Sherlock Holmes Müzesi

Modern Sherlock Holmes

Birkaç yıl önce, önce 2009'da "Sherlock Holmes" filmi ve bunu takiben 2011'de "Sherlock Holmes: Gölge Oyunları" filmi çıktığında (eğer bakarsanız IMDB değerlendirmeleri oldukça yüksek: 7. 5 ve 7. 6 ki bunlar filmin popülerliğini ve kalitesini gösterir) ve bunlardan ayrı olarak 2010'da İngiliz televizyon serisi "Sherlock" başlayınca müthiş bir Sherlock Holmes popülerleşmesi baş gösterdi.

Filmlerin başarısı bir noktada Marvel ve Demir Adam filmleriyle herkesin sevdiği çok başarılı bir oyuncu olan Robert Downey Jr. 'un başrolü üstlenmesidir. Çok iyi rol yapıyor, ve belirtmeliyim ki konuşma tarzı bazen öyle garip geliyor ki yarılıyorum. Filmde de entrikalar ve sahneler çok iyi planlanıp çekilmiş böylece izlediğiniz sürece asla sıkılmıyorsunuz!

Sherlock Holmes'un ingiliz dizisi versiyonuna gelirsek, nerdeyse filmler kadar mükemmeller, "mükemmel" dediysem de mükemmelin gerçekte ne olduğunu bildiğimden değil, değil mi? Sherlock hakkında az dizi yapılmıştır ve insanlar daha fazlasını izlemek istiyor. 2010'da başlayıp ortada uzun bir ara verdiler ve insanlar deliye döndü. Sherlock'un yeni bölümlerini istiyorlardı hemen şimdi! Başrolü oynayan Benedict Cumberbatch harika rol yapıyor, duruşu ve mimikleri ilk bölümden beri insanların favorisi haline geldi. İtiraf etmeliyim ki, o polisiye romanları hiçbir zaman ilgimi çekmedi ki Sör Arthur Conan Doyle tarafından yazılan Sherlock Holmes hikayelerinin hepsini okumadım bile. Buna rağmen, detektifler ve onlarla ilgili filmleri ve dizileri izlemeyi çok severim, bu yüzden Sherlock'un yeni iyi çekilmiş, gerçekten ilginç ve aynı zamanda komik olan dizisi çıktığında izlemeye çok hevesliydim.

Bu yüzden size Sherlock Holmes Müzesi'ne olan gezimi anlatmak, tecrübelerimi ve fikirlerimi paylaşmak istedim.

Arkadaşlarımla Londra'ya gittiğimde yaptığımız ilk şey (yanlış hatırlamıyorsam) o ünlü Bakers Sokağında yürümek ve 1999'da John Doubleday tarafından yapılan meşhur Sherlock Holmes heykelini görmekti, bu sırada 6 yaşındaydım ve okula gidiyordum! Doubleday'in orijinalde heykeli İsviçre'deki Reichenbach Şelalesi'nin eteğindeki Meiringen sehri için yapmış olması oldukça ilginç - Sherlock burada düşüp ölmüştü. Ama heykel Baker Sokağı metro istasyonunun orada duruyordu, bizim de ilk indiğimiz durak burası oldu.

“Adres 221B Baker Sokağı! ” Eminim hepiniz Londra'daki bu adresi duymuş ve biliyorsunuzdur. Ve bu cümleyi duyduğunuz her seferde o akıllara kazınmış melodi aklınıza takılır!

Sonuç olarak bu adres, detektif Sherlock Homes'un adresidir. Siz bu adamı gerçek sanıyor olabilirsiniz, o zaman size kötü bir haberim var; kendisi sadece Sör Arthur Conan Doyle'un polisiye romanları için kurgulanmış hayali bir karakterdir. Bu yüzden kızı Sherlock Holmes Müzesi'nin açılmasına karşı koymuştur, çünkü insanların bu müthiş detektifi gerçek biri sanmalarından çekiniyordu.

Dahası, müze gerçekte bu ünlü adreste bile değil. Adres müzenin biraz karşısında kalıyor gibi, yanında da Abbey Ulusal Binası. Öncelerde müzeyle Abbey Ulusal arasında küçük bir anlaşmazlık oldu çünkü Sherlock Holmes'a yazılan mektuplar müzeye değil Abbey Ulusal'a geliyordu. Yetmiş yılın sonunda, Abbey Ulusal nihayet binasını 2002'de başka yere taşıdı ve artık mektuplar müzeye geliyor.

Sherlock Holmes Müzesi Noel dışında yılın her günü sabah 9:30'dan akşam 6'ya açıktır. Giriş ücreti yetişkinler için 15 pound ve 16 yaş altı çocuklar içinse 10 pounddur.

Girdiğinizde müzenin 1. katında ünlü Çalışma Odasını görürsünüz ve sonrasında Sherlock Holmes'un yatak odasına geçersiniz. 2. katta Doktor Watson'ın yatak odası ve ayrıca ön tarafında Bayan Hudson'ın odası bulunur. 3. katta ise balmumu heykellerini görebilir ve hikayelerden farklı sahnelere şahit olabilirsiniz!

Müze Hediyelik Eşya Dükkanı

Bu dükkan müzenin hemen yanındadır ve Sherlock Holmes hayranları için tam bir cennetir! Burada o kadar değişik şeyler satılıyor ki hepsini eve götürmek isteyeceksiniz!