Başlığımda da belirttiğim gibi bugün sizlere Avrupa'nın alev püsküren, insanları çoğu zaman heyecanlandıran çoğu zaman ise korkmalarına yol açan, Avrupa'nın en yüksek ve en aktif yanardağı olan Etna yanardağına gerçekleştirdiğimiz geziden bahsedeceğim.
Source; http://bit.ly/2vNQbfF
Benim Catania'da erasmus yapmam da ki bir önemli sebepte Etna yanardağını kendi gözümle görüp keşfetmekti. Aslında Etna yanardağının ismini duyduğum ilk andan itibaren içimde bir kıpırtı oluştu ve erasmus programı için Catania kentini seçtim. Ben tek başıma Etna'ya seyahat planı yaparken Aegee Catania grubunun Etna yanardağına seyahat düzenleyeceği haberini Facebook sayfası üzerinde gördüm. Erasmus arkadaşlarıyla birlikte Etna'ya çıkmanın kesinlikle daha keyifli olacağına inandığım için de hemen geziye kaydımı yaptırdım. Sabah saat 8 de yola çıkacağımız için gece erkenden uyudum. Sabah saat 8 de uyanıp, odam da oda arkadaşım ile birlikte kahvaltı yaptım. Ardından gezi için gerekli tüm eşyaları sırt çantama yükleyip yola çıktım. Sizin için Etna yanardağına çıkarken yanınızda götürmeniz gereken tüm ihtiyaçları aşağıya yazıyorum;
- Mont, çeket veya hırka(silvestre kraterine geldiğiniz zaman hava baya soğuk olabiliyor)
- Evde hazırlanmış Sandwich(Etna Dağı'nda bir çok restorant bulunmaktadır fakat burada fiyatlar oldukça pahalıdır. Öğrenci iseniz sabah erkenden kalkıp sandwich hazırlamanızda fayda var)
- 5 litre su(Dağa tırmanmak gerçekten çok yorucu ve havanın sıcak olmasından dolayı baya susayacaksınız. Yanınıza bolca su almanızı şiddetle tavsiye ederim.
- Araç tutan arkadaşlar için mide koruyucu(Dağın etrafında yılan şeklinde kıvrılmış yolları çıkarken mideniz bulanabilir. Mide koruyucu almanızda fayda var.
Bu yazdığım ihtiyaçları yanınıza aldığınız taktirde hiçbir sıkıntı yaşamadan Etna Dağı'na gönül rahatlığı ile çıkabilirsiniz. Biz sabah erkenden yola çıkıp Piazza Alcala meydanına geliyoruz. Meydana ulaştığım da ilk gördüğüm manzara gerçekten beni şaşırttı. 2 otobüs kiralanmış ve bu otobüslerin önünde yaklaşık 60 erasmus öğrencisi. Hepsi farklı ülkelerden farklı kültürlerden, farklı dillerde konuşan fakat kalpleri bir tek amaç için atan erasmus öğrencileri. O tabloyu görünce Aegee Catania grubuyla birlikte gittiğim için ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım.
Araca isimlerimiz tek tek okunduktan sonra bindik ve keyifli yolculuğumuz böylece başlamış oldu. Yol esnasında araçta farklı dillerde dünyaca ünlü bir çok müzikler çalındı, danslar edildi. Hatta inanmayacaksınız ama uçağa bindikten sonra hostesler uçak havalanmadan önce ne yapılması gerektiğini anlatırlar ya, tutorlaradan biri de aynı senaryoyu bizim aracımız için uyarladı. Gerçekten araçtaki herkes o anlarda kahkahalara boğuldu.
Yolculuğumuz bir süre böyle keyifli geçtikten sonra bizlere Etna dağı hakkında bilgiler içeren bir kağıt verildi. Bir yandan rehberimiz bize Etna Dağı'nın tanıtımını yaparken bir yandanda sabah erkenden kalktığımız için uykumuz gelmeye başladı. Bir çok arkadaş yolculuğun ortasında araçta uyuya kaldı ve malesef bunlardan biri de bendim. Bir arkadaşım ben uyuduğum sırada fotoğrafımı çekip bu anı adeta benim için ölümsüz kılıyor.
Biz uyuya kalmışken size Etna dağı hakkında genel bilgi verelim. Etna yanardağı Sicilya adasında ki iki şehre ev sahipliği yapmaktadır; Katanya ve Messina. Ama yanardağ konumu itibari ile Katanya kentine daha yakın olmakla birlikte, etkilerini bu şehir üzerinde fazlasıyla hissettirmektedir.
source; http://bit.ly/2qRLHAv
Resimde göründüğü gibi durduğuna bakmayın aksine Avrupa kıtasında ki en aktif ve en tehlikeli yanardağdır. Ortalama yüksekliği 3500 metre civarında olmasına rağmen patlamalara bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Geçmişten güzünümze kadar yaklaşık 200 defa patladığı söylenmektedir. Kaldığım yurtta arkadaşlarımın söylediğine göre en şiddetli patlama 1669 yılında yaşanmış. Lavlar Katanya şehrine kadar ulaşmış ve şehri harap etmiştir.
Katanya şehrine geldiğinizde şehrin mimarisi dikkatinizi çekecektir. Şehirdeki evlerin duvarları tamamen is rengine bürünmüştür. Buradan da Etna'nın geçmiş yıllarda Katanya şehri üzerinde ki etkilrini hayal edebiliriz. Çok geçmiş yıllarda bir çok defa patlayan Etna Katanya şehirinin bir çok bölümünü tamamen lavlar altında bırakmış, şehir hayatını altüst etmiş ve hayatı olumsuz etkilemiştir. Şuan Katanya'ya gitiğinizde lavların deniz kanarına kadar gelip burada söndüğünü göreceksiniz.
2015 yılında ben Katanya' da erasmus yaparken canlı canlı iki defa patladığına şahitlik ettim. Lavlar şehre inmenden sönüyor. Patlamalar küçük ölçekte olup şehre zarar verecek bir durumda değildi. Yurdumuzun balkonundan bakınca çok rahat patlama esnasında çıkan buharı, ateş toplarını, kızıllığı ve gaz bulutunu çıplak gözle görebiliyordum. Uzmanlardan gelen açıklamalara göre ufak tefek patlamalar yaşanabilir fakat bu patlamalar can ve mal kaybına yol açacak kadar yüksek çapta tehlikeli patlamalar değildir.
source; http://bit.ly/2rcWnN9
Yakın zaman da çekilen bu fotoğrafa da görüldüğü gibi patlamalar kraterlere kadar ulaşıp burda sönmektedir. Etna da bir çok krater vardır. Normal turistler 2000 metreye kadar otobüsler aracılğı ile çıkmakta, buradan sonrasını yürüyerek devam etmekte. Maksimum ulaşabileceğiniz kraterin ismi Silvestre krateridir. Bu kraterden sonrasına ancak profesyoneller ve uzman çıkmaktadır.
Bu bilgilerden sonra yolculuğumuza kaldığımız yerden devam edelim. Otobüsümüz etna yanardağına tırmanırken sırasıyla önce binalar sonra tüm Catania şehri, sonra da Akdeniz adeta ayaklarınız altında kalmaktadır. Dağ yolu yılan gibi kıvrımlı yollarla devam ettiği araç biraz beni tutuyor. Etna yanardağına yaklaştıkça herkesin uykusuda yavaş yavaş kaçmaya başlıyor. Artık Etna yanardağının eteklerinde zorlu otobüs yolculuğumuz devam etmekte. Her yerde lavların ne kadar etkili olduğunu burada çıplak gözle şahit oluyoruz. Her yerde keskin parlak ve sivri volkanik taşlar, tüfler ve volkan camları bulunmakta.
Tırmanışımız devam ederken aracımız içindede yavaş yavaş kıpırdanmalar başlıyor. Artık neredeyse Etna yanardağına ulaşıyoruz. Otobüsümüs bizi ancak bir noktaya kadar götürüyor. Buradan itibaren yolculuğumuza kendi imkanlarımız ile yürüyerek devam edeceğiz. Fakat tırmanışa başlamadan önce tırmanışımız zor olacağı için bulunduğumuz konumda bir kaç tane cafe bulunmakta.
Burada mola verip kahvaltı yapmaya karar veriyoruz. Şimdiden uyaralım burada kahvaltı fiyatları, kahve fiyatları veya hediyelik eşya fiyatları Catania şehri ile kıyaslandığında oldukça fahalıdır. Caffe macchiato yada bir cappuccino fiyatı burada 3,5 euro. Catania'ya ise caffe macchiato fiyatı sadece 1,5 euro. Özellikle hediyelik eşya fiyatları burada gerçekten çok pahalı. Biz mecburiyetten de olsa başka çaremiz olmadığı için burada kahve içmeye ve kahvaltı yapmaya karar veriyoruz. Cornetti con nutella dedikleri nutellla çikolotalı poğaça artı caffe macchiato ya 8 euro veriyoruz. Catania da olsak cornetti ve kahveye sadece 5 euro veriyorsunuz.
Burada ki cafe oldukça geniş, rahat ve konforlu. İçeride 50 kişi oturacak kapasitede masa ve sandalye bulunmakta ve içinde hediyelik eşya satılan büyük bir alışveriş mağazası bulunmakta. Fakat turistlerin bu dükkanı fazlasıyla meşgul etmesi ve en sonda bir şey almaması, sanırım burada çalışan personelleri bıktırmış olmalı ki çalışanların pek güler yüzlü olduğunu söyleyemem.
Erasmus öğrencileri olarak sıkı bir kahvaltı yaptıktan sonra zorlu, sıcak ve bir o kadar da yorucu geçecek tırmanışımıza başlıyoruz. Uzun, dolambaçlı ve havanın çok sıcak olması bizi baya zorlayacak bu yolculukta. Zirve soğuk ve rüzgarlı olabilir fakat aşağıda cafelerin olduğu yer oldukça sıcak. Şapka ve gözlüklerimizi takarak yolculuğumuza başlıyoruz. Eğer yanınızda suyunuz yoksa veya yolda bittiyse burada mutlaka su takviyesi yapınız çünkü tırmanışa geçtiğiniz de yukarıda hiç bir şey bulamıyorsunuz. Doğal olarak hazır cafelerin orda iseniz tüm ihtiyaçlarınızı karşılayıp tırmanışa öyle başlamanız sizin için çok daha iyi olacaktır.
Sıcak havada zorlu tırmanışımız sürerken, patika yolunun eğimi ne kadar az da olsa insan tırmanırken yoruluyor. Bizde buna bir çözüm buluyoruz. Tren oluşturup tırmanışımızı kolaylaştırmak adına birbirimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Fotoğrafta gördüğünüz gibi ben en öne geçip trenin ilk vagonunu oluşturarak arkadakilerin yürüyüşüne yardımcı oluyorum.
Yoculuk esnasında bir çok tuhaf olaya şahitlik ediyoruz. Dikkat etmeniz gereken 2 husus vardır. biricisi; yolculuğumuz esnasında ağaçlardan yere düşen bir çok cırcır böceğine rastlıyoruz. Bu böcekler henüz kozalarında olduğu için üzerinize düştüğü taktirde vücudunuzu kaşındırıyor. Bu konuda dikkatli olmanızda fayda var. Bir ara patika yoluna paralel 5 metre kadar uzunluktaki yolun tamamını cırcır böcekleri adeta istila etmiş durumda. Bu bölümde ki yolun hem sağında hemde solunda neredeyse tüm ağaçlar örümcek ağları ve cırcır böceklerinin kozaları ile dolu. Yerde bir çok küçük böcek ayakkabınıza tırmanıyor ve sizi rahatsız ediyorlar. Yollara dikkat ederek, nereye bastığınıza bakarak yürürseniz hiç bir şey olmadan bu zorlu yolculuğu sürdürebilirsiniz.
İkinci dikkat etmeniz gereken bir diğer husus ise yaz olmasına rağmen hala burada bulunan kalıcı karlardır. Patika yolu bazen eğimli olduğu için düşüp kaymanız oldukça muhtemeldir. Faslı bir arkadaşımız malesef yola ve bu karlara dikkat etmiyor, ayağı kayıyor ve yere düşüyor. Allahtan herhangi bir sıkıntı çıkmıyor ve tırmanışımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Tırmanışımıza başlayalı 20 dakika olmasına rağmen sıcaktan dolayı hem terliyoruz hemde yoruluyoruz bu yüzden de kısa bir mola arası veriyoruz. Eğer sizde tırmanarak Etna'ya çıkacaksanız 15 dakika da veya her 20 dakika da mola vermenizde fayda var. Çünkü tırmanış kişiye, yaşınıza ve hızınıza göre değişkenlik gösteriyor. Ama ortalama tırmanış bir saat kadar sürüyor.
Mola verince size yapmanız gereken bir şey söyleyeceğim. Eğer sizde Etna'dan bir hatıra götürmek istiyosanız, burada yerden volkan taşları toplayarak çantanıza doldurabilirsiniz. Şimdi soracaksınız bu taşları ne yapcağız! Hemen söyleyeyim; bu taşları Catania'ya gidince bir hediyelik eşya dükkanında alacağınız süs amaçlı kullanılan şişelerin içine koyabilirsiniz. Hatta hediyelik eşya dükkanlarından rica ettiğiniz taktirde şişeleride süsleyebilirsiniz. Bu sayede çok ama çok küçük bir mevla karşılığında çok anlamlı bir hediyeye sahip olabilirsiniz. Ben yanımda getirdiğim bir kutuya burada topladığım parlak küçük volkan taşlarını yerleştiriyorum ve Catania'ya gidince sadece 1 euro'ya aldığım cam şişenin içine taşları koyup benim için çok ama çok anlamlı el yapımı bir hedieye sahip oluyorum. Size de bunu yapmanızı şiddetle tavsiye ederim. Bu fikri arkadaşlarımla paylaşıyorum ve onlarda bu fikri çok beğeniyorlar ve onlarda volkan taşalarını toplayıp çantalarına koyuyorlar. İnanmayacaksınız ama benim size bu söylediğim bu fikri Catania da ki hediyelik eşya dükkanları da düşünmüşler. Onlarda renkli tüplerin içine doldurdukları Etna taşlarını kırmızı bir hediye kutusunun içinde 15 euro'ya satmaktalar. Ama siz el yapımı bu hediyeye sadece bir euro karşılığında sahip olabilirsiniz.
Molamız sona eriyor ve tırmanışımıza devam ediyoruz. Ve 20 dakika sonra kendimizi Silvestre Kraterinde buluyoruz. Bu kratere ulaştığınızda bir çok küçük krater de dikkatinizi çekecektir. Bu resimi Silvestre kraterinin yamacında çekildim.
Silvestre Krateri maksimum tırmanabileceğiniz 2 kraterden bir tanesidir. Diğer kratere tırmanmaya vaktimiz olmadığı için biz Silvestre Kraterine tırmanıyoruz. Buranın manzarası gerçekten bizi hayretler içinde bırakıyor. Fotoğrafın arka tarafında gördüğünüz alan da muazzam büyüklükte bir uçurum var. İnsanın adeta gözünü korkutuyor bu uçurum. Uçurumun içine baktığınızda hiç bir calı türüne rastlayamıyorsunuz. Etna Yanardağı patladığı zaman bu kraterden aşağıya aktığı için burada yaşayan tüm canlı türlerini yok etmiş. Aşağıda sadece lavlar soğuduktan sonra geriye kalan lav kalıntılarını, volkanik tüfleri, ve volkan camlarını görebilirsiniz.
Fotoğrafta ayrıca Etna yanardağının sürekli tüten ağız kısmını görebilirsiniz. Beyaz bir duman bulutu ile ağzı kaplanan Etna Yanardağına karşı bir fotoğrafı çekerek bu anı ölümsüzleştiriyorum. Ama bu sefer fotoğrafıma farklı bir ambians katmak amacıyla yoga yaparak fotoğraf çektiriyorum. Bu kratere tırmandığınızda burada ki havanın ne kadar temiz olduğunu ve adeta ciğerlerinizi açtığını farkedeceksiniz. Gerçektende zirvede havanın kelitesini sizde farkedeceksiniz.
Yukarıda ki fotoğrafta gördüğünüz gibi üzerimde önce bir mont, altında da bir poları görebilirsiniz. Bunun sebebi burada havanın 7 - 8 derece daha soğuk ve rüzgarlı olması. Burada gerçketende şiddetli sayılabilecek bir rüzgar var ve bu bizi biraz zorluyor. Yanınızda bu şiddetli rüzgardan etkilenen ve kuruyan dudaklarınız için dudak kremi veya yumuşatıcı getirmeyi unutmayınız.
Ayrıca arkamdaki Etna'nın ağzına baktığınız zaman yaz olmasına rağmen hala zirve de bulunan erimeyen kalıcı karları da görebilirsiniz. 60 erasmus öğrencisi olarak burada sadece yarım saat fotoğraf çektirmekle meşgul oluyoruz. Herken en iyi pozu, en iyi kareyi yakalamaya çalışıyor.
Ayrıca acıktığımız için Silvestre Krateri'nde yemek molası veriyoruz. Herkes sabah erken saatlerde hazırladığı sandwichleri, meyveleri çıkarıp yiyiyor. Açık ve temiz havada Etna manzarası karşısında yemek yemek gerçektende muazzam. Size tavsiyem sizde Etna'ya gelip Silvestre Krateri'ne tırmanırsanız bu muhteşem manzara karşısında yemek yemeniz. Gerçekten de en çok lezzet aldığım yemeklerden bir tanesiydi. Burada bolca vakit fotoğraf çektirip, yemek yeyip dinlendikten sonra enerjimizi toplayıp diğer küçük kraterleride ziyaret ediyoruz.
Yaklaşık olarak Etna yanardağının kapladığı alan yaklaşık 1190 km olduğu bilinmektedir. Geçmiş yıllarda bir çok defa patladığı için çok sayıda krateri bir arada görürseniz şaşırmayın. Kraterler arası mesafeyi ölçmek imkansız gibi. Bu resimdeki krater ağzına turistler taşlarla Doctor yazmışlardı.
Patikadan aşağıya inip bizde bu taşların dizili olduğu analan iniyoruz. Bu taşları burayı ziyaret eden turistler koymuş. Hem oturma ve dinlenme hemd e görsel zevk oluşmak adına düşünülmüş. Grup liderlerimiz bize bir sürpriz yapıyor ve Etna Yanardağı'na özgü bir içeceği Etna yanardağının zirvesinde içme mutluluğuna şahit oluyoruz. Etna'ya çıktıysanız alkol kullananlar için tavsiyem mutlaka Fuoco del'Etna denen muşhur Etna'nın ateşi içkisini içmeniz. Ben alkol kullanmadığım için tadına bakmadım. Erasmus arkadaşlarımdan içenlerin söylediğine göre gerçektende tadı çok acı imiş. Boşuna içkinin adı Etna ateşi değil hani, isminin hakkını sonuna veriyor gerçekten. Bir çok arkadaşımın içkiyi içtikten sonra yüzlerini ekşittiğine, kıpkırmızı olduklarına kendim şahit oluyorum. Bu içkiyi sizde Catania'da ki tüm hediyelik eşya dükkanlarında yada bar tarzında ki cafelerde bulabilirsiniz.
Bu güzel anıyıda birlikte tecrübe ettikten sonra zirvede ki yolculuğumuza kaldığımız yerden devam edip dolaşmaya devam ediyoruz. Fotoğraftan da görebileceğiniz gibi burada bir çok tepe, bulunmakta fakat hiç bir ağaç veya başka bir canlı türününün olmaması burayı çok çıplak ve kurak gösteriyor. Fotoğrafta bunu görebilirsiniz.
Yaz ayı olduğu içinde Etna yanardağında ki ziyaretçilerin sayısı da oldukça fazla. Binlerce turist yer yıl bu dağa tırmanmakta, bu şahane manzaralara kendi gözleri ile şahit olmakta, burayı keşfetmekte ve hatıra fotoğrafı çektirmekte.
Size burada başıma gelen bir olaydan bahsetmeyi çok isterim. Ben ve Kinga adında Macaristan'dan erasmus programı ile Catania'ya gelen bir arkadaşım adrenalin ve çılgınlık tutkunu olduğumuz için Etna'da hem bir farkındalık yaratmak hem de kendimize macera aramak adına bir şey yapmaya karar veriyoruz. Bildiğiniz gibi Etna Dağı'nda bir çok tepe ve bu tepeleri birbirine bağlayan dar patika yollar bulunmakta. Ben ve Kinga arkadaşımda da iki tepeyi birbirine bağlayan dar patika yoldan aşağıya doğru koşarak diğer tepeye ulaşmaya karar veriyoruz. Koşmaya başlamadan önce el ele tuuşuyoruz ve koşmaya başlıyoruz. Yolun ortasına geldiğimizde Kinga arkadaşım ayağını büktüğü için bana çarpıyor ve o andan itibaren ikimiz bir kaç takla atarak patikadan aşağıya doğru yuvarlanıyoruz. Patika yolunun sonun da ancak kendimizi kontrol etmeyi başarıyoruz ve duruyoruz. İşte size tam olarak bu anı gösteren bir fotoğraf.
Fotoğrafta da patika yolunun ne kadar dar olduğunu en az 3 kişinin geçebileceği bir genişlikte olduğunu ve aşağısınında uçurum olduğunu görebiliyorsunuz. Malesef yolun tam ortasında takla atarak yuvarlanıyoruz. Bu anı bir arkadaşımız kendi kamerasıyla çekiyor ve bu unutulmaz anı bizim için ölümsüzleştiriyor. Siz sizolun sakın bunu denemeyin çünkü bu oldukça riskli. Zaten bu olay sonrasında grup liderlerimizden küçük bir fırça yemek zorunda kalıyoruz. Sonuç olarak arkadaşım ayak bileği bükülüyor ve kalçasında biraz ezilme oluyor. Aynı şekilde bende de küçük sakatlıklar oluyor. Diz kapaklarım kanadı ve ayağımın bazı yerlerinde ezilmeler oldu. Her ne kadar kötü sonuçları kötü de olsa bizim için unutamayacağımız bir anı oluyor.
Kısa bir süre dinlendikten sonra yolculuğumuza kaldıığımız yerden devam ediyoruz. Tepeleri gezerken bulutlar adeta ayaklarınızın altında kalıyor. Her ne kadar daha önce Bursa'da Uludağ'ın zirvesine tırmansamda. Uludağ'ın zirvesi 2345 metre olduğu için bu kadar yüksek bir dağa hayatımda ilk kez tırmanıyorum. Fakat Etna Dağı'nın yüksekliği 3326 metre. Etna dağı Avrupa'nın en yüksek dağı ünvanını boşuna elinde bulundurmuyor. Burada kendinizi bulutlarında üzerinde buluyorsunuz. Akdeniz'in doğu kıyıları ve tüm Katanya şehri adeta ayaklarınız altında kalıyor. Burada oturup şehri bile izlemek insana inanılmaz bir mutluluk hissi veriyor.
Bizde yavaş yavaş gezimizin sonuna geliyoruz. Hava artık yavaş yavaş kararmaya başlıyor yaşlı Etna Yanardağı üzerinde. Artık yolculuğumuzu bitirp geri dönmek için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Tekrar geldiğimiz yoldan 45dakika içinde otobüsümüzün bizi bıraktığı cafelerin olduğu yere ulaşıyoruz. Aslında inişimiz daha hızlı oluyor çünkü eğimli yoldan aşağıya istemsizce hızlı iniyoruz. Cafeler bölgesine ulaşınca bizi getiren 2 otobüsümüz bizi orada hazır bekliyor. İsimlerimiz tek tek okunarak aracımızda ki yerimizi alıyoruz ve Etna yanardağından aşağıya doğru kıvrımlı yollardan inişe geçiyoruz. İniş esnasında bir evin neredeyse tamamen lavlar altında kaldığını ve sadece bacasının dışarıda olduğu görüyoruz. Grup liderimizin söylediğine göre çok eskilerden burada yerleşim alanları var imiş. Fakat lavların buaralara kadar gelmesinden dolayı bir çok hane burada evlerini terk ederek Katanya'ya yerleşmiş. Ve zaman ile lavlar bu evlere kadar ulaşmış ve evleri lavlar altında bırakmış. Günün sonunda böyle trajik bir olayada rastlıyoruz. Araç ile aşağıya indiğimiz için evin fotoğrafını çekmeye vaktim olmuyor. bu yüzden internette yer alan bu evin fotoğrafını sizin için buraya koyuyurum.
Source;http://bit.ly/2v3o3Cl
İniş esnasında günün yorgunluğu ile bir çoğumuz araçta uyuyarak son durağımız olan Piazza Alcala meydanına geliyoruz. Bİrbirimize veda edip bu güzel ve unutulmaz yolculuğumuz sonlandırıyoruz.
Size tavsiyem eğer sizde Sicilya Adasına bir seyahat düzenleyeceksiniz bu görkemli, aktif yanardağ mutlaka gezi listenizin ilk sırasında yer almalı. Hayatınızda kaç defa böyle aktif bir yanardağı yakından görebilirsiniz.
Peki gelmek istiyoruz fakat ulaşım nasıl olcak diyorsanız hemen eklınıza takılan bu soruları yanıtlayalım. Öncelikle Türk hava yollarının Catania'ya doğrudan seferleri bulunmakta. Fakat Türk Hava yolları bilet fiyatları erkenden alınmadığı taktirde çok pahalı olabiliyor. Bazen indirim günleri olabiliyor bu günleri takip ederek bilet alabilirsiniz. İkinci bir aternatif ise Ryanair firmasının Palermo'ya seferleri bulunmakta. Palermo hava limanına inip buradan Etna'ya giden otobüslere binebilirsiniz. Fakat bu yol biraz uzun ve vakit almakta.
Misal Türk Hava Yolları ile Catania'ya geldiniz, buradan interbus firmasının otobüsüne binerek Katanya tren garına ulaşıyorsunuz. Bu garın olduğu yerde otobüs durağı bulunmakta. Bu otobüs durağının 5 numaralı prenonun da gün de sadece bir sefer düzünleyen otobüs göreceksiniz. Sefer saati sabah saat 08.15. Bu aracı kaçırırsanız bir sonra günkü 08.15 otobüsüne binebilirsiniz.
Bir diğer alternatif ise tur firmalarıdır. Etna'ya geziler Katanya şehrinden bazı tur firmaları ile sağlanıyor fakat bu tur firmaları ikinci alternatife nazaran oldukça pahalı. Piazza del'elefante denen bir cadde var. o caddenin sonunda Duomo meydanına geleceksiniz, ve Katanya şehrinin sembölü olan gri renkli bir fil heykeli göreceksiniz. O meydanda bir çok tur firması var sizleri 50 £ civarında bir ücretle Etna dağına günü birlik çırakırıyorlar. Bu fotoğrafta Piazza del'elefante de çektiğim bir fotoğraf. Fil heykelinin orda sarı renkli standlar göreceksiniz.
Benim size tavsiyem eğer erasmus öğrencisi iseniz Aegee erasmus grubu Etnaya günü birlik seyahat düzenliyor ve sadece 10 euro gibi bir cüzi ücret karşılığında size bu muazzam deneyimi yaşatabiliyor.
Aegee ile iletişim kurmak için ; http://www.aegee-catania.org/
Aegee facebook; https://www.facebook.com/events/1441426939438395/
Bilet ücreti sadece 10 euro. Otobüs ile seferler düzenlenmektedir.