Budapeşte gezimiz

Budapeşte Deneyimi

İstanbul'dan bi saatlik uçuş mesafesinde güzide bir orta avrupa şehri, Budapeşte. Buda ve Peşte olarak ikiye bölünmüş bu şehir için şöyle diyor Macarlar; "Eğer Budapeşte'yi gündüz sevmediyseniz, geceyi bekleyin.". Şehrin tarihi yapılarını, köprüleri, binları aydınlatması hayranlık uyandırıyor. Üç gün geçirdiğim Budapeşte deneyimlerimi ve tavsiyelerimi aktaracağım bu yazımda. Şehir oldukça güvenli, üç gün boyunca tek başıma gezdim ve hiçbir olumsuzlukla karşılaşmadım. Kaldığım hostelin geceliği 10 euroydu ve şehir merkezine on dakika yürüme mesafesindeydi. İlk hostel deneyimimi de Budapeşte'de tecrübe ettim, rezervasyon yaptığım oda 6 kişilikti ve odaya girdiğimde 5 erkekle karşılaşınca şaşırıp daha karma bir odanın olup olmadığını sormuştum, görevli kadın da benim için ayrı bir oda açmıştı ve tek başıma orda kalmıştım, çok tatlı çalışanları vardı, tavsiye ederim (ruin pub hostel).Budapeşte beklentilerimi fazlasıyla karşılayan bir şehir oldu, çok güzel anılarım oldu üç gün içerisinde. Bunlardan birisi parlemanto binasının orda fotoğraf çekerken yaşlı bir amcanın yanıma gelip nereli olduğumu sormasıyla yaşandı, ilk kez kendimden yaiça büyük birisi tarafından elim öpüldü, ilginç bir deneyimdi. Tek çıktığım Budapeşte seyahatinde birçok insanla tanışıp, birçok şey keşfedip birçok güzellikle karşılaştım, sanırım yola tek çıkmanın avantajları da bunlar. Ulaşıma gelecek olursak, havalimanından şehir merkezine toplu taşıma ile 520 HUF ile geçebilirsiniz, iki günlük ve haftalık biletler de mevcut veya benim yaptığım gibi kaçak binebilirsiniz fakat yakalanınca ceza almayı da göze almanız gerek.

Budapeste de hava nasildi?

Şehrin havası İstanbul'a benziyor, ben gittiğimde ağustos ayıydı fakat kışın giden arkadaşlarımdan kışın da ayrı güzel olduğu söyleniyor. Birinci gün, hostele yerleştikten hemen sonra şehrin Buda kısmını gezmeye karar verdim, Buda kısmında daha çok halk yaşıyor, Peşte kısmı ise daha turistik. Görmeniz gereken noktalar; Terör Müzesi, Shoes on the Danube, Küçük Prens Heykeli, Zincirli Köprü, Buda Kalesi, Vösösmarty Meydanı, Kahramanlar Meydanı. Alışveriş için Andrassy Caddesini tavsiye edebilirim, birçok ünlü markanın bulunduğu caddede tarihi yapılara da rastlamak mümkün, yerel halk gibi alışveriş yapmak isterseniz de Central Market Hall'u tavsiye ederim,ufak bir mola verip kuruvasanınızı alıp gezmeye burdan devam edebilirsiniz Eğer vaktiniz varsa ve denk gelirseniz Opera izlemenizi de tavsiye edebilirim. Tuna nehrinde tekne turu yaparak gezmek istersenis saar yediye kadar her saat başı tekneler kalkıyor. Nehrin karşısında ise görkemli parlemanto binası karşılıyor bizi, Fredde Mercury'nin çok beğenip satın almak istediğini öğrenmiştim bir Macardan. Macar muftağından bahsedecek olursak, kahvaltı için "langos" denilen pişmiş hamuru üzerine istediğiniz malzemeyi ekleterek yiyebilirsiniz, bizde bilinen adıyla makara; Macarların diyişi ile "Kürtoskalacs" 'ı da tatlı niyetine yiyebilirsiniz. Beğendiğim mekanları da buraya sıralıyorum; Instant: Burda her odada farklı türde müzik çalıyor ve gelenler müzik zevklerine göre eğlenebiliyorlar. Andersen: Budapeşte'de bulunan en ucuz publardan birisi, bira çeşidi fazla, fiyatlar uygun. Central Market: Burda market, manav bulunsa da üst katında Macaristan'a özgü yiyecekleri bulup uygun fiyata tadabilirsiniz. Toparlamak gerekirse, Budapeşte'yi ziyaret etmeniz için gerekenler schengen vizesi ve pegasusun indirimlerini takip etmek, Budapeşte'yi ziyaret etmeniz için gerekli sebepler ise oldukça fazla .

Budapeste de mimari yapi nasildi ?

Budapestenin tarihi yapisini anlatmakla bitmez.Sanata merakli biriyseniz bus ehirde cok eski caglardan kalma bir cok bina gorebilirsiniz ve bunlarin hala bu denli ozenli korunduklarini gormekte cok guzel bir sey.Barok donemi izlerinden tutun cagdas doneme kadar bir cok mimari eser var.Mimari eserlerinin guzelliginin yani sira buradaki muzelerde buyuk onem tasiyor.Muzelerde fotograf sergileri unlu fotografcilarin sergileri ile dolu. Bu sehire bir sabah bir de aksam bakmak, sehrin mimarisinin guzelligini anlamaya yetiyor.Onceki bloglarimda sik sik Roma`nin beni cok etkiledigini yazarim.Roma gezimiz bendeki mimari eserlere bakis acisini degistirdi kesinlikle belki bu yuzden bu sehirdeki yapilar da bana ilginc gelmis olabilir.Mimari yapisinin guzelligi haricinde bir de benim size onerebilecegim tuna nehri gezisidir.Tuna nehrinde botlar ya da vapurlarla turlar oluyor bunlardan birine katilip sehri bir de nehir uzerinden izleme sansini yakalayabilirsiniz bu turlar saniyorum ki yaklasik otuz dakika suruyor.

Budapest denilince akla tabii bu parlamento binasi da geliyordur.Erasmusa  Macaristana giden arkadaslariniz hemen bu binayi gormeye gider ve fotograf cekilir siz de ay Budapeste ne guzelmis der icli icli fotograflara bakarsiniz. Bana nedense haydarpasa garini animsatiyor.Denizden mi desem buyukluk mu desem nedenini bulamadim.Yalniz bu parlamento binasi hakkinda ogrendigim ilginc bilgiyi de sizinle paylasayim.Budapesteye gelmeden once soyle bir internetten yoklayalim dedik ne var ne yok diye. Okudugumuza gore bu parlamento binasinin icinin oda sicakligi her zaman yirmi dereceymis.Bu derece insanin en huzurlu hissettigi dereceymis.Daha once hic dusunmemistim ama yirmi derece bana biraz soguk geldi.Gerci macarlar icin sicaktir. Ayrica burasi avrupanin en buyuk ucuncu parlamentosu bunu da soylemeden gecmeyelim.Benim Budapeste hakkinda yazacaklarim simdilik bu kadar.Bir sonraki sehir deneyiminde gorusmek uzere, hoscakalin!