Oceanográfic

Bence Valensiya'daki deniz bilimi müzesi, bu güne kadar görme fırsatı bulduğum Barselona ve Hamburg'daki deniz bilimi müzelerinden daha büyük ve bana kalırsa çok daha hoş ve çekiciydi. Bu müze aslında müze binasını, büyük kuş kafesini, çeşitli hayvanların ve kuşların yaşadığı topik gölleri, adacıkları, devasa bir akvaryumu, restoranları, hediyelik eşya dükkanlarını, konferans salonu ve daha fazlasını barındıran bir kompleks. Deniz bilimi müzesi, sanat ve bilim şehrinin bir parçası ve sanırım tamamı ünlü mimar Antoni Calatrava tarafından tasarlanmış.

Ön kapıdan içeriye girdiğinizden itibaren sanat ve bilim şehrini simgeleyen etkileyici ve oldukça modern olan mimariye hayran kalacaksınız ama yine de parkın boyutunu düşünecek olursak, apaçık şekilde hiç de sönük kalmıyor. Aslında, müzenin kendisi yeraltında bulunan büyüklü küçüklü akvaryumlar ve bunları birbirine bağlayan kalabalık koridor ve tünellerden oluşuyor. Deniz bilimi müzesi, ilgilere göre çeşitli alanlardan oluşuyor ve bu yüzden girişte harita almanızı ve kullanmanızı öneririm. MEDITERRANEAN (yeraltında bulunuyor) 7 büyük akvaryumdan oluşup, Akdeniz'e ve özellikle İber Yarımadası'na ait bitki örtüsü ve bölgeye ait canlıları barındırıyor.

TEMPERATE AND TROPICAL SEAS (yeraltında) kısmında Californian Japanese coasts, Caribbean gibi yasaklanmış sahaları görebilirsiniz. Harika mercanlar, deniz atları ve denizanalarının mükemmel bir şov sergiliyor. Bu kısımda, harika bir akvaryumun ortasında bulunan suyun içindeki Avrupa'nın en büyük tünelinden (70 metre) geçiyorsunuz. Dahası, park boyunca baştan aşağı suyla kaplı tüneller bulunuyor.

WETLANDS (yerin üzerinde) burası 26 metre çapında, metal ve halat ağ ile inşa edilmiş bolca tropik kuşun yaşadığı devasa bir güvercinlik. İstediğiniz zaman içeriye, kuşların yanına girebiliyorsunuz ama şimdiye kadar içerisinde 2'den fazla ziyaretçi görmedim. Muhtemelen, şanslıysanız sizi kirletebilecek kuş pisliğinden dolayı.

ISLANDS (yerin üzerinde) deniz aslanları çok mutlu ve eğlenceli olabiliyor.

ARCTIC (yeraltında) burada buzlarla dolu iki büyük havuz ve içerisinde daha tombul ve güneş görmeyen su canlıları bulunuyor.

Yani, hiç değilse beş tanesini hatırlayabildim.

Deniz bilimi müzesinde iki tane tünel bulunuyor. Birisinde köpek balıkları ve tropikal balıklar varken, diğeri ise kesinlikle görülmeye değer. Burayı Barselona Akvaryumu'ndan daha çok beğendim.

Bizim Valencia seyahatimizin amacı gerçekten de bu bir gündü. Tüm bunların yanında Hemisferic'te (dev bir ekran, sanki tüm olayın içerisindeymiş gibi hissediyorsun ve içeriye girerken baş dönmesine sebep olabileceğine dair bir uyarı alıyorsunuz) oceanographic bir film izledim.

Alanda bu kadar çok pelikan, flamingo ve kuş sürüleri varken çok sempatik değil ama ben disiplinli birisiyim ve açıkça yazıyorum, turistlerin kuşlara dokunması yasak ama eminim ki birileri durup dokunmuş ve gagalanmıştır! Rengarenk kuşlarla dolu harika bir tepe ve bu bazı mükemmel insanların alışkanlığı. Yine de kamera zoom yapabiliyor, kaçmayın! Yine de kuşlar, ziyaretçilerin kuşların renkli tüylerine dokunmaması için gözetleyen bir kadın tarafından korunuyordu.

Yunus akvaryumu gerçekten de ayrı bir etkileyici, özelikle de bu sempatik canlılar akrobatik hareketler yaparken. Yunuslara gitmeden önce bir grup fok balığı görebilirsiniz, eğer vaktiniz varsa birbiriyle oynayan fok çifti izleyebilirsiniz.

Öğle yemeği için yol üzerindeki Carrefour'un içerisindeki sınırsız açık büfeye gitmenizi tavsiye ederim (bir kaç dakikalık uzaklıkta, binanın giriş katındaki bu restorandaki yemekler mükemmel ve çok çeşitli. Pealla, somon, tatlıya kadar her şey var ve sadece 10 euro). Sanırım bilim şehrinin içinde yemekler daha pahalı. Park yerinin fiyatları makul şekilde pahalıydı 1, 8 euro/saati ama park yerindeki gölgelik göz kamaştırıcıydı.

Daha sonra tüm binaları tek tek gezdik ve Nemo'ya benzeyen bir balığa, kocaman bir kediye, bir deniz anasına, minicik bir deniz atına ve hayatımızda gördüğümüz en tuhaf balıklara şaşıp kaldık! Tabii ki en popüler noktalar köpek balıkları ve Oceanographic yazısının en iyi göründüğü yer ama ben 6-8 kısmı harika buldum.

Oceanographic bizi oldukça etkiledi. Ve karşılaştırabileceğim başka neresi var ki! Orası kesinlikle bugüne kadar gördüğüm en zengin, farklı, şaşırtıcı ve iyi organize edilmiş akvaryum. Tek kelimeyle kusursuz ve sadece akvaryum ve balıklardan bahsetmiyorum çünkü restoranlar, hediyelik eşya dükkanları, asansörler, tuvaletler, yeşil alanların hepsi için söylenecek tek bir söz bile yok. Müzede 3 saat harcadım ve zaman sanki sul gibi aktı geçti.

Orası, balıklara ve penguenlere hayran kalarak bir gününü geçirebileceğin bir bina. Müzedeki en ilgi çekici şey sürekli oyun oynayan, birbiriyle kavga eden veya öpüşen fok balıklarıydı. Yaz boyunca Oceanografic dünyanın dört bir yanından insanlarla dolu. Size şehri aratmayacaktır.

Valensiya, İspanya'nın en güzel şehri. Modern binalarını, harika parklarını, hoş şehir merkezini ve Valensiya'da ziyaret edebileceğiniz yerleri anlatmaya kelimeler yetmez. Castellon şehrinden Valensiya'ya gitmek bir saatten daha az sürüyor ve bilet fiyatı 5, 70.

Valencia'ya varıp ve Turist Bilgi Alma Merkezi'ne gittiğinizde size söyleyecekleri ilk şey Oceanográfic'e oradan bilet almanız, böylece sırada da beklemiyorsunuz. Şehrin başlıca cazibe noktası olarak görülüyor, bununla gurur duyuyorlar, gerçi Avrupa'daki en büyük akvaryum olduğu için çok da şaşıralacak bir şey değil.

Büyük olan yer, kapalı ve açık alan olarak ikiye bölünmüş. Açıkçası çok sayıda doğa ve eşsiz sayıda güzel binalar ve yapılar var.

İkinci kısım Santiago Calatrava ve Félix Candela tarafından dizayn edilmiş.

Aslında bilet aldığınızda ayrıca Sanat ve Bilim Merkezi etrafındaki daha fazla yerleri de ziyaret etmek için kombine bir bilet alabilirsiniz. Sadece Oceanográfic'e gitseniz bile zamanın farkında olun çünkü en az iki en iyi ihtimalle üç saat vaktinizi alıyor. Üstelik oradayken Sanat ve Bilim Merkezi'nin nefes kesici yapılarını görmek için en az bir saat zamana ihtiyacınız var.

Oceanográfic'de dünyanın bütün okyanus ve denizlerinden hayvanlar bulabilirsiniz. Büyük ihtimalle bazı türler göl ve nehirlerde de yetişmiş. Hepsisinin kendi geldikleri bölgeye uygun özel alanları var. Akvaryum gerçekten devasa, sadece yanınızda değil bazen başınızın üstünde bile olabiliyor ve sanki balıklarla birlikte yürüyor gibi bhissedebilirsiniz. O kadar fazla tür var ki, lisede aldığnız biyoloji dersinin hiç bir işe yaramadığını fark etmeye başlıyorsunuz.

Bir akvaryumu ziyaret edeceğiniz de aklınıza gelen ilk şey balıkları göreceğinizdir ama Oceanografic'de gerçekte memeliler, sürüngenler, amfibler hatta bazı yönden ortak yönleri bulunan kuşlar var. Suda ya da su kaynaklarına yakın bölgelerde yaşıyorlar.

Eğer zamanlamanız doğru olursa ne yazık ki bizim kaçırdığımız yunus gösterilerini de görebilirsiniz.

Gösteriler yapılan büyük bir salon var ama sıradan gösterilerden değil. Sahnade konuşan bir adam vardı (İspanyolca bilmediğimiz için anlayamadık) başka bir adam da sahnedeki kocaman bir akvaryumun içindeydi!

Ayrıca içerde barlar, restoranlar, içeçek ve atıştırmalık için makineler, hediyelik düklanlar gibi farklı tesisler de bulunuyor

Eğer hayvanları veya denizleri biraz bile seviyorsanız gidip bir göz atın! Gerçekten güzel bir deneyim.