Welcome to Palermo

Tarafından yayınlandı flag-tr Erdi Er — 7 yıl önce

Blog: Hayal dünyam
Etiketler: flag-it Erasmus blog Palermo, Palermo, İtalya

Korkunç bir seyahat 

Bugün sizlerle çok tuhaf bir yolculuğa çıkacağız. Neden tuhaf bir yolculuk dediğimi yazının sonlarına geldiğinizde anlayacaksınız. Belkide anlattıklarım ve görecekleriniz karşında çok şaşıracak belkide bir daha benim bloğumu okumaya karar verdiğinizde bu kararınızı iki defa gözden geçireceksiniz. Hem hayret verici hemde bir o kadar ürkütücü yolculağa çıkmaya hazır mısınız ? Hadi başlayalım öyleyse. 

Bukünkü lokasyonumuz özerk bir bölge olan Sicilya adasının başkenti Palermo. Palermo Sicilya adasında ki en büyük kent. Bir çok tarihi esere ev sahipliği yapan bu kente Türkiye'den malesef doğrudan uçuş bulunmamaktadır. Dileyenler önce Catania havalimanına (Aeroporto di Catania - Fontanarossa) daha sonra buradan Palermo havalimanı (Punta Raisi) gelebilir. Hava limanından isteğe göre taksi veya otobüslerle şehir merkezine geçebilirsiniz. Biz Catania'dan İnterbus otobüs firmasıyla yola çıkarak 4 saat içinde Palermo'ya varıyoruz. Seyahatimizin ilk durağı unutmaz The Godfather (Baba 1 ve Baba 2 ) filmlerinin çekildiği tarihi Massimo Tiyatrosu. Massimo tiyatrosu eski rönesans mimarisine has bir estetiklikle inşa edilmiş. Bu ünlü tiyatro Piazza Verdi denilen bir meydan da ve binlerce misafire ev sahipliği yapmakta.

welcome-to-palermo-52d8f75fc70787a884c03

İtalyanın en büyük tiyatrolarından biri olan bu tiyatro da hatırlayacağınız gibi ünlü oyuncu Al Pacino'ya bir suikast düzenlenmek isteniyor fakat kızı babasının önüne geçerek bu tiyatronun merdivenlerinde hayatını kaybediyor. Bende bu anı ölümsüzleştirmek adına kızın vurularak öldüğü merdiven de bir fotoğraf kendime borç biliyorum. 

Bu ünlü tiyatrodan ayrılıp yolculuğumuzun ikinci durağı; mimarisi ile tüm dikkatleri üzerine çeken, bir zamanlar arapların cami olarak kullandığı, daha sonra katedrale çevrilen ünlü Palermo katedrali. Katedrali görünce ilk dikkatinizi çeken devasa boyutu, kendinizi katedralin yanın da adeta bir karınca misali küçücük hissediyorsunuz. 

welcome-to-palermo-256e9f79ac7d4accd8caf

Katedralin sol tarafında iki kule ve kulelerde kulağınızı sağır edebilecek şiddette asılı iki tane çan var.  Katedralin ön bahçesinde fotoğraftada görüldüğü gibi boyum kadar yüksekliğe sahip bir çok saksı ve ve çiçekler var. Katedralin solunda öyle bir şey var ki gözümü katedralden çevirip onu incelemeye koyuluyorum. Karşımda en az benim 3 katım yüksekliğe sahip şuana kadar gördüğüm en yüksek at arabası. Şaşkınlığımı dizginleyip hemen bu devasa faytonun önünde bir fotoğraf çektiriyorum.

welcome-to-palermo-70b595a3c27fa5e8803c7

Orada ki bir abinin söylediğine göre eskiden kraliçe bu faytonla gezdirilirmiş. Kraliçenin bir maketini de hemen faytonun üstüne detaylı bir şekilde bakınca fark edebilirsiniz. Seyahatimiz biraz yorucu geçiyor ve burada biraz dinlenmeye karar veriyoruz. Midemiz zil çaldığı içinde sırt çantalarımızdan sabah hazırladığımız sandwiçleri çıkarıp yavaş yavaş atıştırmaya başlıyoruz. 

Ve yavaş yavaş seyahatimizin son durağı olan lokasyonumuza doğru yola koyuluyoruz. Tüm şehri yürüyerek gezdiğimiz için buralara her hangi bir araçla geliniyormu bir fikrimiz yok. Son durağımız yazının da başında belirttiğim biraz ürkütücü ve ilk defa görenlere şoke eden bir yeraltı mezarlığı.  Evet yanlış duymadınız bir yeraltı mezarlığı, merak etmeyin bende ilk defa duyduğumda sizin gibi tepki vermiştim. Haritamızdan takip ederek yanında küçük bir hediyelik eşye dükkanı bulunan, üzerinde İtalyanca ingresso catacombe ( Mezarlığa giriş) yazan bir binaya giriyoruz. Haritada yazan  catacombe dei cappuccini mezarlığına geldiğimizi o an farkediyoruz. Girişte bir gişe gibi bir büfe var ve girişler sadece 3 £ yani 12 Türk Lirası. Buraya gelen otobüs numaraları ; 309, 124 ve 327, bu araçlara bindiğiniz takdirde en geç 20 dakika içinde bu mezarlığa varıyorsunuz. Girş saatleri sabah 09:00 - 15:30, öğleden sonra 15:30- 00.30 arası açık. 

Heyecanımızı ve korkumuzu bir kenara bırak içeriye girmeye karar veriyoruz. Binanın giriş kısmı çok sevimsiz ve biraz da soğuk adeta sizi içerideki atmosfere hazırlar gibi. Ve o an hayatımın ilk şokuyla karşılaşıyorum, daha önce hayatım da görmediğim yüzlerce mumyaya... 

welcome-to-palermo-838e68f15590f500bf9ad

source; http://bit.ly/2qP9Id9

Koridorları çok dar,  en fazla iki kişinin geçebileceği bir genişliğe sahip biribirini dik kesen, sağında ve solunda bazıları büyük bazıları kısa bir çok mumyayla karşı karşıya kalıyorum. İlk şoku atlatmaya ve gerçekten nerede olduğuma odaklanmaya çalışıyorum. Bir müzede  sergilenen güzel ve milyonlar değerindeki tablolar yerine burada insanların cesetleri mumyalanmış bir şekilde kafalarından ve başlarından duvarlara asılmış. İşin ilginç yanı hepinizin merak ettiği gibi içeride en ufak rahatsız edici bir koku bile yok. Bir çok mumyanın üstünde farklı gündelik hayatlarında giydiği kıyafetler ve bir çoğununda üzerinde staüsüne uygun kıyafetler var. Misal bir kaptan iseniz kaptan kıyafeti ile mumyalanıp burada sergileniyorsunuz.

welcome-to-palermo-1c880e19dfa0204c9eb16

source; http://bit.ly/2qfQlHt

Cesetler önce bir hücreye konuluyor daha sonra iç organları çabuk bozulacağı için yerlerinden çıkartılıyor ve bir kaç ay sıcak bir ortamda kurutulmaya bırakılıyor. Daha sonra da çıkarılıp duvarlarda sergileniyor. Bu mezarlık yaklaşık iki katlı merdivenlerden aşağıya indikçe her yaştan insanların mumyalanmış cesetleri ile karşılaşıyorsunuz. Bu yeraltı mezarlığında fotoğraf çektirmek kesinlikle yasak.Girişte görevli personel bu konuda sizi net bir şekilde uyarıyor. Ben gizlice çekerim kimse görmez demeyin, her bir yeri karış karış bir çok hareketli kamera tarafından dakika dakika gözlemleniyor. Fotoğraf çektirmeye yeltenenler derhal dışarıya çıkarılıyor. Buradaki mumyaların bazıları camdan yapılmış kutuların içinde bazıları ise sadece size 1 metre uzaklıkta ve açıkta. Dokunmak kesinlikle yasak. zaten arada bariyer var istesenizde dokunamıyorsunuz. Kimsenin de cesaret edipte dokunacağını sanmıyorum. 

welcome-to-palermo-4ef88cea4fec502f79cee

source; http://bit.ly/2qjsyWp

Bazıları inanılmaz derecede ürkütücü yüz şekillerine sahip bazıları ise tuhaf bir şekilde komik simalara sahip. Bazılarının üstünde eski bazılarının üstünde yeni ve bazıları da çuvala benzer bir kıyafetin içinde sergilenmekte. İçimiz bir tuhaf oluyor bunca mumyayı hayatımız boyunca görmediğimiz için. Yaklaşık bir saat inceledikten sonra bu ürkütücü yeraltı mezarlığından ayrılıyoruz. Palermo'dan Katanya'ya yolculuk yaklaşık 4 saat sürdüğü için akşam saat 6 daki araca binip güzel Katanya'mızın yolunu tutuyoruz. Bir sonra ki yazımızda görüşmek dileği ile hoşça kalın ciao ciao :) 


Fotoğraf galerisi


Yorumlar (0 yorum)


Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?

Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!

Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →

Hesabınız yok mu? Kaydol.

Biraz bekleyin lütfen

Koşun hamsterlar! Koşun!