Madrid'in Her Yerinde Nasıl Wifi Bulursun?

Tarafından çevrildi flag-tr Damla Surek — 4 yıl önce

Orijinal metin tarafından flag-us E M

Blog: Translation blog by Damla in Türkçe
Etiketler: flag-es Erasmus blog Madrid, Madrid, İspanya

Madrid'de mobil verini harcamadan hayatta kalma

Eğer sen de benim gibi ucuzcu biriysen, o zaman bu yazıyı yararlı bulursun.

Son postlarımda da dediğim gibi, iki yıldır Madrid'de yaşıyorum. Ve bu koca zaman boyunca hiçbir zaman İspanyolca bir telefon hattını kullanmadım veya ihtiyacım olmadı. Evet, ben her zaman Amerikan telefon hattımı uçak modunda tutuyorum, böylece her yerde WiFi ile geçiniyorum.

WiFi var mı diye sormak Erasmus öğrencileri için gayet sıradan bir olay, eğer biraz kibar bir insansan her gittiğin yere WiFi sormaya çekinebilirsin. Ama zamanla buna alışıyorsun.

İlk başta kendini ayarlamakta zorlanabilirsin, çünkü gittiğin her yerde internete sahip olmaya alışkınsın, ancak yaşam kalitemin (ve cep harçlığı tasarrufumun) önemli ölçüde arttığını gördüm. Nedenini açıklayacağım.

Öncelikle, burada WiFi'yı nasıl her yerde bulduğumu yazdım:

Havaalanı

WiFi'yı Adolfo Suárez Madrid–Barajas Havaalanı'nda bulmak çok basit. Ve bunun için e-mail adresini kulanmak veya herhangi bir kişisel bilgi girişi yapmak zorunda kalmıyorsun.

Fuente

Bu fotoğraf havaalanının 4. terminalinden, ama ücretsiz WiFi havaalanının bütün terminallerinde var. İnternet'e erişebilmek için, bağlantı sayfası senden sürekli sayfayı açık tutup, bakmanı isteyecek. Ama bütün olay bu.

Ev

Bir tane WiFi içeren paylaşımlı ev bul (neredeyse tüm evler bu şekilde). Eğer bir stüdyo daire kiralıyorsan veya paylaşımsız dairedeysen WiFi olmayabilir, o zaman sen edinmek zorunda kalırsın. Bunun gibi detayları ev sahibine sorduğundan emin ol.

İş

Bir çok iş yerinin bağlanabilmen için bir interneti olur. Geçen yıl bir tane ortaokuldan ve çalıştığım İngilizce akademiden erişim sağlayabiliyordum.

Üniversite

Eğer bir üniversitede okuyorsan ve öğrenci hesabın varsa, o zaman kolayca e-mail ve şifrenle Eduroam'a üye olabilirsin. Bu üniversite ağı tüm neredeyse Avrupa'da vardır ve dünyaya da yayılmaktadır. Eduroam, öğrencilerin, fakültelerin ve personellerin, diğer katılımcı kurumlarla bağlantı kurmak için kendi kurumlarından kullanıcı adlarını ve parola giriş bilgilerini kullanmalarını sağlayan bir sistemdir. Bu gerçekten harika çünkü otomatik olarak bağlatı kuruyor, ve diğer üniversitelerde misafir hesabı açmana gerek kalmıyor. Böylece WiFi bağlantın çoğu yerde olacak. Picardie Jules Verne üniversitesinde de bu sistem vardı, kendisi benim Amiens, Fransa'da Erasmus yaptığım yer olur.

Source

Bu eduroamın dünyadaki kullanılırlığı, fena sayılmaz!

Eduroam beni sadece Madrid'de değil, Avrupa'da dolaştığım diğer bütün şehirlerde ve ülkelerde kurtardı. Ve üniversite yakınındaki her yerden bağlanabiliyordum.

AVM'ler

Neredeyse bütün AVM'lerin ücretsiz interneti var, hatta AVM'lerdeki çoğu mağazanın da kendi interneti var. Benim favori mekanım Principe Pio'daki Movistar mağazası, çünkü otomatik olarak bağlanıyor ve bunu yaparken sizden e-mail veya kişisel bilgi de istemiyor. Alcorcón'daki Tres Aguas ise siz bir kere bağlandıktan sonra kendisi otomatik olarak bağlanıyor. "Centro comercial Xanadu" ise bir başka örnek.

Yemek Yerleri

Neredeyse büyün restoranların şifresini sorabileceğin bir WiFi adresleri var. Örnek olarak VIPS, Gino's, Rodilla. Onların ağlarına Facebook adresinle girebilirsin. Bazen senden beğeni isteyebilirler. Eğer WiFi istiyorsan, o zaman bir beğeni yapabilirsin.

McDonalds

Büyük ihtimalle benim en çok WiFi'a bağlanmayı sevdiğim yer, McDonalds.

Source

Şifreye veya e-maile ihtiyacın yok. Diğer restoranların aksine, buraya istediğim zaman internete bağlanmak için uğrayabileceğimi düşünüyorum. Bunun için de kendimi kötü hissetmiyorum çünkü burada her zaman hiçbir şey almadan oturup, internete bağlanan insanlar oluyor. Ve açıkçası kimsenin umrunda değil. Aynı zamanda lavoboları da çok temiz. Ama gittiğin şubeye bağlı olarak, lavoboya girmek için koda ihtiyacın olur.

Toplu Taşıma Araçları

Mavi EMT otobüsleri güzel bir tercih.

Source

Bu araçların otomatik bağlanan, ücretsiz WiFi'ları var. Ne yazık ki yeşil otobüslerin ve metroların WiFi'ı yok. Bu benim için sorun değil çünkü bazen elektroniklerden uzak kalmada sıkıntılar yaşıyoruz. Böyle güzel anlarda kitap okuyabiliriz veya dinlenebiliriz. Daha sonra size WiFi yokken neler yapabileceğinizi açıklayacağım.

Ayrıca, uzun yolculuk yapan araçlarda mesela İspanya^'nın farklı yerlerine giden Alsa araçlarında genel olarak WiFi var fakat çoğu zaman bağlantı zayıf. Bazen ise çalışmıyor.

Chamartín

Chamartín otobüs/metro/renfe istasyonlarında da ücretsiz WiFi var, bir kere üye olduktan sonra diğer girişlerinde, otomatik olarak bağlanıyor olacaksın.

Dışarıdayken internete ihtiyacın olduğunda ama internetin olmadığında ne yaparsın?

Planımız şu şekilde; eğer dışarıya çıkacaksan fakat yolu bilmiyorsan, adresi haritana evden çıkmadan önce yükleyebilirsin. Konnum uyduyla birlikte çalışıyor olacaktır. Ayrıca diğer insanlara gideceğin yeri sorabilirsin, bu da çok yardımcı bir yöntem (bu şekilde yabancı dilini geliştirebilirsin).

Eğer WiFi'a ulaşmak konusunda ısrarcıysan ve acil bir durum yüzünden birini aramaya ihtiyacın varsa ama aynı zamand ucuzcu bir insansan, o zaman sana göre de bir şeyim var. Eğer eski bir cep telefonun varsa (Nokia gibi) Lycamobile ile kullanabilirsin. Bir ay boyunca belirli miktarda dakika ve mesaj için 5 € ödersiniz.

Bunun için de en iyi strateji şu şekilde: istediğin numarayı ararsın, biraz beklersin ve onlar açmadan kapatırsın. Bu şekilde karşındaki seni geri arar ve dakikalarını boşa harcamamış olursun. Ayrıca ay sonu gelmeden dakikalarını bitirsen bile, insanlar seni aramaya devam edebilir. Lyca'nın yanı sıra, diğer ucuz telefon planları Lebara ve Yoigo'yu da içerir.

Neden her zaman internetimin olmasını istemiyorum?

İnsanlarla beraberken, ana odaklanmamı engelliyor. Arkadaşlarımla birlikteyken, sürekli telefona bakmalarından nefret ediyorum.

Source

Böyle insanlar evde kalmalı ve diğer insanlarla etkileşime girmemeli. Ben arkadaşlarımlayken internetimin olmamasını tercih ederim. Bu durumda benim insanlarla iletişimimi daha canlı tuttuyor. Aynı zamanda, sürekli mesajıma cevap beklemek zorunda da kalmıyorum.

Bu yaşta, telefonlarımızı kasıtlı olarak bir internet planı için ödeme yapmadan sürekli kullanmamamız için "zorunlu" olmamız gerektiği üzücüdür, ama sanırım biz de bu hale geldik. Teknolojinin gelişmesiyle insanlar, daha sabırsız ve yüzeysel bir hale geldi. Yaşamın ufak güzelliklerini, burunlarını telefona gömerek unuttular.

Benim Tavsiyem

Bir mobil tarife satın alma; sadece ihtiyacın olduğunda WiFi kullan. Geri kalan zamanda internet olmadığında, çevrene bak, insanları, doğayı, yapıları gözlemle... Kitap oku veya günlük yaz. Bu şekilde yaşam kalitenin arttığını göreceksin. Ve bu da seni daha mutlu bir insan yapacak.


Fotoğraf galerisi



Yorumlar (0 yorum)


Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?

Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!

Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →

Hesabınız yok mu? Kaydol.

Biraz bekleyin lütfen

Koşun hamsterlar! Koşun!