Yaşlanınca yaşamak istediğim masal şehri: Brugge
Brugge'deki ikinci günümde sabah erkenden kalkıp Alan’la vedalaştıktan sonra çizdiğim rota üzerinde Brugge’ü gezmeye başladım. Evvela Minnewater Park denilen kuğularıyla meşhur yemyeşil bir parka geldim. Sanırım hayatımda gördüğüm en huzur dolu park burasıydı.
Parkın etrafında ve içinde buz tutmuş küçük kanallar ve göletler, buzları kırarak kendilerine yaşam alanı açmaya çalışan zarif kuğular, gövdesi yosun bağlamış yemyeşil ağaçlar, halı gibi uzanıp giden çimler ve sükûnet. Sükûneti yer yer ve zaman zaman bozan iki şey var: kuş cıvıldamaları ve kulaklığını takıp sabah koşusuna gelen insanların seri ayak sesleri. Bu parkı ancak bu şekilde tasvir edebilirim.
Minnewater Parkı ve Gölü
foto: http://www.yardimci.me/2015/09/seyahat-yardmcs-brugge-bekcika.html?m=0
Parktan sonra merkezde gezinmeye devam ettim. Özellikle Belçika ve Hollanda çevresinde sıkça görülen, ticari merkezi simgelemek için dikilmiş tarihi saat kuleler var. Brugge’de de birkaç tane mevcut bu kulelerden. Birinin adı Belfry idi. İşte bu kuleleri gezdim.
Alan’ın tavsiye ettiği meşhur bir çikolatacıdan çikolata aldım. Avrupa’nın ayakta kalan en eski hastanesi olan, 1200’lerde inşa edilip 1970’lere kadar kullanılan St. Jans hastanesini gördüm.
http://minikbavul.com/brugge-gezi-notlari/
Sokaklarda gezerken çok hoş, eski bir mahalle denk gelmişti. Kare planlı olarak dizilmiş evler ve evlerin ortasında dev ağaçlara ve küçük bir kanala ev sahipliği yapan avlu. Burayı gezerken kendimi gerçekten zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissettim. Sanki o evlerden birinde yaşayan haylaz bir çocukmuşum gibiydi. Sanki akşama kadar arkadaşlarımla o avluda çeşitli oyunlar oynuyorduk. Sarı saçlarımız ve ayağımızdaki tahta ayakkabılarla o yörenin tipik çocuklarıydık. Hava kararınca çalan “akşam çanıyla” evlerimize dönüp annelerimizin yaptığı sıcak balkabağı çorbasından içiyorduk. Herkesin birbirini tanıdığı, selam alıp verdiği, mübarek noel bayramlarında ev ziyaretlerine gittiğimiz bir mahalleydi burası…
Mahallenin girişi şu köprü.
foto: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/8/8e/Panorama_beginenhof.jpg
Panaromik mahalle girişi.
foto: https://www.tripadvisor.com/LocationPhotoDirectLink-g188671-d243320-i25035354-Beguinage_Begijnhof-Bruges_West_Flanders_Province.html
foto: http://www.yardimci.me/2015/09/seyahat-yardmcs-brugge-bekcika.html?m=0
Mahallemizin içi
Sonradan öğrendim ki burası öylesine bir mahalleden ibaret değilmiş. Burası Beguinage adında tarihi bir manastır kompleksiymiş. Maalesef benim hayalimdeki gibi sarı saçlı veletler değil rahibe nineler yaşıyormuş burada.
Manastırdan sonra Aziz Salvator katedralini ve şehrin ana caddesi olan Streenstraat’ı gezdim.
Heykel halinden pek memnun görünmüyor.
Hatta gezdiğim yetmemiş gibi yolu boş bulunca oturdum. Yorgunluk başa bela…
Bütün bu gezdiğim yerlerin dışında meşhur Kutsal Kan kilisesi de buradaymış ama haberim olmadığı için gidemedim. Bir dahaki sefere artık.
Eğer siz de Brugge’e gitmek istiyorsanız benim gibi yapmayın, düzgünce araştırıp öyle gidin, hatta gitmeden önce meşhur Brugge filmini izleyin. Bu film sayesinde gelen turist sayısı iki kat artmış diyorlar.
Zaman kendisinden beklendiği gibi yine hızlıca akıyordu, ara sokaklara daldım, muhteşem manzaralar gördüm fakat telefonumun fotoğraf makinesinin dandikliği yüzünden maalesef bu anlarımı ölümsüzleştiremedim. Onun yerine internetten bulduğum bu fotoğrafları sizlerle paylaşıyorum:
foto: http://www.ikigezgin.com/wp-content/uploads/2015/09/brugge-gezisi.jpg
foto: http://minikbavul.com/wp-content/uploads/2016/06/DSC_3699.jpg
foto: http://minikbavul.com/wp-content/uploads/2016/06/DSC_3733.jpg
Günün sonunda planım Amsterdam’a gitmekti, bunun için Alan’ın yönlendirmesiyle önce trenle Antwerp’e, oradan da blablacar ile Amsterdam’a geçtim…
İşte böyle dostlar, Brugge benim damağımda çok hoş bir tat bıraktı. Sokakta gezerken kendinizi rüyada, masalda ya da Tim Burton filminde hissettiğiniz, pamuk şekerden, bonibondan ve çikolatadan yapılmış bir şehirdi Brugge. Eğer siz de normal bir insan gibi bütün bunları seviyorsanız mutlaka Brugge’e uğramalı, zamanda, mekânda ve kendi zihninizde kaybolmalısınız…
foto:
https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/49/e1/29/49e129da0bb96ea2ffc81054ad044dfc.jpg
23.03.2017 10:31
Ankara / Yurdum yatağı
Fotoğraf galerisi
Burada (Brugge) yaşadığın Erasmus deneyimini paylaş!
Brugge yerini bir yerli, gezgin veya değişim öğrencisi olarak biliyorsan... Brugge hakkındaki düşüncelerini paylaş ! Farklı özelliklerini puanla ve tecrübelerini paylaş!
Deneyim ekle →
Yorumlar (0 yorum)