Rotterdam hakkındaki deneyimlerim

Rotterdam hakkındaki düşüncelerim,deneyimlerim

Merhaba sevgili erasmuslular ve gezginler,

Daha önce size Paris hakkındaki görüşlerimi belirttiğim bir blog yazmıştım ve şimdi de Rotterdam-Hollanda hakkındaki görüşlerimi paylaşmak istiyorum.Rotterdam’da erkek arkadaşım yaşadığı için Rotterdam’a objektif yaklaşmam biraz zor ama yine de size elimden geldiğinde tarafsız bir şekilde kendi düşüncelerimi anlatacağım.Yani objektif ve subjektif düşüncelerimin bütünü olacak bu blog.

Paris hakkındaki düşüncelerimi henüz okumadıysanız diğer bloglarımın arasından bulup okuyabilirsiniz.Hollanda Rotterdam benim için ayrı bir önemli çünkü; denizcilik işletmeleri yönetimi okuyorum.Bu nedenle Rotterdam’da iş fırsatları ve stajları kovalamak için de bu Rotterdam gezim bana ön ayak oldu diyebilirim.Gezimden sonra karar verdim artık kesinlikle stajımı ya da kariyerimi elimden geldiğinde Rotterdam’a çevirmek için.Burdan güç alarak bin bir uğraşla Rotterdam da Erasmus staj ayarladım ve Erasmus staj Hollanda vizesine başvurdum.Siz de yakın zamanda Erasmus staj ile Hollanda’ya gidecekseniz bence bloguma göz atmanız da fayda var. Eğer Hollanda’da nasıl Erasmus staj bulduğumu merak ediyorsanız da ‘’erasmus staj nedir ve staj yeri nasıl bulunur? ‘’ adlı bloguma göz atabilirsiniz.Şimdi gelelim Rotterdam hakkındaki düşüncelerime.

(kaynak:https://pixabay.com/tr/rotterdam-hollanda-%C5%9Fehir-mimari-3354194/)

Rotterdam-Amsterdam karşılaştırması; bu herkesin bariz bir karşılaştırmasıdır.Bizim ülkemizde de genelde İstanbul ve İzmir karşılaştırılır.Aynen bu benzerlikle yaklaştığımızda Amsterdam’ın İstanbul, Rotterdam’ın İzmir gibi olduğunu görürsünüz. Amsterdam İstanbul gibi kalabalık ve turistiktir.Rotterdam ise İzmir gibi sakin, az nüfuslu bir liman kentidir.Rotterdam’I daha çok sevdiğimi söylemeliyim çünkü; ben kalabalıktan pek hoşlanmıyorum. Sırf bu yüzden İstanbul bile bana ürkütücü gelir.Rotterdam’ın sakin ve huzurlu gündelik hayatı bana daha çok uydu desem yalan olmaz.

Rotterdam’da hava durumu; arkadaşlar aranızda Hollanda’ya erasmusa gidecek varsa üzülerek söylüyorum ki hava gerçekten çok kötü. Yahu iki aya yakın süre orada kaldım ve hava hep kapalıydı,bulutluydu ya da yağışlıydı. Yazları gerçekten çok kısa sürüyor ve kışlarda bitmek bilmiyor. Mayısın son günü bile Rotterdam’da gök gürültülü yağmurların olması muhtemel.Havanın kötü ve yağışlı olması nedeniyle yanınıza yağmurluk almayı ihmal etmeyiniz derim. Bahar ve yaz aylarında gidilmesi daha iyi olur. Ekim ayında gittiğimde yağışlıydı ve pek gezememiştik.Daha sonra aralık ayında tekrar gitme fırsatım oldu ve bu sefer de kar yağdı. Christmas zamanı hep rüzgarlı,yağışlıydı.Sanırım bu şehirde hava en iyi yaz mevsiminde.

Rotterdam’da yemek; Allah’ım beni kapsalonla tanıştırdığın için çok teşekkür ederim. Arkadaşlar aranızda Hollanda’ya gidecek varsa mutlaka kapsalon yesin. İyi restaurantlarda orta boy kapsalonun fiyatı yaklaşık yedi-sekiz euro. Biz ara sokakların birinde küçük bir yeri olan Türk restaurantında yedik ve orta boyu altı euroydu.Orta boy dediğime bakmayın gerçekten çok büyüktü.Kapsalon aslında bir nevi bizim iskenderimiz gibi ama bizimki gibi domates salçası sosları yok . Kuzu etli olan shaurma benim favorim oldu. En alta patates kızartması üzerine kuzu eti (isterseniz tavuklu da var) onun üzerine salata ve onun da üzerine kaşar peyniri konuluyor. Sanırım bu yemek birazcıkta yunan yemeğiymiş.Zamanla Hollanda içinde kaynamış.Bence efsane bir tadı var.Mutlaka tavsiye ederim. Tatlı olarakta Rotterdam merkezde büyük bir market place dedikleri Pazar var. Kapalı Pazar alanı burası. Bu Pazar alanı içinde bizim tulumba tatlımızın şerbetsiz halini çikolata ve meyve soslarıyla satıyorlar.Gerçekten enfes bir tat.Ben zaten şerbetli tatlıları pek sevmediğim için bu halinde bayıldım.

(kaynak:https://pixabay.com/tr/rotterdam-hollanda-ba%C4%9Flant%C4%B1-noktas%C4%B1-142710/)

Rotterdam’da eğlence; eğlence denilince akla barlar,canlı müzikler gelebilir ama bu şehirde beni müthiş bir şekilde içine çeken bir yer var: Holland casino. Türkiye’de casino yani kumarhaneler yasal olmadığı için Türkler genelde ya gürcüye gidiyor ya da kıbrısa. Kıbrıs’ın en güzel otellerinden biri olan Kaya artemis spa ve casinoya gitmiştik ve orada bile böyle güzel casino yoktu. Rotterdam’daki gerçekten çok güzel ve büyük.Girişi, ilk katı,restaurant,slot makinelerinin olduğu kat tam anlamıyla insanı içine çekiyor ve burada saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Kumarhaneye girebilmeniz için yanınızda mutlaka pasaportunuz olmalı. Pasaportunuzu okutuyorlar çünkü. Pasaportsuz kesinlikle almıyorlar.Bir de yanınızda bu kumarhane kartı olan herhangi bir arkadaşınız yok ise beş euro kadar bir giriş ücreti ödemeniz gerek. Kart çıkarmak ücretsiz.Kaç kere giriş yaparsanız o kadar puan topluyor ve bir üst karta geçebiliyorsunuz.Kartlarınızın derecesi arttıkça ücretsiz faydalanabileceğiniz haklarınızda artıyor.

Bunun dışında çok güzel bir Hollywood cafeleri var. İçini bir sürü Hollywood filmlerinden dizilerinden aksesuarlar ile doldurmuşlar.Benim en beğendiğim kısım ise FRIENDS CAFÉ ! Friends’in tam anlamıyla delice bir fanı olduğum için burayı görünce çocuklar gibi sevindim.Central perk deki turuncu koltuğundan masasına kadar vardı. Burada fiyatlarda oldukça uygundu. Yine tercih edebileceğiniz bir sürü kumarhane, pub,bar, café var bu şehirde.

Rotterdam’ın mimari yapısı; kesinlikle post modern, çağdaş bir yapısı var diyebilirim.Şehir ikinci dünya savaşında yerle bir olmuş.Yıkılöış, yakılmış ama kendilerini çok güzel toplayabilmişler. Şehirde bir gdansk’ta, prag’ta görebileceğiniz eski çağlardan kalma kiliseler, binalar yok. Bunun yerine gökdelenler, rezidanslar ve köprüler yapılmış. Bir çok köprüleri var ve en ünlüsü Rotterdam Erasmus köprüsü. Bu köprünün meşhur olmasının nedeni tek ayaklı olması. Bir köprü nasıl tek ayaklı olur diyorsanız işte böyle. Ben de görünce çok etkilenmiştim.Bir mimarlık okuyan arkadaşımda bu köprünün yapımından çok etkilendiklerini ve inşa etmesinin çok zor olduğundan bahsetmişti.Uzun uzun apartmanların yanı sıra şehir merkezinden uzaklaştıkça müstakil evler gözüküyor. Filmlerde gördüğümüz o iki katlı müstakil evler boylu boyunca diziliyorlar. E bu şehrin hiç mi kötü yanı yok? Var tabii. Genelde afrikan sokağı diye adlandırılan sokağın oldukça tehlikeli olduğunu söylüyorlar. Irkçılıktan olduğunu sanmıyorum çünkü; benim karşılaştığım bütün hollandalılar çok tatlı insanlardı.

(kaynak:https://pixabay.com/tr/rotterdam-manzaras%C4%B1-mimari-hollanda-1598418/)

Rotterdam insanları; inanılmaz çok Türk ve diye paragrafa başlamak istiyorum. Ben kesinlikle ve kesinlikle Hollanda’da bu kadar çok Türk olduğunun farkında değildim. Biz genelde Türklerin Almanya’da olduğunu biliyoruz. Coğrafi konum olarakta Almanya’ya çok yakın olması nedeniyle Türkler buraya da göç etmiş olabilir onu bilemiyorum ama Türk nüfusu sadece çok olmasıyla değil Hollanda ve Türkiye arasında göç etmeyi kolaylaştıran anlaşmaları ile de ben çok şaşırdım. Hollandalılar ise bana çok sıcak davrandılar. Aslında benim öyle hissetmemin nedeni Finlandiya’dan Hollanda’ya gitmiş olmam olabilir.Benim için şimdilik Hollandalılar tam puan aldı.

Rotterdam’da fiyatlar; bakın her blogumda söylüyorum avrupa biz türk lirası kazandığımız için pahalı.Normal şartlar euro kazanan biri için avrupanın hiçte pahalı olduğunu sanmıyorum. Rotterdam’da fiyatlar Amsterdam’dan daha ucuzdu bu kesin.Ee zaten İstanbul-İzmir benzetmesini boşuna yapmadık değil mi? Eğer nereden alışveriş yapacağınızı bilirseniz bu şehirde çok uygun fiyata yaşayabilirsiniz. Pazarlarından çok uygun fiyatlara sebzeler, meyveler alabilirsiniz. Ben çocukken hep sanıyordum ki bir tek bizde Pazar var ve yabancılar hep mağazalardan ya da büyük alışveriş merkezlerinden alış veriş yapıyor.Halbuki gelip gördüm ve onayladım bizdeki Pazar mantığının aynısı Rotterdam’da da mevcut. Ben bir kaç örnek vereyim ; burger kingte steak house menüler sekiz ya da dokuz euro, kfc de on beşli acılı kanat on beş euro, bir litre süt bir euro bazen daha ucuz, bir kilo peynir dokuz euro  çünkü Hollanda2nın peyniri meşhur bilirsiniz, ekmek bir-bir buçuk euro, bir kilo muz bir buçuk euro bu liste bu şekilde gidiyor. Bana kalırsa euro kazanan biri için müthiş ucuz.

(kaynak:https://pixabay.com/tr/evleri-k%C3%BCp-mimari-rotterdam-89501/)

Bu kübik evler bahsettiğim pazar alanının arkasında.

 Benim Rotterdam hakkındaki düşüncelerim işte bu yönde. Eklemek istediğiniz bir şey olursa lütfen yorum atarak ekleyiniz ya da paylaşmak istediğiniz düşüncelerinizi yorumla paylaşınız. Bir sonraki şehir deneyimi yazısında görüşmek üzere, hoşçakalın!