Seramikler şehri Caltagirone'ye küçük bir gezi

Tarafından yayınlandı flag-tr Erdi Er — 7 yıl önce

Blog: Hayal dünyam
Etiketler: flag-it Erasmus blog İtalya, İtalya, İtalya

Merhaba sevgili erasmus okurları, rahatsızlığımdan dolayı yaklaşık 12 gündür yeni bir blog metni yayınlayamadım. Ama dönüşümü muhteşem bir gezi turuyla taçlandıracağım. Bu hafta ki rotamız Sicilya Ada'sının şirin mi şirin metropol kenti olan Katanya'nın bir kasabası olan ve Vazo kalesi olarak bilinen Caltagirone kasabasıdır. Hali hazırda Catania'da bulunduğum için 2 arkadaşım ile birlikte günü birlik bir gezi turuna çıkmaya karar verdik. Caltagirone kenti Katanya ili sınırları içerisinde yer aldığı için rotamızın ilk durağı oluyor. Aslında Caltagirone kenti turistik açıdan çok fazla rağbet gören bir yer değildir. Fakat kaldığımız erasmus yurdundan bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine buraya gitmeye karar veriyoruz. 

Caltagironeye gelmek için Türk öğrencilerin öncelikli yapması gereken; Türk Hava Yollarının doğrudan Katanya'ya yaptığı seferleri kontrol edip Ktanya hava limanına bilet alması. Katanya Hava limanı(Aeroporto di Catania-Fontanarossa)'ya geldikten sonra şehir merkezine giden taksiler veya interbus markalı otobüslere binip Centro di Catania'ya geliyorsunuz. 2015 yılında otobüs biletleri 5 euro idi. Şehir merkezine vardığınızda Caltagironeye giden AST otobüs firmasından birinden 10 euro karşılığında bilet alıp bu keyifli tura sizde çıkabilirsiniz. Özel aracınız var ise işiniz daha kolay! Katanya'dan yola çıktığınız takdirde bir saat gibi kısa bir sürede Caltagirone'de olabilirsiniz. Palermo'dan gelecekler için SAİS Bus adlı otobüs firmasından bilet alarak Caltagirone'ye ulaşabilirsiniz. İkinci bir alternatif Katanya'dan hareket eden trene binerek yine Caltagirone'ye ulaşabilirsiniz.

Caltagirone'ye giden otobüsümüze atlayarak merak ettiğimiz kasabamıza doğru yola çıkıyoruz. Şehre varırken otobüsünüz yılan gibi kıvrılmış yollardan geçerek bir dağın etrafında dolanıyor. Çünkü Caltagirone kenti Katanya iline nazaran yüksekçe bir yerde yer almakta. Bu yüzden araç sizi tutuyorsa yanınıza mide koruyucu almanızda fayda var. Şehre yaklaşırken ilk dikkamizi çeken şey pastoral, vizyon renkli evler oluyor. Şehrin mimarisi yapısı ve binaların pastoral renklerde olması adeta içinizi açıyor ve size anlamsızca bir neşe katıyor. Otobüs ile buraya gelirseniz aracın içinden sizde aşağıdaki fotoğrafa benzer bir fotoğraf çekip bu anı ölümsüz kılabilirsiniz.

seramikler-sehri-caltagironeye-kucuk-gez

Source; http://bit.ly/2tHhkQU

Yukarıda da belirttiğim gibi şehir çok popüler olmadığı için malesef kendimize tur rehberi bulamıyoruz ve şehri kendi imkanlarımızla gezmeye ve tanımaya çalışıyoruz. Şehre vardığımızda turistlerden ve hediyelik eşya dükkanları sahiplerinden öğrendiğimiz kadarıyla şehir daha önceleri Arap ve Yunan kültürü etkisi altnda kalmış ve durum da şehrin mimarisinde oldukça etkili olmuştur.  Şehir uzunca bir süre Arap etkisinde kaldığı için çoğu sokak isimleri Arapça'dan gelmekte. Vardığımız yerde büyük bir hediyelik eşya dükkanına denk geliyoruz. Burada fark ettiğimiz ilk şey seramik ve çiniden yapılmış kafa heykelleri oluyor. Dükkan sahibinden öğreniyoruz ki bu kafa heykelleri Arapların kafalarını sembolize ediyormuş. Daha çok vazo ve süs amaçlı kullanılan bu kafa heykellieri öğrenci bütçesine nazaran oldukça pahalı. Hediye olarak bu heykellerden almak isteyenler iki defa düşünmeli bence. Hemen hemen tüm kafa heykellerinin sakallı ve bıyıklı olması klasik Arap erkek tiplemesinin en önemli özelliğini oluşturmaktadır.

seramikler-sehri-caltagironeye-kucuk-gez

Source; http://bit.ly/2sHRHeM

Arap kafa heykellerinin yanında Yunan heykelleri de dikkat çekiyor. Genelde kaptan kıyafetleri giydirilen heykeller Yunan deniz kolonilerini sembolize ediyormuş. Ayrıca bu heykellerin yanı sıra dünyaya nam salmış seramikten yapılmış hayvan ve bitki motifleri ile süslenmiş tabaklar, çanaklar ve vazolar gerçekten insanın gözlerini kamaştırıyor. 

Caltagirone şehri başlıkta da belirttiğim gibi Sicilya Adası'nda ''seramikler şehri'' (citta di ceramiche) olarak bilinmektedir. Attığınız her adımda, gezdiğiniz her yerde seramikten yapılmış heykellere, ciniden yapılmış tabaklara, vazolara denk geliyorsunuz. Şehir adeta seramik ile bütünleşmiş bir durumda. Bunun en büyük kanıtıda Scala Santa Maria del Monte olarak bilinen Aziz Maria merdivenleridir. Bu merdivenler Caltagirone'nin en önemli sembollerinden biri haline gelmiş. Toplamda 142 merdivenden oluşan bu merdivenlerin her basamağında farklı desenlerde, geometrik şekilerde bitki ve hayvan motifleri bulunmakta. 

seramikler-sehri-caltagironeye-kucuk-gez

Üç arkadaş ilk merdivenden başlayarak saymaya başlıyoruz ve toplamda 142 merdivenden oluştuğunu teyit ediyoruz. Merdivenler uzadıkça uzuyor ve bir süreden sonra sportif olmayanlar için oldukça yorucu olabiliyor. Biz dahi yarısına vardığımızda kısa bi mola verip yola kaldığımız yerden öyle devam ediyoruz. Yazın belli zamanlarında bu merdivenler üzerinde  cini ve seramikten yapılmış devasa süslemeler yapılmakta. Size tavsiyem festival zamanlarını takip etmeniz ve bu zamanlarda Caltagirone'yi ziyaret etmeniz. Böylece sizde bu denli güzel sokak sanatlarına kendi gözlerinizle şahitlik edebilirsiniz. Festival zamanları Mayıs'ın son haftası ve Haziran'ın ilk haftası pazar günüdür. 

Merdivenleri tırmandıktan sonra büyükçe bir meydana denk geliyoruz. Bu meydan üzerinde kurulu barok tarzda inşa edilmiş 1800'li yıllardan kalma bir kilise bulunmakta. Öğle vakti siesta vaktine denk geldiğimiz için kilisenin içine giremiyoruz. Bu ünlü kilisenin ismi Santa Maria del Monte'dir. Kilisenin yanında birbirinin tıpa tıp aynısı iki tane merdiven vardır fotoğraftada görüğünüz gibi beyaz mermerlerin üzerine ciniden yapılmış bir savaş sahnesi tablosu bulunmaktadır. 

seramikler-sehri-caltagironeye-kucuk-gez

Buradan ayrılıp harita üzerinde yer alan ve ilgimizi çeken Caltagirone'nin en büyük parkına dğru yola koyuluyoruz. Park alanına vardığımızda Arap mimari esintisini hissediyoruz. Giardino Publico(Kamu Bahçesi) Villa Communale adındaki park alanı için küçük bir mimari yapıya denk geliyoruz. Ördeklerin içinde yüzdüğü bu tuhaf yapı yine seramik ve ciniden yapılmış fakat kubbesi Arap mimari tarzda inşa edilmiş. Park alanına giriş ücretsizdir. 

seramikler-sehri-caltagironeye-kucuk-gez

Bu yapının üstünde seramikten yapılmış koca bir göçmen kuş heykeli bulunmakta. Park çok ama çok geniş bir alan üzerine kurulmuş ve dinlenmek için oldukça ideal bir mekandır. Parkın içi yemyeşil ve oldukça serin. Burada bir mola verip sabah hazırladığımız sandviçlerimizi yiyiyoruz. 

seramikler-sehri-caltagironeye-kucuk-gez

Parktan sonra ki durağımız Caltagirone'nin e büyük ve en ünlü meydanı olan Duomo di San Giuliano oluyor. Bu meydan üzerinde bir çok hediyelik eşya dükkanı, lokanta, restoran ve kafe bulunmaktadır. Dileyenler burada mola verip hem yemek hemde içecek ihtiyaçlarını giderebilir. Ayrıca bu ünlü meydanda bir de Cattedrale di San Giuliano adında bir katedral bulunmaktadır. Katedral oldukça eski bir mimari yapıya sahip ve meydanın tam orasında yer almaktadır. 

seramikler-sehri-caltagironeye-kucuk-gez

katedralin hemen yanın bir saar kulesi ve kulenin en üstünde büyük fakat oldukça eski bir çan bulunmaktadır. Bu kilise 1800'lü yıllarda meydana gelen bir depremde yıkılmamış ve ayakta kalmıştır. Rönensans mimarisini içinde barındıran kiliseye siesta saatleri dışında girişler ücretsizdir. 

Bir diğer görülmesi gereken kilise ise Chiesa di San Francesco di Paola kilisesidir. Kilise 1500'lü yılların sonu 1600'lü yılların başında barok tarzda inşa edilmiştir. Dıştan bakıldığında oldukça eski bir mimariye sahip kilisenin içi ise tamamen ayrı bir havaya sahiptir. Kilisenin iç mimarisi oldukça modern bir yapıya sahiptir. Geniş bir alan üzerine kurulmuş olan bu kiliseyi siesta saatleri dışında ziyaret edebilirsiniz. 

seramikler-sehri-caltagironeye-kucuk-gez

Bu meydanı da gördükten sonra bu güzel ve sevimli seyehatimize burada son veriyoruz. Sizde bu muhteşem yeri görmek istiyorsanız Caltagirone'ye mutlaka uğrayınız. Bir sonra ki yazımızda görüşmek üzere esen kalın! Arrivederci :)


Fotoğraf galerisi


Yorumlar (0 yorum)


Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?

Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!

Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →

Hesabınız yok mu? Kaydol.

Biraz bekleyin lütfen

Koşun hamsterlar! Koşun!