Bir otostopçunun günlüğünden; Katanya turu

Merhaba sevgili erasmus ailesi, bugün sizinle Sicilya Adası'nda bulunduğum süre zarfında üniversitede ders çıkışlarında sıklıkla uğradığım, insanın içini ferahlatan, derin düşüncelere dalmasını sağlayan, insana huzur veren iki tane güzel mekandan bahsedeceğim.

Catania Üniversitesi'nin( Universita degli Studi di Catania) eğitim dili bildiğiniz gibi İtalyanca'dır. Akademik dilde konuşulan İtalyanca'yı pek fazla anlamayan bir Türk olarak haliyle derslerde canım çok sıkılırdı. Catania Üniversitesi'nde okuyan arkadaşlar muhakkak bilirler ki; bir dersin toplam süresi iki saattir. Bu iki saatlik süre zarfında sadece 10 dakikalık bir mola verilir. Sonra profesörler 1 saat konuşmaya ve dersi anlatmaya devam ederler. Doğal olarak bizim gibi farklı ülkelerden gelen erasmus öğrencileride haliyle baya sıkılırlar. İşte bugün kü gezimiz de tam olarak bu sebepten kaynaklanmaktadır. 

Sizde benim gibi uzun süren ders saatlerinden çabuk sıkılan bir öğrenci misiniz? Şuan anlatacaklarım tam size göre o zaman. Denizi, deniz kenarında yürümeyi, dalgaları seyretmeyi, yeni yerler keşfetmeyi, farklı insanlarla iletişime geçmeyi seven biri iseniz, çantalarınızı şimdiden hazırlayın, şuan geziceğimiz yerler tam size göre. 

İlk durak; Aci Terazza

İlk olarak Aci Terezza'dan başlayalım. Aci Terazza Katanya kentinin doğusunda kalan, eşsiz deniz manzaralarına ev sahipliği yapan bir kıyı kasabasıdır. Aci Terazza masmavi deniziyle, Etna manzarasıyla ve ışıl ışıl güneşi ile adeta insanı büyüleyen bir güzelliğe sahiptir. Catania Üniversitesi'ne oldukça yakın bir lokasyonda yer aldığı için ders çıkışlarında öğrencilerin kesinlikle ve şidettle burayı ziyaret etmesini öneririm. 

Aci Terazza'ya gelenlerin ilk farkedeceği şey muhakkak ki deniz kenarında yer alan lav kalıntılarından meydana gelen büyük kayalıklar oluyor. Şu bilgiyi vermekte fayda var. Katanya kenti Etna yanardağının eteğinde kurulmuş işlek bir liman kentidir. Bildiğiniz üzere Etna yanardağı geçmiş yıllarda bir kaç defa çok şiddetli bir şekiklde patlamış ve hatta bir patlama esnasında Katanya şehrinin çok büyük bir bölümünü lavlar altında bırakmış, şehir hayatını felç etmiş, kentin altyapısını tamamen yok etmiştir. İşte bu patlamalar sırasında lavlar yukarıda ki fotoğraftada gördüğünüz gibi deniz kenarına kadar gelmiş ve burada sönmüştür. Bu yüzdende buraya gelen turistlerin ilk farkettiği şey bu lavlar oluyor. Patlamanın şiddeti o kadar büyük ki Aci Terazza kıyılarının tamamı neredeyse bu lav birikintilerinden meydana gelmiştir. Buda daha önce böyle bir tecrübe yaşamış turistlerin ve yurt dışından gelen öğrencilerin ilgisini çekmektedir.

Fotoğrafta da gördüğünüz gibi sadece lavlar değil aynı zaman da deniz kıyısından 100 metre ileride yer alan küçük küçük kayalıklardan meydana gelen adacıklarda ayrıca buraya ayrı bir hava katıyor. Zaman zaman deniz seviyesi yükseldiğinde bu adacıkların boyları çok kısalıyor ama sular çekildiğinde adaların aslında büyük olduğu farkediliyor. Merak edip karşıdaki kayalıklar hakkında bilgi edinmeye çalışıyoruz. Bir balıkçıdan öğrediğimiz kadarıyla; bu kayalıklar Tek Göz'ün yani Yunan mitolojisinde ki Polifemus adında ki Kiklop'un evi olduğu rivayet edilir. Rivayete göre,  bir gün Odysseus bu kayalıkların yanından geçerken dinlenmek için mola verir. Odysseus ve bir kaç adamı kayalıkların hemen yanın da ki mağaraya dinlenmek için girerler. Fakat bu mağara aslında Polifemus adında Tek Göz'ün evi imiş. Çobanlık yapan bu dev, mağaraya gelince Odysseus ve adamlarnı görür, bu durum üzerine çok sinirlenen Polifemus onlara saldırır. Odyseus bu kiklop'un bir gözünü mızrağıyla kör eder. Tek göz de bunun üzerine sadece kendisinin kaldırabileceği fotoğraftaki kayalıklardan birini alıp mağaranın önüne koyar ve kapısını bu kayalıkla kapatır. Daha sonra koyunları dışarı çıkarmak istediği zaman kayalığı kaldırır, Odysseus ve adamları gizlice buradan kaçarlar. O zamandan beri bu kayalıklar Tek Göz'ün evi olarak anılmaktadır. Bu muhteşem efsaneden etkilenip bu anı ölümsüzleştirmek adına bende hemen bir fotoğraf çektiriyorum. 

Eğer yaz mevsiminde Katanya'ya gelirseniz ve Aci Terazza'yı ziyaret ederseniz yanınızda mutlaka şapka, veya fötr getirmeyi unutmayın. Çünkü yüksek sıcaklardan dolayı başınıza güneş geçebilir. Yolun hemen karşı tarafında bir çok hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır. Dileyenler buradan çok güzel Aci Terazza magnetleri alabilir. 

İkinci durak; Aci Castello

Aci Castello yine Katanya kentine bağlı, deniz kıyısında yer alan bir kasabadır. Bu kasaba adını yüksekçe bir tepede yer alan Normanlar'ın inşa ettiği ''Castello Normanno'' adında ki bir kaleden almaktadır. Castello İtalyanca dilinde kale anlamına gelmektedir. Normanlar 1000'li yıllarda inşa ettiği için Normanlı'ların Kale'si olarak anılmaktadır. Bu kale şuan günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Girişler ücretli olup günün belli saatlerinde içiriye girilebilir. Biz siesta zamanına denk geldiğimiz için kaleye malesef giremiyoruz. Size tavsiyem mutlaka siesta zamanlarını takip edin yoksa sizde bizim gibi dışarıda kalabilirsiniz. 

Source; http://bit.ly/2tBdbKt

Kalenin kenarında bir çok restoran bulunmaktadır. Ve bu restoranlar da muhteşem tatlara sahip bir çok denüz mahsülleri satılmaktadır. Aci Castello'ya gelirseniz mutlaka La Luna adlı restorana uğramanızı tavsiye ederim. Bu restoran aslında bir pizza restoranıdır. Dileyenler deniz mahsüllerini de deneyebilir. Ama biz tercihimizi Pizza tonnata(Ton balıklı pizza) dan yana kullanıyoruz. Yemeğimizi yedikten sonra bir tatlı da hiç fena olmaz diyorsanız Castello Nomanno'nun hemen sağında yer alan sokak'ta Slurp- Gelati e salati adında ki dondurma dükkanından muhteşem tatlarda ki dondurmaları denemenizi tavsiye ederim. Kalenin bulunduğu alanın hemen sağında bir rıhtım bulunmakta. Bu rıhtımın hemen yanında ise küçük tekneler, botlar ve sandallar bulunmakta. Bu teknelerin sahipleri ile görüştüğünüz zaman ve tekne sahiplerini ikna ettiğiniz takdir de siz bizim gibi ücretsiz bir tekne turu atabilirsiniz. İtalyanca dil becerilerimizi kullanarak ileri yaştaki bir amcayı ikna ediyoruz. Bize yaklaşık 1 saatlik bir tekne turu attırıyor.  Aşağıda ki fotoğrafta teknelerin bulunduğu alanı ve kaleyi görebilirsiniz. 

Kale geçmiş yıllarda stratejik bir öneme sahipmiş. Çünkü kale yüksekçe bir konumda yer aldığı için şehir kuşatmasında önemli bir rol üstleniyordu. Fakat kale günümüzde müze olarak kullanılmakta. Sizde bu güzel mekanları hiç bir ücret ödemeden gönül rahatlığı ile gezebilirsiniz. Turumuza burada son noktayı koyuyor ve yurdumuza geri dönüyoruz. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere, esen kalın, seyahatte kalın :)

Fotoğraf galerisi