Barcelona deneyimi

Barselona deneyimim

Merhaba sevgili erasmuslular,

Bugun size Ispanya gezimin bir bolumu olan Barselonadan bahsedecegim. İspanya'nın ikinci büyük şehri, Katalunya bölgesinin parlayan şehri ve güzel sahilleri ile tatil yapıp rahatlamak için ideal bir şehir...Barselona Barselona'da 3 günde gördüklerimi, yediklerimi içtiklerimi bu yazıda aktaracağım. Buraya gelmeniz için schengen vizesi veya yeşil pasaportlu olmanız yetiyor. İstanbul'dan direkt uçuşlar mevcut ve pegasusun senede 2-3 kez yaptığı kampanyaları takip ederseniz epey uygun şekilde biletinizi alıp gelebilirsiniz buraya. Uçuş yaklaşık olarak üç buçuk saat sürüyor. Burda Katalonca, İspanyolca, Baskça gibi diller konuşuluyor. Genel olarak gençlerim çoğu İngilizce biliyor, zaten turistik bir şehir olduğu için İngilizce ile birçok işinizi halledebiliyorsunuz, yeterli oluyor.

(kaynak:https://pixabay.com/tr/ispanya-barcelona-mimarl%C4%B1k-sanat-2507709/)

Havaalanindan ulasim ve merkez

Havalimanından şehir merkezine geçmek için en uygun seçenek shuttle'lar 4-5 euro arası tutuyor. Tren veya metro ile de geçebilirsiniz şehir merkezine. Bu arada uber kullanımı da yaygın. Gelir gelmez hostele yerleşip süpermarketten alışveriş yapıp hostele döndüm. Hostelde yemek pişirmek ekonomi düzeltici bir şey olabiliyor. Az bütçe ile öğrenciyken gezmek aslında düşünüldüğü kadar zor değil. Şu ana kadar olan tüm gezilerimde az bütçe ile görmek istediklerimi gördüm, tatmak istediğim tatları denedim ve bir şekilde hallettim. Neyse, bir şeyler pişirip yedikten sonra hostelden çıkıp tamamen plansız şekilde dışarı çıktım. Gelmeden önce nereler gezilir diye ufak araştırmalar yapmıştım fakat neresi nerdedir bilemiyordum. Mc Donald's internetine bağlanıp çevrimdışı harita yükledikten sonra yoluma devam ettim. Bu arada herkesin kullandigi cevrimdisi map uygulamasi farklidir.Hangisi daha iyi bilemiyorum ama ben Finlandiya da da mapsfree uygulamasini kullanmistim.Bunun icin internetiniz varken bulundugunuz ya da iste gezmek istediginiz ulkenin haritasini indirip yukluyorsunuz boylece yukledikten sonra internetsiz de kullanabiliyorsunuz ama sarjinizi cok yiyor benden soylemesi.Hatta uygulamayi kapatsaniz dahi arka pencerede acik kaldigi surece bile sarjinizdan yiyor.Ulasim icin de barselona da bir cok degisik kart var. Saatlik kartlarin fiyatlari degisiyor. Mesela 72 saatlik barcelona ulasim kartlari yirmi bes euro ve uzeri. Biz barselona da cok uzun kalmadik o yuzden bu kartlardan almaktansa saati iki eurodan bisiklet kiraladik.Bisikletle sehri gezmekte cok eglenceliydi.

(kaynak:https://pixabay.com/tr/panorama-katedral-sagrada-familia-427997/)

Barselona da neler yaptik ?

İlk olarak Katulunya Meydanı'na geldim. Burası hostelden yürüyerek 10 dakika sürdü. Meydanın hemen yan tarafında La Rambla Caddesi, diğer tarafında ise Passeig Gracia yer alıyor. Yol boyunca sıcak havaya rağmen sokak sanatçıları ile doluydu. Bu meydanda katılmak isterseniz free walking tourlar var.Bu free walking tour dedikleri seyle de ilk belgrad gezimde tanismistim.Bunlar free yani ucretsiz yuruyus turlari diye geciyor gercekten de katilmak icin bir ucret odemiyorsunuz ama tur sonunda rehbere bahsis vermeniz gerekiyor.Gonlunuzden ne kadar koparsa artik size kalmis.Bizim rehberimiz cok iyi bir ingilizceyle cok samimi bir sekilde bizi gezdirdigi icin biz iyi bir bahsis birakmistik ama Barselona da bu sefer tercih etmedim çünkü couchsurfingden tanıştığım arkadaşımla birlikte gezecektik. Yol boyunca yürümeye başladım ve ilk durağım Sante Maria di pi Katedrali oldu. Arka tarafında eski şehir vardı. Burdan sonra başka, daha büyük bir katedrale doğru yola çıktım. Yani Barselona Katedraline. Şehrin en görkemli yapılarından birisi olan katedral 1298 yılında yapılmaya başlanmış ve yapımı uzun seneler boyunca sürmüş. Giriş ücreti 5 euroydu, ben dışardan görüp yetinmekle kaldım. Burdan sahile doğru yürüyüp bir şeyler içmek için mola vermeye giderken Kristof Kolomb anıtı ile karşıalştım. Hemen yakınında bir deniz müzesi de bulunuyordu. Sahil boyunca yürüyüp fotoğraflar çektim. Sonrasında La Rambla denilen alana doğru çıktım. Burada balmumu heykeli müzesi de bulunuyor.

(kaynak:https://pixabay.com/tr/ispanya-barcelona-zafer-tak%C4%B1-1276209/)

Akşama doğru ise couchsurfingden tanıştığım Andres ile buluştum. Mimarlık öğrencisi olan Andres ile İspanya mimarisi hakkında konuştuk, İspanyolca kelimeler öğrendim ve hoş bir akşamın ardından hostele döndüm. Ertesi sabah saat sekiz ciivarı kalktım ve dün süpermarketten aldıklarım ile bir sandiviç hazırlayıp yine Katulunya meydanına doğru çıktım. Dün bakmadan geçtiğim mağazalara girdim, ufak tefek alışverişler yaptım. En çok görmek istediğim müzelerden birisi olan Picasso müzesinde doğru yol aldım. Önünde uzun bir kuyruk vardı, giriş ücreti 10 euroydu. Özellikle sanatla ilgilenen herkesin gitmesini tavsiye ederim. Bir diğer mimari güzellik ise Basilica de la Sagrada Famillia'ydı. İnşaatı hala süren katedralin bitiminin 2026 senesinde tamamlanması planlanıyor. Barselona'daki son günüme gelecek olursak, son günde plaja gitmeyi tercih ettim; sakin, güzel ve temiz bir plajdı. Özetlemek gerekirse, Barselona güzel mimarisi, plajları ile İspanya'da sevdiğim şehirler arasına girmeyi başardı. Bu şehire bahar aylarında gelmenizi tavsiye ederim.Barselonanin nufusu oldukca fazla ve bunun en buyuk nedeni turistler. Yerel halk bir ara turistler  yuzunden sehirdeki her seyin fiyatinin artmasindan, kalacak ev bulamamaktan sikayet ediyorlardi.Hatta sokaklarda turist evine don gibi yazilarda goruyorsunuz. Burada bes milyon uzerinde insan yasiyor. Izmir de de sanirim dort milyon civari insan var ama barselonalilar turistlerle birlikte dag gibi tasiyorlar.Kulturlerinin sanat kisminin en sevdigim yani binalarin guzelce korunmasi ve hala ziyaret edilebilirligi.

(kaynak:https://pixabay.com/tr/barcelona-gezi-avrupa-ispanya-1586254/)