Have you made up your mind about your destination? The best accommodation deals are being booked fast, don’t let anyone keep ahead!

I want to find a house NOW!

Avrupa’nın soğuk ve uzun kışına bir ara: Fas – Marakeş (1)

Tarafından yayınlandı flag-tr Nilsun Gursoy — 6 yıl önce

0 Etiketler: flag-ma Erasmus Deneyimleri Marrakesh, Marrakesh, Fas


Soğuk ve uzun kış aylarında Avrupa’dan kaçmak gibisi yok. Hele bizim gibi Akdeniz ikliminin güneşli kışlarına alışmış insanlar için birkaç ay boyunca gri bir gökyüzü görmek oldukça can sıkıcı olmaya başlayabiliyor. Bundan en güzel kaçış ise Kuzey Afrika’ya kısa bir seyahat planlamak. Fas ise Şubat ayında bile gündüzleri 20 dereceye kadar yükselebilen sıcaklığı, muhteşem mutfağı ve ucuzluğuyla muhteşem bir seçim. Hatta daha da iddialı olup erasmus boyunca yaptığım en iyi gezi diyeceğim.

Öncelikle belirtmekte fayda var ben Fas’ı oldukça otantik bulduğum için çok beğendim. Özellikle doğa ve mimari olarak daha önce gördüğüm hiçbir yere benzemiyordu. Öte yandan Avrupa’nın düzenliliğinden sonra Fas tam bir keşmekeş. Aşırı (hatta bazen biraz fazla) sıcakkanlı insanlar, yolda elinize kınayla dövme yapmaya çalışan teyzeler, en kalabalık meydanın ortasında dans ettirilen yılanlar ve daha buna benzer bir sürü şey. Ama ne yalan söyleyeyim bana Avrupa’nın hem iklim hem de kültür olarak soğukluğundan sonra ufak bir Doğu havası çok iyi geldi. Eğer siz bu söylediklerimi enteresan bulmuyorsanız Fas tam da size göre bir yer olmayabilir.

avrupanin-soguk-uzun-kisina-ara-fas-mara

Ulaşım

Özellikle İspanya, İtalya veya Fransa’da erasmus yapıyorsanız Fas sizin için ulaşılması oldukça kolay bir destinasyon. Üstelik Türkiye vatandaşlarından vize de istemiyorlar. Bence hayatta bir kere vizesiz seyahat etmenin keyfini çıkarın! Sonuçta çok sık başımıza gelen bir durum değil.

Erken rezervasyon yaparsanız düşük ücretli havayollarıyla oldukça uygun fiyatlara Fas’a uçuş bulabilirsiniz. Ucuz derken gerçekten çok ucuz. Ben Paris’ten gidiş dönüş uçak biletimi yaklaşık 50 euroya aldım. Gerçi daha sonra uçağımı kaçırdığım için 100 euroya yeni bilet almak zorunda kaldım ama bu da tamamen benim aptallığım. Siz benim gibi yapmaz, zamanında yola çıkarsanız sıkıntı yaşamanıza neden olacak bir durum göremiyorum. Fas toplu taşımanın çok da iyi çalışmadığı bir ülke, bu yüzden toplu taşımayla havaalanına gitmek istiyorsanız saatlerini iyi kontrol edin ve erkenden yola çıkın. Ya da hiç ucuzculuk yapmayın 10 euroya özel havaalanı transferinizi satın alın da sonra benim gibi uçağınızı kaçırıp Fas’ın ortasında kalakalmayın. Bu da böyle bir not.

Güvenlik

Fas’ın dünyanın en güvenli yeri olduğunu iddia etmeyeceğim. Ama biz de Türkiye’de büyümüş insanlarız. Bana sorarsanız Taksim’den çok da farklı değil. Biz tatile iki kız olarak çıktık ve öyle önemli bir sorunla da karşılaşmadık. Ve gerçekten de girebileceiğimiz her türlü izbe sokağa girdik herhalde. Siz bizden daha dikkatli olup kimsenin olmadığı sokakları gezmekte ısrar etmez, gece de çok yalnız dolaşmazsanız bence bir problemle karşılaşmazsanız. Zaten oldukça turistik bir ülke ve yabancıların varlığına oldukça alışmışlar. Muhtemelen yaşayacağınız en büyük sorun kazıklanmak olacaktır. Çok tatlı dilli insanlar oldukları için ne olduğunu anlamadan kazıklanabiliyorsunuz.

Kültür

Ben Fas’ı Türkiye’ye oldukça benzettim. Hatta en sevdiğim yanlarından biri aynı İstanbul’daki gibi sokakların kedilerle dolu olmasıydı. Fas’ta Müslüman ve Doğu kültürünün etkisini her yerde görebiliyorsunuz. Bunun yanı sıra uzun bir süre Fransız sömürgesi olduğu için Avrupa kültürünün etkilerini görmek de mümkün. Eğer Fransızca biliyorsanız iletişim açısından hiçbir sorun yaşamazsınız. Biz pek denemedik ama turistik yerlerde aynı şekilde İngilizce de konuşuyorlar.

İnsanlar oldukça sıcakkanlı ve güleryüzlü. Ama güleryüzlülüklerine kanıp elinizi verip kolunuz kaptırabilirsiniz. Ben maalesef çokça kere içeri gelin sadece deneyin diyerek mağazalara buyur edilip sonra ihtiyacım olmayan bir sürü şey alarak çıktım. O yüzden biraz cevval olmakta fayda var. Bir şeyi almak istemiyorsanız acil olarak oradan uzaklaşın.

Ayrıca Türkiyeliler Fas’ta oldukça seviliyor. Gerçekten de gittiğiniz her yerde Polat Alemdar nidalarıyla karşılanabilirsiniz. Şaka değil!

Marakeş’te nereleri görmeli?

Biz Fas yolculuğumuza Marakeş ile başladık. Aslında planımız dört gece Marakeş, bir gece Rabat, bir gece Casablanca’da kalıp sonra Fez’e geçmekti. Ama Marakeş’i o kadar sevdik ki 6 gece burada kalıp sonra doğrudan Fez’e gittik. Marakeş gerçekten de ülkenin en turistik şehirlerinden biri ve gezilecek çok fazla yer var. Bana sorarsanız Marakeş’i koca bir Kapalıçarşı olarak tarif edebiliriz. Şehir merkezindeki sokakların çok büyük bir kısmı Souk dedikleri bizim de çarşı olarak tabir edebileceğimiz kısımlardan oluşuyor. Burada kolayca kendinizi kaybedebilirsiniz. Bir şey almadan önce birçok dükkan gezin; fiyatları karşılaştırıp pazarlık edin çünkü açılış fiyatları gerçekten de normal fiyatlardan yaklaşık iki kat daha yüksek.

avrupanin-soguk-uzun-kisina-ara-fas-mara

Marakeş’i keşfetmeye şehrin ana meydanı olan Djemaa el-Fna ile başlayabilirsiniz. Bu kocaman meydan gerçek bir keşmekeş. Meydana adımınızı attığınız anda sizi kına ile elinize dövme yapmaya çalışan teyzeler karşılıyor. İlk gününüz ise muhtemelen siz ne olduğunu bile anlamadan elinize dövme yapmaya başlayacaklardır. Eğer istemediğinizden eminseniz bir şekilde ellerinden kurtulun. Açıkçası biz bunu başaramadık. Bu durumda sizden dövme için 20 euro gibi abuk subuk paralar isteyecekler. Bunun için kesinlikle 2-3 eurodan daha fazla ödememelisiniz. Eğer yaptıkları dövmeyi beğenmediyseniz de korkmayın; kınayı elinizde bekletmeden temizlerseniz dövme elinizde çok uzun süre kalmayacaktır. 

avrupanin-soguk-uzun-kisina-ara-fas-mara

Meydanda biraz daha ilerledikçe sokakta tiyatro tarzı gösteriler yapan grupları, müzik çalıp dans edenleri, yılan oynatanları görebilirsiniz. Daha sonra meydanı tam karşıdan gören bir terasta (maalesef gittiğimiz kafenin adını hatırlamıyorum) nane çayı içebilirsiniz. Yeşil çay ve taze nane karışımı olan bu çay inanılmaz lezzetli ve bir o kadar da şekerli. Biz burada çayımızı yudumlarken bir anda ne olduğunu anlayamadığımız bir bağırış duyduk. Sonradan fark ettik ki bu ses Cami’den gelen ezan sesiymiş. Avrupa’da geçirilen birkaç aydan sonra yeniden bu sesi duymak enterasan. Ama daha ilginci ise Fas’ta ve daha sonra ziyaret ettiğim birçok ülkede ezanın makamsız okunuyor olması. Türkiye’den gelenler için bu sesi ezana benzetmek oldukça zor olacaktır.

Djemaa el-Fna, Medina yani eski şehrin tam kalbi. Meydanı ziyaret ettikten sonra meydana bağlanan sokaklarda keşfe çıkabilirsiniz. Buralarda çokça dükkan ve sokak satıcısı yer alıyor. Bence uzunca vakit ayırıp bu sokaklarda yolunuzu kaybedene kadar dolaşabilir, satıcılarla muhabbet edebilirsiniz. Bir şeyler satın almasanız bile baharatlar, el yapımı lambalar, çantalar, halılar gerçekten bakılmaya değer bir manzara sunuyor.

avrupanin-soguk-uzun-kisina-ara-fas-mara

Eski şehrin içinde yer alan en muhteşem yerlerden biri de Ali ben Youssef Medersa. Burası eski bir medrese ve bugun müze olarak ziyarete açık. Marakeş’te birbirini andıran çokça mimari yapı var. Bence hepsi de çok güzel ama birazcık birbirine benzer. Ama kısıtlı zamanınız varsa ve bir tanesini ziyaret etmek istiyorsanız burası olmalı. Ali ben Youssef Medersa tek kelimeyle muhteşem bir yer. Oldukça huzur dolu dingin bir havası var. Ziyaret edilmeye değer başka bir yer de Musée de Marrakech. Müzeye dair herhangi bir şey ilginizi çekmiyorsa bile müzenin mimarisi oldukça etkileyici. 

avrupanin-soguk-uzun-kisina-ara-fas-mara

avrupanin-soguk-uzun-kisina-ara-fas-mara

Şehrin diğer bir ucundaki Mellah olarak adlandırılan eski yahudi bölgesini ziyaret edebilirsiniz. Sokaklarda dolaşmak oldukça keyifli. Slat Al Azama Synagogue kısaca ziyaret etmek isteyebileceğiniz bir sinagog; şehrin kalanından biraz daha farklı bir mimarı sunuyor.

avrupanin-soguk-uzun-kisina-ara-fas-mara

Yine bu civarada eski bir sarayın harabeleri olan Palais El Badi’yi ziyaret edebilirsiniz. Özellikle surların üzerinden şehrin güzel bir manzarasını yakalamak mümkün. Saadian tombs da şehrin bu tarafında ziyaret edebileceğiniz başka bir yer. Burası birçok eski develet yöneticisinin mezarlarının bulunduğu bir alan. Ama zamanınız yoksa burayı es geçebilirsiniz. Yorulduğunuz zaman ise Moulay El yazid Mosque etrafındaki kafelerden birine oturup caminin etkileyici manzarası eşliğinde bir şeyler atıştırabilirsiniz. 

avrupanin-soguk-uzun-kisina-ara-fas-mara

Son olarak şehrin görmeye değer bir diğer noktası Jardin Majorelle. Burası Yves Saint Laurent tarafından tasarlanmış Avrupa ve Fas mimarisini bir araya getiren bir bahçe. Şehrin en az otantik yerlerinden biri ama yine de muhteşem renkleri için görmeye değer.

Marakeş’te mimari

Marakeş’te mimarı oldukça etkileyici olsa da ben bazı yerleri biraz Didim, Antalya gibi turistik yerlerdeki tatil köylerine benzettim. Hatta belki ziyarete açıktır umuduyla arayıp bulduğumuz kraliyet sarayı tam anlamıyla bir tatil köyü. Güvenlik bizi uyardığı için fotoğrafını çekemedik. Maalesef saray hala kullanılmakta olduğu için ziyarete açık değil. Güvenlik görevlilerinden birine saray ziyaret edilebiliyor mu diye sorduğumuzda monarşiden bıktığını belirten bir yüz ifadesiyle bize umarım yakında diye cevap verdi.

Fas’taki camilerin mimarisi bizim alıştığımızdan oldukça farklı. Camiler genellikle büyük bir avlu ve kale surlarını andıran bir minareden oluşuyor. Eğer ilginizi çekiyorsa şehrin ünlü camilerinden olan Koutoubia Mosque’u ziyarete gidebilirsiniz. Ancak yine Türkiye’den farklı olarak camiler Müslüman olmayanların ziyaretine açık değil. Türkiyeliyseniz bir erkek olarak zorluk yaşamadan bu camilerden birini ziyaret edebilirsiniz. Hatta Türkiyeli değilseniz bile girmeyi başarabilirsiniz. Kızıl saçlı ve yahudi asıllı bir Amerikalı erkek arkadaşımız, Müslüman dini pratiklerini ara sıra yerine getirdiğini iddia ederek cami görevlilerini ikna edip içeri girmeyi başardı. Maalesef kadınsanız işiniz çok daha zor. Eğer gündelik giyiminiz cami görevlilerinin Müslüman kadın giyimi olarak nitelediği giyime uygun değilse içeri giremiyorsunuz. Biz Türkiye’den olduğumuzu söylememize rağmen kendilerini ikna etmeyi başaramadık. Eğer camilerin içini mutlaka görmek istiyorum diyorsanız yanınızda başınızı örtecek bir eşarp ile uzun bir etek getirmeyi unutmayın. Erkekseniz ayrıcalığınızın tadını çıkararak camileri kolayca ziyaret edebilirsiniz. 

Marakeş’te nerede kalınır?

Marakeş çok turistik bir yer olduğu için çok sayıda hostel seçeneği var. Bence hosteller oldukça temiz ve güzel; bazıları özel oda seçeneği de sunuyor. D'Jeema el Fna meydanı etrafında bir hostel seçmeniz gece kolayca meydana ve etraftaki restoranlara ulaşabilmeniz açısından iyi olur. Biz Hostel Riad Marrakech Rouge’da kaldık. Geçtiğimiz son üç yılda büyük bir değişikliğe uğramadıysa bence hayatımda kaldığım açık ara en iyi hosteldi. İçeri girdiğiniz anda çalışanlar sizinle ilgileniyor ve sohbet etmeye başlıyor. Siz odanızı beklerken size çay ve nargile ikram ediyorlar. Bu ilgi tüm kalışınız boyunca da devam ediyor; sadece geldiğiniz gün gözünüzü boyamak için yapılmış bir şey değil yani. Günün her saati ücretsiz çay ve nargile ikramları var. O kadar tatlı insanlar ki bir noktada keşke çay ve nargile paralı olsaydı da onlardan bir şey hazırlamalarını istediğimde daha az mahçup olsaydım diye düşünüyorsunuz. Sabah kahvaltısında da pişi benzeri bir hamurla tereyağı ve reçel getiriyorlar. Yine hepsi çok lezzetli. Ayrıca hostelin iç dekorasyonu ve terası da muhteşem. Marakeş’te uzun uzun gezdiğiniz bir günün ardından yemekten önce terasta çayınızı yudumlamak muhteşem bir keyif.

Hostelin ortamı da oldukça güzel. Sosyalleşebileceğiniz bolca ortak alanı var. Fas’ta çok fazla gece hayatı olmadığı için seçtiğiniz hostelde ortak alanların olması önemli bence. Tek bir kötü yani var ki geceleri biraz gürültülü olabiliyor. Biz gürültü ve kalabalıktan uzak oluruz diye özel odada kaldık ama açıkçası odaların hepsi bir avluya baktığından hostelin sesi odalara da geliyor. O yüzden yurt şeklinde olan ortak odalarda kalsanız da bir şey fark etmez açıkçası. En azından fazladan para ödememiş olursunuz. Terastaki özel odalara ise çok ses gelmiyor ancak onlar da geceleri biraz soğuk oluyor. Terastaki odalarda kalmasanız bile karasal iklimden dolayı kışın geceler oldukça serin olduğundan yanınıza kalın kazaklar ve yağmurluk almakta fayda var.

Marakeş içinde ulaşım

Biz Marakeş’te neredeyse her yere yürümeyi tercih ettik. Sokaklar gündüz yürümek için oldukça güvenliydi. Biraz daha şehrin dışında kalan Jardin Majorelle gibi yerelere giderken ise taksiye binmeyi tercih ettik. Şehiriçi taksileri oldukça ucuz. Bunlara 2 eurodan daha fazla ödememelisiniz. Binmeden önce ona göre pazarlık edin. Otobüsler ise oldukça ucuz ama açıkaçası ne yalan söyleyeyim uğraştığınıza pek değmez.

Marakeş’te ne kadar kalınmalı?

Yukarıda da yazdığım gibi Marakeş’te gezilecek bolca yer var ve açıkçası kış ortasında uzun uzun sıcak havanın tadını çıkarmak çok keyifli. Eğer zamanınız yoksa sadece 3-4 günlüğüne Marakeş’i ziyaret etmek için bile Fas’a gelebilirsiniz. Ancak Fas’ta görülmeye değer daha birçok yer var. Biz 10 gün kalmamıza rağmen Fas’a doyamadık. Bir sonraki yazımda size Marakeş’ten katılabileceğiniz turlar ve Fas’ta görülmeye değer başka bir şehir olan Fez’den bahsedeceğim.


Fotoğraf galerisi


Burada (Marrakesh) yaşadığın Erasmus deneyimini paylaş!

Marrakesh yerini bir yerli, gezgin veya değişim öğrencisi olarak biliyorsan... Marrakesh hakkındaki düşüncelerini paylaş ! Farklı özelliklerini puanla ve tecrübelerini paylaş!

Deneyim ekle →

Yorumlar (0 yorum)



Hesabınız yok mu? Kaydol.

Biraz bekleyin lütfen

Koşun hamsterlar! Koşun!