Nemrut Dağı'nın Zirvesi

Öncelikle söyleyeyim, hakkında yazdığım üniversiteleri ve şehirleri bulmakta zorlanıyorum. Bu yazı Adıyaman şehrindeki Nemrut Dağı hakkında, İstanbul hakkında değil. Trabzon, Elazığ ve başka şehirler de yok. Umuyorum ki onlar yakında diğer şehirleri eklerler ve ben de onlar hakkında yazarım.

Nemrut Dağı

Nemrut Dağı Adıyaman şehrinde, Türkiyen'in güneybatısında konumlanmış. Dağın zirvesi 2100 metreye ulaşıyor.

Nemrut Dağı, sayısız heykelleriyle meşhur ki bunlar dağı çevreliyor ve kraliyet mezarı gibi görünüyorlar. Bu heykeller eski, gerçekten eski. Yaklaşık milattan 1 yıl önce kadar. Ne kadar çılgınca değil mi?

İlk defa Nemrut'ta olduğumda, 5 yıl önce ilk Erasmus deneyimimdeydim.

O zaman bile, bu eski kalıntıların güzelliğinden oldukça şaşkına dönmüştüm ve bana onları soran herkese, bu Türkiye'de bir kere görülmesi gereken en iyi yerdir dedim.

5 yıl sonra, erkek arkadaşımı da alıp bu inanılmaz yeri görmeye karar verdim, çünkü kalıntıların ne kadar muhteşem olduğu hakkında övünmemi durduramıyordum.

Elazığ'dan Ayrılış

Sanırım 1 ay önce Nemruta gitmeye karar vermiştik. Bu yüzden bir cumartesi sabahı, erkenden uyandık ve Malatya'dan Nemrut'a giden doğrudan bir bağlantı bulacabileceğimizi düşündükten sonra, sonuçta 90 kilometre bir sorun olmamlı, Malatya'ya giden ilk otobüse atladık.

Malatya'ya vardığımızda şehri gezindik. Otobüs yerlerini sormak içn bir acentaya girdik. Acentadaki adam bize sezon dışı olduğundan, oraya kadar doğrudan bir ulaşım bulmamızın imaknsız olduğunu söyledi

Hmm bunu hayal edin, hala sorun yok, peki dedik madem doğrudan bir ulaşım yok o zaman otogara gidelim, orada Adıyaman'a kadar giden bir otobüs bulabiliriz dedik.

Adıyaman'da da yine doğrudan bir ulaşım bualamadık bu yüzden rezervasyonumuzun olduğu hotele kadar 2 tane daha otobüse binmemiz gerekti. Ama komik bir şekilde, bindiğimiz otobüs bizi hotele yakınlarında bırakmayacaktı ve bu yüzden hotel sahibini arayıp gelip bizi almasını söylemek zorunda kaldık.

Akşam 9'da sonunda başından beri gitmeye çalıştığımız yere vardığımızda

4 tane otobüs değiştirmiştik bile. Yol yüzünden oldukça yorgun ve tükenmiştik. Hotel aslında dağda bulunuyordu, dağın zirvesinden 18 kilometre aşağıda diyelim.

Oradaki turistlerle hoş bir akşam yemeği yedik (Singapurlu bir kadın ve Avustralyalı bir adam) sonrasında da resepsiyondaki adam bize eğer zirvede gün doğumunu görmek istiyorsak sabah 4:30'da kalkmamız gerektiğini söyledi.

Peki, öyle çok da zor değil.

Daha önce Nemrut'a geldiğimde gün doğumuna veya batımını görmedim ama kesinlikle Türkiye'deki en muazzam şeylerden biri. Bu yüzden de kesinlikle gitmeye karar verdik.

Tepenin zirvesine ulaştığımızda sanırım saat 5'di, hala karanlıktı ve ilginç bir şekilde bir sürü de insan vardı. Nisanın sonu olmasına rağmen hava hala çok soğuk ve rüzgarlıydı ve insanlar battaniyeleriyle duruyorlardı! Ve ben, her zamanki gibi ince kıyafetlerimleydim, ne sanıyordum ki? Amma da salağım.

Gün Doğumu

Battaniyelere Evet!

Güneş 5:50 civarında doğmaya başlamıştı ve o kadar üşümüştük ki artık zevk vermemeye başlamıştı. Harabelerin orada turladık, selfieler çekildik, bir kaç insanla muhabbet ettik ve sanırım 7 gibi de otele kahvaltıya indik.

Batılı Teras

Oteldeki adam bizi tepeye arabasıyla götürüp getirecek kadar kibardı.

Otelin adı Karadut Nemrut Pansiyon ve 1 geceliğine, kahvaltı, akşam yemeği ve zirveye gidiş geliş tur da dahil 40EUR verdik. Biraz pahalıydı ama hoştu. Otelin kırsal bir tarzı vardı, geleneksel halılar ve Nemrut'un her tarzda heykelcikleriyle dekore edilmişti.

Üstelik Nemrut'un tepesinde Fırat Nehri'nin olağanüstü bir manzarası vardı ve bence nefes kesiciydi. Sabahları, Budist meditasyonu için gayet güzel olabilecek de büyük bir terası vardı (evet Budistim).

Doğulu Tarzda Teras

Heykellerin de bizzat, Zeus, Apollo ve diğerlerini temsil eden Roma ve Yunan tanrıları olduğu söylendi. Üstelik, taşların üzerinde Zodyak'ın da tasvir edilmiş halini görebilirsiniz.

Nemrut Dağı, Unesco Dünya Mirasları arasında ve bu yüzden oldukça iyi korunuyor ve prestijini de hala koruyor. Lütfen bu harika yere gelin, görün. Umarım resimler sizi ikna eder!

Uzaktan Fırat Nehri

Bazı İpuçları:

Sezon açıldığında, hazirandan sonra ya da kendi arabanızla gitmeniz daha iyi olacaktır.

Giriş için ücret ödemiyorsunuz.

Yaz mevsimi de olsa yanınıza battaniyelerinizi ya da kalın kıyafetlerinizi alın. Rüzgarı çok fena!

Yerinizi ayırtmadan önce otel ücretlerine dikkat edin ve daima size önerilmeden önce, sizi bir yerlerden almalarının ücretini sorun. Her zaman için gizlenmiş bir fiyat oluyor.

Öpüldünüz, Latisha.