Portakal Kokusu

Yazının başlığı bana göre bu şehri en iyi anlatan ifade. Dört bir yanı portakal ağaçlarıyla sarılı, sokakları müzikle dolu bir şehirden, Valencia'dan bahsedeceğim bu yazımda.

Valencia deyince herkesin aklına portakal ağaçları geliyor. Bu bir efsane değil, gerçek. Gece yarısı ağaçlardan portakal toplamaya çalışan çılgın insanlarla arkadaş olduğum için, portakalları yakından görme fırsatım oldu. Gayet güzel görünüyor ve kokuyorlar fakat biz topladığımızda henüz olgunlaşmamış olacaklar ki tatları pek iyi değildi.

Bu şehre ilk ayak bastığımızda istasyonun yanındaki yapıya aşık olmuştum. Boğa güreşlerinin yapıldığı bu yer tıpkı bir amfi tiyatroya benziyordu. Her ne kadar boğa güreşlerini sevmesem de bina muhteşemdi.

Daha sonra sokaklarında dolaşmaya başladık. Dolaştıkça daha çok sevdik bu tarihi kenti. Tam kalacağımız yere giderken bir müzisyenle karşılaştık. O kadar güzel bir müzik çalıyordu ki sanki bu şehir için özel bestelemişti o eseri. Herkes büyülenmiş bir şekilde dinliyordu kendisini.

Kalacağımız yere gidip yerleştikten ve dinlendikten sonra hemen dışarı attık kendimizi. Gelirken aslında gezeceğimiz bazı yerleri görmüştük. Geri kalanı için hemen planlar yaptık. İlk gecemizde sokaklarda dolaşıp şehrin gecesini gördük. O gece uzun süredir denemek istediğimiz bir şeyi denemeye karar verdik ve flamenko izlemeye gittik. İzlediğim en iyi performanslardan biriydi. Enerjisi o kadar yüksek bir dans ki siz de eşlik etmek istiyorsunuz. Tabi bunun için deneyime ve yorulmak nedir bilmeyen bir vücuda sahip olmanız gerekiyor. Biz sadece izlemek ve büyülenmekle meşgul olduk. Performans bittikten sonra gerçek hayata dönmemiz biraz zaman aldı.

Ertesi gün Valencia'nın kapalı çarşısı diyebileceğimiz yerel bir pazara gittik. Orada her türlü meyveyi, ekmeği, hamur işini, sebzeyi ve eti bulmak mümkündü. Hepimiz bir şeyler denedik ve hepsini çok beğendik. Gördüğüm en renkli ve canlı pazarlardandı.

Daha sonra ise Valencia'nın en ünlü yerlerinden birine, bilim ve sanat şehrine gittik. Göz alıcı binasıyla ilk gördüğünüz anda etkileniyorsunuz. Binanın mimarına hayranlık duymamak elde değil. Şu ana kadar gördüğüm en iyi binalardan biriydi diyebilirim. İçine girince ise sizi farklı mekanlar karşılıyor. İsterseniz hemisfer kısmına gidip harika bir sinema deneyimi yaşayabilir, isterseniz okyanus ya da uzayla ilgili kısımları ziyaret edip kendinizi farklı ve etkileyici deneyimlerin ortasında bulabilirsiniz. Biz uzay ve hemisfer kısmına gittik. Uzay kısmında Mars gezegeniyle ilgili harika bilgiler edindik. Bu gezegende ne zamandır çalışmalar yapılıyor, neler tahmin edildi, hangi tahminler doğru çıktı hepsi anlatılıyor. Bu kısımda çok ilginç interaktif bölümler vardı. Mesela sesinizi kaydedip farklı gezegenlerde nasıl duyulduğunu dinleyebildiğiniz bir bölüm vardı ve en ilgi duyulan bölümlerden biriydi. Hemisfer kısmında ise Amerika'nın doğal parklarıyla ilgili bir film izledik. Hemisfer deneyimi de ilginç ve güzeldi.

Valencia görülmeye değer bir şehirdi. Hepimizi büyülemeyi başardı. Seyahat planınıza mutlaka ekleyin derim.

Fotoğraf galerisi