Hyper macera - Norveç!

Merhabalar! Bu seferki yazımda Oslo/Norveç gezimden bahsetmek istiyorum :) .

İlk olarak şunu belirtmeliyim ki ben şahsen ilk defa kalabalık geziye katılıyordum ve çok ayrı bir hallerdeydim. - Şuan bakıyorum da gerçekten Erasmusda bir sürü ilklerimi yaşamışım -.  

Önümüzde 3 ülkeyi gezme planı kurmuştuk ve bu nerdeyse bir haftalık süreçe uzanıyordu. Tüm biletleri online aldık ve sadece çıktıları elimizde; hiç dilini anlamadığın bir siteden bilet alıyorsun ve bu işte çok kolay oluyordu yani ister istemez insan içine kuşku doğuyor :/ .

Her neyse biz 6 arkadaş 12 Kasım tarihinde Letonya başkenti Riga’dan Norveç başkenti Oslo’ya 3:30 saatlik direkti uçuşla maceramıza başlamış olduk.

                                       Muhteşem 6'lı

Nerdeyse 4 saat sonra Norveç’in başkenti Oslo şehirinde iniş yaptık. Biz Oslo’ya aldığımız uçak biletlerini baya bir ucuza almıştık meğersek havaalanı şehir merkezine 1,5 saatlik mesafede kalıyormuş. Ve eğer öğrenci iseniz otobüsle – en uygunu otobüs bu arada- 13 gibi bir fiyatla merkezdeki büyük terminale ulaşabiliyorsunuz.

Bir buçuk saat otobüs yolculuğu sonrasında şehir merkezinde idik. Otobüs terminali yanında çok büyük bir alışveriş merkezi vardı ve bizde direk oradan başladık keşfimize ;). İçeri girdiğimizde birkaç tane Türklerle karşılaştık , -Are you Turkish? diye soranlar da oldu tabi; anlaşılan onlar için çokta yabancı değildik sanırım, alışkınlar yani Türklere J. - Yani şimdi bende Türkmiş gibi yazıyorum ama  napıyım? :/,insan orada 5’e 1 olunca ister istemez sende Türkmiş gibi davranmaya başlıyorsun, aslında hepimiz aynı kökenizde...  neyse.., onları sonra konuşuruz, şuan onun yeri değil ;) – . Avm’de biraz dolandık dolandık sonrada etrafı biraz gezdik. Gece hayatı baya renkli idi sanırım.  

Nerde kaldık?

Biz biraz tembelliğimize vurarak, birazda tek gecelik gidiyor olduğumuz için kalacak yer ayarlamamıştık – bunun macerasını birazdan anlatacağım ;)-. Evet, bir sürü otel, hosteller vardı ama biz gitmemize çok yakın bir tarihte baktığımız için hepsinin fiyatı göklerde idi. Sonra da –amaan, boş ver zaten bir gece, macera olsun diye kalacak yer ayarlamadan yollara koyulmuştuk.  Amma (!) bizim gibi tembelliğe uymayıp biraz daha erken kıymıldarsanız coushsurfing’den bedavaya bir sürü kalacak yer bulabilirisiniz yada erkennen araştırıp hostel filan uyguna denk getirebilirsiniz.

Şimdi gelelim terminalde uyuma maceramıza: Biz ortalıkta biraz dolaşıp, Mc.Donald’s dan karnımızı doyurduktan sonra paşa paşa otobüs terminaline gittik. Girdiğimizde  sıcacık, baya aydınlık ve çokta kişi yoktu. Yani gayette kalınabilir ama(!) bir geceliğine ;) ondan fazlasına – hayır!. Piyano’ya yakın bir yere gittik ve hep beraber biraz uyuduk birazda oyun oynadık biraz piyano çaldık. Derken zaten sabah oldu. – Bu arada neler oldu neler, onları burada bahsetmek istemiyorum çünkü birazda gizli maceram kalsın ;) -.

Öğlene karşı gerçekten bir keşif yürüyüşü yaptık ve ayağımız nereye götürürse oraya gittik. Burasınında mimarisi harika idi ama biraz moderndi binalar. Çok lüks mahallelerinide gördük ;).

Derken dillere destan Vigeland heykel parkına gittik ve kesinlikle gitmesi gereken yerlerden biri. Zaten Oslo diyie araştırınca çıkan yerlerden birisi orası. Buralarda da güzelce gezdik, hem çok güzel resimler yakalayabileceğiniz bir yer, onu da söyleyim :). Bu arada Oslo’da tüm yerleri yine ayaklarımıza minnettar kalarak, yürüyerek gittiğimizi de belirtmeliyim ki bence sizde öyle yapabilirsiniz ;) .

                                   Güneşten gözlerini açamadı

Oslo’da aldığım evlenme teklifini anlatsam mı? Anlatmasam mı?, eğer ki anlatmamı isterseniz yorum bırakın, bende anlatırım, okay? ;)

Biz Oslo’ya sadece bir geceliğine gelmiştik ve akşama doğru merkez terminalden otobüsümüze binerek İsveç incisi Stockholm’a yola koyulmuştuk. – Stockholm gezisi ilgili yazım da yakında gelecek, keep in touch :)  -. Bu arada bindiğimiz otobüs baya rahattı, 11 saatlık yolculuk için gerçekten tavsiye ederim. Onun da linkini bırakayım buraya: https://www.nettbuss.se/?gclid=CNCwofzJqNICFYgy0wod4qwFnw

Küçük notlar...

İnsanları gerçekten çok yakışıklı ve güzeller. Baya bir uyruktan insanlar yaşıyor ve başka gezdiğim yerlerden en çok müslüman gördüğüm şehir. Dışarıdan bakıldığı zaman insanları baya medeniyetli ve bilgili duruyorlar, zaten şehirde de kitap satan dükkanlara sık sık karşılaşıyorsunuz.

Oslo baya bir pahalı şehir idi. Biz 2016 Ocak ayında gittik ve 0,5 litre su 3Euro idi, gerisini siz düşünün. Yani demek istediğim şu ki eğer Oslo’ya  gezmeye gidiyorsanız cebinizde biraz para bulundurmada fayda var.

                                    Vee ünlü geyik-motor heykeli 

Tekrar görüşmek üzere ba-byeee!