İstanbul'un karşı konulmaz cazibesi

İstanbul , tüm Dünya'yı gezse bile bir Türk'ün "İlle de İstanbul" diyebileceği türden bir şehir. Karmaşasıyla , kalabalığıyla hatta çekilmez trafiğiyle bile gönüllerde taht kurduran cinsten yani. İstanbul'un hem eğitim açısında paha biçilemez okulları , hem de hatrı sayılır olanaklarıyla Erasmus için tercih edilmesi gereken bir eğitimi vardır. Şöyle ki ; özel üniversiteler bir yana devlet üniversiteleri zaten Türkiye'nin en iyi üniversiteleridir. Herhangi br dalda ya da meslek grubunda üniversite giriş sınavından hemen sonra baktığınızda tercih listelerinde en yüksek puanlara sahip üniversitelerin çoğu İstanbul'dadır. Tabi merkezi olması , kalabalık olması da tercih puanlarını yükseltiyor çünkü çok tercih ediliyor ama eğitim kalitesi açısından da gerçekten çok iyi üniversiteleri var. Yurtdışına öğrenci gönderen , master ve yüksek lisansa da çok teşvik eden üniversiteler bulunmakta. Devlet üniversitelerinin özellikle çok imkanlı ve kampüz hayatnın çok sosyal olması da tercih edilme nedenleri arasındadır. Aynı zamanda şehir olarak sosyalliğin tavan yapmış olması da gençlerin tercih etme sebepleri arasında. İstabul'da üniversite okurken ortalam 4 sene olduğunu düşünürsek bir okulun , asla 4 senenin yetmeyeceği bir şehir İstanbul . Yani ara tatillerde memlekete dönen öğrencilerin 2 gün içinde özleyecekleri , keşke hemen geri gitsem diyecekleri bir şehir. Öyle ya öğrencilik yıllarımız en aktif en enerjik en deli dolu olduğumuz yıllar , nere olsa gezip dolaşırız İstanbul ayrı olsa da. Ama şöyle bir etkiler ki bu şehir insanı , adına şiirlr , aşklar , kitaplar yazıldı çizildi. O kadar yazıldı ama bitmedi. Aşkı biter mi İstanbul'un hiç? Yeni nesil yazarlar , ressamlar , karikatüristler de aşklarını dışa vurmadan yaparlar mı İstanbul'a? Blogda bile İstanbul'da az zaman geçirmiş bir insan olarak ben bile duramadım yazmadan. İstanbul'u 1000 km öteden özlüyorum. Dillere destan sahilleri , balıkçıları , yoğurtçuları , pilavcıları , tekne turları , boğazının herhangi bir köşesi , yeditepesi , Eminönü satıcıları , Galata'nın büyüsü , Taksim'in enerjisi güzelliği tamamen İstanbul'un her köşesinin sihri başkadır. Erasmus ile Türkiye'ye gelsem ilk tercih edeceğim şehir olmasa da İstanbul yaşamaktan çok gezilmeye müsait gibi. Dışardan bakınca her an gezmeli tozmalı görünse de yaşayana kök söktürür. Pahalı bir şehir çünkü. Yaşamanın , ulaşımın pahası da göz ardı edilemez nihayetinde. Öğrenci olsan yurtta kalsan bile paranın dayanmadığı , o ulaşımın da ir işkenceye dönüşmesinin yanında verdiğin parayı düşünemediğin anlar... Pahalı , karmaşık , zamanın yetmediği bir şehir. Trafikte yaşlandıran , hatta kalabalığın bile sizi yorduğu ama bir o kadar aşık olunası ,büyülü şehir İstanbul.