Açık Mavi bir Akdeniz Şehri: Montpellier

Güney Fransa keşfedilmeyi bekleyen onlarca küçük Akdeniz kasabasıyla dolu. Normalde turistlerin kalabalığından uzak ve keşfedilmemiş durakları tercih etsem de Güney Fransa’nın görece daha çok bilinen ve popüler destinasyonları da hala görülmeye değer. Bunlardan bir tanesi de Montpellier. Burası hem hareketli bir öğrenci şehri hem de pastel renkli taş evleriyle dinlendirici bir Akdeniz kasabası.

Kaynak: https://www.montpellier-france.com/var/ez_website/storage/images/media/images/facette-preparer-et-reserver/visites/ruelles-centre-historique/ruelle-centre-historique-montpellier-rue-du-bras-de-fer/8626-1-fre-FR/Ruelle-centre-historique-Montpellier-rue-du-Bras-de-Fer_free_format.jpg

Görülecek yerler

Şehrin ana meydanı olan Place de la Comedie adını ev sahipliği yaptığı opera binasından alıyor. Bu ihtişamlı tiyatro binası bugün de Fransa’nın sanatsal merkezlerinden biri. Meydan aynı zamanda şehrin simgesi olan Fontaine des Trois Graces’a ev sahipliği yapıyor. Bu heykeller Yunan mitolojisinde Zeus’un üç kızını ve hayatta hepimizin deneyimlediği üç evreyi simgeliyor. Meydanın geri kalanı ise kocaman bir boş alan. Hatta burası enteresan bir şekilde Avrupa’nın en geniş meydanlarından biriymiş.

Place de la Comedie ile ilgili bilmeniz gereken daha önemli şey ise buraya bağlanan caddelerin sizi Orta Çağ’dan kalma eski şehir merkezine götürecek olması. Şehrin daha hareketli ana sokakların bolca kafe ve restoran bulabilirsiniz. Daha küçük sokaklara doğru ilerledikçe ise restoranlar yerini minik barlara ve butik mağazalara bırakıyor. Eski şehrin tamamına açık gri ve mavi renkler hakim olsa da dar sokaklarda ilerledikçe bu huzur verici renkler daha da belirginleşmeye başlıyor. Zaman zaman binaların cephelerini kaplayan resimler sizleri gerçek mi yoksa çizim mi olduğu konusunda oyunlar oynayarak gezinizi daha da ilgi çekici hale getiriyor. Bence herhangi bir varış noktasına ulaşmaya çalışmadan sadece bu sokaklarda içinizden geldiği gibi dolaşın ve rastgele butikleri, kartpostal dükkanlarını, pastaneleri gezin. Hatta kapısını açık gördüğünüz binalara, galerilere girin. Belki de bunlardan biri sizi binaların içinden ulaşılan geniş avlulara ulaştırır.

Ben hiçbirini gezme fırsatı bulamasam da şehir birçok müze, mansiyon ve şatoya da ev sahipliği yapıyor. Eğer zamanınız varsa Musée de Fabre, Chataeu de la Mogere, Chateau de la Piscine, Faculté e Médicinegibi durakları da ziyaret edebilirsiniz.

Faculté de Médicine, Kaynak: https://www.montpellier-france.com/offre/fiche/faculty-of-medicine/PCULAR034V50LNOW

Montpellier aynı zamanda birçok parka da ev sahipliği yapıyor. Havanın güzel olduğu bir günde Place de Peyrou’nun yakınındaki parklardan birinde sizde şehir sakinleriyle birlikte piknik yapabilirsiniz. Hatta hava daha da güzelse veya hareketli bir gecenin ardından güneşin altında uzun uzun yatmaya ihtiyacınız varsa şehre yaklaşık yarım saat uzaklıktaki plajlardanbirinde Akdeniz’in keyfini de çıkarabilirsiniz.

Place de Peyrou, Kaynak: https://www.montpellier-france.com/offre/fiche/place-du-peyrou/PCULAR034V50VDYM

Montpellier gündüz olduğu kadar gece de hareketli bir şehir. Özellikle yoğun öğrenci popülasyonu sayesinde birçok bar ve puba ev sahipliği yapıyor. Bence bunlardan en tatlıları eski şehir merkezinin ara sokaklarında yer alıyor. Dar sokaklarda yürürken birden binaların arasına sıkışmış ve barların masalarıyla kaplanmış küçük meydanlara ulaşıyorsunu. Buralarda bir şeyler içerek açık havanın keyfini çıkarın. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise şehrin popüler gece kulüplerinden birine veya jazz gruplarını ağırlayan minik barlardan birine ilerleyebilirsiniz.

Photo Credit: Berrak Damlacık

Ulaşım

Paris’ten Montpellier’ye ulaşım zor gibi görünse de aslında yaklaşık 5 saatlik bir tren yolculuğu. Daha ucuz biletler bulabilmek için sadece bazı noktalar arasında çalışan OUIGO trenlerini tercih edebilirsiniz. Bu trenlerin Fransa’nın normal hızlı trenlerinden herhangi bir farkı yok; sadece trenler şehir merkezine uzak garlardan kalkıyor. OUIGO trenleri Paris’te şehrin nispeten uzak bir garından kalksa da Montpellier’de tam olarak şehir merkezine varıyor. Dolayısıyla oldukça rahat bir ulaşım yolu. Üstelik bilet fiyatları da 10 euroya kadar düşebiliyor.