Venedik Karnavalı Bölüm 1

Venedik'teki karnavalı ziyaret etmeyi hep istemişimdir. Venedik'i severim, Avrupa'nın en romantik kentidir(tabii ki bu benim kişisel düşüncem). Hal böyleyken, bir gün düşük maliyetli havayolu şirketlerinden birinin tekliflerine bakarken on beş avroluk Venedik biletlerine rastladım... ve gidiş-dönüş biletinden bahsediyorum(şaka değil). Hemen kendim ve erkek arkadaşım için bilet satın aldım ve koşuşturmaya başladık. Karşılaştığımız tek problem hava yolu şirketimizin ödeme yapmadan küçük bir sırt çantası veya çanta dışında bagaj almamıza izin vermemesiydi. Biz de yaratıcı ve düzenliydik ve önemli eşyalarımızın hepsini sırt çantalarımıza (küçük, okul tipi sırt çantalarından bahsediyorum) yerleştirmeyi başardık.

Uçağa bindik ve bir-bir buçuk saat içinde Venedik yakınlarındaydık. Düşük bütçeli havayollarının diğer bir eksisi sizi bir hiçliğin ortasında bırakmalarıdır. Allahtan indiğimiz havalimanı Venedik'e çok uzak değildi. Bir otobüse bindik ve yaklaşık bir saat içinde vardık. Mestre'de bir otelde rezervasyon yaptırmıştık. Bu iyi bir tavsiye çünkü Venedik oldukça pahalı ve rutubetli. Yani, seyahat planınız için yeteri kadar paranız varsa Venedik'in merkezindeki iyi otelleri de seçebilirsiniz ve ulaşım için vapurları kullanabilirsiniz. Eğer benim gibi çok parası olmayan sıradan bir öğrenciyseniz, akıllı olmak zorundasınız. Venedik'e otobüs veya trenle yirmi-otuz dakika uzaklıkta olan Mestre'nin iyi bir opsiyon olduğunu gördük. Daha ucuzdu ve oteller yeniydi. Çok iyi bir fiyata beş yıldızlı bir otel bulduk.

Sabahın çok erken saatlerinde vardığımız için direk Venedik'e gittik. Karnavalın açılış günüydü, bu yüzden çok heyecanlıydık. Buarada Karnaval'ın Ocak sonu ve Şubat başında gerçekleştiğinden bahsetmeliyim. Venedik İtalya'da olduğu için havanın ılıman ve güzel olacağını düşünebilirsiniz. Kesinlikle hayır! Böyle düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Venedik kışın inanılmaz soğuk. Düşük sıcaklıklara biraz deniz kıyısı ve kanalları da eklerseniz büyük resmi görebilirsiniz. Donuyorduk. Soğuğun kemiklerimin ve kaslarımın içine girdiği hissine kapılmıştım.

Yine de, Karnaval ilginç bir etkinlik ve onu gördüğüm için memnundum. İlk önce ünlü ve oldukça sert olan İtalyan Espressosu içmeye gittik. Oldukça iyi olduğunu söylemeliyim. Bir barda İtalyan kahvaltısı yaptık ve Venedik denen labirentte yürüyüş yaptık. Şehir; mücevher, geleneksel Venedik maskesi, hediyelikler, cam objeler vb. şeyler satan küçük dükkanlarla dolu. Bazılarında gerçek baş yapıtlarla karşılaşabilirsiniz. Fiyatı üç yüz avroya kadar çıkan muhteşem güzellikte maskeler var. Yine de el yapımılar ve çok güzeller. Maskeler kağıt hamuru ya da özel olarak üretilmiş kağıttan yapılıyor. Maskelerin bazıları taşlarla süslenmiş veya boyanmış. Konu maske olunca, ortada çeşitli karakteristik özellik vardır. Bazı maskeler yüzün tamamını örterken bazıları sadece göz çevresini kapatır.

Karnaval açılışı oldukça etkileyiciydi. Farklı gruplar(sanırım ailelerdi) tipik Venedik kayıklarıyla ana kanal olan Canale Grande'den geçti. Bütün takımların kendi kostüm teması vardı. Bazıları zengin süsleri olan tamamen siyah elbiseler giymişti, bazıları tamamen pembeydi, bazıları panda görünümündeydi... Hepsi çok güzel ve orijinaldi. Aynı zamanda sokaklarda güzel maskeler takmış insanlar da vardı. Kadınların eski moda çok süslenmiş elbiseleri ve maskeleri vardı, erkekler ise pantolon ve özel ceketler giymişti. Film gibiydi.