Podil ve Andriyivskyy Yokuşu

Mayıs 2013’te ders çalışmaktan bıktığım bir zamanlar, Kiev’deki kardeşimi ziyaret etmeye ve tamamen eğlenmeye karar verdim. Ayrıca, bu daha önce ziyaret etmediğim yerleri keşfetmek için iyi bir fikirdi. Düşünmeden ve tedirgin olmadan çantamı hazırladım ve kız kardeşimi görmek için Kiev’e gittim.

Kiev’e ulaştıktan sonra, buluştuk ve Kiev’in şehir merkezine gitmek için hazırlandık. Güneşin parıldadığı ama çok sıcak olmayan harika bir gündü. atmosfer mükemmeldi. Çoktan yaz gelmiş, tüm gerekli sınavlarımı geçmişim ve artık can sıkıcı şeylerin hepsi geride kalmış gibi hissettim. Kız kardşim için konser biletleri almak için alışveriş merkezine gitmemiz gerekiyordu. Şehir merkezine ulaştığımızda yaptığımız ilk şey KFC’de yemek yemek oldu. Tabiiki de sağlıklı değildi ama zamanımız yoktu.

Ben seyahat etmek istiyordum, özellikle yeni şeyler görmek. Bu yüzden, Kiev’de en çok gezilen yeri görmek istedim. Ve burası Podil. Orada kız kardeşimin oda arkadaşı ile buluştuk ve onunla birlikte gezmek daha da heyecan vericiydi. Herneyse, Podil Kiev’in en eski semti. Ve görünüşe göre Kiev’in eski bir kasabası. Podil birçok tarihi yapı ve anıttan meydana gelir. 19. yüzyıldaki büyük yangına kadar burası 3500'lik nüfusuyla Kiev'in en yüksek nüfuslu mahallesiymiş. Aslında, Podil sadece insanların ikamet ettiği bir mahalle değil aynı zamanda ticaret ve zanaatkarlıkla gelişmekte olan merkezlerden birisiymiş. Bu nedenle bu mahalle dikkatimi çekti ve oraya gitmeye karar verdim. Gerçekten de nefes kesici bir yer. Birkaç fotoğraf çekme ve bir şeyler atıştırmaya fırsat bulabildim. Çektiğim tüm fotoğraflar aşağıda.

Sonraki resimde Ukrayna kahramanı Bohdan Khmelnytsky’yi göreceksin. Bu kişi Zaporozhian'ın atamanıymış. Ukrayna halkı Ukrayna Cossack Devleti'ni kurduğu için ona şükrediyor ve büyük saygı gösteriyorlar.

Sonrasında, bir başka tarihi bir yer olan Andriyivskyy Yokuşu'na yürüdük. Gittiğimiz yer Podil’den daha uzak değildi. Yol biraz keskindi ama genç ve hareketli insanlar için çok zorlu değil. Bu yokuş, 700 metreden daha uzun. Ama eğer genç isen bunu hissetmezsin. Bunu aşağıdaki fotoğraflardan birinde görebilirsin. Bu yer turistik bir bölge olarak düşünülebilir. Orada binlerce turist tırmanıyor ve bir yandan da fotoğraflar çekiyor. Burası Barok mimarlık tarzı ve dini tasviri ile ünlüdür. Mükemmel Saint Andrew’s Kilsesine hayran kaldım. Kilisenin yüksekliği 50 metre. Büyük ihtimalle bu hayatımda gördüğüm en büyük Ortodoks Kilisesi.

Uzun bir yürüyüşün ardından, bir restorana geçtik ve canlandırıcı bir içki sipariş ettik. Gördüklerimiz hakkında hissettiklerimizi ve düşüncelerimizi üzerinde konuştuk. Kiev’in bu tarihi yerlerini hiç görmemiştim ve kabul edebilirim ki çok ilgi çekici ve nefes kesiciydi. Biraz sonra eve geri döndük. Sonuç olarak, hızlıca hazırlandım ve sonraki gün memleketime gittim.

Sonunda, sıkıcı ve acı veren ders çalışmaya ara verdiğim ve Kiev’de kız kardeşim ve onun ev arkadaşı ile gezme şansına sahip olduğum için çok mutluydum. İyi zaman geçirdim ve belki bir sonraki sefer daha ilgi çekici ve olağanüstü yerler göreceğim. Umarım kız kardeşim işi ile meşgul olmaz.