Fado Nedir?
Portekiz gezimde beni en çok etkileyen şeylerden biri de, geleneksel müzikleriydi. Kendilerine has bir müzik aleti eşliğinde ürettikleri bu şarkıları söyleyen kişi de ağzını kocaman açarak, bir yandan da tertemiz bir ses çıkararak söylüyordu. Performansları dinlerken büyülenmiştim, döndüğümdeyse üzerine biraz daha araştırma yaparak bunu bir dosya haline getirmeye karar verdim.
Kelime anlamı olarak tam bir karşılığı bulunmasa da en yakın benzetilebilecek terimler kader, alın yazgısıymış. 19. yy'da Portekiz'deki denizcilik faaliyerleri artınca, kadınlar bu denizcilerin, kaşiflerin arkasından bu şarkıları bestelemişler. Bir yakınma bir ağıt niteliğinde oluşmuş fado. Bu yüzden bu kadar duygu dolu hissettiriyor demek ki.
Fado'nun iki farklı türü varmış, biri Lizbon bir diğeriyse Coimbra'ymış. Lizbon daha yaygın, Coimbra'ysa daha sadeymiş. Portekizde hala modern fado yaygın şekilde icra edilmeye devam ediliyormuş.
Fadonun ustası olarak anılan Amália Rodrigues'in bir parçasına şuradan ulaşabilirsiniz.
Kullanılan müzik aleti portekiz gitarı hakkında 12 telli olması ve görünüşü dışında pek bir bilgiye sahip değilim. Resimde bir portekiz gitarı var. Klasik ispanyol gitarına göre daha dairesel bir formu var, arkası ise kavisli. Sesiyse çok zarif.
Bense şimdi "Fado'nun hakkını verdim en güzel yerinde dinledim" diyemeyeceğim, ama beni büyüleyen bir performansı size anlatacağım.
Porto sokaklarında gezinirken gelen güzel bir melodiyi duyunca hemen o tarafa doğru ilerledik ve duyduğumuz karşısında adeta büyülendik.
İlgiyle dinlediğimiz fark edince, kendi rutinleri mi yoksa genel olarak fadonun özelliği mi olduğunu anlamadığım bir talepte bulunmak üzere içlerinden biri yanımıza geldi. Cübbelerden birini giymemizi rica etti, "Fado söylenirken birine adanmalıdır, bu siz olur musunuz?" O anın heyecanıyla işi kavrayamadım, biraz da panik oldum; ne yapacaklarını anlayamadım. Teşekkür edip istemediğimi söyledim. Sonrasında başka bir kıza kabul ettirerek fadoyu ona adadılar, ben de ayağıma gelen bu deneyim fırsatını geri tepmiş oldum.
Kendileriyle ettiğim kısa sohbetin sonunda, tıp fakültesi öğrencileri olduklarını öğrendim. Üstlerindeki kıyafet de okul uniformalarıymış. Hem kendilerini tanıtmak için, hem de para kazanmak için bu şekilde sokaklarda fado çalıyorlarmış. Performans boyunca ilgiyle fotoğraf çektiğimi görünce, yanıma tekrar gelip fotoğrafları onlara da göndermemi rica ettiler. Bu beni daha da mutlu etti tabii...
ŞArkı bittiğinde fotoğraf çekilmek istedim, onlar da kırmadılar. Ben de bu grubu asla unutamayacağım deneyimler arasına yazdım. Keşke onları tekrar dinleme fırsatım olsa diye de gün boyu aklımdan çıkaramadım.
Fotoğraf galerisi
Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?
Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!
Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →
Yorumlar (1 yorum)
Ömer Aka 5 yıl önce
kız olsam şu fadoculara aşık olurdum