Polonya tehlikeli bir ülke mi?
Bu konu hakkında dün gece eve geldiğimde yazdım; ve bana göre bu konu Polonya'da kısa veya uzun süreli kalacak insanlar için gerçekten çok önemli, bundan dolayı diğer dillere çevrilmesinde fayda var.
Anlatmaya çalıştığım güvenlik gerçekten de üstüne konuşulması gereken bir konu, bu nedenden dolayı bu konuyu Polonya'dan ve daha sonra kendi şehrimden başlayarak incelemek istiyorum.
İlk olarak, insanlar Lodz'un, Polonya'daki en güvenli şehirlerden biri olduğunu düşünüyor, yani bunu biliyorsanız, benim yorumlarımla birlikte Polonya'daki güvenlik seviyesi hakkında bir fikir sahibi olabilirsiniz. İlk başta Polonya'dan bahsedeceğim ve sonra Lodz'u anlatacağım.
Küresel Barış Endeksi'ne göre Polonya dünyadaki 24'üncü en güvenli ülke, diğer ülkelerden örnekler vermek gerekirse, Ispanya (25'inci sıra), Fransa (40'ıncı sıra), Hollanda (28'inci sıra), ve İngiltere (29'uncu sıra) şeklinde yer almaktadırlar. Endeksin neye göre olduğundan emin değilim, bu sebepten dolayı sıralamaların her zaman gerçeği yansıtmadığını göstermek için bazı veriler buldum. Örneğin, sıralamada 25 ve 26 sıralarında yer alan İspanya ile Polonya'yı karşılaştıracağım.
Kişi başına düşen cinayet vakaları yüz binde (Veriler 2006-2010 AB raporlarından alınmıştır):Polonya 1. 29 ve İspanya 1. 02
2006 ve 2010 yılları arasındaki verilere göre, trafikte gerçekleşen ölümcül kazaların oranı bir milyon kişide: Polonya 229 ve İspanya 153
Pekala, bu veriler sadece internette gezinirken bulduklarım, tabi ki bunlar sadece veriler.
Peki, gerçekte olan ne?
Bir yandan, Lodz'a bakacak olursak, kavga görmeden bir gün geçirmek bir hayli zor. Yani bulunduğunuz günlerin %80'inde kavgalara şahitlik edeceksiniz. Mesela, birkaç gün önce, okula giderken iki tane Polonyalının araçlarından inerek içlerinden birisi yere düşünceye dek yumruklaşmaya başladıklarını gördüm. Görece zayıf olan adam yaralanmıştı ama şişman olan vurmaya devam etti. Çok vahşi bir olaydı ve bu tarz olaylar neredeyse her gün gerçekleşince güvenlik hakkında endişe etmeye başlıyorsunuz.
Diskolarda bir çok kavgaya tanık oldum( Sadece Lodz'da değil çünkü Varşova ve Krakov gibi başka şehirlere de gittim, ve kavga görmeden geçirdiğim bir gün bile olmadı, hatta Krakov'dayken aynı gecede 3 kavga gördüğüm bile oldu), gece vakti disko çevresinde, sırada beklerken, bir yere girmek için beklerken, Fakültenin girişinde, ana caddede vb. Her gün bunlara tanık olmak hiç de hoş değil ve şunu belirtmeliyimki her kavgada ortak bir nokta var: içlerinden birisi zayıf, diğeri güçlü ve aynı zamanda şişman, ve her zaman şişman olan kazanıyor.
Problem şu ki, aslında karşılıklı bir mücadele bile olmuyor, mesela en son okula giderken verdiğim örnekte, zayıf olan kendini savunamazken, şişman olan, zayıf olan dayanamayıp yere düşünceye dek yumruk atmaya devam etti. Diğer bir yandan Krakov dövüşlerinden biri gerçekten berbattı, iri olan(iri olan her zaman kazanır), görece ufak olan adam yere düştükten sonra da vurmaya devam etti, ağzına tekme attı ve yüzüne yumruk attı.
İşin kötüsü kavga, bir aracı sollamak, sırayı bozmak, dans ederken yanlışlıkla birine çarpmak gibi aptalca herhangi bir nedenden dolayı çıkabilir. Bana göre kendinizle barışık değilseniz bunun hiç bir bahanesi olamaz. Bu tip insanlarla sokakta denk gelmek utanç verici bir deneyim ve ne yazık ki sokaklarda bu tip insanlardan çokça görebiliyorsunuz.
Birçok Erasmus öğrencisi bu gibi şeyler yaşıyor, genellikle ana yolda ve aynı şekilde: gece vakti ve yalnızken. . Bazıları daha da şansızdı ve aynı zamanda soyuldular. Kimisi sadece soyuldu(Hangisi daha kötü bilemiyorum, birinin yüzünüze 4-5 yumruk atması mı yoksa bir aylık paranızı çalması mı). Onları cesaretlendiren şey size nedensiz vurmaları değil, her zaman çoğunluk olmaları ve sizi tekken yakalamaları. Bu tip insanlar kelimenin tam anlamıyla korkaklar.
Anlatmaya çalıştığım nokta, Lodz Widzew, 2010-2011 sezonunda birinci lige çıktığında, LKS Lodz 2011/2012 yılında ikinci lige düştü. İşin bu tarafından bakarsanız, daha az holigan daha güvenli çevre diye düşünebilirsiniz. Ama tam aksine işler daha da kötüye gitti, bir LKS Lodz taraftarı, Widzew Lodz taraftarını gördüğünde hiç bir şey düşünmeden saldırmaya başlıyordu. Yani farklı takımları desteklemek bir kavga sebebiydi. Uzmanlara göre Polonyalı taraftarlar dünyadaki en tehlikeli taraftar kitleleri arasında yer alıyor. Yani eğer Polonya'da herhangi bir futbol maçına gidecekseniz dikkatli olun, bazı bölgelerde yangınlar çıkıyor ve bazı bölgelerde silah kullanımı serbest. Bazı Polonyalıların dediğine göre, eskiden holiganlar cinsiyet ayrımı da yapmıyormuş, eğer farklı takımı destekliyorsanız cinsiyete bakılmaksızın bir hedef haline geliyormuşsunuz. Tabi zaman değişti.
Diğer yandan, kırsal kesimde ustawka adı verilen bir dövüş etkinliği var. Yüzlerce insan, sms ve internet aracılığıyla bir araya gelip bir biriyle dövüşüyor. Youtube'a ustawka yazarsanız birçok örneğini bulabilirsiniz. Ama problem o kadar da basit değil, bunda provokatif haberler yaptığından medyanın da suçu var. Mesela hatırlıyorum, Polonya, Almanya ile oynadığında (Almanya 2-0 yendi ve iki golü de Polonya kökenli Podolski attı), Polonya teknik direktörünün, Almanya teknik direktörünün ve oyuncularının kafasını kestiği bir karikatür yayınladılar. Tabi ki yenildiler ve Polonyalı taraftarlar Almanya büyükelçiliğini yakmaya çalıştı(Polis tarafından engellendi).
Bu tip davranışların biyolojik olarak bir temeli yok, ama şunu söyleyebilirim ki Polonyalılar, Slav kökenli insanlar, ve Slav kültüründe güç ve kuvvet, zekadan önde gelir. Erkekler kendilerini kaba kuvvetle kanıtlarlar. Yani en güçlü insanlar, toplum nezdinde en çok değer görenlerdir ve kadınlar bu tip erkeklerle beraber olmak isterler. Slav kökenli kadınlar, geniş omuzlu, kaslı yani vücut olarak gelişmiş ancak beyin olarak gelişmemiş erkekleri tercih ederler. Tabi asırlarca böyle devam edince, büyük oranda geniş omuzlu ve iri kollu erkekler görüyorsunuz. Bu da spor salonlarında vakit geçirip, ders çalışmaktan alıkoyulmanız anlamına geliyor.
Konumuza dönmek gerekirse, bugün bir tane dazlağın tayt giyen arkadaşıma baktığını gördüm. İşin aslı eğer arkadaşım eğer yalnız olsaydı neler olacağını tahmin bile edemezdim.
Benim size tavsiyem, dışarıya eşofmanla çıkmayın ve eğer eşofmanlı birini görürseniz arkanıza bile bakmadan kaçın. Bu tarz insanlardan kaçının.
Özetlemek gerekirse, şimdiye kadar İspanya'da hiç tehlikede hissetmedim; ama Polonya'da her zaman tetikte olduğum ve etrafı kolaçan ettiğim birçok durum oldu. Polonya genel olarak güvenli bir ülke, ancak Küresel Barış Endeksi'nin sıralamasına göre İspanya 25'inci sıradayken, 24'üncü sırada olmayı da hak etmiyor. Çünkü bana göre, tipik bir İspanyol şehrinde dolaşırken etrafı kolaçan etmeniz gerekmiyor.
Fotoğraf galerisi
Başka dillerde de bulunan içerikler
- English: Is Poland an unsafe country?
- Polski: Czy Polska to niebezpieczny kraj?
- Français: La Pologne est-elle un pays dangereux ?
- Português: Polônia é um país inseguro?
- Italiano: La Polonia è un paese pericoloso?
- Español: ¿Polonia es un país peligroso?
- Deutsch: Ist Polen ein unsicheres Land?
- Nederlands: Is Polen een onveilig land?
Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?
Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!
Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →
Yorumlar (0 yorum)