Tiflis'ten Sabiha Gökçen Havaalanı'na

Tiflis'ten Sabiha Gökçen Havaalanı'na

Tiflis'ten Amsterdam'a giderken planlarımı değiştirmek zorunda kaldım. İki tane havaalanı vardı ve benimki Sabiha Gökçen'di. Bundan önce, hiç Türkiye'de bulunmamama rağmen, oraya gideceğimle ilgili bir öngörüm vardı ve nasıl olduğunu merak ediyordum. Çünkü, kanallarımızda bir sürü Türk dizisi var ve insanlar Türkler hakkında ve onların yaptıklarıyla ilgili konuşuyorlar. Tabii ki de ben dizilerde olanların gerçekte olmadığını biliyordum. Bu yüzden gerçekte ne olduğunu görmek istedim. Tabii ki de sadece havaalanını görmekle ülkede gerçekten ne olduğunu ve ülkedeki her küçük bilgiyi öğrenemezsin ama yine de bu da bir şey, değil mi?

new-year-gokcen-airport-a41d2efbda86ffad

Hollanda'ya gezimden önce, tabii ki her şey ve ziyaret edeceğim yerler hakkında bilgi topladım. Sabiha Gökçen de onlardan biriydi. Dürüst olmalıyım ki, Havaalanı hakkında o kadar bilgi toplamamıştım. İnsanların eleştirileri iyi değildi. Havaalanı için düşük bir beklentim vardı; bu yüzden, orada çok fazla vakit geçirmek istemiyordum. Tek başıma yolculuk etmememin iyi olduğunu düşündüm.

Tiflis Uluslararası Havaalanı'na gittiğimizde, yeni adı Tiflis Shota Rustaveli Havaalanı, geceydi. Aslında bir şeyler kötü gitmeye başlamıştı, çünkü neredeyse sabah 4'tü. Doğru hatırlıyorsam oraya varan ilk ya da ikinci kişiydim, sonra diğer kızlar geldi.

Kayıp Çanta

Biletlerimiz kontrol ettirdik, bagajlarımızı teslim ettik ve sabırsızlıkla uçağımızın anons edilmesini bekliyorduk. Sonra, vedalaştık ve pasaport kontrolünün yapıldığı ikinci kata gittik. Sonrasında güvenlik kontrolü ve size ne olduğunu söyleyemeyeceğim fakat komik bir an yaşandı.

Kızlardan birinin üzerinde Gürcistan bayrağı ve diğer şeyleri olan bir siyah çantası vardı. Bayrak önemli çünkü çantadan görünüyordu. Bu yüzden; güvenlik kontrolüne giderken, kontrol sırasında çantasını koydu ve ceketini içinden alacağını söyledi. Bu sırada biz kontrolden geçtik ve gitmek için hazırdık. Diğer kızlar biletlerini gösterip uçağa gittiler, bazılarımız arkada kaldık. Sonra 'Çantamı kaybettim. ' diye sesini duyduk.

İlk önce, sakindi ve çantasını aramaya başladı. Her yere baktık ve yavaş yavaş üzülmeye başladı. Sonra bağırmaya başladı falan filan. Herkese çantasını kaybettiğini ve ona bulması için yardım etmelerini söyledi. Sonra diğerlerinin çantasını ve diğer şeylerini kontrol etti. Ama, kimse onun çantasını almış ya da görmüş gibi değildi. Bu onu çok üzdü. Bütün güvenlikler onun çantasını arıyorlardı. Kadın güvenlik çantasının orada olup olmadığını görmesi için gidip güvenlik merkezine bakmasını söyledi. Doğrusu, güvenlik merkezine giden bir siyah çanta vardı ama o fark etmediğini söyledi. ve çanta onun değildi, yani onlar ne yapabilirlerdi. Güvenlikler diğer yolcuların çantalarına bakmaya ve onları kontrol etmeye başladılar. Bir karmaşa oldu. Arkadaşım bağırmaya başladı ve ne söylediğini anlayamazsınız. Sanırım, o da bilmiyor sadece olanlar yüzünden şoka girmişti.

Böylelikle, bir sürü bağırma, ağlama ve aramanın ardından tekrardan siyah çantaya baktı ve tahmin edin ne oldu, çanta onundu. Çok komikti neredeyse gülmekten ölecektim.

Her neyse, uçağımıza gittik ve koltuklarımıza oturduk. Pegasus Havayolları'ydı. Uçuşumuz Sabiha Gökçen'de durup Amsterdam Schiphol Havaalanı'na gidecekti. Ve uçuşlarımız arasında zamanımız vardı, bu yüzden havaalanında biraz takıldık.

new-year-gokcen-airport-9654fc7380c74f33

Sabiha Gökçen Havaalanı'nın İçi

Kasımın ortalarıydı ve tabii ki noel hazırlıkları başlamıştı. Gerçekten Sabiha Gökçen'in böyle dekore edileceğini beklemiyordum. Aslında, belki birazcık ama bu beklentilerimin çok üstündeydi. Dekorasyonlar çok zekice bir ambiyans içerisinde bütün kafelere ve dükkanlara yapılmıştı. Oradan ayrılmak istemezdiniz.

new-year-gokcen-airport-32a91b3d3c900a53

İki kat vardı. Sanırım biz pasaport kontrolünden sonra ilk kata gittik ya da her neyse her şeye hayran kalmıştık. Hatırlarsınız, Harry Potter ve Felsefe Taşı'nda çocuklar Hogwarts'ın yemek salonuna girdiklerinde gözleri kamaşmıştı ve her şeyi görmek istedikleri için nereye bakacaklarını bilemiyorlardı, oradaki her şey için çok meraklıydılar. İşte bizim olduğumuz durum. Eğer bir filmin içinde olsaydık, aynı onlar gibi olurduk. Sahne aynı Harry Potter'daki gibi olurdu.

new-year-gokcen-airport-2c42e6ba31f33432

İlk katta bir sürü farklı dükkan vardı. Swatch ve diğer markalardan saatler vardı. Bunların karşısında, bir sürü şey hatta kadın ve erkekler için kozmetik ve parfüm de alabileceğin kocaman bir Duty Free dükkanı vardı. Deneme fırsatı harikaydı. Hatırladığım, sadece parfümlere bakıyordum onları denememiştim ya da onun gibi sonra bir adam bana doğru geldi ve hangisini en çok beğendiğimi sordu. Aslında, gerçekten bilmiyordum ama ben ona bir tanesini söyledim ve bana dedi ki 'neden denemiyorsun? ' Sonra bir tanesini bana sıktı. Güzel kokuyordu ama benim için yeterli değildi.

new-year-gokcen-airport-18421e039ea22d5a

Önümüzde bir sürü çikolata dükkanı vardı. MSM ve diğerleri. Hepsini yemek istiyorsun. Gerçi ben eve dönüş yolu için biraz çikolata aldım.

İkinci katta genellikle yemek yerleri vardı. Burger King ve McDonald's gibi yerler vardı. Bunun yanında en iyi pizzaların hazırlandığı pizzeria da vardı. McDonalds'tan bir şeyler aldık ve uçuşumuzun anons edilmesi için bekledik. Wi-fi erişimi istedik ama yoktu. Yemekten sonra alt kata indik ve Wifi'yi olan bir kafeye gittik ama eğer bir şeyler alırsak şifreyi verebileceklerini söylediler. Bu yüzden kahve, çikolata ve su sipariş ettik. Bunların hepsi bizim için miydi bilmiyorum ama bizden parasını almadılar. Böylece biz de bütün su şişelerini bizim masaya götürdük. Yani tabii ki hepsi değil ama siz durumu anladınız.

new-year-gokcen-airport-a96eb3e9ae51a73b

Uçuşumuz anons edilene kadar orada bekledik. Sonra alt kata uçakların olduğu yere, bizi gideceğimiz yere yani Amsterdam'a götürecek uçağın olduğu yere indik.

new-year-gokcen-airport-b8ab2ff47a87f8a9


Fotoğraf galerisi



Content available in other languages

Yorumlar (0 yorum)


Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?

Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!

Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →

Hesabınız yok mu? Kaydol.

Biraz bekleyin lütfen

Koşun hamsterlar! Koşun!