Guarda da yaşam
Merhaba ben Fatih, guarda ya nasıl ve ne şekil yani hazırlıksız geldiğimi ve bir erasmus öğrencisinin ilk başlarda çektiği sizlerle paylaşmak istedim.
Ve önceki yazımda nasıl geldiğimi yazmıştım şimdi ise ilk günlerde neler olduğunu yazmak istiyorum.
Guarda ya ilk ulaştığımda sabahtı ve çok derin uykuya dalmıştım çünkü gece boyunca sokakta tren garının orada kalmıştık yani çok zor bir gece olmuştu bizim için. Sonra bi uyandım ki ertesi gün sabah olmak üzereydi yani geceydi. Şimdi zaten bende sürekli bi endişeler var dersler okul felan çevremde ki yabancı çocuklar . Sonra sabah oldu okula gitmek için hazırlanmaya çalıştım tabii bavullar felan hala aynı duruyor daha hiç bir şey hazır değil zar zor üstümü giydim felan attım kendimi dışarı! Fakat okul nerede onu da bilmiyorum ben daha hayla bakmıyorum Google mapsa hahah ve baktım bir tabela var orada okulun adı yazıyor oku takip ettim ileride park vardı havuzlu yüksek uzun ağaçlar çok güzel , tabii ilk günlerde her şey size güzel geliyor farklı geliyor eğer tabii ki benim gibi ilkseniz. Sonra devam ettim şehir stadı var onu gördüm ve tabii ben futbol oynadığım için geçmişim de hemen bi yüreğim pırpır etti neyse öyle biraz bakındıktan sonra , yola devam ettim ve gittiğim yol beni ormana götürdü hahaha geri geldim bir market vardı bakkal gibi biryer su aldım 1 Euro vermiştim ve aslında bir euro çok pahalı normalde su için yani kazık oldu bu, sonra bir tane Afrikalı kız gördüm okul nerede dedim , oda İngilizce bilmiyormuş ve ipg dedim bana gösterdi elle ama anlamadım tabii sonra beni okula götürdü yürüyerek yaklaşık 500 metre ve geri gitti . Kıza gerçekten içten bir teşekkür ettim ama helal olsun yani.
Okulu bulmuştum en sonunda , sonra girdim baktım spor sahası var tenis kortu felan , ilerledim ve beyaz ortada üzerinde okulun adı yazan politechnic intitute of Guarda bina vardı , bende ona girdim bakındım kiminle konuşabilirim diye. Bir kadına sordum Erasmus dış ilişkiler ofisini gösterdi ve gittim bende oraya. Girer girmez portekizce bir şeyler dediler bende anlamadım tabii sonra dedim İngilizce konuşabilir misiniz? Tabii dedi victoria fonseca adlı çalışan. Ve işte sordum dersler felan programa ihtiyacım var dedim hemen , onlar bana dedi sakin ol kimsin nesin nereden geldin hahaha tabii bende heyecan var bi farklılık var hala üzerim de duruyor . Sonra dedim Türkiye den Bitlis eren üniversitesinden geliyorum dedim ve beni tanıdı bana dedi sen fatih sin , ben evet dedim meğerse ben hep bu kadınla e mail yazışması yapıyormuşum hahahh. Dedi bana sen beni deli ettin burada e mail ile yazışmamız hep sıkıntılı geçmişti çünkü kalıcak yer felan ayarlamak zor olmuştu benim için . Neyse sonra ders programına felan ihtiyacım olduğunu anlattım sonra bölümüm hangi binada dedim sağolsun hepsini anlattı ben de çıkyım sonra işlemler için dışarıya. Bakındım etrafa dediği yeri bulmak için bizim bölüm yani inşaat mühendisliği kütüphanenin yanında ki binaymış gittim bende birine kütüphane nerede diye sordum gösterdi . Devam ettim kantin vardı millet arkadaşları ile kahve felan içiyorlardı ben de binanın içine girdim ve resepsiyona sordum akademik servis nerede diye fakat bunların hiçbiri İngilizce bilmiyor hahaha en sonda biri üst katı işaret etti ve çıktım görevli bir bayan memur bana 1. 2.3. Sınıfların komple ders programlarını verdi ve bi baktım çoğu çakışıyor ben bir şok!! Dedim ne yapacam ilk baştan kaldık desene arkadaş dedim içimden.
Neyse kadın benim aldığım dersleri renkli kalemle işaretledi sağolsun ve oradan ayrılıp kantine geçtim. Masaya oturur oturmaz bi baktım ders başlamış birisi ve ben hemen kalktım hemen ders nerede diye bakınıyorum fakat bulamıyorum meğerse programın üzerinde ders sınıfları yazıyormuş bir çocuk dedi baktım 62 felan yazıyor sonra koridorlara girdim oklar var gösteriyor mesela 60-70 arası burası diye bende devam ettim ve buldum, girdim içeri profesör Aquino statik dersi işliyordu. Geçtim arkaya bana döndü Portekizce bir şey dedi anlamadım sonra ona da sordum İngilizce biliyor musun diye dedi çok az der gibi elini salladı gerçekten de ingilizcesi azdı ve sonra konuştum nasıl yapıcaz bu işleri dedim , dedi sizin için zor dedi ve benim içinde zor dedi İngilizce konuşmak sonra ödev felan veririz dedi o kıvama getirdim onu yani aslında kendisi kafa adamdır eğer sizde onun dersini alırsanız iyi olur sizin için .
Ve matematik dersi vardı benim diğer derslerimle çakışan gittim onun hocasıyla konuşmaya ders saati gelmişti . Ve hoca geldi dersi dinledim biraz bizden farklı olarak garip garip konular var dominio dedikleri kısımlar zaten varya baştı başına garipti neyse ders sonunu bekledim ve yanına gittim . Dedim ben Erasmus öğrencisiyim ve derslerim çakışıyor ne yapıcaz ? Tabii ki oda İngilizce bilmiyor fakat bir tane çocuk vardı onunla iletişimi kurduk sonunda . Ben çocuğa derdimi İngilizce anlatmaya çalıştım ve çocukta hocaya Portekizce anlatmaya çalıştı , çok saçma bir durumda kalmıştım ilk günden hahah . Sonra hoca dedi o zaman sen hafta sonu gel yani durumumu anladı ama ben olmaz dedim tabii tatil günü ne yapacam kardeşim okulda değil mi? Hahah sonra dedim ben tek cuma günü gelirim ancak dedim yani anlatmaya çalıştım sonra biraz nazdan sonra kabul etti ve ben sadece cuma günü gittim normalde haftada dört gün matematik yani Calcula Bir var ama ben sadece bir gün giderek dersi geçtimmm hahahh. Belli zamandan sonra hiç gitmemeye başlamıştım artık çünkü gerçekten çok sıkıcı.
Neyse daha kötüsü var inşaat malzemeleri veya teknolojisi ve teknik işler dersine giren bir tane kadın var tam çirkef birşey , ya İngilizcen yok tmm o zaman yardımcı ol ..... deli ediyor beni her aklıma gelince neyse devam edelim biz , sonra ödev ver diyorum yok diyor veya başka birşey diyor sonra derse gidiyorum bana diyo anladın mı lan neyi anlayayım MK... Portekizce sözel anlatıyorsun sonra ben cevap veriyorum yok anlamadım çünkü Portekizce diye bana diyor öğren Portekizce halla halla .
İşte böyle yani iyisi ve kötüsü ile zaman geçiyor devamı gelicek bekleyiniz.
Fotoğraf galerisi
Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?
Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!
Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →
Yorumlar (0 yorum)