İlk Durak: Başkent Ankara

Gezmeyi, görmeyi, öğrenmeyi, eğlenmeyi seven ve sevdiren herkese, Erasmus öğrencisi olan ve olacak olan herkese, özellikle de Türkiye'de doğmuş, Türkiye'de yaşamış, Türk dili ile konuşan, Türk ülküsünü benimsemiş ve Türkiye'ye gelip kendini Türk gibi hisseden herkese Merhabalar!

Bugün, hep beraber Türkiye'nin hem manevi olarak hem de stratejik olarak çok önemli olan kentlerinden bir tanesine ve hatta en önemlisine, başkent Ankara'ya gidiyoruz. 

Açıkçası Ankara, Türk Tarihi ve Türk Milleti açısından çok büyük bir öneme sahip olan nadide bir şehir. Ankara'nın sahip bu önemini, gerek Kurtuluş Savaşı döneminde milli mücadelenin merkezi konumunda yer almasına gerekse söz konusu dönem içerisinde açılan ve günümüzde müze olarak kullanılan yapılarına borçlu olduğunu düşünüyorum. Şunu söylemenin de yerinde olacağını düşünüyorum: "Eğer Ankara'ya geziye çıkmaya karar verdiyseniz ve aklınızda doğal güzellikler görme fikri varsa, bu fikri hemen kafanızdan atmanızı öneriyorum. Çünkü, Ankara'yı ziyarete gidecek olanlar doğal güzellikler ile değil, bir milletin tarihinin yazıldığı ve yapıldığı yer ile tanışacaklardır."

Haydi şimdi gelin ve bir milletin makus talihinin nasıl değiştiğine şahitlik eden tarih dolu bu şehri hep beraber gezelim.

ANKARA'YA GİTMEYE NASIL KARAR VERDİK? 

Yaşım 21 olmuştu ve ben, çok sevdiğim ülkemin tarihi açısından tartışılmaz bir öneme sahip olan Ankara'yı, Milli Mücadele kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgahının bulunduğu Ankara'yı, Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (Kurucu Meclis) ve İkinci Türkiye Büyük Meclisi'nin yer aldığı Ankara'yı görmemiş, Kızılay Meydanı'nda dolaşamamış, Kuğulu Parkı'nda gezememiştim. 

Dönem arası gelmiş çatmıştı ve işte şimdi, ne olursa olsun Ankara'ya Ata'yı ziyarete gitmenin tam sırası idi. Bir kere gitmeye karar vermiştik ve ihtiyacımız olan parayı da biriktirmiştik. Şimdi sıra bir gezi planı oluşturmaya gelmişti. 

GEZİ PLANINI NASIL YAPTIK? 

İlk olarak, gezi başlangıç ve bitiş tarihimize karar verdik. Sonrasında, Ankara'ya ulaşım için en ucuz yolun hangisi olduğunu araştırmaya başladık ve karayolu, demiryolu, havayolu arasında yaptığımız karşılaştırmalar sonrasında bize en uygun  yolun demiryolu olduğuna karar verdik. Demiryolunu seçmemizin en önemli iki nedeni şu şekilde idi:

• Birinci neden, daha önce ikimizinde hiç "yüksek hızlı tren"e binmemiş olmasıydı.
• İkinci neden ise, maddi olanaklar ve konfor açısından en uygun yolun demiryolu olmasıydı. 

Eğer bir öğrenci olarak Ankara'ya gitmeye karar verirseniz, kalkış istasyonuna bağlı olarak, kısa bir süre içerisinde ve ödeyeceğiniz cüzi bir miktar karşılığında Ankara'ya "Yüksek Hızlı Tren" ile rahat bir şekilde ulaşabilirsiniz.

Sıra en önemli aşama olan konaklamaya gelmişti. Konaklama için Kızılay'ın tam ortasında istediğimiz zaman "Kızılay Meydan"a çıkabileceğimiz bir otel tercih ettik ve seçtiğimiz bu otel gerçekten çok memnun kalacaktık. 

ANKARA YOLCUSU KALMASIN! 

Yolculuk günü gelmiş çatmıştı bile. Bir gece önceden hazırladığımız kıyafetlerimizi giyip, sırt çantalarımızı yüklenip sabahın erken saatlerinde kalkacak olan yüksek hızlı trene yetişebilmek için tren garının yolunu tuttuk. Gara vardığımızda trenimizin kalkış saatine daha vardı ve son bir kez İzmit Körfezi havası almak için sahil kenarına gittik. Biraz deniz kıyısında oturduktan ve muhabbet ettikten sonra tren saatinin yaklaştığını fark ettik ve trenimizin geleceği perona doğru gitmeye karar verdik. Perona vardıktan yaklaşık olarak 5 dakika sonra tren demiryolunun ufkunda görünmüştü bile. Artık söyleyeceğimiz tek bir cümle vardı içimizde haykıran: "Ankara yolcusu kalmasın!"

ANKARA'DA NERELERİ NASIL GEZDİK?

1) ANITKABİR 

Anıtkabir, hiç şüphe yok ki, Ankara'da gezilecek yerler listesinin en üst kısmında yer alıyor. Çünkü Anıtkabir, Türk tarihinin en önemli ismi olan Mustafa Kemal Atatürk'ün ve silah arkadaşı İsmet İnönü'nün mozelelerine ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda buraya ziyarete geldiğinizde Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzeleri'ni gezebilir, Milli Mücadele Dönemi'ne ait her şeyi, komutanların giydiği üniformaları, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait madalyaları, dönemin cephelerinin sesli canlandırmalarını görebilir ve Mustafa Kemal Atatürk'ün sesli kayıtlarını dinleyebilirsiniz. 

Ayrıca Anıtkabir'e gelipte "Aslanlı Yol"dan geçmemek olmaz. Aslanlı yol hakkında size küçük bir anektod vermek istiyorum. Bahsetmiş olduğum yol, her iki tarafında aslan heykelleri bulunması nedeniyle Aslanlı Yol olarak anılıyor ve yolun üzerine döşenmiş olan taşların arasının olması gerekenden fazla açık olması, sizi düşmemek için yere bakmaya zorluyor. Taşların arasının olması gerekenden fazla açık yapılması nedeniyle başınızın eğik olması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına olan saygının bir sembolü olarak görülüyor. 

Ayrıca, buraya gelen turistlerin en çok dikkatini çeken şeyin Anıtkabir'de nöbet tutan askerlerin nöbet değişimleri olduğunu söylemeliyim.

Anıtkabir, gerçekten bu topraklarda doğan, yaşayan, Türk dili ile konuşan, Türk ülküsünü benimseyen, ortak bir tarihi geçmişe, ortak acılara ve sevinçlere sahip olan herkesin gitmesi, görmesi ve en önemlisi hissetmesi gereken bir mekan. Yurt dışından gelen Erasmus öğrencilerinin de aynı duyguları paylaşma ya da gözlemlemesi açısından da gezilmesi gereken yerlerin en başında geldiğini düşünüyorum. 

Her 10 Kasım'da Anıtkabir'de olmak dileğiyle...

2) KURTULUŞ SAVAŞI MÜZESİ (I. TBMM) 

Birinci TBMM ya da diğer adıyla "Kurucu Meclis"in toplantılarını yaptığı mütevazi bina, bugün Ankara'da Kurtuluş Savaşı Müzesi adı altında ziyaretçilerine kapılarını açmaktadır. Ayrıca müzeye giriş, öğrenciler için ücretsizdir. 

Müzeye girdiğinizde ve dönemin milletvekillerinin mecliste kullandığı okul sıralarını gördüğünüzde, Milli Mücadele'nin ne zor şartlarda kazanıldığını, o meclisin her bir tuğlasından Türk Milleti'nin el emeği olduğunu görebilir ve en kalbi duygularla hissedebilirsiniz.

Ayrıca müze içerisinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığının teminatı olan Lozan Barış Antlaşması'nın imzalandığı masayı, Büyük Taarruz hatıralarını ve Atatürk'e ait yazışmaları görebilirsiniz.

3) CUMHURİYET MÜZESİ (II. TBMM) 

II. TBMM binası olarak bilinen Cumhuriyet Müzesi, 1924 yılında kurucu meclis olan I. Meclis'in varlığına son vermesiyle faaliyetlerine başlamıştır.

İçeride mecliste görevli olarak bulunan resmi devlet yetkilelerinin odalarını ve eşyalarını, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün zevkine göre döşenmiş olan misafir kabul salonunu, Atatürk'e ait daktiloyu, hayattayken giymiş olduğu kıyafetleri ve kurucu meclisin toplandığı meclis salonuna göre daha büyük olan meclis salonunu görebilirsiniz. 

Buraları görmeyen her Türk gencinin buraları görebilmesi dileğiyle...

4) ETNOGRAFYA MÜZESİ 

Etnografya Müzesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk'ün, Anıtkabir yapılana kadarki dönemde, ilk istirahatgahıdır. Bu bakımdan ayrı bir öneme sahip olan müze, aynı zamanda da Türk sanat tarihi açısından ayrı bir öneme sahiptir.

İçeri girdiğinizde, Anadolu'ya özgü ev eşyalarını, halı ve kilimleri; Osmanlı dönemine ait tüfek ve tabancaları, çini ve porselen süs eşyalarını görebilirsiniz.

Müzeye, müzekartınızı temin ederek ücretsiz bir şekilde girebilirsiniz. 

5) ANKARA KALESİ 

Ankara Kalesi, tarih boyunca ç

eşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve özellikle askeri amaçlar doğrultusunda askeri bir üs olarak varlığını sürdürmüştür. Bugüne kadar iyi bir durumda ulaşabilmesinin en büyük nedeni, askeri amaçlar doğrultusunda kullanılması nedeniyle ilgili medeniyetler tarafından yapılan bakım ve onarım çalışmalarıdır.

Ankara Kalesi'ne geldiğinizde, kalenin üst kısmına çıkabilir ve manzarayı seyredebilirsiniz.

6) ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ

Ankara'ya geldiğinizde ve Anadolu Medeniyetleri müzesini ziyaret ettiğinizde, tarihin başladığı yer olan Anadolu'da yaşamış medeniyetlerden kalanlar nadide eşyaları görebilirsiniz. Müzeye girdiğinizde birçok tarihi kalıntı ve tarihi eseri dikkatli bir şekilde inceleme şansı yakalayacaksınız. 

Ayrıca, dünya üzerinde bilenen ilk yerleşim yeri olan "Çatalhöyük'e ait olan haritalar" en dikket çeken eserler arasında yer alıyor.

7) KIZILAY MEYDANI 

Kızılay meydanı, hem sosyo-kültürel olanakları hem toplu taşıma kolaylığı hem de Ankara'da ziyaret edeceğiniz pekçok yere olan yakınlığından dolayı konaklayabileceğiniz en iyi alan olabilir. 

Cadde üzerinde bulunan bir çok alış-veriş merkezini gezebilir ve hatıra olarak hediyelik eşyalar alabilirsiniz. 

8) KUĞULU PARK 

Kuğulu Park, Ankara'nın en işlek ve en ünlü caddelerinden birisi olan Tunali Hilmi Caddesi üzerinden yer alıyor. Park, adını Viyana Belediyesi'nin hediye ettiği beyaz kuğulardan almış. Özellikle ailesiyle birlikte gezenler için ideal bir ortam oluşturuyor.

Kuğulu Park'ın hemen karşısın 5 katlı büyük bir "D&R" mağazası bulunuyor. Kuğulu Park'a gelipte içinde milyonlarca bilgiyi barındıran bu yuvayı gezip kendinize bir kitap almadan dönmeyin lütfen!

Ankara maceramız, D&R Mağazası'nı gezdiğimiz o gün son bulacak ve geceyi otelde geçirdikten sonra yaşadığımız yer olan Kocaeli'ye doğru yola çıkacaktık.

Ankara'da gezilebilecek daha pek çok yer olmasına karşın, biz yukarıda birazcıkta olsa bahsetmiş olduğum yerleri gezebilmiştik. Sizin benden daga fazlasını gezebilmeniz ve benim de bir gün yeniden daha fazlasını gezebilmem amacıyla gitmem dileğiyle... Hoşçakalın... İstanbul'da görüşmek üzere...

Fotoğraf galerisi