Cennete yolculuk
Antik Yunan kenti Siracusa
Benimle taşı toprağı tarih kokan, aklınızı başınızdan alacak, gözlerinize seyir zevki verecek bir Sicilya adası gezisine çıkmaya var mısınıs ? Bugün ki yazımızda sizlere Katanya 'da kaldığım süre zarfında gezdiğim bir diğer tarihi şehir olan Siracusa'dan bahsedeceğim.
İtalya'ya geldiğimde tarihi ve turistik yerleri araştırırken bir kaç arkadaşım bana Siracusa'dan bahsetti. tarihi ve kültürel bir şehir olduğunu, oraya gidince hayran kalacağımı söylediler. Bunları ilk duyduğumda çok heyecanlandım, kalbim kıpır kıpır olmuştu ve o an Siracusa'ya gitmeye karar verdim. Şanslı biri olmalıyım ki Aegee Catania erasmus topluluğu da erasmusla gelen öğrenciler için Siracusa'ya bir gezi düzenlemekteydi. Bilet fiyatları 10 £ idi. ( İsteyenler Catania otobüs terminalinin gerisinde kalan meydandan kalkan interbus araçları ile de gidebilir. Gidiş dönüş bilet fiyatları 8 £.) Hemen sırt çantamı düzenleyip yanıma seyahat esnasında gerekli olacağını düşündüğüm bir kaç malzeme ile birlikte otobüsümüzün kalkacağı Piazza Alcala meydanına geldim. Yaklaşık 2 otobüsü dolduracak kadar her biri farklı ülkelerden, farklı kültürlerden gelmiş 60 erasmus arkadaşımızla birlikte tarihi Siracusa kentinin yolunu tutuyoruz. Yolculuk esnasında araçta şarklar söyleyip eğlenmenin yanı sıra yer yer de ayağa kalkıp çeşitli yörelere ait oyunları oynuyoruz. Yolculuk gerçekten çok eğlenceli geçmekte, sabırsızlıkla bir an önce Siracusa ' ya varmaya çalışıyoruz. Bu arada tur rehberimizden Siracusa hakkında bilgi almaya çalışıyoruz. Siracusa kenti tarihi itibari ile çok eski yıllara dayanan antik bir Yunan kentidir ve İtalyan kültürünü en iyi yansıtan şehirlerden bir tanesidir. Tur rehberimizden öğreniyoruz ki suyun kaldırma kuvvetini bulan ünlü filozof ve bilim adamı, Arşimet bu kentte doğmuş.
source; http://bit.ly/2q9i2Wv
Bu arada yaklaşık bir saat süren yolculuğumuzun ardından Siracusa' ya varıyoruz ve ilk dikkatimizi çeken şehrin katran gibi kokan sokakları. Şehrin mimari yapısına pek fazla dokunulmadığı için Siracusa adete sizi tarihin gizemli ve bir o kadar da mistik sokaklarında dolaştırıyor. Şehre hayran kalıyoruz fakat zamanımız kısıtlı olduğu için dar ve bir o kadar da sevimli sokakları ardımızda bırakıp tarihi antik Yunan tiyatrosunu görmek için yollara koyuluyoruz.
Bu tiyatro Antik Yunan zamanların da yapılmış ve mimari yapısını günümüze kadar korumuştur. İtalyanca Teatro greco di Siracusa diye anılmaktadır. Bu tiyatro antik Yunan'daki en büyük tiyarolardan biridir ve milattan önce 400'lü yıllarda inşa edilmiştir. Tiyatroya girişlerde herhangi bir ücret alınmamaktadır. Şehir merkezinden buraya interbus adı verilen mavi otobüslerle gelebilirsiniz. Söylentilere göre bu tiyatroda ayrıca gladyatör savaşlarıda yapılmış.
Bu tiyatronun hemen üstünde yapay bir mağaraya denk geliyoruz. Bu mağaranın isminin Nymphaeum olduğunu öğreniyoruz. Bu mağarada ki bir delikten küçük bir şalele misali şırıl şırıl su akıyor. Suyu çok berrak olan bu mağarada ki suya ellerimi koyup bir avuç alıp yüzüme vuruyorum. Su o kadar soğuk ki kavrulan sıcaktan bir nebze olsun rahatlıyorsunuz. Suyun nereden geldiğini bilmiyoruz ama deliğin ağzındaki yosunlardan sudan garip bir koku alıyorsunuz.
Asıl herkesi şaşırtan hikaye bu mağardan sonra gittiğimiz yerde başlıyor. İnsan kulağına benzeyen garip bir mağaraya geliyoruz. Efaneye göre bu kulak ünlü Olimpos tanrılarından biri olan Dionysos'a aitmiş. Bu yüzdende bu mağaraya Orecchio di Dionisio yani Türkçe anlamı ile Dionysus'un kulağı denirmiş. Dionysos efsaneye göre tanrılar tanrısı Zeus'un oğludur. Annesi Esmele ölümlü bir kadın olduğu için Dionysos yarı ölümlü yarı ölümsüz bir tanrıdır. Efsaneye göre tanrı Dionysos burayı bir hapishane olarak kullanırmış, düşmanlarını buraya kitler ve bu mağaranın en üst noktasına çıkıp onları dinlermiş.
Mağaranın yaklaşık yüksekliği 23 metre genişliği ise 11 metredir. Mağaranın içine girdiğimizde baya büyük bir mağara olduğunu anlıyoruz. Sesimizin yankılandığını fark edince yüksek sesle bağırmaya ve sesimizin nasıl yankılandığını dinliyoruz.
Bu mağaraya da veda edip tekrar şehir merkezine harekete geçmek üzere otobüsümüze biniyoruz. 15 dakika sonra şehir merkezine geliyoruz. Şehir merkezine geldiğimizde piazza duomo dedikleri meydana ulaşıyoruz. Sokak ortasında bir genç müzik çalarak para kazanmaya çalışıyor. Meydanın her yerinde lokantaların olması dikkatimi çekiyor. Bu meydanın tam ortasında tuhaf görünümlü bir heykel çalışmasına gözüm takılıyor. Balığa benzer bir deniz canlısı ve onun üzerinde bir kaç insan bulunan bu yapıt ilgi odağımız olmaya başlıyor. Bu anıtla bir kaç fotoğraf çektirip meydanın sonundaki büyük ve devasa yapıya doğru ilerliyoruz.
Burada ki en ünlü şehir merkezlerinden birin ismi Ortigia' dur. Burası bir çok tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Bu yapıtların en önemlilerinden biriside Chiesa di Santa Lucia kilisesidir. Kilisenin üç tane giriş kapısı bulunmaktadır. Ve bu klisenin önünde iki tane antik yunan filozofunun heykelleri bulunmaktadır.
Bu filozoflardan ilkinin ismi St. Peter'dir. İkincisinin ismi ise St. Paul'dur. Bu devasa yapı dıştan bakınca adeta bir müzeyi andırmaktadır. Oldukçada geniş bir alan üzerine kurulu olan bu klise binlerce turistin akınına uğruyor.
Sizin için merak edip klisenin içine bakmaya karar veriyoruz. Kilisenin içine girdiğimizde her kilisede karşımıza çıkan Meryem Ana'nın heykeline rastlıyoruz. Kilisenin içi pastoral reklerle kaplı olduğu için gözlerinizi bir yandan dinlendirirken bir yandan da mimarisi ile sizi kendisine hayran bırakıyor. Biz kiliseye girdiğimiz sırada bir ayine denk geliyoruz. Kiliselerde ayin sırasında sessiz kalmak saygının göstergesi olduğu için bizde sessizce bir ayine şahitlik ediyoruz.
Bir başka dikkatimizi çeken ayrıntı ise tavanlardaki mozik desenlerle süslenmiş uçan insan ve çocuk figürleri. Kiliseyi detaylı inceledikten sonra tekrar araçlarımıza binip bu tatlı, sevimli kenti terk ediyoruz.
Günün sonunda tatlı bir yorgunluk çöküyor üstümüze ama gödüklerimiz karşısında bu yrgunluğumuzu hemen unutuyoruz. Teşekkürler Aegee Catania bize bu muhteşem gezi keyfini yaşattığınız için. Bir başka yazımızda görüşmek üzere esen kalın. Ciao :)
Fotoğraf galerisi
Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?
Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!
Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →
Yorumlar (0 yorum)