Have you made up your mind about your destination? The best accommodation deals are being booked fast, don’t let anyone keep ahead!

I want to find a house NOW!

Venedik; Ayrı bir dünya..

Tarafından yayınlandı flag-tr İklime Polat Yalçıner — 7 yıl önce

0 Etiketler: flag-it Erasmus Deneyimleri Venedik, Venedik, İtalya


Santa Lucia tren istasyonundan çıkar çıkmaz ufak bir hayal kırıklığı yaşamadım diyemem. Zaten çok turistik olan bu şehre gittiğimizde İtalyanların dini bir tatiline denk gelmiştik. İnanılmaz kalabalıktı ve rahat adım atamayacağımızı hatta dar sokaklarda ilerleyemeyeceğimizi ve zaman kaybı yaşayacağımızı düşünmüştüm. Nedense Venedik aklımda hep küçük bir yer olarak kalmış fakat öğrendim ki farklı belediyelerden oluşan büyük bir kentmiş ve 170 adet kanal ve 400 köprüden oluşuyormuş.

1987 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası ilan edilen Venedik kanalları, köprüleri, gondolları, karnavalı, maskeleri ve tarihi binaları sebebiyle Avrupa’nın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri. Venedik ‘e Milano’dan birinde trenle diğerinde otobüsle olmak üzere Kasım ve Ocak aylarında iki kere gittim. Venedik denilince akla romantizm ve aşk geliyor. Sevgilimle orada olmak bana da daha özel hissettirse de de yakın arkadaşımla gittiğimde de çok keyif aldım. Yani kiminle ya da hangi mevsimde giderseniz gidin Venedik sizi büyüleyecek!

Her seyahat öncesinde olduğu gibi Venedik için de Google Map üzerinden gitmek istediğimiz yerleri işaretlemiştik ve çevrimdışı harita ile ilk önce kahve almak üzere oturma yeri olmayan, fakat fazlaca kahve çeşidine sahip ve harika kahveler sunan Torrefazione Cannaregio Bar’a  gittik. Kahvemiz elimizde yürümeye başladık, her ne kadar elimizde bir gidilmesi gerekenler listemiz olsa da ara sokaklarda kaybolmak istiyorduk. Çünkü seyahatlerimizde turistlerden uzak, yerli halkın gittiği yerlere gidip onlar gibi zaman geçirmeyi tercih ediyoruz. İki gidişimde de bu sebeple gondola binmedim. Bu arada Venedik ile ilgili bilinmesi gereken en önemli olaylardan biri belli zamanlarda meydana gelen Acqua Alta adı verilen su baskınları. Acqua Alta başladığında kent sakinleri ve turistler sirenler ile uyarılırmış. Dalgaların yükselmesinden sonra bu durum yaklaşık 6 saat kadar sürermiş, bize denk gelmedi.

Venedik sokaklarında saatlerce sıkılmadan yürüdük. Dar sokaklar, renkli ve ilginç mimari, her biri ayrı güzellikte manzara veren köprüler, gondollar yani gözümüzü şenlendirebilecek ne varsa orada toplanmıştı. Binaların hemen hepsinden çiçekler, sarmaşıkların sarkıyordu. Ben renkli kapı pencerelere ve kalkmış duvar sıvalarına ve kapı tokmaklarına kadar her ayrıntıya hayran hayran bakıyordum. Hep kullandığım fotoğraf filtresi rengindeydi binalar, bu yüzden gözlerimi alamadım belki de. Bazı evlerden asılmış olan çamaşırları görünce bizim için masallar diyarı olan bu turistik yerde yaşayan insanların hayatlarını düşündük. Acaba yaşadıkları yerin ne kadar harika olduğunun farkındalar mı yoksa bizim gibi günlük telaşlar arasında ince detayları kaçırıyor ve gözleri alıştığı için sıradanlaşıyor mu çevrelerini saran güzellikler. Bizse orada olduğumuz süre boyunca kendimizi etrafa bakmaktan ve fotoğraf çekmekten alamadık.

Bazı sokaklar tek kişinin yürüyebileceği kadar dardı, sıra olup yan yan yürümek zorunda kaldığımız da oldu. Bir süre sonra her yer birbirine benzemeye başladı, acaba buradan geçmiş miydik diyerek bakmaya başladık çevreye. Ama yine de öyle çekiciydi ki hiç durmak istemedik. Ağzımız açık etrafı bakarak, sokak müzisyenlerinin eşliğinde tüm adayı yürüdük. Her sokağın sonu bir şekilde kanala ulaşıyordu. Labirent gibi, girdiğimiz sokağın nereye çıkacağını bilmiyor bazen çıkmazdan, bazen kanaldan sebep geri dönüyorduk, fakat bir şekilde hareketli meydanlara ulaşıyorduk.

Listemizdeki yerleri gördük. Detaylı listeyi aşağıda bulabilirsiniz. Henüz İtalya’ya gitmem konu bile değilken yıllar önce görüp aklıma kazıdığım Libreria Acqua Alta kitapçısına gitmek benim için içlerinde en keyiflisiydi belki. Hepsi bir yana, burası bana hayalini kurduğum şeylere ulaşmanın mutluluk duygusunu nasıl tavan yaptırdığını hatırlattı. İçerisi hayli dağınık görünse de burada insanı çeken bir şey var. Bir girişi kanala bakan kitapçıda pencere kenarına oturup kanal manzarasıyla kitap okumak harika olurdu. Elbette buna zaman bulamadım ama. Mağazalardan hediyeliklerimizi, hatıralarımızı aldık. Bir maske atölyesine de girdik. Aperativo’ya katıldık Spritz’lerimizi içtik ve akşam yola koyulduk. Dönüş yolunda biraz yorgunluktan ama en çok da büyülenmişlikten sessizdik.

Resmi tatilleri bilmek isterseniz; 1 Ocak (Yılbaşı ), Paskalya Pazartesi (Değişmektedir), 25 Nisan (Özgürlük Günü), 1 Mayıs (İşçi Bayramı), 2 Haziran (Cumhuriyet Bayramı), 8 Kasım (Azizler Günü), 26 Aralık (Noel). Ayrıca Şubat ayında Venedik Karnavalı, Ağustos sonunda Venedik Uluslararası Film Festivali, Nisan’da San Marco Festivali, Eylül’de Venedik Opera Festivali, Mayıs’ta Del Vino Soave Bianco Soave Orta Çağ Festivali Venedik’te düzenlenen festivallerden birkaçı. Bu dönelerde orada olmak kalabalık ama ayrı keyifli olabilir.

 

KONAKLAMA İÇİN İYİ BÖLGELER

Konaklamak için Venedik’te en çok tercih edilen bölgeler Büyük Kanal ve San Marco civarıymış. Venedik’e her ne şekilde giderseniz gidin adaya trenle Santa Lucia tren istasyonundan ulaşacağınız için kalacağınız yeri tren istasyonuna yakın da seçebilirsiniz. Merkeze yakın seçerseniz araç trafiğine kapalı ve labirent gibi olan şehirde bavulunuzla oradan oraya dolaşmadan rahatça ulaşım sağlarsınız. Fakat tam merkezdeki oteller de çok tercih edilmelerinden sebep biraz daha pahalı olacaktır. Erken rezervasyon deneyin.

YEME İÇME

İtalya zaten başlı başına bir lezzet ülkesi olunca dolayısıyla Venedik de bu açıdan başarılı seçeneklere sahip. İtalya’da akşam yemeğinden önce “aperativo” geleneği var. Saat 6dan sonra başlayıp çoğunlukla açık büfe olarak sunulur. Genellikle bir şeyler içip sohbet edilen bu saat akşam yemeğine giriş olarak kabul edilir. Çünkü İtalyanlar akşam yemeğini bize göre geç, genellikle 19:30 ile 21:30 arasında yiyorlar.

Biz öğle yemeği için manzarası ve Yelp yorumlarından dolayı La Zucca’yı denemek istedik fakat tamamen doluydu. Kesinlikle gitmeden önce aklınızda olan yer için randevu yaptırırsanız işinizi şansa bırakmamış olursunuz. Biz spontane olarak sadece kanal manzarası ve sakinliğinden ötürü Al Ponte del Megio’ da yedik. Yemekler lezzetli, fiyatlar uygundu. Trattoria Da Rino’da yediğimiz pizza ve bruscettayı da önerebilirim.

Venedik’te yenilebilecek en popüler yiyeceklerden biri Spaghetti al Nero di Sepia  yani mürekkepbalıklı siyah spaghetti. Rixoto de gò ise Venedik’e özgü Goby balığının pirinç ile hazırlandığı halidir. Gnocchi, ravioli ya da İtalya’nın en özel peynir çeşitlerinden olan ve kökü Venedik’e dayanan Asiago peynirini de tadabilirsiniz.

Tatlı olarak Tiramisu ya da Venedik’in yerel tatlısı olan Frittella alla Veneziane denenebilir. Dondurma yemek isterseniz Galeteria Eta Beta iyi bir tercih olacaktır. Venedik’in dünyaca ünlü Harry’s Bar’ında 1948’de icat edilen Bellini kokteylini ve portakallı spritz’i denemeden dönmeyin.

 

GEZİLECEK YERLER

1. Canal Grande (Büyük Kanl)

Büyük Kanal, su trafiğinin aktığı S şeklinde, 3800 metre uzunluğunda ve yaklaşık 5 metre derinliğindeki ana hat. Kanalda gondol, deniz otobüsü, özel bot, su taksisi gibi ulaşım araçları ile seyahat edilebiliyor.

2. San Marco Meydanı (Piazza San Marco)

500 x 1000 metre ölçülerinde olan San Marco Meydanı, buranın en ünlü meydanı. Meydanın etrafında Procuratie Nuove, 12. yüzyıldan kalma Procuratie Vecchie ve Ala Napoleonica ve San Marco Bazilikası ile 15. yüzyılın sonunda inşa edilen Torre dell’orologio isimli saat kulesi bulunuyor. Efsaneye göre Torre dell’orologio kulesinin yapımında çalışan kişilerin gözleri benzer bir yapı yapmamaları için oydurulmuş. 19. yüzyıldan kalma ünlü kafe Florian da bu meydanda bulunuyor.

3. Campanile di San Marco (Aziz Mark'ın Çan Kulesi)

99 metre yüksekliğindeki bu çan kulesinden meydanı ve şehir manzarası izlenebiliyor.

4. Basilica di San Marco a Venezia 

9. yüzyılda yapılmış olan bazilikadır

5. Palazzo Ducale (Dükler Sarayı)

9. yüzyılda gotik stil ile şato olarak inşa edilmiştir olan saray çıkan yangınlar nedeniyle birkaç kez baştan yenilenen saray, 1923 yılında müzeye dönüştürülmüş. Dış cephesinde gotik esintiler ile geometrik şekiller görülürken iç mimarisinde büyük avluları ve daha klasik esintiler görülüyor.

6. Ponte di Rialto (Rialto Köprüsü)

16. yüzyılda yapılmış olan Rialto Köprüsü şehirde en çok ziyaret edilen ve fotoğraflanan nokta.

7. Ca'd'oro (Altın Evi)

15. yüzyılda yapılan ve gotiK mimarinin en önemli örneklerinden olan Ca’d’Oro müzesi “Altın Evi” olarak da biliniyor bu ismi almasının sebebi ise ön cephesinde kullanılan kızıl, parlak ve mavi altın varak süslemeleri.

8. Ponte dei Sospiri (Ahlar Köprüsü)

1602 yılında beyaz kireç taşından inşa edilmiş olan Ahlar Köprüsü, en ünlü köprülerden birisi. Köprü  Dükler Sarayı ile Yeni Hapishaneyi birbirine bağlıyor. Köprünün adı ise Venedik’te mahkum edilen kişilerin duruşma ardından bu köprüden geçirilerek son kez bakıp iç geçirmesinden dolayı verilmiş.

9. Galleria dell Accademia 

1750 yılında ressam Giovanni Battista Piazzaetto tarafından kurulan Accademia di Bela Arti, Venedik'te bulunan resim, heykel ve mimari alanında koleksiyonların sergilendiği en önemli sanat galerilerinden biri olup ve burada ortaçağ Bizans döneminden Rönesans’a, oradan da Barok ve Rokoko’ya uzanan koleksiyon bulunmaktaymış.

10. Peggy Guggenheim Collection

Peggy Guggenheim ‘ın koleksiyon meraki neticesinde muzeye donusturulmus olan, 20. yüzyıl Avrupa ve Amerikan sanatı ile ilgili önemli eserleri bünyesinde barındıran bu müzede Picasso, Kandinsky, Pollock, Boccioni, Miro, Duchamp gibi ressamların eserleri bulunuyor.

11. Basilica di Santa Maria della Salute 

17. yüzyılda Meryem Ana’ya ithafen yapılan barok mimari örneği kilisedir. 

12. Teatro la Fenice

Dünyanın en büyük opera binalarından biri olan Teatro la Fenice birçok opera prömiyerine ev sahipliği ediyormuş.

13. Burano Adası

Küçük ve rengarenk evleri ile dikkat çeken bu adanın bu kadar renkli olmasının amacı eski zamanlarda denizcilerin evlerini ayırt edebilmeleriymiş.

14. Murano Adası

Murano Adası, cam işçiliği ve renkli evleri ile ünlüdür. Cam endüstrisinin buraya taşınmasının nedeni cam atölyelerinden çıkan duman ve yangın tehlikesinin şehir merkezinden uzak tutulmak istenmesi ve bu sebeple 1291 yılında cam atölyelerinin Murano Adası’na taşınmasıymış. Adada Museo Vetrario yani Cam Müzesi görülebilir.

15. Riva degli Schiavoni

Riva degli Schiavoni, Castello’nun güney kıyısını oluşturan uzun rıhtımdır.  Venedik’in en şık ve elit yerlerinden biri olduğundan da daima kalabalıktır.

16. Columns of Saint Mark and Saint Theodore 

Deniz yoluyla gelinirken lagünün bittiği yerin belirlenmesi amacıyla şehrin iki koruyucu azizi adına dikilen sütunlar San Marco meydanından rıhtıma çıkarken konumlandırılmış ve şehrin girişini belli etmekteymiş. 

 

VENEDİK’TE NE ALINIR

Şehirde alışveriş yapabileceğiniz en önemli noktalar ise San Marco Meydanı ve civarındaki dükkanlar ve sokak pazarları. Elbette tam merkezde bulunan mağazalar her yerde olduğu gibi birkaç euro daha pahalı olabiliyor. Alınabilecek şeylerin başında Venedik maskeleri ve karnaval kostümleri geliyor. Şehirde birçok kalite ve fiyatta maske ve kostüm satılıyor. Fiyatlar maskenin işlemesine ve kalitesine göre değişebiliyor.  Venedik’e özgün olarak satılan ürünlerden biri de özellikleBurano Adası'nda satılan dantel ve el işlemeleri ile cam ürünlerdirDeri eldivenler, çantalar ve deri aksesuarlar ile el yapımı kırtasiye ürünleri, damgalar, kalemler, defterler de alabilirsiniz. Antika ve sanatsal ürünlere meraklıysanız burada profesyonel veya amatör birçok sanatçının eserleri de satın alabilirsiniz.

YAPMADAN DÖNMEYİN LİSTEM

*Ara sokaklara dalın ve kaybolun.

*Gondola ya da daha hesaplı olmasını isterseniz vaporettoya binip kanaldan şehri  izleyin.

* Torrefazione Cannaregio Bar’adan take away kahvenizi alıp bir İtalyan gibi ayak üstü kahvenizi için.

* Kanal kenarında ayaklarınızı suya sarkıtıp pizza, şarap keyfi yapın.

* Kitap alışverişi yapmayı planlamasanız bile mutlaka Libreria Acqua Alta adlı kitapçıyı görün. 

* Sokak müzisyenleri eşliğinde meydanlarda dans edin.

*Aperativoya katılın ve Venedik’in tapas’ı ‘cichetti’lerden tadın.
* Vakit bulabilirseniz adalarına gidin.

* 1 saatlik mesafede olan Verona'ya uğrayıp  Romeo ve Juliet aşkının yaşandığı romantik şehri görebilirsiniz.

* Venedik’te icat edilen Bellini kokteylini ve portakallı spritz’i denemeden dönmeyin.

 Sevgiyle kalın..


Fotoğraf galerisi


Burada (Venedik) yaşadığın Erasmus deneyimini paylaş!

Venedik yerini bir yerli, gezgin veya değişim öğrencisi olarak biliyorsan... Venedik hakkındaki düşüncelerini paylaş ! Farklı özelliklerini puanla ve tecrübelerini paylaş!

Deneyim ekle →

Yorumlar (0 yorum)



Hesabınız yok mu? Kaydol.

Biraz bekleyin lütfen

Koşun hamsterlar! Koşun!