Tarih Kokan Şehir Çanakkale

Merhabalar , kendisine çok yakın olmama rağmen , bir kere gitme fırsatı bulduğum tarihin parçası olmuş bir şehirden bahsedeceğim . Arabanız varsa gezmeniz tabikide daha rahat olacaktır , ancak gezilecek görülecek yerler birbirlerine biraz uzak , yolları karıştırma ihtimalinize karşın size turlara katılmanızı öneririm.

Çanakkale'de ilk durağınız , sahil kenarında yüzlerce yıldır balıkçı kasabası olmuş ve günümüzde de özelliğini koruyan , Aristo'nun evlenip yaşadığı yer Assos (Behramkale) olmalı.

Ben yaşadığım yer olan , Altınoluk'tan Assos (Behramkale) arabalarına bindim.

Behramkale (Assos) iki kısımdan oluşuyor . Yukarı kısımda daha çok  yaşam alanları mevcut , oradaki birçok insan Behramkale'nin turizm özelliğini değerlendirip , evlerini yada evlerinin bahçelerini cafe ve butik otellere çevirmişlerdi . Eğer açsanız , gezmeye başlamadan önce yukarı kısımda manzaraya karşı bir cafe bulup , gözleme yemenizi tavsiye ederim , ardından bir Türk kahvesiyle kendinizi geziye hazırlayın.

Tam tepede , iki muhteşem yer karşınıza çıkacak birincisi Athena tapınağı mö. 530'da kurulduğu söyleniyor . İhtişamlı tapınaktan geriye çok birşey kaldığı söylenemez . Zamana meydan okuyamamış ancak kalan parçaları bile o büyülü havayı yansıtıyor . Konumu o kadar muhteşem ki , tertemiz masmavi sular ayaklarınızın altında.

Hemen yanı başında 14. yüz yılda  1.Murad doneminde yapılmış Hüdavendigar camii bulunmakta . Cami Roma ve Bizans dönemi kalıntılarının üzerine inşaa edilmiş.Caminin manzarasından Behramkale köprüsü de gözüküyor , ayrıca köprüye gitmenizin gerekmediğini düşünüyorum . Burada geziniz bittiğinde arabanızda olsa yürüyerek aşağı inmenizi öneririm.

İnerken yol üstünde Ms. 2.yüz yılda yapılmış siyasi,sosyal olayların konuşulduğu Assos tiyatrosu var . Tiyatronun basamaklarında oturup , tarihin derinliklerine dalıp , kendinizi hararetli bir konuşmanın içinde  bulacaksınız.

Manzarayı seyrederek yola devam edelim . Antik liman , sizi sarıp sarmalıyor . Eğer acıktıysanız oradaki restaurantların birinde güzel bir balık yemenizi tavsiye ederim .Yemek sonrası limanda çay içip , güzel fotoğraflar çekmeyi unutmayın . Arabanız yoksa , sizi şehir merkezlerine götüren küçük dolmuşlar var . Onları tercih edebilirsiniz.

Çanakkale'de gezdiğim diğer bir yer , Gelibolu Yarımadası . Yarımada'ya feribotla geçmek boğazın kokusunu solumak bile 1. Dunya Savaşına götürüyor sizi . Gelibolu'ya girdikçe duygulanıyorsunuz . Oradaki binlerce hikayeyi , hayatı , acıları birden yaşıyorsunuz . Gelibolu Yarımadası'nı rehber eşliğinde gezerseniz , adım attığınız heryerde bir tarih olduğunu daha iyi anlar ve gezersiniz .

Savaştan kalma yüzlerce eşyaların bulunduğu müzeler de gezmek ayrı keyif veriyor . Mustafa Kemal Atatürk'ün savaştığı , savaşı yönettiği cephelerde dolaşma fırsatı bulmak inanılmaz . Top mermisiyle parçalanmış siperler , kazılmış çukurlar , binlerce mezar...Size herşeyi anlatıyor . Şehitliklerde duygularınız göz yaşlarına dönüşebilir . Avustralya , Yeni Zelanda , İngiliz ve Fransız birçok askerin mezarları ve anıtları da var.Her yıl Gelibolu Yarımadası'nda Anzak askerleri anısına tören düzenleniyor.Onca yolu dedelerini,atalarını anmak için buraya gelmeleri bence gurur verici.Türkiye'de de 18 Mart tarihinde ülkenin dört bir yanında anmalar yapılıyor.

Gezimin sonunda , Şehitlik yakınında bulunan satıcılardan Gelibolu hatırası eşyalar aldım , sizlerede öneririm.Halkın sıcak kanlılığı, samimiyetleri ayrı bir güzel . Umarım gelip kendiniz görürsünüz , keyifli okumalar , keyifli gezmeler.