Lille'de yaşamaya dair
Merhaba arkadaşlar, anlatacaklarıma başlamadan önce şunu söylemek isterim ki, iyi ki erasmusu.com var. Ben erasmustan döneli 4 ay oluyor fakat bu siteyi kullanmaya daha bir hafta önce başladım çünkü yeni keşfettim. Gerçekten insanın erasmusa gitmeden önce o kadar çok bilgiye ihtiyacı oluyor ki... Bitmeyen sorular, endişeler, ve en önemlisi de merak duygusu işte bütün bunları daha önce oraya gitmiş birilerinden öğrenmek, onların tecrübelerinden yararlanmak çok faydalı. Ben gitmeden önce bu tatlı zorlukları kendim yaşadığım için şuan da gidecek ya da gitmeyi düşünen arkadaşlara yardımcı olabilmeyi gerçekten çok isterim dedikten sonra e artık anlatmaya başlayayım öyleyse.
Lille Fransanın kuzeyinde yer alan küçük bir şehirdir bu yüzden de gidecek arkadaşların gözü korkmasın gerçekten yaşaması çok kolay. Bu arada küçük dediğime bakmayın Fransa'nın 4. büyük şehri sayılıyor. Şehir merkezinde Euralille adında bir avm var alışveriş için aradığınız bir çok mağazayı burada bulabilirsiniz. Hayat kurtarıcı bir bilgi ise avmler pazar günleri kapalı arkadaşlar bu önemli ayrıntıyı unutmayın market alışverişlerinizi, hatta ekmeğinizi falan pazar gününden önce alın yoksa açık olan Carrefour express'leri kovalarsınız.Ben Lille ilk gittiğimde pazar günüydü hem şehrin yabancısı olduğumdan hem de soracak henüz kimseyle tanışmadığımdan market alışverişi için avmye kadar gidip elim boş geri dönmüştüm. Bu arada market demişken benim üniversitem Lille Science and technology university1 Villeneuve d'Ascq'da yer aldığı için ve kaldığım residence de kampusun içinde olduğundan bana en yakın market Auchan'dı. Bu marketi Türkiyedeki Kipa'ya benzetebiliriz. Fırsat reyonları oluyordu ve uygun fiyata bir çok şey bulabilme imkanına sahipsiniz. Ben aışverişimi hep ordan yapıyordum ilk zamanlar da nerdeyse hiç bir ürünü tanımadığımdan ve her ürünün içeriğinde ne olduğunu anlamak için sürekli çeviri yaptığımdan markette saatler geçirdiğim doğrudur tabi sonra alıştığım için ve bir çok şey deneyip ağız tadıma uyan ürünleri öğrendiğim için markette harcadığım süre kısaldı. Evet, bu hayat kurtarıcı dipnotlardan sonra Lille'i tanımaya kaldığımız yerden devam edebiliriz. Lille'in en merkezi yeri Grand place meydanı desek sanırım yanlış olmaz. Bu meydanda sayısız kafe ve restoranlar, gerçekten iyi korunmuş tarihi yapılar bulunmaktadır. Benim en çok beğendiğim tarihi yapı ise Vielille borsa binasıdır. Ayrıca meydanın ortasında bulunan tanrıça heykeli de oldukça görkemlidir. Heykelin çevresinde de buluşma noktası olmuş ya da soluklanmak isteyenlerin uğrak yeri haline gelmiş bir havuz vardır. Genelde etrafı kalabalık oldğundan hele de güzel havalarda boş yer bulabilmek biraz zor diyebilirim. Lille Grand Place meydanını aşağıda görebilirsiniz.
Şimdi de sıra benim Lille de en çok sevdiğim yeri anlatmaya geldi burası Citadelle adında huzur bulabileceğiniz bir park. Ağaçlı 2 yol arasında kalmış bir nehir karşılayacak sizi üstelik bu nehirde turistleri bilgilendirmek adına bot turları düzenleniyor Eylül ayında ben de bu tura katılmıştım. Rehber Fransızca anlatıyor ama Fransızca bilmeyenler için İngilizce kitapçık dağıtıyorlar merak etmeyin.Ben bu parkı sonbahar da yani sararmış yapraklar arasında tanıdım ama eminim yazın da bir başka güzeldir. Parkın etrafı oldukça kalabalık spor yapan insanlar yürüyüş yapanlar, koşanlar olduğu gibi bisiklete binenler ya da bir banka oturmuş kitap okuyanlar gibi bir çok farklı aktivite yapan insanlarla karşılaşabilirsiniz. Ayrıca parkın hemen yakınında bir hayvanat bahçesi ve lunapark bulabilirsiniz. Lunapark da çeşit çeşit adrenalin yükselten oyuncaklar, şekerleme, waffle, dondurma satılan yerler var fakat lunapark kışın kapalı oluyor bütün oyuncaklar toplanıyor.Ben Eylül- Ocak aylarında yani sonbahar döneminde erasmus yaptığım için her anını gördüm diyebilirim. İşte karşınızda masal tadında o parktan bir kaç kare..
Lille de mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye edeceğim yerlerden biri de Palais des Beaux-arts Güzel sanatlar müzesidir. İçerisi oldukça büyük ve yüzlerce Avrupalı sanatçının resimlerinden oluşan bir koleksiyonla baş başa kalıyorsunuz. Fransa'da en beğendiğim müze herkesin de bildiği Paris'de bulunan meşhur Louvre müzesidir sonradan öğrendiğim bilgiye göre Palais des Beaux-arts da Louvre'dan sonra Fransa'da bulunan en iyi ikinci güzel sanatlar müzesiymiş.
Lille'de yürümekten en çok keyif aldığım yer ise Vieux Lille adı verilen şehrin eski kısmı burası minik minik, otantik, eski sokaklardan oluşan etrafta bolca görebileceğiniz pastanelerin, kafelerin olduğu bir bölge. O daracık eski arnavut kaldırımlı yollarda yürümek öyle keyif veriyor ki karşınıza tablosunu yapan bir ressam, kaldırıma attığı masalarında müşterilerine servis yapan garsonlar ya da içerisinden mis kokular gelen pastaneler çıkabilir. Bir de unutmadan ben çok sevdiğim için dikkatimi çekiyordu ama ilgilenir misiniz bilmem rengarenk panjurlu evlere bakmaya doyamayacaksınız zaten panjursuz ev yok denecek kadar az. Şimdilik bu kadar yakında görüşmek üzere
Fotoğraf galerisi
Content available in other languages
- English: Living in Lille
Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?
Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!
Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →
Yorumlar (2 yorum)
Yağmur Çağan 7 yıl önce
Merhaba, yazın gerçekten çok faydalı oldu benim için öncelikle teşekkür ederim. Benim de gideceğim üniversite aynı fakat bölümüm işletme. Aklıma en çok lillede alacağım dersleri türkiyede saydırıp saydıramayacağım takıldı. Acaba senin başına böyle birşey geldi mi, okul senesi uzama gibi bir şey yaşar mıyım?
Elif Tül 7 yıl önce
benim de bölümüm işletme ben de lille de erasmus yapacağım intibak formunu onayladıysa kurul dersleri verdiğin takdirde sayacaklardır diye düşünüyorum