir cami bulunmakta. Osmanlı İmparatorluğu dönemi camisi olan bu cami, sizi mimarisiyle etkileyecek. Ayrıca caminin önünde güvercinleri besleyebilirsiniz.
Eminönü çok kalabalık ve karışık bir yer. Çok fazla yiyecek ve hediyelik eşya dükkanı var. Bir şeyler almadan önce, Yeni Cami'nin yakınındaki Mısır Çarşısı'na uğramanızı öneririm. Burası içerisinde koridorlar olan tarihi kapalı bir mekan ve 1600'lerde yapılan şehrin en eski yapılarından. Burada birçok baharat, şekerleme, kurutulmuş meyve ve mücevher dükkanları görebilirsiniz. Bir öneri; satıcılarla herzaman pazarlık yapabilirsiniz çünkü burası turistik ve pahalı bir yer. Fakat parasına değer, çünkü buradaki her şey eşsiz. Örneğin, renkli camlardan yapılan bir lamba aldık. Burada bazı kurutulmuş meyveleri de denemelisiniz, ben üzerinde şekerler olan kurutulmuş limona bayıldım, farklı bir tadı var. Ayrıca burada lokum, baklava gibi birçok Türk tatlıları da var. Pazar, pazar günleri ve haftaiçleri akşam 19:00'a kadar açık.
İstanbul'da bulunan en iyi turistik mekanlardan birisi de Aya Sofya. Burası Doğu Roma İmparatorluğu tarafından İstanbul'un en büyük kilisesi olarak inşa edildi ve sonra cami oldu, fakat şimdi sadece müze olarak kullanılıyor. Eğer müze kartınız varsa, beklemeden içeri girebilirsiniz. Ayasofyayı özel yapan, minaresinin kırmızı olması. İçerisi ise, cami ve kilise karışımı. Duvarlarda İsa'ya ve Meryem'e ait birkaç figür göreceksiniz. Ayrıca duvarlarda büyük panellere yazılmış birkaç Arapça yazı da göreceksiniz.
Ayasofya'nın hemen önünde, 17. yüzyılda inşa edilen büyük Sultan Ahmet Camisi bulunmakta. Caminin içerisinde, İngilizce isminde Blue kelimesinin geçmesine sebep olan mavi motifler bulunmakta. Tüm camiler gibi, giriş ücretsiz ve bazen namaz kılan insanlara şahit olabilirsiniz, fakat genellikle namaz vakitlerinde cami girişi kapatılır.
Yerebatan Sarnıcı İstanbul'daki en ilginç yerlerden birisi olabilir. Çünkü bu yeraltı yapısı 532'de inşa edildi. Girişte farklı dillerde rehberler bulabilir, böylece her türlü ayrıntıyı anladığınız dilde okuyabilirsiniz. Ziyaretiniz süresince ahşap yapıların üzerinde, sizi etkileyecek güzel aydınlatmaların arasında yürüyeceksiniz. Suda bazı madeni paralar görebilirsiniz, aynı zamanda siz de dilek tutup suya para atabilirsiniz.
Sarnıcın sonunda, sütuna evrilmiş bir Medusa Başı bulunmakta. Canavar Medusa'nın başı (Yunan mitolojisine göre) burada bulunmakta, ve yılanlardan oluşan saçlarını suda yıkamakta.
Miniatürk Türkiye'deki önemli yapıların, turistik yerlerin ve binaların modellerinin olduğu bir yer. Eğer buraya uğrarsanız, çok eğleneceğinizi ve Türkiye'ye dair birçok bilgi edineceğinizi garanti ederim. Ayrıca, burası dünyanın en büyük minyatür parkı. Burada İstanbul köprüsünü görecek, diğer yakaya doğru yürüyebileceksiniz. Miniatürk'e Taksim, Eminönü ve diğer bölgelerden kalkan otobüslerle, (websitesinde nasıl ulaşılacağı yazıyor) ulaşabilirsiniz. Yetişkinler için giriş 10 Türk lirası fakat öğrenciler için indirim mevcut.
Baharda her yerde lale görebilirsiniz. Bütün parklar ve yollar muhteşem renkli çiçeklerle dekore edilmiş. Tarihte, Türkler Avrupa'ya laleyi yayan toplum olarak bilinir. Göztepe Parkı'ndaki çiçekler her yıl yer alır ve bizleri şaşırtır.
Yaz mevsiminde veya baharda, herkes Marmara denizinde bulunan Adalar'ı ziyaret eder, ben buranın arabasız oluşunu seviyorum. Sadece at arabaları ve bisikletle tüm adayı gezebilir, adanın tepesine erişip tarihi Ayia Yorgi Kilisesi'ni ziyaret edebilirsiniz. Dondurmanızın tadını çıkarabilir veya bisiklet sürebilir, adanın plajlarında yüzebilirsiniz.
Eğer seyahatinize boğaz köprüsünü izleyerek devam etmek istiyorsanız, bir sonraki durağınız Ortaköy. Burası dost canlısı bir yer. Orjinal mücevher ve hediyeliklerin olduğu birçok dükkan var. Aslında bunlar turistik değil, biz vatandaşlar olarak da bunlarla ilgileniyoruz.
Kıyıya ilk vardığınızda, ilk yapmanız gereken şey, camiyi fotoğraflamak. Cami küçük ama çok güzel. Uzun zamandır restore ediliyordu fakat geçen yıl tamamlandı. Caminin gerçekten etkileyici olan içerisini ziyaret edebilirsiniz. Ortaköy'de ünlü olan şey, kumpir, yemek. Bununla ilgili yemek kategorisinde konuşacağım.
Yıldız Park'ı Ortaköy yakınındaki Beşiktaş bölgesindeki en büyük parklardan birisi. (sahil boyunca yürüyerek ulaşabilirsiniz). Park Yıldız Sarayı'nın yakınında. Parka vardığınızda, dik bir yokuş göreceksiniz. Gölün de olduğu mükemmel bahçeyi görmek isterseniz, malesef biraz yokuş çıkmanız gerekecek. Fakat endişelenmeyin, yokuşun muhteşem çiçeklerle ve ağaçlarla çevrili bir yolu var. Tepede, manzaranın tadını çıkarıp dinlenmek için kafeteryalar ve restoranlar mevcut.
Büyük ihtimalle, burada bir düğünle karşılaşacaksınız. Burada herzaman düğünler olur ve düğünün ardından gelin ve damat muhteşem tarihi bahçede fotoğraf çektirir. Siz de Osmanlı tarafından orman olarak kullanılan bu bahçenin fotoğraflarını çekmelisiniz. Ayrıca tepeden boğazı izleme avantajınız da olacak.
Çırağan Sarayı boğazla iç içe olan mükemmel bir tarihi mekan. Saray Ortaköy'e yakın, eğer Beşiktaş'a doğru yürürseniz hemen solunuzda göreceksiniz. Bu Osmanlı sarayı yanında bahçesi olan modern bir saray ve müşterilerine güzel manzara sunan bir restoranı bulunmakta.
Beşiktaş'ta Çırağan Sarayı yakınında başka bir mekan daha var. Dolmabahçe Sarayı Türkler için büyük öneme sahip, çünkü Mustafa Kemal Atatürk(Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu) son günlerini burada geçirdi. 10 Kasım 1938'de öldükten sonra, yatağı Türk bayrağı ile kuşatıldı. Dolmabahçe ziyaretçileri ayrıca onun odasını da görebilir. Osmanlı mimarisi sebebiyle dışarıdan da çok güzel ve etkileyici bir saray.
Üsküdar, Asya yakasından Kız Kulesi'ni görebileceğiniz bir bölge. Burası en eski yerleşim yerlerinden birisi. Burada birçok tarihi cami, birkaç kilise ve sinagoglar da bulunmakta. Deniz kenarında yürümeli ve mutlaka balık yemelisiniz. Çünkü restoranları çok güzel fakat malesef öğrenciler için biraz pahalı(ama deniz ürünleri hep pahalıdır). Balık yemekleri seçebilir(isterseniz rakı ile, ama söylediğim gibi alkol genel olarak pahalı) ve Kız Kulesi ile boğaz manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Bilinmeli ki hava nasıl olursa olsun, boğaz İstanbul'u sakin ve yaşanabilir bir yer yapıyor. Eğer vaktiniz varsa Üsküdar'dan devam ederek Kanlıca'ya doğru gidin, mükemmel ahşap evleri görebilirsiniz. Osmanlı zamanında bu evler rıhtım konakları olarak inşa edildi. Kanlıca yoğurdu (pudra şekerli yoğurt). 'da buraya özgü bir tat. Bu konuyu "yiyecekler" kategorisinde anlatacağım.
Kültür
Türkiye'de diğer ülkelerden farklı olarak caddelerde kedi ve köpekler görebilirsiniz. Yapabildiğimiz kadar onlara bakım yapıp, besliyoruz. Hepsi çok tatlı, arkadaş canlısı ve şaşırtıcı bir şekilde temizler. Bunun sebebi sadece kendi kendilerini temizliyor olmaları değil, insanların da onlara bakım yapıyor olması. Kediler herzaman Türk kültürünün bir parçası olmuştur.
Müslüman bir ülkede ilk gününüz farklı olabilir çünkü günde beş defa ezan (namaza çağrı) duyuyor olacaksınız. Bu bizim kültürümüzün bir parçası, insanlar bunu duyduğunda, evinde ya da camide namaz kılarlar. Genellikle kadınlar camiye gitmez. Camileri ziyaret ederken çevrede çeşmeler göreceksiniz, bunlar insanların namaz öncesi kendilerini yıkamaları için bulunur. İnsanlar cami girişinde başını örtmeli, bununla birlikte ziyaretçiler yazlık kıyafetlerle camileri ziyaret edemezler. Cami girişlerinde bulunan kıyafetlerin sebebi budur ve insanların vücutlarını cami içerisinde örtmesi için kullanılır.
Müslüman bir ülke olarak, Ramazan adı verilen bir oruç ayımız vardır. Her yıl Ramazan boyunca, her bölgenin belediyesi akşamları iftar (Ramazan orucunun açılması) organize eder. Oruç tutanlar için masalar dolusu insanların olduğu bir iftar çadırı kurulur. İnsanlara yardım etmek gerçekten güzeldir çünkü tüm yaz boyu aç ve susuz olmak kolay değil. Oruç tutmanın amacı, aç ve fakir insanları anlayabilmektir.
Eğer Ramazan süresince İstanbul'da iseniz, camilere asılmış bazı yazılar göreceksiniz. Gökyüzünde dolunay da varsa, bu manzara muhteşem olur.
Spor ve Dans Kültürü
Muhtemelen dansöz'leri daha önce duydunuz. Bu geçmişte bazı yerlerde izlenen, Ortadoğu'ya ait bir danstır. Eskiden özel günlerde bu dansları televizyonda sürekli izlerdik fakat şimdilerde zar zor izler olduk. Dansözler benzer oryantal müzikler eşliğinde ellerindeki ziller ve özel kıyafetleri ile dans eder. Bu canlı müziği duyduğunuzda hareketsiz kalmanız mümkün değildir. Dansöz, seyircilerin arasında gezerken bir yandan dans eder ve bu seyircileri daha enerjik yapar. İnsanlar aynı zamanda dansa eşlik edip eğlenebilir. Gelenek ise, dansöz dans ederken alnına para yapıştırmaktır.
Spor kültürü ise malesef futbol bazlıdır. Özellikle erkekler her yaşta futbol izler ve futbol oynar. Kesinlikle voleybol, basketbol, yüzme, tenis gibi diğer sporlar da yapılır.
(Güreş) de geleneksel bir spordur. Şehirdeki güreşçiler güreşmek için organize olur. Bu spor biraz komiktir çünkü sporcular vücuduna yağ sürer ve bu şekilde güreşir. Vücuda yağ sürülür çünkü bu şekilde partneri kavramak daha zordur.
Türk Mutfağı
Kahvaltı
Kahvaltı!, sanırım İstanbul'da sizin için en ilginç şey kahvaltı olacak. Çünkü masada birçok şey olacak; keçi ve koyun peynirleri, reçeller, bal, zeytinyağı soslu domates ve salatalık, kaymak. Taze ekmek ve muhtemelen simit de olacak. Bunlar temel şeylerdir ve tercihe bağlı olarak sucuklu yumurta da olabilir. Hatta, her bölgenin kendine özgü kahvaltısı bulunur ve kesinlikle bu tatların tadını türk çayı ile çıkaracaksınız. Çay bizim için vazgeçilmezdir ve görebileceğiniz üzere her zaman içebiliriz. Eğer mümkünse, menemen'i deneyin: yeşil biber, domates, soğan ve yumurta. Fiyat konusuna gelirsek, bu gerçekten seçtiğiniz mekana bağlıdır, 12 Türk lirası veya tabağa bağlı olarak 25 Türk lirası olabilir.
Her yerde simit göreceksiniz. Gerçekten, her yerde. Caddelerde, kafeteryalarda, fırınlarda. Kültürümüzdeki ucuz unlu mamülleri mutlaka denemelisiniz.
Ana Yemekler
Türkiye'de yemekler eşit lezzette ve ucuzdur. Kültürün bu yanına bayılıyorum. Söylemeliyim ki, kebap avrupalıların bildiği tattan çok farklıdır. Benim favorilerim iskender, dolma, lahmacun, mantı. Türkiye'de kahvaltı yapmak da güzel bir tecrübedir çünkü büyük bir tabakta birçok çeşit görebileceksiniz.
Ortaköy kumpir'inden bahsetmiştim. Aslında kumpiri İstanbul'un her yerinde yiyebilirsiniz fakat en bilindik ve eğlenceli kumpir satışı yapılan yer Ortaköy'dür. Peki kumpir nedir? Patatesten yapılan bir yiyecek. Kumpirinizi oluşturabilecek birçok farklı seçeneğiniz olacak.
Temel olarak patates fırında pişirildikten sonra ortadan ikiye kesilir ve arasına yağ ve peynir konur. Sonrasında ise içerisine konulacak yiyecekleri seçersiniz. İşte birkaç alternatif; mısır, zeytin(siyah ya da yeşil), dilimli sosis, farklı soslar(baharatlı veya yoğurtlu sos vs. ), bezelye, amerikan salatası veya rus salatası, kısır (favorim olan, bulgurdan yapılan meze). Son olarak ketçap veya mayonez ekleyebilirsiniz. Paket yaptırabilir veya boğaz manzaralı restoranda yiyebilirsiniz. Size güzel atmosferden ötürü restoranda yemeyi öneririm. Kumpirin fiyatı 15 Türk lirası civarında. (5 euro) Samimi olmak gerekirse, kumpiri daha ucuz yerlerde yiyebilirsiniz fakat size aynı zevki vermeyecektir.
Tatlılar
Yemekten sonra, tatlı yeme zamanı. Geleneksel olarak, tatlılarımız su ve şekerden yapılan şerbet içerir. En iyi örnek ise baklava. Eğer baklava yemeden İstanbul'dan ayrılırsanız, büyük bir hata olur. Benim favorim fıstıklı olanı, yapan en iyi yer ise Karaköy'de bulunan Güllüoğlu. Karaköy şubesi bu markanın ilk şubesi ve tüm dünyaya yayılmış durumda.
Fındıklı ve çikolatalı baklavalar da görebilirsiniz. Aynı zamanda künefe de denemeniz gerekir. Künefenin içerisinde peynir bulunur, sıcak servis edilir ve çok lezzetlidir. Kesinlikle sütlaç gibi hafif ve sütten yapılan tatlılarımız da var.
Ramazanda, güllaç yemek bir gelenektir. Güllaç, hafif ve süt ile şekerden yapılan sağlıklı bir tatlıdır, dondurma ile de sunulabilir. Güllaç sultanların Osmanlı döneminde sarayda her zaman yaptırıp üstüne nar koydurduğu bir tatlıdır. Güllaç mısır unu ve buğday unundan yapılır. Aynı zamanda katlarının arasında gül suyu ve fındık bulunmaktadır.
İçecekler
Kanlıca yoğurdu'ndan bahsetmek istiyorum. Kanlıca'da her kafeteryada pudra şekeri ile servis edilen bu yoğurt bulunur. Bunun sebebi yoğurdun biraz ekşi olmasıdır ve ayrıca yoğurdunuzun boyunu istediğiniz miktarda seçebilirsiniz. Pudra şekeri eklediğinizde, tadı daha lezzetli olur. Bunu denemeniz sizin için farklı bir tecrübe olacak.
Kadıköy ve diğer yerlerde taze meyve ve meyvesuyunun tadını 1 liradan 4 liraya kadar, çok ucuza çıkarabilirsiniz. (0, 3€, 0, 34$) Büyüklüğünü seçebilir, aynı zamanda şişede de alabilirsiniz.
Tadı yoğurda benzeyen ayran tatmak da sizin için farklı bir tecrübe olabilir. Biraz garip olduğunu biliyorum, fakat eğer tadarsanız muhteşem olduğunu farkedeceksiniz. İstanbul'dasınız ve geleneksel içkimiz olan rakı'yı da tatmalısınız. Türkiye'de atıştırmalıklardan oluşan bir meze kültürümüz var. Rakı ve mezenin birçok kombinasyonu bulunmaktadır. Sadece meze değil rakı balık da boğazı izlerken tadılmalıdır.
Gelecekte seyahat edecek olanlara tavsiyem, vapurda simit yiyip çay içerek boğazın tadını çıkarmaları, (benim favorim) farklı lezzetler denemeyerek ve farklı aktivitelere dahil olarak heryeri gezmeleridir. Çünkü İstanbul çok büyük bir şehir. Türk kahvesi de içip Türk lokumu yiyerek burada yaşıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Tadını çıkarın!
Fotoğraf galerisi
Başka dillerde de bulunan içerikler
- English: Experience in Istanbul, Turkey by Hazal
- Polski: Doświadczenia Hazal ze Stambułu
- Español: Guía de Estambul, por Hazal
- Français: L'éxpérience d'Hazal à Istanbul, Turquie
- Italiano: Esperienza a Istanbul, Turchia, di Hakal
Burada (Istanbul) yaşadığın Erasmus deneyimini paylaş!
Istanbul yerini bir yerli, gezgin veya değişim öğrencisi olarak biliyorsan... Istanbul hakkındaki düşüncelerini paylaş ! Farklı özelliklerini puanla ve tecrübelerini paylaş!
Deneyim ekle →
Yorumlar (0 yorum)