Madrid kapı şen olur

İlkokul arkadaşım beni ziyarete (daha çok ispanyayı gezmeye) buraya geleceğini söylediği anda zihnimde bir anda bu şarkı çalmaya başladı. Türlü sevinç hareketlerinin ardından, işe koyuldum ve herhangi bir insanın asla yetiştiremeyeceği bir rota çizdim. Bu esnada korkunç bir hastalık geçirdiğimi de ekleyeyim. Bu hastalıktan beni tek kurtaracak şey, iyileşemezsem yolculuğa çıkamayacak oluşumdu. İyileşemedim. Yine de çıktım. Hehehe...

Ayşe geldi!

03.03.2019

Bütün fakirliklerimizin farkında olduğum için, Ayşe gelmeden yolluk hazırlayıp buzluğu poğaça kurabiyeyle doldurdum. Bunlar elimizde 3 kuruş olsun para kalması için gerekliydi. 

Saat 4'te Ayşeyi havaalanına almaya gittim, kızcağız yanında ziplenmiş Türkiye getirmiş. Canım ailem 20 kglik valize bir Türk gencinin bütün ihtiyaçlarını koymuş. Mesela salamura yaprak :/ (ciddiyim koymuş)

Müthiş bir heyecanla açtığım valizde ne ararsam vardı. Salça, çay, bulgur... Canım köyüm burnumda tütmekte. Reçeller, peynirler, sucuklar derken kestane bile gönderen babama buradan teşekkürü borç bilirim. 

Sol meydanı

Ufak bir dinlenmenin ve yemeğin ardından onu hemen meydanlara götürdüm. Önce Sol'e götürdüm ki çilek yiyen ayıyla fotoğraf çektirebilsin.

"Ayşe bak burası Sol Meydanı. Sol güneş demek. Buradaki bütün sokaklar Sol'e çıkıyor. Haritadan bakarsan da yarım daire meydan ve güneş ışınlarına benzer yolları görebilirsin. Tam bir güneş yani (Bunu ben uydurdum ama gayet mantıklı duruyor, gerçek olabilir). Buralar sürekli sokak sanatçılarıyla doludur. Ayrıca seyyar satıcılar da zabıtadan kaçmak için güzel yöntemler geliştirmiştir. Buraya çıkan bütün sokaklarda da ayrı bir hayat vardır"

San Ginés churrosu

Sol'de biraz vakit geçirdikten sonra onu her turistin uğraması gereken San Ginés' e churros yemeye getirdim. Merak edenlere 6 churros ve çikolatası 4,20€ya satılıyor. 

https://www.abc.es/madrid/20150913/abci-comercios-chocolateria-sangines-201509111135.html

+E Reyhan bu bizim bildiğimiz halka tatlısı değil mi?

- Aynen yav, şerbetsiz halka tatlısı. Şu sıra çikolatalı lokma yapıyorlamış sizin oralarda, ona da benziyor sanırım.

Plaza Mayor

Dikdörtgen ve yapılarla çevrili meydana gelirken, yolda birçok evsiz gördük. Plaza Mayor'daki o turuncu kocaman binada uyuyanlar olduğu gibi, merdivenlerde ve portikoda uyumak zorunda kalanlar da vardı. Ben gelir kıyaslaması yapıp hayata söylenmeye başlayınca Ayşe beni susturdu. Meydanda oturduk ve farklı boyanmış cepheyi inceledik. 

Sol'ü mü Plaza Mayor'u mu daha çok sevdiğini sordum. Sol daha çok hoşuna gitmiş, daha hayat dolu ve herkese hitap eden bir yer olduğunu söyledi. Ben de ona katılıyorum. Ara ara Sol'e gidip insanları incelerim. Çok farklı insanlar çok farklı meşguliyetlerle var oluyorlar. Her milletten insandan, her dilden kelimeler duyabiliyorsunuz. 

Metro'da şaşkınlık

Eve dönmek üzere metroya bindiğimizde, Ayşe'nin gözünde benim ilk geldiğimdeki hayreti gördüm. "Madrid metrosu harika, Ankara'da neden yok? Biz neden yapmıyoruz..." gibi hayat sorgulamalarının ardından; bana trafiği sordu.

+Hayır, burada öyle trafik de olmuyor. Kurallara da herkes uyuyor. Yayalar boş yolda karşıya geçmek için yeşil ışık bekliyorlar ve nedeni hakında en ufak fikrim yok. Metrolar bile genelde kalabalık değil, hatta çoğu metro hattında birkaç durak sonra oturabiliyorsun. (10 üstünde metro hattı var tanrım çok güzel) Sana da yarın tarjeta joven (genç kart) alacağız. 20 euro bir ay sınırsız kullanacaksın, Madrid'de 3 gün bulunacak olsan da yine de daha hesaplı olacak. Toledoya da bununla ücretsiz gidip geleceğiz. 

Eve dönünce her şeyi kenara atıp, hemen yattık. Çünkü ertesi sabah Toledo sokakları arşınlanacaktı. Madrid kapı son derece şen olmuştu.

Madrid kapı taçları, yarin kalem kaşları.

Bugün ben yari gördüm le le le canım...

Fotoğraf galerisi