Tarih Kokan Başkent

Herkese merhabalar. Hırvatistan'da ki maceramın 9 ayını geride bıraktım. Hala yeni tecrübeler edinmeye ve keşfetmeye devam ediyorum. Bugün başkent Zagreb hakkında kısa bir yazım olacak. Birçok park, kafe, müze, şirketlere ev sahipliği yapan bir kenttir. Tarihi, gezilecek yerleri ve dahasını bu yazımda göreceksiniz.

Doğu ve Batı arasındaki tarihi ve siyasi eşikte Hırvatistan'ın başkenti Zagreb şehri, önderlik ettiği ulusun kıta ve Akdeniz ruhunu göstermektedir. Zagreb, Hırvatistan Cumhuriyeti'nin kültürel, bilimsel, ekonomik, siyasi ve idari merkezidir ve Hırvatistan Parlamentosu, Hükümeti ve Başkanı'na ev sahipliği yapmaktadır. Pannonian ovası, Alplerin kenarı ve Dinarik menzil arasındaki elverişli konumu, kitlesel uluslararası iletişim için bir geçiş noktası olmasına izin verdi.

Medvednica dağıyla soğuk kuzey rüzgarlarından korunan şehir, geniş bir ova ve Sava nehri sayesinde dünyanın geri kalanına açılıyor. Neredeyse bir milyon nüfusa sahip olan Zagreb, Hırvatistan'ın tüm nüfusunun neredeyse dörtte birini kapsıyor. Yüzyıllar boyunca, şehir tüm Avrupa'dan gelen insanlar tarafından yaşandı; ve son yıllarda zengin bir kültürel yaşam sağlamak için Hırvatistan'ın farklı yerlerinden gelen insanlar tarafından. Zagreb, kapıları her zaman açık olan güvenli bir şehirdir; ilginç kişiliklerle dolu çalkantılı bir geçmişi olan bir şehir; onu tanımak isteyen herkesi sıcak bir şekilde davet eden bir şehir ve beklentilerinizi kesinlikle karşılayacak bir şehir. Bu şehirde, olağanüstü insanlarla kolayca tanışabilir, yeni arkadaşlar edinebilir ve özel anların tadını çıkarabilirsiniz. Zagreb'in binalarının cepheleri tarihin gelgitini ve akışını yansıtırken, sokakları ve meydanları bu rahat sermayenin kimliğini şekillendiren birçok kültürün bir araya gelmesine tanıklık ediyor. Yapılacak en iyi şey, ilk geldiğinizde Zagreb’in, birçok iddia gibi, sadece yerel kadınların efsanevi güzelliği tarafından aşılan harika atmosferini almaktır.

Zagreb'in iki tepesi

M.Ö. 35.000'e kadar uzanan arkeolojik keşifler Taş Devri sırasında bugünkü Zagreb çevresinde keşfedilmiş, daha sonra İliryalıların Avrupa'nın bu bölgesine gelişinin kanıtlarını göstermektedir. Keltler daha sonra uzak kuzeyden, muhtemelen M.Ö. dördüncü yüzyılda taşındı. Bunu, Andautonia adlı büyük bir şehir merkezi kuran ve kalıntıları Ščitarjevo arkeoloji parkında korunmuş olan Romalılar aldı. Bugün bildiğimiz gibi Zagreb, yani tarihi merkezi, Orta Çağ'a ve iki tepedeki yerleşim yerlerine kadar uzanıyor: bugün Yukarı Kent olarak bilinen laik Gradec; ve dini Kaptol. Zagreb'in ilk yazılı kaydı, Macar kralı Ladislav'un Adriyatik Denizi'ne giderken Kaptol piskoposunu kurduğu 1094 yılına dayanıyor. Zagreb Katedrali hala neo-Gotik tarzı ile ufuk çizgisine hakimken, onu çevreleyen Rönesans duvarları Avrupa'nın bu bölgesinde türünün nadir korunan örneklerine rastlayabilirsiniz.

Orta Avrupa'nın Moğol istilaları sırasında burada başka bir tarihi olay meydana geldi ve biri Zagreb'in çekirdeğinin diğer yarısı olan Gradec'i büyük ölçüde etkileyecek. 13. yüzyılın ortalarında Tatarlar Macaristan'ı tahrip etti ve kralları Béla IV, vatandaşlarının kendisine sığınak sağladığı Zagreb'e kaçtı. Minnetle, 1242'de Béla Gradec'e özgür bir kraliyet şehri ilan eden bir tüzük verdi. Cömertliği, Zagreb'in merkezine bakan Lotrščak kulesinden öğle saatlerinde topun patlamasıyla her gün sembolik olarak canlandırıldı. Orta Çağ'da, şehir kapıları kapanmak ve kilitlenmek üzereyken vatandaşları kaleye dönmeleri konusunda uyarmak için çanlar duyuldu. Orta Çağ'dan korunan tek kapı Kamenita Vrata, 18. yüzyılın ilk yarısında yakıldı. Mucizevi bir şekilde, yangında kurtarılan tek şey, hala duvardaki ana yerini işgal eden Meryem Ana'nın bir simgesiydi.

Modern Dönemi

20. yüzyılın tarihi olayları dünya haritasını değiştirdi ve Zagreb vatandaşlarının hayatına damgasını vurdu. 1918'de I.Dünya Savaşı'ndan sonra Hırvatistan, Avusturya-Macaristan Monarşisi ile tüm bağları kopardı ve güney Slav halklarının oluşturduğu yeni bir devlet olan Sırplar, Hırvatlar ve Slovenya Krallığı'nın bir parçası oldu. Zagreb'in nüfusu arttı ve şehrin doğu ve batı bölgelerinde yeni bölgeler ortaya çıkarken, Sljeme'nin eteklerinde etkileyici konutlar inşa edildi. 20. yüzyılın bu başlarında, Zagreb diğer Avrupa sanat, kültür ve bilim merkezleriyle yakın bağlantılar geliştirdi. Bu noktada Avrupa'nın bu bölgesindeki ilk radyo istasyonu yayınlanmaya başladı; Zagreb Menkul Kıymetler Borsası açıldı; ilk otomatik telefon santrali ve şehrin ilk gökdeleni inşa edildi.

Modern zamanlar, İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesine kadar yerel halkın günlük yaşamını değiştirmeye devam etti. Savaştan sonra Hırvatistan, başkenti Zagreb olan Yugoslavya'nın altı cumhuriyetinden biri oldu. Savaş sonrası yıllar şehrin daha da genişlemesine yol açar. Sonunda konut bloklarının inşası ile Sava nehrinin güney kıyısında yayıldı. Sava yüzyıllar boyunca vatandaşları ortaçağ işgalinden korurken ve uzak topraklara bir bağlantı görevi görürken vadiye su basmıştı. 20. yüzyılın ortalarından itibaren eski Zagreb kasabası ile Novi Zagreb arasındaki sınır haline geldi. Bugün kuzey ve güneyi birbirine bağlayan on iki köprü var, yeni ve eski. Uluslararası iş toplantılarına ev sahipliği yapan Zagreb Fuarı, nehrin güney kıyısına geçti.

1991'de Hırvat Parlamentosu, egemen bir devlet olarak Hırvatistan'ın bağımsızlığını ilan etti. Zagreb, özgür ve eşit vatandaşlardan oluşan bir toplumda yeni bağımsız bir Avrupa ulusunun başkenti oldu. Hırvatistan Parlamentosu ve Hükümet, yüzyıllar boyunca tarihi kararların alındığı şehrin en eski laik merkezi olan Yukarı Şehir'de yer almaktadır. Yeni binyılda, Zagreb şehri bölgenin iş merkezi, çok dilli iş iletişimi, siyasi tartışma ve kültürel alışveriş için bir yer. Büyükşehir Zagreb'in hemen dışındaki iş merkezleri, modern yaşamın taleplerine bir cevaptır. Zagreb, her zaman olduğu gibi Avrupa ve dünyadaki olaylara katılmaya devam ediyor.

Yeşil Zagreb

Zagreb'in hemen her yerinde rekreasyon alanları bulabilirsiniz. Ayrıca kolayca ulaşılabilecek bir mesafede, geziler için popüler bir yer olan Medvednica'yı buluyoruz. Şehir merkezinde, parklar, sokaklar ve meydanlar yeşil alanlar ve bahçelerle kesişiyor. 19. yüzyılda peyzajlı olan Yukarı Şehir'deki Strossmayer Gezinti Yeri, şair A.G. Matoš'un eşlik ettiği Zagreb'in romantik bir panoramik manzarasının tadını çıkarabileceğiniz yerdir. 19. yüzyıl kent planlaması ile ilgili daha fazla kanıt, Yeşil At Nalı olarak adlandırılmaktadır. Lenuci tarafından oluşturulan sekiz yeşil kareden oluşan bu çizgi, Aşağı Kent'in ekseni olarak hizmet ediyor. En popüler olanlardan biri, bir asırdan fazla bir süre önce Trieste'den getirilen çınar ağaçları ile bilinen Zrinjevac'tır. Çeşmeler, bir müzik pavyonu ve kayda değer figürlerin büstleri bizi o zamana geri götürüyor. Zagreb vatandaşlarının zamanı, günlük sıcaklığı, yerel hava basıncını ve nemi kontrol etmek için kullandıkları bir meteorolojik gösterge de var. Trenle gelenler, ilk Hırvat kralı adını alan Kral Tomislav meydanının güzel manzaralarıyla karşılanıyor; Sanat Pavyonu ve Zagreb Katedrali. Özel kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan Art Pavilion, 1896'da Budapeşte'deki Milenyum Sergisinde Hırvat Hırvat Pavyonu'ydu. Yenilikçi demir konstrüksiyonu, bugünkü konumuna taşınmasını ve iki yıl sonra Zagreb halkına açılmasını mümkün kıldı. . Yakınlarda, 10.000 çeşit ile Avrupa'nın en görkemli bitki koleksiyonlarından birini içeren başka bir yeşil vaha olan Botanik Bahçeleri yer almaktadır.

Sanatın Şehri

Dünya Animasyon Film Festivali Animafest, Avrupa'da türünün en eskisi. Müzik Bienali, Dans Haftası Festivali ve uluslararası modern tiyatro festivali Eurokaz, dünyanın dört bir yanından sanatçıları Zagreb'in sahnelerine taşıyor. Daha önce de gördüğümüz gibi, Zagreb, Hırvatistan ve Avrupa'nın tarihi, sanatı ve kültürü, şehrin çevresindeki mimariye ve çeşitli müzelere yansıtılıyor. Arkeoloji Müzesi, Mısır'daki Thebes'ten bir kadının ketenle sarılmış gizemli mumyasını içeriyor - Etrüsk'teki en uzun metin hala şifresi çözülüyor. Zagreb Şehir Müzesi, tarih öncesi çağlardan günümüze kadar kentteki tarihi olayların modern bir yorumunu getiriyor. Sanat ve El Sanatları Müzesi, 19. yüzyılın ikinci yarısında aynı disiplinde bir okulla birlikte kuruldu ve her ikisi de geleneksel işçiliğin değerlerini korumak için kuruldu. Üniversite Oyunları 1987'de Zagreb'de düzenlendiğinden beri Mimara Müzesi'nde farklı alanlardan ve dönemlerden eşsiz bir koleksiyon sergilendi.

Tatlar, Renkler ve Kokular

Zagreb'deki gastronomik seçim, birçok mutfağın zengin bir kombinasyonunu içeriyor. Tarih ve coğrafyanın buradaki menüler üzerinde büyük etkisi oldu. Zagreb halkı mutlu bir şekilde evde yemek pişirmesine rağmen, kasabada iç Hırvatistan'ın spesiyalitelerinin yanı sıra Akdeniz ve dünya mutfağını bulabileceğiniz birçok yer var. Štrukli, Zagreb'de herkesin önerebileceği otantik yemeklerden biridir. Birkaç farklı hazırlama yolu vardır, böylece pişirilebilir veya pişirilebilir, tatlı veya tuzlu olabilir. Mlinci makarna şeritleri ile hindi, iç Hırvatistan'ın geleneksel yemeklerinden biridir. Ayrıca ünlü Viyana mevkidaşına benzer şekilde peynir ve jambon ile doldurulmuş bir parça kızarmış dana eti olan Zagreb bifteği de var.

Kahvaltıda, Zagreb çevresindeki köylerden doğrudan kumica denilen üreticiden satın alınan peynirli taze kremayı denemelisiniz. Kentin bir diğer özelliği de açık hava gıda pazarları. Hemen hemen her mahallenin bir tane var ama Katedral yakınlarındaki Dolac en iyi bilinen. Bu, üreticilerin günlük olarak taze meyve ve sebze, et ve balık sattığı yerdir. Dolac, iyi yemek tutkunlarının Hırvatistan'ın tüm bölgelerinden mevsimlik ürünler bulmaya geldiği 'Zagreb'in Göbeği'(The Belly of Zagreb) olarak adlandırılan benzersiz bir yerdir. Orada bir renk, koku ve ses kütlesi ile karşılaşacaksınız. Gün boyunca pazardaki restoranlar, hızlı, ev yapımı yemekler sunmaktadır. Her köşede pastane ve pastane bulunmaktadır.

MAVİ-Beyaz Zagreb

Mavi, Zagreb'in rengidir. Armalarda, şehir tramvaylarında, otobüslerde ve fünikülerde bulunurken, sporcularının gömlekleri de aynı renktedir. Zagreb halkı her zaman spor, özellikle futbol konusunda tutkulu. Hırvatistan'da en fazla kupaya sahip futbol kulübü Dinamo, takım rengi olarak mavidir. Kentin her yerinde eğlence ve profesyonel spor merkezleri bulunabilir. Cibona Basketbol Kulübü, efsanevi oyuncu Dražen Petrović'in adını taşıyan bir spor salonunda oynuyor. Ayrıca, eskiden Sava nehrinin bir kolu olan şimdi 1987 Üniversite Oyunları için inşa edilmiş olan Jarun Rekreasyon Sporları Merkezi'de mevcuttur.

Umarım kısa bilgilendirme yazımı okuma fırsatınız olur. Kendinize iyi bakın... 29-02-2020.