Avrupa'yı ucuza gezmenin püf noktaları

Herkese yeniden merhaba. Erasmus dönemimde -pek çoğumuz gibi- limitli bir bütçeyle gezebildiğim kadar yeri gezmeyi, farklı kültürleri yerinde keşfedebilmeyi ve mümkün olduğunca farklı kültürlerden insanlarla tanışabilmeyi istiyordum. Durum böyle olunca detaylı bir araştırma ve sonrasında da üzerinde oldukça düşünülmüş, uzunca bir planlama aşaması gezi planlarınızı oldukça ekonomik hale getiriyor. Şimdi detaylıca sizlere seyahatlerinizi daha ucuza getirebileceğiniz çeşitli püf noktalardan ve kendi bulduğum çözümlerimden bahsedeceğim.

1) Gezmek istediğiniz yerlerin bir listesini çıkarıp harita üzerinde işaretleyin.

Bu adım hem başlangıç noktası olarak çok önemli hem de ileri de rotanızı belirlerken sizlere çok yardımcı olacak. İlk olarak düşünüp nerelere gitmek istediğinizin bir listesini çıkarmanız gerek. Mütevazı olmanıza gerek yok! Şu an sadece hayal kuruyorsunuz, dileğiniz şehri o listeye yazabilirsiniz. Yakın yerlere ulaşım maliyeti her zaman daha düşüktür ama bazen de hiç beklenmedik fırsatlar da karşınıza çıkabilir. Buna daha sonra değineceğim. Şimdilik ilk yapmanız gereken o listeye sizi en çok heyecanlandıran şehirleri sıralamak.

2) Gezmek için size en uygun tarihleri belirleyin.

Gezebileceğiniz en uygun tarihleri önceden belirleyip spesifik tarihler adına plan yapmak, çok daha ayakları yere basan, sağlam bir gezi planı yapmanıza yardımcı olacaktır. Avrupa’nın pek çok ülkesinde aynı zamanlarda olan ortak tatil dönemleri var. Her ne kadar bu dönemler talebin yoğun olduğu dönemler olsa da planınızın önceden yapılması durumunda yine de biletlerinizi ve konaklamalarınızı ucuza ayarlamanız oldukça mümkün. Ayrıca özellikle uzak yerlere gitme niyetiniz varsa bunu uzun tatillerinizde birkaç ülkeyi birleştirerek yapmanızı öneririm. Hem zaman anlamında size çok yardımcı olur; tekrar tekrar o kadar uzak yerlere git gel yapmamış olursunuz hem de bir kere uzak olduğu için görece daha pahalı bileti aldıktan sonra onun parasını çıkarmanız için iyice gezmeniz gerekir diye düşünüyorum. :)

3) Ucuza bileti nereye bulursanız rotanızı oradan başlatın.

Aslında sıradaki aşamanın rota oluşturma ve sonrasında bu rotaya göre bilet araştırma olması gerekiyor ama sizlerin durumunda bunu biraz tersten yapacağız. İlk olarak bulunduğunuz şehir Avrupa’daki diğer ülkelere kısmen daha yakınsa yani Orta Avrupa bölgesindeyseniz otobüs ve tren sizin için güzel bir seçenek olabilir. Ama ben Portekiz’de olduğum için benim bu şansım çıkış noktam için çok düşüktü. Portekiz’in tek komşusunun İspanya olması ve iki ülkenin farklı boyutlarda tren rayları kullanmaları, bu iki ülke arasındaki tren kullanımının çok ciddi anlamda azalmasına sebepti. O yüzden benim Erasmus dönemim boyunca en yakın arkadaşım Ryanair’di. Bu arada ESN ofislerinden aldığınız Erasmus Öğrenci Kartı’yla beraber Ryanair’den 8 uçuşluk %20 indirim ve 20 kilo ek bagaj hakkı kazanıyorsunuz. Uzun seyahatlerde kabin bagajı yeterli olmayabiliyor. Bunun için bu kampanya kesinlikle harika.

Kaynak

Öncelikle size tatilinizi planlarken en çok yardımcı olacak sitelerden birisi skyscanner. Bu sitenin en güzel özelliği girdiğiniz tarih aralıklarında ve çıkış yapacağınız noktayı belirledikten sonra gideceğiniz yer için “her yere” seçeneğini seçip o tarihte bulunduğunuz şehirden dünyanın her yerine olan en ucuz uçuşları kıta kıta listeliyor olması. Bu sayede sitenin size listelediği yerlerden fiyatlarına ve saatlerine göre, sizin de kendi oluşturduğunuz listenizde bulunan şehirlerden en uygun olanını seçerek gezi planınızı somut hale getirmeye başlayabilirsiniz. Giderken aldığınız biletin saatleri de oldukça önemli. Mümkün oldukça seyahatlerinize sabahtan başlayıp dönüşte de olabildiğince akşamları dönmeye bakın. Bu bile size kıymetli iki gün sağlamış oluyor.

4) Rotanızı doğru bir stratejiyle oluşturun.

Başlangıç noktanızı gezmek istediğiniz en uzak yerlerin birinden başlatıp sonrasında buna göre bir gezi planı oluşturup, aşama aşama bulunduğunuz şehrin yakınına gelmeyi düşünebilirsiniz. Yakın noktalar arasında kesinlikle otobüs kullanmanızı hatta daha da özel olarak Flixbus kullanmanızı öneririm.

Kaynak

Çok uygun fiyatlara gerçekten her yere hemen her saatte otobüsleri bulunuyor. Ayrıca uçaktaki gibi şehir merkezine ulaşım için de cebinizden ek bir ücret de karşınıza çıkmıyor. Çünkü otobüsle seyahat ettiğinizde direk şehir merkezinde iniyorsunuz ve her şey çok daha kolay oluyor.

5) Konaklama seçeneklerinizi değerlendirin ve doğru tercihi yapın.

Dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli harcama kalemi de konaklama. Seyahatinizi tek başınıza mı yapacağınıza yoksa başkalarıyla mı olacağınıza karar verip ona göre bir strateji belirlemeniz gerekiyor. Tek kişi geziyor olmanın en büyük avantajı hostellerde ucuza son kalan fırsatları yakalayabiliyorsunuz. Bu arada tek başınıza gezmeyi planlıyorsanız konaklama seçeneği olarak kesinlikle hostelleri düşünün.  Orada da sizin gibi tek başına seyahate çıkmış ve insanlarla tanışmayı bekleyen pek çok arkadaş canlısı, maceracı insanlar konaklıyor ve seyahatinizi bu gibi tesadüflerle ve random kişilerle keyiflendirmek oldukça güzel bir deneyim oluyor. (Mesela bir arkadaşım sevgilisiyle bu şekilde tanıştı. Neyin nerede ve ne zaman olacağı hiç belli olmuyor. :)) Ama kalabalık bir ekiple plan yaparken bu gibi tek kişilik fırsatları değerlendirmek biraz zor olabiliyor. O durumda da Airbnb size oldukça kolaylık sunuyor. Mesela iki kişi için ev kiralamak bir hostelde kalmaktan görece daha pahalıya gelebiliyorken, 3-4 kişi olduktan sonra ev kiraladığınızda kişi başı çok uyguna konaklayabiliyorsunuz. Ayrıca ev kiraladığınızda sahip olduğunuz bir diğer avantaj da yemeklerinizin bir kısmını evde yapabilmeniz. Bu sayede zorunlu harcama kalemlerinizden birini daha oldukça uyguna getirmiş oluyorsunuz.

Not: Eğer macera eşiğiniz bir tık daha yukarıdaysa konaklama seçeneği olarak Couchsurfing’i de düşünebilirsiniz. En basit anlamda anlatmam gerekirse dünyanın dört bir yerinden insanlar evlerindeki müsait alanları sizin gibi gezginlere açıyor ve bunu herhangi bir ücret talep etmeden yapıyor. Amaçları farklı kültürleri tanımak ve insanlarla tanışmak olan bu topluluğu amacına uygun kullanan insanlarla denk geldiğinizde gezilerinizin çok keyifli geçeceğine eminim. Fakat biz konaklama için konuştuğumuzda hep garip ve farklı amaçlardaki ev sahiplerine denk geldik. Bir tane örnek vermem gerekirse, iletişim kurduğumuz ev sahiplerinden biri bize nüdist hayat stilini benimsediğini ve evinde kalmak istediğimiz sürede evde çıplak gezme zorunluluğumuz olduğunu belirtmişti. Saygı duyup koşarak uzaklaşmıştık o sayfadan. Aklınızda bulunsun. :)

Not 2: Şehirlerarası seyahatlerinizi gecelere bırakıp gecelik konaklama masrafınızı otobüste uyuyarak ortadan kaldırabilirsiniz. Biraz yorucu oluyor ama birincisi hem otobüsler çok rahat hem de gençken bunları yapmayacaksak ne anlamı var genç olmanın?

6)Yemek yemenin çok da önemli olmadığını fark edin, karnınızı doyurun yeter.

Benim bu gezilerimde en az önem verdiğim zorunlu harcamam yemek olmuştu. Amacım farklı yerleri görüp tanımak olduğu için ve biraz da zaten yiyeceğim yemeklerin Türk yemeklerinden güzel veya farklı olacağını düşünmediğim için olabildiğince az harcamaya çalışmıştım. Gittiğimiz yerlerde denenmesi gereken bir yiyecek ya da içecek olduğunda da genellikle dört kişi gezmenin avantajını kullanarak hep ortaya söyleyip tadımlık deneyimler yaşadık. Onun dışında yakınlardaki marketlerden sandviç malzemeleri alıp sırt çantamıza koyabileceğimiz ve bizi tok tutacak yemeklere yönelmiştik. Zaten gezerken yemeği kim ne yapsın ama değil mi?

7) Şehir içi ulaşıma para vermemeye çalışın.

Kaynak

Konaklama yerinizi belirlerken gerçekten şehir merkezine yakın olmaya çalışın. Çünkü pek çok görülecek yer zaten şehrin merkezinde olduğu için toplu taşıma kullanmadan yürüyerek paranızdan tasarruf edebilirsiniz. İnanın bana bir şehri yürüyerek keşfetmenin verdiği keyif bir başka oluyor. Fakat büyük şehirlerde veya şehrin farklı alanlarında görülmesi gereken yerleri olduğu durumlarda toplu taşıma kurtarıcınız olacak.

Kaynak

Genellikle turistler için şehirlerin bir, iki, üç günlük veya haftalık toplu taşıma kartları oluyor. Farklı fiyat gruplarına göre farklı hizmetler sunan bu kartları tercih etmek normal tek binişlik kartları kullanmaktan çok daha avantajlı oluyor.

8) Müze ve ören yerlerinin ücretsiz günlerini öğrenin.

Eğer gezerken şehirdeki müzeleri, tarihi yerleri veya ören yerlerini görmek istiyorsanız aklınızda bulundurmanız gereken iki şey var. Birincisi, pek çok müzenin internet sayfasından girip bakabileceğiniz ücretsiz günleri veya saatleri oluyor. Bunları takip edip planı ona göre yapmak size güzel bir tasarruf fırsatı sunacaktır. İkincisi ise bu gibi yerlere girerken öğrenci olduğunuzu belirtmeniz. Türkiye’dekinin aksine birçok müze girişinde öğrencilere özel indirimli fiyatlar belirtilmiyor. Böyle olunca da insan ister istemez bilet alırken öğrenci olduğunu belirtmeyi unutabiliyor. Sakın atlamayın, bazı yerlerin öğrencilere ücretsiz girişi ya da yarı yarıya yakın büyük indirimleri oluyor. Bunların haricinde gerçekten bir yere gideceğinizde o şehirde gezmedik müze, park, ören yeri bırakmayacağınızı düşünüyorsanız her şehrin kendi kampanyalı biletleri var. Bunu Türkiye’deki müze kart olarak düşünebilirsiniz. Hatta bazı durumlarda içerisine toplu taşımayı da katmış olabiliyorlar. Bu, durumu daha da çekici hale getiriyor. Yine de uyarmam gerekirse bu gibi kartların şehrin en ünlü ve turistik yerlerine girişi olmuyor. Ayrıca gerçekten kartın size sağladığı hizmetlerin çoğunu zaten yapmayı planlamadıysanız o kartların ekonomik olarak daha avantajlı olmadığını da söylemek isterim.

Benim genel olarak seyahatlerimde dikkat ettiğim noktalar bunlardı. Kısıtlı bir bütçeye rağmen çok güzel yerler gezip çok eğlendim. Bu gibi hikâyelerin sonu hep böyle güzel anılarla dolu oluyor. Umarım siz de kendi hikâyenizi yazabilir ve bir gün bunları başkalarıyla paylaşabilirsiniz. Şimdiden herkese iyi gezmeyeler. Tadını çıkarın!

H.K.

Fotoğraf galerisi