Bu yazımda, Atina'daki antik kalıntılardan en çok rağbet gören kalıntıların sergilendiği yer olan Antik Agora'dan bahsetmek istiyorum. Diğer yazılarımda da çok kez bahsettiğim üzere, Atina'da adım başı kalıntıyla karşılaşmak çok büyük bir ihtimal. Ama bu kalıntıların bence en görkemlisi ve en büyük olanı Antik Agora Kalıntıları. Antik Agora'nın içinde çok önemli bir tapınak bulunması da bu kalıntıların bu denli önemli bir konumda bulunmasına katkı sağlıyor. Bu tapınak ise Hephaistos Tapınağı.
Agora'nın kelime anlamı belediye meclisi binası anlamına geliyormuş. Eski Yunan kentlerindeki kent merkezleridir. Portiklerle çevrelenmiş toplanma alanı ve çarşıdır. Aynı zamanda şehir için yapılması gerekenler bu meydanda duyurulur, örneğin seçim gibi şeyler burda yapılırdı. Bu sebepledir ki, kamu binaları agoraların çevresinde yer almıştır. Bugünler de pek bir moda olan "kamusal alan" kavramının gerçek anlamdaki ilk örnekleri sayılabilir. İnsanların bir araya geldiği, öteki olanla karşılaştığı, hem fiziksel olarak kentin merkezine denk gelen hem de metaforik olarak kent yaşamının merkezi olan agoralar bu işlevleriyle aynı zamanda kişinin kendi toplumsal imgesini oluşturduğu; kendini inşa ettiği alanlardı.
Geniş bir alanda konumlanan Agora'nın içinde çok fazla önemli tarihi eser,kalıntı bulunmaktadır. Agora'ların için de olan bir yapı var. Bu yapı benim favorim. Stoa. Stoa’lar halkın güneşten veya yağmurdan korunması amacı ile inşaa edilmiştir. Osmanlı'daki revaklı yapılar gibi. Tek farkı revaklar yerine Yunan sütunlarıyla çevrelenmiş.
Atinanın merkezindeki bu eski meydan ve Akropolise doğru çıkan tarihi yol sağlı ve sollu pekçok tarihi sit alanı ile kaplanmış durumda. 2000 yıllık eserlerin içinden yada arasından yürüyüp gidiyorsunuz.Bu müthiş bir duygu ve deneyim.
Fotoğraf galerisi