Hedef: Antalya, Kaş
Herkese iyi günler. Bugün sizinle Antalya, Kaş hakkindaki tecrübelerimi paylaşmak istiyorum. Mayısın başında ev arkadaşlarım onlarla birlikte Kaş'a gitmeyi teklif ettiler. Antalya ve ya civarında daha önce hiç bulunmamaıştım, bu yüzden tekliflerini kabul ettim. Gezi'ye Anadolu Üniverasitesi'nin dalış klübü ev sahipliği yapıyordu. Gerçeği söylemek gerekirse, Anadolu Üniversitesi'nin klüpleri tarafından organize edilen bütün geziler, kendi ayarladığından daima daha ucuz olur. Gezinin toplam ücreti 220Tl idi.
Ücrete Neler Dahildi?
Anadolu Üniversitesi Dalış Klübü bize 2 seçenek sundu. İlk seçenek, 220 Tl'ydi ve içinde gidiş-geliş otobüs bileti, 2 gece- 3 gün kahvaltı dahil otelde konaklama, öğle yemeği dahil olan bir yat turu vardı. Diğer seçenekse 260Tl'ydi ve ikisi arasındaki fark 2. ye yat turunda tüple dalış olanağıydı. Dalış ekipmanları, yeni başlayanlar için ilk dersler, eğitmen de fiyata küçük eklemelerle dahildi. O sıra ev kiramı ödemek zorunda olduğum için daha ucuz olanı seçmek zorunda kaldım.
Antalya, Kaş'la ilgili Bazı Bilgiler
Kaş, Antalya'ya dahil olan, yat, balık tutma ve dalış etkinlikleriyle ünlü, küçük bir ilçe. Kaş aynı zamanda dalış konusunda turistlerin bir numaralı uğrak yeri. Deniz suyu cam gibiydi ve ve kültürel deniz altı kalıntılarına da sahipti. Ev arkadaşlarım bana burada bir çok deniz kaplumbağalarının ve ahtapotların bulunduğundan bahsetti. Eskişehir - Kaş arası 560Km civar ve arabayla 7 saat sürer, otobüsle ise çok daha fazla. Yol süresi trafiğe ve molalara göre değişkenlik gösterebilir. Bizim varmamız ise 8-9 saati buldu.
Kaş'a Doğru Yola Koyulma!
Kampüsten Ayrılış
Hava durumunu kontrol edince, orada bulunacağımız süre içinde havanın kavurucu olacağını öğrendik ve valizlerimizi ona göre hazırladık ve tabiki güneş kremini de unutmadık. Otobüs Anadoolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü girişinin hemen önünde bekliyordu. Oraya gittik ve arkadaşlarla tanıştık. Ayrıca giden bir kaç Erasmus öğrencisi de vardı. Çoğunlukla Bosna-Hersek'ten geliyorlardı. Daha çok kendi dillerinde konuştukları için iletişim kurmak çok kolay değildi. Dilleri Rusçaya yakın olduğundan ne kouştuklarını anlayabiliyordum. Neyse ki bir süre sonra İngilizce konuşmaya başladılar.
Bazıları geç kaldığı için bir süre onları bekledik. Kampüsten 22. 00'da haraket edecektik ama bu sırada ben de kampüste birkaç Türk arkadaşımla görüştüm. Okulun içinden geçiyorlardı ve bana da harika bir Kaş gezisi olması için dilekte bulundular. Biraz bekledikten sonra, herkez kampüste toplandı ve gece yarısı civarı kampüsten ayrıldık.
Varış Noktasına Doğru Otobüs Yolculuğumuz
Zaman zaman herkes konuşuyor, espriler yapıp birbirimzle tanışıyorduk ve aynı zamanda otobüs Türk öğrenciyle dolu sayılırdı. Erasmus öğrencilerinin de onlarla gittiği için gayet heycanlıydılar. Bize bir sürü soru sorup, dalışla ilgili bilgiler veriyorlardı. Zaman geçiyordu ve bir süre sonra hepimiz uykuya daldık. O gün vizelerimin son günüydü ve oldukça yorgundum. Buna rağmen, vizelerin ardından tatile gitmek gibisi yok. Harika bir rahatlama, değil mi? Sonrasında, sabah 8 gibi vardık. Hava sabah olmasına rağmen bile sıcaktı. Sonrasında ne hale geleceğini düşünüyorduk.
Harika Yerdeki İlk Gün!
Sabah
Bayağı bir uykuluyduk, ama ne zaman ki otobüsten dışarı adımımızı attık, uykumuz birdan dağıldı. Manzara nefes kesiciydi. Ev arkadaşlarımla birlikte deniz lkenarına fotoğraf çekilmeye gittik. Kayalar, oturmak için bir teras ve hatta bir kaç palmiye bile vardı. Kayalıklar boyunca yürüdük ve nasıl olduydsa ben çoraplarımı kaybettim :D Onları bulamazdım çünkü taşların arası oldukça derin ve genişti.
Bir süre sonra, valizlerimizi bırakmak için otele gittik. Kahvaltımız bizi bekliyordu. Otel kahvaltısı envai çeşitte yiyeceklerin bulunduğu bir açık büfe kahvaltıdan oluşuyordu. Kaç çeşit şey yediğimizi sayamadım. Yaptığım en iyi kahvaltılardan biriydi.
Kahvaltıdan sonra, Yat turu için hazırlanmak zorundaydık. Çantalarımızı hazırladık ve otobüse doğru yola çıktık. Otobüs bizi otelden alıp Kaş Limanı'na bıraktı. Yat turunun ilkindiye kadar süreceğini planlamışlardı.
Muhteşem Yat Turu Başlar!
Diğer dalış yapacaklar da katıldığı için yat biraaz küçük gelmişti. Üst kat bizim grup için yeterliydi. Köşede Türk bayrağının yanında kendimize bir yer bulduk.
Manzara inanılmazdı, insanlardan uzak, tamamen berrak olan denizi görebiliyordunuz. Rahatlamak için yapışacak en iyi şeylerden biri budur. Güneşleniyorduk ve yanımızda getirdiğimiz bütün güneş kremlerini kullandık. Güneş çok dikti ve bir şekilde cildimizi korumalıydık. Bir süre sonra yandığımı farkettim ve öylece yerde yatamazdım. Güneş kremi bile fayda etmedi. Size tavsiyem, bi dahaki sefere yanınızda daha fazla güneş kremi getirmeniz. Turistik yerlerde güneş kremleri inanılmaz pahalı.
Herkes güneşleniyordu ve gün hızlı geçiyordu. Sonra, sıra dalışa geldi! Bot dalış noktasının yanında demir attı. Bir adanın yanındaydı. Grubumuz dalış için hazırlanıp ekpmaların kullanışa uygun olup olmadığını kontrol ediyordu. Danışmanım onlara dalışla ilgili bilgi veriyordu çünkğ bazıları ilk defa dalacaklardı. 10'arlı gruplarla dalacaklardı. Ev arkadaşlarım 2 defa daldılar ve bana 15m aşarıda bir çok deniz kaplumbağası gördüklerini anlattılar.
Dalış bittiğinde saat 18:00 civarıydı ve limana dönmek için yola çıktık. Herkes güneş yüzünden yorgun ve mutluydu. Akşam yemeği için otele döndük.
Akşam
Bu defa herbirimiz akşam yemeği için otele 10TL ödemek durumundaydık. Bize sunduklarınınyanında fiyat gerçekten hiçbir şeydi. Her çeşit et, benzersiz salatalar, içecekler ve tatlılar. Ben sevdiklerimden 2 tabak aldım. Tahin edin noldu; anca 1 tabağı bitirebildim. Yeniden her şeyden fazla fazla almıştım çunkü gözüm bu yemeklere doymuyordu. Yemekten sonra, Erasmus öğrencileriyle oturup konuşuyorduk. Bir süre sonra, şehir merkezine doğru bir yürüyüşe çıkmaya karar verdiler ama benim güneş yüzünden kıpırdayacak halim yoktu ama yine de gitmeyi kabul ettim ve gittik.
Deniz kenarından yürüyorduk ve akşam denizinin tadını çıkarıyorduk. Herkes yorgun olduğu için çok uzaklaşamadık. Hoş bir restaurant bulduk ve içeceklerini tatmak için içeri girdik. Bir süre sonra çok uykum geldi ve kendimden geçmtim. Bir çok kez uyanmaya çalıştım ama başaramadım. Yani, evet, resmen restaurantta uyuyordum :D. Sonrasında kalktık ve dinlenmek için otele doğru yol aldık.
Kaş'daki 2. Ve Son Günümüz
Sabah ve Planlarımızdaki Değişiklikler
Önceki sabah da olduğu gibi yine açık büfe kahvaltımızı yaptık, otel bize aynı çeşitleri sundu. Konuşurken farkettik ki bugünkü yat turumuzu iptal edip başka bir yere gidebilirdik. Konuyu diğer Erasmus öğrencileriyle de konuştuk ve o gün yat yerine sahile gitmeye karar verdik. Kahvaltıdan sonra eşyalarımızı toplarken bir taraftandasn da internetten hangi plaja gidebileceğimizi araştırıyorduk. Herhangi bir bilgi bulamadık ve otobüsümzle herhangi bir yere gitmeye karar verdik.
Otobüs bizi yine limana bıraktı ve biz de iskeleye gittik. Kayalıktı ama yeteri kadar güvenliydi. İmkanımız varken bir ka. güzel fotoğraf çekilmeye karar verdik. Ondan sonra, sahile, deniz kenarima doğru şehir merkezine ilerledik. Orada yaşayanlara bir kaç soru sormayı denedik ama hiçbir şey anlamadık. Sonrasında, Şezlong ve şemsiyesi olan bir restaurant bulduk. Ama, Garsonlar bize bunun için para ödememiz gerektiğini söyledi ve bu iyi değildi çünkü biz gerçek bir plaj arıyorduk.
Plajdaki Günümüz
Buaraya kadar olan yolumuzda bir amfi tiyatro kalıntısı bulduk. İlginçti çünkü tam olarak ormanın ortasındaydı. Bir kaç yabancıyla karşılaşıp onlara sahile nasıl gidebileceğimizi sorduk. Bize sahilin bizden 3km uzaklıkta olduğunu söylediler. Bayağıdır yürüyorduk ve sounda 2 plaj bulduk. Birbirlene karşı karşıyalardı. Bir tanesi bir restaurantın yakınındaydı ama deniz kıyısı derin olduğu için güzel değildi. Restaurantın diğer tarafında ise başka bir sahil vardı.
Plajdan bahsetmek gerekirse oldukça kayalıktı; tahmin bile edemezsiniz. Tek bir kum tanesi bile yoktu plajda, sadece kayalar vardı ve üstlerinde yürümek gerçekten acı veriyordu, ayaklarımız da kesinlikle buna alışık değildi. Buna rağmen yine de orada kalıp zamanımızın tadını çıkardık. Voleybol, kart oynayıp sohbet ediyorduk. Deniz sizi bitirene kadar orada kaldık.
Maceralarla Birlikte Akşam
Limana geri döndük ve diğer arkadaşlarla buluştuk. Bu öğleden sonra kendimiz takılacaktık ve bu sayede merkezde yemek yeme şansımız oldu. öğle yemeğinden sonra, ne yağacağımız hakkında konuşuyorduk. Şehirde dolaşmak için ev arkadaşlarıma katıldım. Tepede evler gördüm ve fotoğraf çekilmek için harika yerler olabileceğini düşündüm.
Yolumuzun üstünde oldukça arkadaş canlısı olan bir kedi yavrusuyla karşılaştık. Onu sevmek için biraz durmaya karar verdik. Keşke onun için yanımızda yiyecek bir şeyler olsaydı. Bu arada, Türkiye'de bir çok sahipsiz kedi ve köpek bulunuyor ve insalar onlara çok hoş davraniyorlar.
Tepeye doğru olan yolumuzda, sol tarafta, Kayalar tarafından açılmış kocaman bir delik vardı. Alışılmamış merdiven basamakları da vardı aynı zamanda.
Tepeye vardığımızda, manzara inanılmazdı. Işıklarla dolu tüm şehri görebilirdiniz. Hava hala aydınlık sayılırdı bu yüzden kararana kadar beklemeye karar verdik. Mor çiçeklerin olduğu ve fotoğraf çekebileceğimiz bir yer bulduk.
Fotoğraf için başka yerler, güzel manzaralı boş evler de bulduk. Bu da bizim eğlenip, dehşet verici anlar yaşadığımız zamandı. Ev arkadaşlarım benim fotoğrafımı çekerken onların arkasından gelen bir ses duydum ve bunu onlara durup dinlemelerini söyledim. Biri veya bir şey çalılıkların arasında haraket edip koşuyordu. Birdenbire bize doğru koşan vahşi bir ses duyduk. Diğer ev akadaşım çığlık atmaya başladı ve hızlı bir şekilde gözden kayboldu :D Ev arkadaşım ve ben haraket etmeye başladık ama bayağı bir güldük. 1 dakika sonra durup espriler yapmaya başladık.
Neredeyse tepedeki en harika zamandı ama biz manzarayı bırakip merkeze doğru yol aldık. Otobüs bizi orada bekliyordu. Sonra herkesle buluşup otele gittik. Sadece valizlerimizi alıp, odayı temizleyip yemek yedik. Kimseye sandiviç hazırlayıp yaımıza yemek aldığımızdan bahsetmedik. Odaya doğru gidiyorduk ve arkadaşım kokunun anlaşılmaması için uğraşıyorduç :D. Balkonda harika bir öğle yemeği oldu. Sonra, otobüse gittik ve Eskişehir için yola koyulduk. Gezimiz işte bu şekilde sona erdi :).
Fotoğraf galerisi
Başka dillerde de bulunan içerikler
- English: Destination: Antalya, Kaş
Kendine ait Erasmus blogunun olmasını ister misin?
Yurtdışında yaşamayı tecrübe ediyorsan, tutkulu bir gezginsen veya yaşadığın şehri tanıtmak istiyorsan... kendi blogunu oluştur ve maceralarını paylaş!
Erasmus blogumu oluşturmak istiyorum! →
Yorumlar (0 yorum)