HELLCRUISE!!!
Herkese tekrar merhaba! Hanımlar, beyler, Erasmuslar veya olmayanlar, dünyanın her yerinden gelen değşim öğrencileri. Şimdi sizlere eğer Turku'da erasmus yapıyorsanız veya Turku'da erasmus yapacaksanız kesinlikle gitmeniz gereken HELLCRUISE'dan bahsedeceğim!
Büyük ihtimalle bazılarınız Hellcruise kelimesini daha önce duymuştur. Belki bazılarınız daha önce katılmıştır veya kimileriniz katılmak için başvurusunu tamamladı, eğlenmek istiyor fakat stres ve merakla karışık, tuhaf bir duygu yaşıyor. Ama kaçınız hellcruise'un ne olduğunu biliyor? Daha önce hellcruise'da bulunmanızdan veya arkadalarınızdan duyduğunuz hellcruise hakkındaki hikayelerden bahsetmiyorum. Demek istediğim kaçınız hellcruise'un anlamını biliyor, hellcruise nasıl bir duygudur, hellcruise'da ne olur, hellcruise'da ne yapılır vs.
Size bu mükemmel deneyimi, Baltık Denizi'nde geçirilen inanılmaz vakitten ve takii ki kontrolünüzün dışına çıkan bu destanın sonucu olarak vücudunuzu istila eden vahşi sarhoşluktan bahsetmeme müsaade edin.
Hellcruise hakkında size bilgilendirici bir giriş yapacak olursam, çoğunluğunu erasmus öğrencilerinin oluşturduğu bir grup değişim öğrencisinin Baltık Denizi üzerinde Turku, Finlandiya'dan Stockholm, İsveç'e giden bir teknede yol boyunca eğlenmeyi hedefledikleri bir gezi diyebilirim. Normalde insanlar 08:00'de Turku'dan tekneye biniyor ve tekne Stockholm'e vardığında (yaklaşık 21:00) bütün geceyi Turku'ya dönüş yolunda teknede geçirmek ve sonraki sabah 07:00'de Turku'ya varabilmek için kimse tekneden ayrılmıyor. Tabii ki yol boyunca herkesin gerçekten ağır şekilde, gerçekten gürültülü ve gerçekten çılgınca eğlendiğinden bahsetmeme gerek yok. Bence bu deneyim Turku'da erasmus öğrencisi olarak katılabileceğiniz açık ara en iyi etkinlik.
Tekneye binildiğinde herkes ilk olarak dört kişilik gruplara ayrılıp odalarına gidiyor ve hafif valizlerini (küçük valiz veya çanta) bırakıyor. Daha sonra herkes nefes kesici manzaranın tadını çıkarmak için güvertede toplanıyor, fotoğraf çekiyor ve büyük bir grupa dönüşüyor ve bu mükemmel yolculuğun video çekimine başlanıyor. Herkes sabahın bu saatinden itibaren bağırışıyor ve çılgınlar gibi parti istiyor.
Ve saat 10:30'a kadar insanlar teknede dolanıp keşfe çıkıyor veya odalarına gidip biraz dinleniyorlar. Ama aynı zamanda herkes parti moduna geçiyor çünkü duty-free kapılarını açıyor. Duty-free (vergisiz) ne demek? UCUZ İÇKİ! Bu etkinliği daha eğlenceli ve daha çılgın yapan harika bir tamamlayıcı. Finlandiya'da alkol fiyatlarının pahalı olduğunu göze alarak genellikle herkes çok miktarda tanrıların bu hediyesinden alıyor.
İnsanlar içmeye başladığı gibi çılgınlık baş göstermeye başlıyor. Daha çok alkol, daha çok eğlence, daha çok çılgınlık, daha çok heyecan, BUNLAR HELLCRUISE'UN KURALLARI! Ve Hellcruise'dan sonra herkesin anlatacağı destansı olaylar yaşanmaya başlıyor:
-Bütün odalarda partiler başlıyor.
-Sarhoşların havalı buluşması yaşanıyor.
-Hoş bir hava meydana geliyor.
-Çılgınlık insanları zapt ediyor.
-İnsanların yapmaya başladığı bütün bu çılgınca şeyler sadece eğlenmek için.
*Doğaçlama koridor pogoları
*Alışveriş arabası yarışları
*Atmosferi güzlendiren İspanyol Partisi
*Elbise giyen bir erkek
*Boğa-Alışveriş Arabası-Dövüşü,
*Hayatınızın en filozofik anını yaşıyorsunuz.
*Tek seferde kutu bira bitirme
*İspnayollar kaşif ruhlarını kullanarak tekneyi ele geçiriyor.
*Arkadaşlarınız suratlarında sizin maskenizle beliriyor.
*Katıksız İspanyollardan oluşan bir erkek grubu, bir alman erkek seçiyor, ayaklarını ve kollarını bağlıyor ve sonrasında dans pistinin ortasına koyup orada bırakıyor (gerçek bir hikaye).
*Vs.
Ve her şey gece disko açılana kadar devam ediyor. Bütün gündüz, öğleden sonra ve akşam içen, eğlenen ve tüm bu çılgınca şeyleri yapan sarhoş erasmus öğrencileri bunlara devam etmek için diskodaki partiye geçiyor. Diskodaki parti kısmı pek çok sebepten dolayı merak uyandırıcı olabilir. Tekne çoktan Stockholm'e vardı bu da demek oluyor ki daha fazla insan sadece eğlenmek için tekneye geldi. Yüzlerce sarhoş ve çılgın erasmus öğrencisini eğlenmek isteyen İsveçlilerle bir araya getirirseniz sonuç ne olur siz hayal edin. Disko kısmını merak ettiren diğer bir nokta ise (biylmiyorum ama hep yaşanıyor) İsveç'te bize katılan insanlar bazen fazla egzantrik olabiliyor ve egzantrikten kastım aslında "tuhaf". Hatırladığım bazı örnekler, tamamiyle deri elbiseler giymiş ve dans pistinin ortasında dans eden bir adam ve iki metre boylarında kadın gibi gözükmeye çelışan bir travesti.
Disko kapandığında iki seçeneğiniz var. Eğlenmeye devam etmek için hayal gücünüzü kullanabilirsiniz veya Turku'ya varana kadar uyuyabilirsiniz ve sonrasında Hellcruise bitecek. Ama hala daha eve dönene kadar yolunuz var, şanslıysanız gerçek bir macerada daha neler olabilir.
Sonrasında, bu güne kadar tanıştığınız en havalı insanlar eşliğinde herkesin yaşayabilecek kadar şanslı olmadığı 24 saatlik unutulmaz bir deneyim yaşamış olacaksınız. En azından bu benim hellcruise hakkındaki düşüncem, hellcruise'un anlamı, neden hellcruise'a katılınması gerektiği ve ERASMUS DENEYİMİNİZİN içinde var olması gerektiği.
10 üzerinden 10 puanlık bir deneyim!
Fotoğraf galerisi
Başka dillerde de bulunan içerikler
- English: HELLCRUISE!!!
- Français: HELLCRUISE !!!
- Español: HELLCRUISE!!!
- Italiano: HELLCRUISE!
- Polski: Diabelski rejs!!!
Burada (Turku) yaşadığın Erasmus deneyimini paylaş!
Turku yerini bir yerli, gezgin veya değişim öğrencisi olarak biliyorsan... Turku hakkındaki düşüncelerini paylaş ! Farklı özelliklerini puanla ve tecrübelerini paylaş!
Deneyim ekle →
Yorumlar (0 yorum)