Bursada Hayat

Bu yazımda sizlere tarihi,kültürel açıdan bir çok zenginliğe sahip olan Bursa şehrinden bahsetmek istiyorum. Kendine özgü nadide şehirlerimizden biridir, namı diğer yeşil Bursa. Sokaklarında yürüdüğünüzde adım başı koruma altındaki asırlık çınarları, Osmanlı mirası camileri, türbeleri, ahşap şirin evleriyle okul hayatınız boyunca gördüğünüz tarih bir nebze de olsa somutlaşır zihninizde. O Ulucamî yok mu, gerçekten anlatılmaz. İçerisinde şadırvanı olan, devasa camî. Gelen tüm ziyaretçileri kucaklayacakmış, herkese bir yeri varmış izlenimi verir ve atmosferiyle dinlendirir sizi. Anılacak bir çok yeri vardır, Cumalıkızık, Kültürpark, Tophane, Muradiye, İrgandi Köprüsü- ki dünyada dört tane varmış- İnkaya çınarı benim görebildiklerim. Şehre kuşbakışı bakabileceğiniz bir çok nokta vardır, gördüğünüz görüntü çoğunlukla binalardan müteşekkil olsa da, karanlık bastığında ışıl ışıl görüntüsüyle şehir, sizi kendine yine hayran bırakır. Ben bu şehirde gönlümü bırakarak ve birdaha görüşmek üzere ayrılmıştım.

Tahmin ediyorum ki önümüzdeki yıllar şu tür sorunlarla karşılaşacak;

-Trafik sorunu büyüyor. belediyenin toplu taşıma ve hafif raylı sistem çözümleri mantıklı gibi görünsede bu çözümler araba satışlarını ve araba sahibi olmak isteyenleri engellemeyeceğinden, önümüzdeki yıllarda ciddi bir trafik sorunu gözükmekte.

-Şehrin doğu ve batısını bağlayan tek bir ana yol vardır ve bu ana yol son düzenlemelerle neredeyse en doğusu kabul edilebilecek kestel ve en batısı kabul edilebilecek görükle yerleşim yerleridir. Bu iki nokta arasında ölçmedim ama tahmin ediyorum 30-40 km. lik bir mesafe vardır ve bu mesefe arasında tamamen trafik ışıksız bir ulaşım görünsede, yol gidiş geliş toplam 6 şerittir ve tek yoldur başka alternatifiniz yoktur. Özellikle mesai saatleri bitiminde sanayiden kalkan servisler trafiğin en kilit araçlarıdır. her geçen yıl bu sıkışıklık artarak devam etmektedir.

-Alternatif yol olarak düzenlenen çevre yolları ayrı bir sorundur. şöyle ki; şehrin en doğusu ve batısının mesafesi 40-50 km. Varsayarsak bu çevre yolu denen otobanı kullanayım derseniz mesafeyi ikiye katlarsınız ve bu da alternatif yol olmaktan çıkar.

-Konuya trafikten devam edersek, şehrin en doğusu ve batısının ulaşımını bir kenara bırakırsak merkezde ki sıkışıklıklar her ilde olduğu gibi bursa'da da vardır. Ancak şehir merkezlerinin yoğunluğu zaten tüm dünya ülkelerinde de vardır bu çok can sıkıcı bir durum değil gibi görünüyor.

-Kentleşme olarak, belediyelerin toplu konut çözümleri kısmen başarılıdır ancak bursa halkı kerpiç binasını villa sınıfında sandığı için toki hak sahipleriyle başı derttedir. Tabi bazı şeyler kolay kazanılmıyor ancak birazda olayın diğer tarafından bakmak gerekir.

-İş hayatı olarak sanayi kenti denebilir. Ülke içi ve uluslararası çalışan pek çok fabrika vardır. yoğunluk otomativ yedek parça yan sanayidir. Tekstilde yabana atılmamalıdır. İşçi statüsünde çalışmayı düşünenler büyük bekletilere kapılmasınlar. Tofaş ve renault fabrikalarında ki işçilere asgari ücret veriliyor. Bu son yıllarda böyle. Eski tofaş ve renault cu emekliler köşeyi dönmüşerdir ancak durum günümüzde tamamen farklıdır beklentileriniz oldukça düşük tutmalısınız. Bu iki fabrikanın maaş düzenini söylediğimize göre diğer fabriklardan bahsetmeye gerek yok sanırım.

-Mahalle baskısı heryerde olduğu gibi burada da bölge bölgedir. Örneğin rahat yaşayım evime giren çıkanın dikkat çekmeyeceği ucuz kira bedelleri olsun diyorsanız çarşamba ve altıparmak çevreleri tercih edilebilir. Birde şehrin merkezine uzak olan öğrenci yerleşim bölgesi görükle de de aynı durum geçerlidir. Sıfır 3+1 daireleri 400-500 lira arası kiralayabilirsiniz. Bir çoğuda havuzlu kapıcılı sitelerdir. Bekarlar ve metresli patronların vazgeçemediği yerdir ayrıca görükle.

-Uludağ candır. Ancak Bursa'da yaşayan insanların hergün dağa çıktığını sananlar olduğundan şöyle bir açıklama yapma gereği hissediyorum. Doğma büyüme buralıyım Uludağa kayak için 1-2 sefer çıkmışımdır. Bu sadece bende değil bir çok Bursa'lı içinde geçerlidir. Nedenide tamamen duygusaldır. Sezonluk işletmelere sahip olan uludağ'da konaklamak için epey bir para gerekir. Kısacası kazıktır. Örneğin 15 dakika kullanmak için kiralayacağınız atv lerden 50 lira isterler. Yani en son öyleydi.

-Giyim kuşam konusunda asla istanbul'la kıyaslanamaz. Çarşısındaki esnafın sattığı pantolonlar gömlekler tişörtler vesair, avm lerdeki marka mağazalarla yarışır. İşin garibi çarşı esnafı dimdik ayaktadır. Garip.

-Eğlence anlamında disko-bar ortamları yok denecek kadar azdır. Fsm denilen caddede 10-15 mekan vardır ve fiyatlarıda oldukça yüksektir. Alkolle işim yok sevgiliyle şöyle cafe dolaşıyım diyorsanızda güzel yerler vardır ancak alternatif yine çok düşüktür. 

-Sanat adına pek bir şey beklenmemeli. Devlet tiyatrolarında 1950 lerden kalma oyuncuların akrabalarının doldurduğu salonlarda arada bir oyunlar düzenlenir. gerçi artık tiyatro zaten tartışmalı bir konu. Onun dışında müjdat gezen kültür sanat merkezi diyer bir yer vardır, içeride sadece alkollü içecek satılır ve amatör gruplar sahne alır. Zaten bahsi geçen şahsında sanırım sanat anlayışıda budur. çok yadırgamamak gerek.

-Akşam 10 dan sonra kent uyur. Dışarda gececilerden başka kimse kalmaz. Gece klüpleri hafta sonları hariç genel olarak boştur. Şöyle bi çıkayım bir bara gideyim 2 bira içip eve döneyim derseniz yanlış yaparsınız. İstisnasız gideceğiniz mekanda tek olduğunuz için ya sizi sivil polis sanacaklar ya da çevredekilerin gözünde sorun teşkil edip rahatsız edilebilirsiniz. 

-Sonuç olarak eğlence ve para ezmek için büyük yanlıştır Bursa. Ancak sakin yaşamayı ve düzenli hayat için idealdir.

Ramazanın çok yakıştığı bir şehir gibi geldi bana tarihi ve mimari yapısı sebebiyle. izmirden gitmenin de etkisi olabilir tabi. hele ki ulu camiyi gezerken o maneviyat daha da fazla hissediliyor. Türbelerin camilerinin yanı sıra çarşıları da bir harika. O güzel ipekleri gidip görmek bir tane hatıra eşarp, fular almak şart. Cumhuriyet caddesinin düzenlemesi çok hoşuma gitti.İstiklal caddesi havası yansıtılmaya çalışılmış. cadde boyunca bütün mağazalarının üstlerindeki isim tabelalarının belli bir formatta yapılması çok şık görünmüş.
Merkeze çok yakın -15 dakika civarı Cumalıkızlık köyü kesinlikle gidilip görülmeli. Güzel bir köy kahvaltısı yapılası mis gibi dut, böğürtlen,ahududu ve incir reçellerinden, kızartılmış köy ekmeğinden yenilip misler gibi havasını içinize çekmeniz şart. Dönerken de çok şirin teyzelerin amcaların sattığı ev yapımı enfes reçellerinden de birer ikişer almanız tavsiye edilir. 
Yaz günü demeyip gelmişken gidilmesi farz olan Uludağ'ı da es geçmemek lazım. Müthiş ormanlarının arasından virajlarıyla döne döne yukarı çıkıyorsunuz. Bu arada çıkmaya başlarken inkaya köyüne de uğrayıp 600 yıllık tarihi çınarı da görseniz pişman olmazsınız. Altında oturup bir çay için derim. 
Yavaş yavaş zirveye çıkmak çok heyecanlı. Hava mis gibi zirveye yaklaştığınızı havanın tatlı tatlı soğumaya başlamasından anlıyorsunuz. Bu sıcak yaz gününde müthiş bir şey. Giderken viraj ceplerinde durup biraz ormanın tadını çıkarın derim. Zirvede ise nisan mayıs da yakalayabileceğiniz kar tabi ki bu ay kalmamış ama kısa kolluyla falan çıktıysanız bariz soğuk. giderken muhakkak hırka ceket falan alın. teleferiğe gelmişken binip bi en tenepeleri de görün derim. Dediğim gibi yaz günü üşümek ve hatta kafede ateşin yanında ısınmak bile paha biçilmez.

 
Bursaya gelip iskender yememek olmaz tabi. İftar vakti Botanik Parkı'nın içindeki Yavuz İskenderoğlu'nda çok keyifle yemeğimizi yedik. Belki iftar yoğunluğu sebebiyle belki çok fazla beklenti yüzünden çok çok müthiş gelmedi tadı ama tabi orda burda yediğimiz uyduruk iskenderlerle kıyas etmek çok büyük ayıp olur. Unutmadan bir de ulu camiye yakın bir Çiçek Izgara var ki akıllara zarar bir yer.Uzun zamandır bu kadar güzel bir yemek yediğim ve yemekten çok keyif aldığım bir yer olmamıştı. Ben ki etle aram yoktur bütün köfteleri kuzu şişi götürdüm affetmeden. Kesinlikle ve kesinlikle gidin.

Anlatacak daha o kadar fazla şey o kadar fazla yer var ki haftasonuna ancak bu kadarını sığdırabildik. Pazar sabahı tembelliğinden kalkıp Tirilye'ye gidemedik o biraz içimizde kaldı fakat tekrar gitmek için bahanemiz oldu. Asıl Bursa sebebimiz olan can dostumuza burdan selamlar teşekkürler olsun tekrardan. çok güzel bir şehir gördük sayesinde rehberlere fazlasıyla taş çıkardı. Gitmeye niyetlenen olursa eminim vakti olduğu sürece yardımcı olur kendisi. Niyeti olanlar beni dürtsün dostlar.