La Alhambra ve Generalife

El Hamra sarayı dünyanın en çok tercih edilen tarihi binaların biridir. Bu saray farklı bahçelerden, müze, kalelerden oluşuyor. En önemlisi, burası mutlaka ziyaret edilmeli!

14 euro basit bir giriş için çok pahalı diyenler için önceden belirteyim, vereceğiniz paraya kesinlikle değecektir. Burası büyüleyici ve bir kaç saaatinizi Generalife bahçelerinde dolaşarak geçireceksiniz.

Eleştire bileceğim noktaların başında bilgi yetersizliği ve bu alanda hiç bir çalışmanın olmaması ola bilir belki. Sarayı eğer kendiniz dolaşacaksanız hiç bir bilgi klavuzu verilmiyor ancak gezi rehberile katıldığınızda bu hakka sahip oluyorsunuz ve bu bence hem yanlış hem de biraz pahalı. Eğer bilgi tabelaları olsaydı durum bir nebze iyi olurdu kanımca. El Hamra Sarayının en güzel bölümü de Palacio Nazaries adlanan kısmı: dünyaca meşhur avluların olduğu yer.

Ekim ortasında bile El Hamra Sarayı tamamiyle dolu oluyor ve turistlerin buraya olan rağbeti her geçen gün artıyor. Buraya gelmeden önce bu durumu göz ardı etmemenizi tavsiye ediyorum.

İspanya'da geçirdiğim günler arasında en güzeli bu saraya geldiğim gündü diye bilirim kolaylıkla. Hiç bir zaman unutamayacağım bir deneyim oldu. Umuyorum, siz de eğlenirsiniz.

Bahçe patikası Darro ve Genil nehrinden getirilmiş yatay şekilde yerleştirilmiş siyah ve beyaz çakıl taşlarıyla kaplanmış.

Kendimizi Banos Arabes (Arap Banyoları), Palacio de Carlos V ve danışmanın olduğu çarşı gibi bir yerde bulduk. İşgal sonrası cüsseli, hantal, Rönesans stili, kırılgan bir mimariyle Arap yapısına benzeyen bir barınak inşa edip Alhambra'da yaşamak isteyen tek katolik hükümdarı 4.Charles'tı. Pedro Machuca tarafından tasarlanan 4.Carlos Sarayı'nın inşaatına 1526 yılında başlandı ve hala tamamlanmadı.

Orta bahçesinde bir meydan ve gizli kolonları bulunuyor. Daha önce boğa güreşlerine ve duellolara ev sahipliği yapmış olan kil ve alçı oymalarla donatılmış olan Alhambra şimdilerde Alhambra Müzesi. Müzenin üst katı Diego de Siloe, Alonso Cano, Pedro de Mena gibi Granadalı sanatçılara ayrılmış olan Museum of the Alhambra. Mükemmel akustiği sayesinde burada senfonik müzik konserleri düzenleniyor.

Alhambra kompleksinin karşı tarafında şehrin en eski kısmı olan Alcazaba sarayı bulunuyor. 9. yüzyıldan bir kalenin kalıntılarının üzerine savunma duvarları, gözetleme kuleleri ve hamamlarıyla (o zaman restorasyondaydı) tipik bir askeri mimarisiyle inşaa edilmiş.

Torre de los Hidalgos, Torre Quebrada, Torre Homenaje ve en önemlisi sizi şehre hayran bırakacak olan Torre de la Vela gibi duvarlar ve bazı gözetleme kuleleri günümüze kadar hayatta kalabilmiş.

Palacio Nazarie, ile ilgili en önemli şey şair İbn Zamrak'ın "Yıldızlar bile cennette dönmektense burada kalmayı tercih ediyor! " sözleridir. Ayrıca şair Ibn Al-Yayyab'da (1333-1349) Alhambra için: "Keyifli bir ev veya hisar denebilir. O görkemli bir saray. Çatısı, zemini ve dört duvarındaki alçısı ve çinileri mucizedir ve yontulmuş ahşap tavanları çok daha muhteşemdir. "

Sarayın büyük çoğunluğu 1. Yusuf (1334-1354) ve oğlu 5. Muhammed tarafından yaptırılmıştır. Dış cephesi basit, ama bir kere içeri girdiğinizde büyüleyici, kesinlikle büyüleyici Arap dekorasyonunun çiçek desenli, geometrik motifleri ve kaligrafisi gibi klasik unsurlarıyla şoke olacaksınız.

Beyaz mermerle bölünmüş olan Patio de los Leones (aslanın bahçesi) haremin tam ortasında bulunuyor. 124 kolonla çevrelenmiş bu bahçenin ortasında 12 mermer aslan heykeli tarafından doldurulan bir havuz bulunuyor. Havuzun kenarına şair Ibn Zamrak tarafından hükümdarı 5. Muhammed için yazılan şiir oyulmuş. Avlunun etrafındaki üç holün her biri ayrı cevher.

La Sala de Dos Hermanas, (iki kız kardeşin salonu) Prenses Zoraya'nın eviymiş. Duvarlarda simetrik motifler ve figürler bulunuyor. Güney kısmındaki La Sala de los Abencerrajes, (mağripliler salonu) muhtemelen sarayın en güzel yeri. Eşsiz süslemeler ve yıldız şeklindeki kümbete sahip kubbeli tavanı aşağısındaki havzaya yansıtılmış.

Nasrid Sarayı'nı ziyaret etmek kolay değil. Mimari açıdan karmaşık görünüyor ve kendinizi aynı yerde sanıyorsunuz. Hatta biz zevkinin gizemini tahmin edemememize rağmen holler, koridorlar, gizli köşeler, aralıklı girişler ve orta bahçelerden oluşan labirent boyunca, güzel ve ilgi çekici bir yolculuk yaptık. Çiçek ve geometrik motifli iç dekorasyonlara ve dantel gibi kubbe ve kümbetlere, süslü tavanlara, sarkıtlara, sonsuz arabeske ve yazıtlara hayran kaldım.

Bitirmeden önce, Alhambra Sarayı ve 3. Muhammed Saltanatı (1302-1309) zamanında inşa edilmiş olan Kumar'a bayıldım. Orası Alhambra'nın en eski sarayı. Orijinalini koruyamamışlar fakat Tower Palace ladies ve The Mihrab eskisi gibi duruyor.

Biz Alhambra'nın mimarisi, suyu ve bitkileriyle mutlu bir uyum yakaladık. Müze beni bahçe dekorasyonuyla ilgili fikirlerle şaşırmış, etkilenmiş ve afallamış bir şekilde bıraktı.

Alhambra'yı ziyaret etmek için 3 hafta önceden online bilet alabilirsiniz. Alışveriş sırasında alacağınız Caixa fiş ile Fuengirola veya müze girişindeki Caixa makinelerinden biletinizi alabileceksiniz. Kapıdan da bilet alabilirsiniz fakat sınırlı sayıda bilet olduğu için erken davranmalısınız. Ücret 20 Euro: Generalife Bahçeleri 7 Euro ve Nazaries Sarayı 13 Euro.

Eğer Palace Nazaries ziyaretiniz için programlanmış süreyi aştıysanız bir şey kaybetmezsiniz. Danışmaya gidin ve yeni kod isteyin.