Rotterdam hayvanat bahcesi 2
Merhaba sevgili arkadaslar;
Rotterdam hayvanat bahcesi 1 adli blogumda sizlere hayvanat bahcesinin bilet fiyatlarindan, tavsiyelerimden, icindeki aktivitelerden bahsetmistim.Simdi ise size nasil bir gun gecirdigimizi nereleri gezdigimizi anlatmak istiyorum.Ilk blogu okuyanlar neden turkce karakter kullanamadigimi bilir ama aranizda ilk defa bu blogumu okuyanlar varsa hemen soyleyeyim su an hollanda rotterdam da erasmus staj da oldugum icin turkce karakterleri olan bir is laptobum yok.Bu nedenle yazilarimi donene kadar ingilizce karakterler ile yazmak durumundayim umarim yazdiklarimi anlarsiniz.
Ilk blogu okumayan arkadaslar icin hemen kisa bir ozet gecmek isterim.Bir Turk gezgin icin en onemli sey tabii ki fiyattir.Ilk blogumda uzun uzun fiyattan bahsetmistim ama aranizda okumayanlar varsa diye kisaca yaziyorum ``:On iki yas ve uzeri yetiskin olarak kabul ediliyor ve hayvanat bahcesinin girisinden aldiginiz taktirde yirmi uc euro oduyorsunuz ama online olarak Rotterdam zoo sitesinden alirsaniz bir bucuk euro kar ile yirmi bir bucuk euroya bileti alabilirsiniz.Bir bucuk eurodan ne olcak demeyin cunku o bir bucuk euro on lira yapiyor.Uc ile on iki yas arasi cocuklar icin giris ucreti ise hayvanat bahcesinin girisinden alindigi taktirde on sekiz buuck euro ama online alirsaniz on yedi euro. Eger sifir uc yas arasi cocugunuz varsa onlar ucretsiz girebilir. ``
(Hayvanat bahcesinin yemek bolumu)
Fiyat haricinde bir de ne gibi etkinliklerin yapildigini anlatmistim. Kisacasi Rotterdam hayvanat bahcesinin internet sitesinden gunluk ve haftalik plana bakarsaniz hangi hayvanin hangi gun saat kacta yemlendigini gorebilir boylece o saatte oraya gidip hayvanlarin bakicilari tarafindan nasil beslendigini canli canli izleyebilirsiniz.Acikcasi biz hayvanat bahcesine gitmeden once boyle bir sey oldugunu bilmiyorduk ve akvaryumu gezerken bu kopekbaliklarini nasil besliyorlar ya diye dusunup durduk halbuki kopekbaliklarindan tutun kaplanlara kadar hayvanlarin nasil beslendiklerini izleyebileceginiz saatler belirlelenmis.Tabii hayvanlari nasil egitirseniz egitin bazen tahmin edilemez hareketlerde bulunabiliyorlar bu yuzden kendi internet sitelerinde de herhangi bir degisim olmadigi taktirde verilen plandaki saatlerde hayvanlar beslenecektir yaziyor.
Simdi gelelim biz ne yaptik? ilk nereden basladik ? Oncelikle biz biletlerimizi internetten almadigimiz icin biletleri giseden almamiz gerekiyordu bu nedenle biraz erkenden yola ciktik. Erken dedigimde saat on bir. Neyseki bilet kuyrugu yoktu ama sanirim biraz daha gec gelseydik park yeri bulmakta zorlanabilirdik. Park yerlerinin hep ucretli olusu da Hollanda hakkinda yakindigim konulardan biri ve bununla ilgili bir blog yazacagim. Park yerini bulduktan sonra ve biletlerimizi aldiktan sonra basladik yurumeye.
Akvaryum, deniz canlilari; Ilk olarak karsimiza baliklar cikti. Bir kac cesit baligin oldugu orta boyutlu bir acik hava akvaryumu vardi. Bu bolumde benim en cok hosuma giden tabii ki penguenlerdi! Penguenler gercekten cok sevimliler.Inanilmaz hizla yuzuyorlar.Bir dalip bir cikiyorlar cilginlar gibi hizli yuzuyorlar yahu.Bir kac balik ve penguenleri izledikten sonra deniz yildizlari gibi deniz canlilarin oldugu yere gectik. Canli deniz yildizi gormek gercekten cok guzeldi.Kiskaclari ile yuruyusleri gorunmeye deger. Deniz yildizlarinin beyni yok diyorlar ne kadar dogru bilmem. Deniz canlilarina da biraz goz gezdirdikten sonra benim cocuklugumdan beri hep gitmek istedigim ama bir turlu gidemedigim bolume gittik: kapali akvaryum. Hani su ustunuz yaniniz her yerinizin tamamen camlarla kapli oldugu buyuk akvaryumlar var ya iste orasi. Denizin ortasinda yuruyormus gibi bir hava veriyor gercekten inanilmaz. Adini hatirlamadigim bir Istanbul alisveris merkezinde de bu kapali akvaryumdan bulunuyor.
Akvaryum gercekten cok buyuktu. Icinde dort bes tane kopek baligi vardi. Kopek baliklarinin yuzuslerini gormek cok eglenceliydi. Bir gun oncesinden kopek baligi saldirisi filmi izledigimiz icin kopekbaliklarini gormek cok eglenceliydi. Kopek baliklari haricinde benim ilgimi ceken diger deniz canlisi kuskusuz ki kamplumbagalardi. Inanilmaz buyukler yahu gercekten gozlerime inanamadim. O kadar buyukler ki yuzuslerini gormek cok etkileyiciydi. Zamaninda iki tane yavru deniz kaplumbagasi hediye gelmisti bana da acaba biraksak onlarda boyle buyur muydu diye dusunmeden edemedim. Kaplumbagalar disinda minik balik surusu de oldukca ilgi cekiciydi benim icin. Balik surusu diyorum cunku gercekten onlarca minik balik ayni anda yuzuyorlar. Hatta yuzerken sekiz cizip kopekbaliklarinin akillarini karistiriyorlar boylece kopekbaliklarina yem olmayacaklar. Hortum firtinasi gibi degisik silindirler olusturuyorlar. Kopek baliklarini zaten yeterince iyi besliyorlar bir zahmet gidip balik surusunu yemesinler.
Kopekbaligiydi kaplumbagasiydi suru baligiydi derken yurumeye devam ediyoruz ve karsimiza deniz analari icin ayrilmis kucuk bir bolum cikiyor. Beyaz deniz analari kucuk bir camin arkasindan izlemeniz mumkun.Deniz analarininda hem beyni hem de diger organlari yok yani bildiginiz hicbir seyleri yok. Izmir`de yasadigim icin deniz analari bana cok ilginc gelmedi cunku halihazirda kordonda, feribotta, vapurda her gun rahatlikla gorebileceginiz bir deniz canlisi. Hatta yilin belli zamanlarinda kordon da birikmeleri de oldukca ilgi cekiyor cunku yuzlerce deniz anasi ayni yerde toplaniyor. Deniz analarinin elektrikli ve zehirli oldugunu soyluyorlar ama hangileri zehirli bilemem.Beyaz olanlari yapisiyor sanirim. Deniz anasi bolumundan sonra kucuk ve degisik baliklar bolumune geliyoruz.Burada tiyatro gibi bir amfi yapilmis. Bir kac sira oturacak yer yapilmis yani. Deniz muzesi gibi olmus ve burada ekranda baliklar hakkinda belgesel izletiyorlar. Tabii izlemek zorunlu degil. Bu benim oldukca hosuma gitti cunku belegeselini izlediginiz baligi hemen arka tarafinizdaki camin arkasinda canli canli gormeniz mumkun.
Yetiskinler icin belgesel cocuklar icin ne var peki? Kendi baligini ciz adinda bir makine var ve oraya isteyenler kendi baliklarini cizip isim veriyorlar ve sizin baliginizda diger ziyaretcilerin baliklariyla birlikte sanal ekranda yuzuyor hatta isterseniz sanal baliginizi e mail ile kendinize gonderebiliyorsunuz. Madam tuassand balmumu muzesinde de boyle bir olay vardi orada da sizi tablonun icindeymis gibi photosoplayip e mailinize yolluyorlardi.Bu olaylar tamamen ucretsiz.Yine cocuklara yonelik bu tarz uygulamalarada bulunuyor. Buradan sonra yolumuza cins baliklar cikiyor. Allahìm bu ne guzellik diyeceksini cunku rengarenk baliklar goreceksiniz. Mor, turuncu, yesil cesit cesit balik turlerini ayni yere koymuslar ve gercekten cok guzel gorunuyorlar. Kayip balik nemoyu da burada bulabilirsiniz.
(deve kuslari beslemek yasak degil)
Asya kitasi hayvanlari; hayvanat bahcesini kita kita ayirmislar boylece her kitadan hayvanlari gorebilirsiniz. Yine benim bilmedigim dahasi farketmedigim bilgilerden biri de kaplanlarin afrika degil asya da olmasi. Nedense hep kaplanlar ve aslanlar ayni yerde yasiyormus gibi hissediyordum ama oyle degilmis. Hayvanat bahcesinde kaybolmak istemiyorsanizhayvanat bahcesinin haritasini almayi unutmayin.Kaplanlari gormek icin once kuslarin arasindan gectik. degisik kuslar, tavuklar ve dahasi cok guzel bir alanda tutuluyorlar, Kucuk bir kopru ile kucuk bir derenin (icinde ordeklerin oldugu) uzerinden gecmek cok eglenceliydi.Baliklari da gectikten sonra kaplanlara ulastik sonunda. Kaplanlar icin gercektencok buyuk bir alan olusturulmus. Hem icerisi hem disarisi olarak iki ayri alan yapilmis. Bir kaplan disari da bir kaplan ise icerideydi biz oradayken. Butun ziyaretciler heycanla bir oraya kosturuyor bir buraya kosturuyordu. Kaplanin buyuklugunu gorunce dilim tutuldu desem yeridir. Inanilmaz buyuk ve guzel ki.Hani yaninizda olsa basini oksamak istersiniz onunla oynamak istersiniz o derece sevimlilerdi. Gozleri, cizgileri,disleri oyle guzel yaratilmis ki sasirdim kaldim.Tabii ilk blogumu okumayanlar neden bu kadar sasirdigimi merak edecek cunku hayatimda ilk defa hayvanat bahcesine gittim. Aslinda ilk defa degil ama ilk sayilir cunku en son hayvanat bahcesine gittigimde alti yasindaydim. Bu yuzden bana her sey ekstra garip geliyordu. Kaplan merasimimiz de bitince biraz dinlemek ve yemek yemek icin tam kaplanlarin bulundugu yerin arkasindaki dinlenme restaurantina gectik.
Yemek yerleri, restaurantlar; hayvanat bahcesi buyuk olunca icine de bir suru yemek yeri koymuslar tabii ki. Kaplanlari da izledikten sonra bir seyler yemek icin asya bolumu kaplanlarin arka sirasinda kalan restauranta geldik. Restaurant oldukcaa genisti.Hem iceri de hem disarida yerleri vardi. Iceceklerimiz biraz gec geldi ama bence kalabaliktan olsa gerek. Ben domates corbasi soyledim ve sanirim dort euro yetmis bes cent gibi bir sey odedim.Erkek arkadasim ise nutellali pankek soyledi ve bes euro yirmi bes cent gibi bir sey odedi.Yanina soyledigimiz icecekler de iki bucuk euroydu.Hollanda`daki en ilginc icecek bence gazli soguk cay.Bildigimiz ice teanin icine maden suyunu dokmusler gibi de dusunebilirsiniz.Valla onceleri yadirgadim ama sonradan cok sevdim .Hollanda`ya gelince siz de denemelisiniz. Sparkling ice tea diye geciyor. Yemek yerleri sadece restaurantlardaan olusmuyor ayni zamanda kucuk tezgahlarda mevcut. Mesela yine Hollandalilarin cok sevdigi cubuk patates. Cubuk patatesi bu tarz aktivite yerlerinde gormek cok siradan. Biz de hayvanat bahcesini gezerken elimiz bos kalmasin diye aldik. Bir tane patates cubuk iki euro altmis bes cent.Bence oldukca pahali cunku alti ustu patates yahu. Yine ilk blogumda uzun uzun bahsetmistim bu yemek standlarindan. Aksama dogru hala hayvanlari gezerken dondurma standina rastladik. Sonradan farkettim ki birden fazla noktada dondurma standlari varmis. Dondurmalarin fiyatlari pahali degildi.Normal markette ne kadarsa hayvanat bahcesinde de oyleydi.Bu da benim icin cok garip bir sey.Hollanda da hava alanlarinda bile fiyatlar disari ile ya ayni ya da bir iki euro farkli. Bizim normalde on bes lira olan wooper hava alaninda otuz, otuz bes lira. Delirmisler gercekten.Dondurmalarimizi da alip afrika kitasi bolumune dogru yurumeye basladik. Hayvanat bahcesinin bu denli rahat olmasi gayet guzel.Elimizde dondurmalarimizla ya da yemeklerimizle gayet rahat bir sekilde hayvanat bahcesini dolastik.
Afrika kitasi hayvanlari; afrika kitasi hayvanlari denilince sizin akliniza ilk hangi hayvan gelir bilemiyorum ama benim aklima ilk aslanlar ve zurafalar geliyor. Aslanlari gormek icin biraz yuruduk.Hem kapali hem acik alan yapilmis aslanlar icin yani ayni kaplanlar gibi. Bir disi bir erkek aslan vardi.Disi aslan kapali alanda yemegini yiyordu.Yemekte olu akbabalar. Hayatimda olu akbabayi birakin canli akbaba bile gormemisken burada aslanlarin nasil akbabayi kanli kanli yediklerini izlemek cok garipti.Aslanlarin oldugu yerde safari jipi yapilmis ve tabii camla aplanmis.Bu safari jipinin icine binip sanki safarideymissiniz gibi hissediyorsunuz ve camdan aslanlari izliyorsunuz bence cocuklar icin iyi dusunulmus bir sey.Aslanlardan sonra diger kucuk ve adini bile duymadigim hayvanlara baktiktan sonra zurafalar bolumune geldik.
Zurafalarin bu hayvanat bahcesindeki onemi buyuk. Tam on tane zurafa bulunuyor ve bunlardan biri daha yeni dogdu. Hayvanat bahcesindeki iki zurafanin ciftlesmesi ile dunyaya gelen zurafa annesiyle birlikte ayri bir alanda tutuluyor.Ilk uzulmustum aa onlar oyle kucucuk alanda tek baslarina kalmis diye ama tabii diger zurafalar bebek zurafaya saldirmasin diye ayri bir alanda tutulmak durumunda kaliyor.Yine bir cok hayvan icin oldugu gibi zurafalar icinde bir kapali bir acik alan yapilmis.Bebek zurafa ve anne zurafa kapali alanda tutuluyor ama merak etmeyin disari bakmalari icin pencere acilmis.Zurafalarin boynunun daha uzun oldugunu sanmistim.Tamam gercekten uzunlar ama ne bileyim sanki daha uzun gibi gelmisti.
Maymunlar, maymunlarin ne kadar bize benzedigine tartismamiza gerek yok zaten.Ciddi anlamda bize cok benziyorlar. Maymunlar benim ilgimi cekmiyor ama goriller gercekten cok ilginc.Asiri buyukler ve ayni bizim gibiler. Maymunlar bolumunde de kapali bir alanda goriller kaliyor. Saymadim ama nerden baksaniz yedi sekiz tane buyuklu kucuklu goril vardi. Hele bir tanesi vardi ki gerecekten gorulmeye degerdi. Buyuklugu ile beni cok sasirtmisti.Aralarindaki en yasli goril oydu ve yemek yerken ona bakmamizdan nefret etti. Surekli kafasini cevirip onu izleyen insanlara bakiyordu. Bir sey onu sinir etmisti belli ki. Rotterdam hayvanat bahcesindeki maymun olayina deginmeden edemem.
Rotterdam hayvanat bahcesi bir maymun ve bir kadinin aski ve maymunun kapali alandan kacmasi
Maymunlar bolumunda Bokita adinda bir gorilla varmis.-Misli -Muslu zaman eki kullaniyorum cunku artik yok. Bu gorillayi ziyaret eden bir kadin varmis ve bu kadin ziyaretci surekli ozellikle bu gorillayi ziyarete geliyormus. Neden surekli bir insan bir gorillayi ziyarete gider hic bilmiyorum her neyse goril tabii gel zaman git zaman bu kadina asik oluyor. Bir seyler oluyor ve kadin artik hayvanat bahcesine gitmiyor ve Bokito da buna cok kiziyor.Bu arada bokito on bir yasinda yaklasik yuz seksen kilo agirliginda kocaman bir goril. Her neyse Bokito sinirleniyor ediyor derken bir gun o kadin tekrardan Boktitoyu ziyarete gidiyor ve kadini goren goril bir sekilde kapandan kaciyor. Iste meydana gelen panigi dusunebiliyorsunuzdur. Olayda sinirli goril kadini isiriyor.Kadin olmuyor ama kadinla beraber dort tane daha insani yaraliyor.Bu arada herkes ordan oraya kosturuyor zatetn. Gorili de uzaktan uyutucu okla vuruyorlar. Goril oluyor tabii ki yapcak bir sey yok.
Bu haberin kaynaklarini googledan bulabilirsiniz.Yapmaniz gereken tek sey google "Rotterdam zoo bokito escape " yazmak. Boyle yazinca bir cok kaynak cikiyor.Bir suru haber videosu da bunlara dahil tabii. Hatta gorilin saldirdigi kadinin roportaji var ve kadin hala maymunlari seviyorum gibi seyler diyor.Vallahi benim aklim almadi.Yani bir maymunun insana asik olmasina mi sasirayim yoksa kadinin da maymundan hoslanmasina mi sasirayim bilemedim dogrusu.
(Artik maymunlar boyle kapali camlar ardindan izleniliyor)
Bu tur olaylar komik ve korkunc olmakla beraber hayvanat bahcesinin de bilinirligini arttirmasi acisindan yararli.Bir nevi reklamin iyisi kotusu olmaz gibi.
Hayvanat bahcesinde bir cok gezilecek yer kalmisti ama saat neredeyse bes olmustu. Beste de hayvanat bahcesi kapaniyor bu yuzden kuzey amerika kismini goremedik. Kutup ayisini gormek istiyordum fakat hem uzaktalardi hem de suremiz azalmisti bizde mecburen ertelemek zorunda kaldik.Hayvanat bahcelerine ben de uzuluyorum ama en azindan sirklerdeki hayvanlar gibi iskence gormuyorlar ya da eglenceye oyun edilmiyorlar.. Rotterdam hayvanat bahcesinin buyuklugu ve bakimlarini gordukten sonra icim rahat rahat gezdim cunku cok iyi bakiliyorlar.
Benim Rotterdam hayvanat bahcesine dair yazacaklarim bu kadar. Gidecek herkese simdiden iyi eglenceler diliyorum. Bir sonraki yazimda gorusmek uzere, hoscakalin !
Not: Yazimin basinda da belirttigim gibi su an erasmus stajda oldugum icin turkce klavye olan bir laptob bulamiyorum bu nedenle kullandigim karakterler ingilizce karakterler.Herkesten ozur diliyorum ve umuyorum ki yazdiklarim anlasilir.