Kapadokya
Bu yazımda sizlere Nevşehir şehrinin önemli bir noktasında bulunan Kapadokya bölgesinden bahsetmek istiyorum. Turistler tarafından da çok meşhur bir konumda bulunan Kapadokya, mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.
Bambaşka bir dünya; tarihi dokusu ve doğal örgüsüyle bambaşka bir gezegen sanki. tabii sadece Göreme Açık Hava Müzesi'ni gezerek bu kanıya varmak mümkün değil.Etraflıca ve doluca gezdikten sonra böyle bir gerçeklik olduğunu fark edebiliyor insan. Peribacaları, taştan oyma evleri, taştan oyma şehirleri, yeraltı kentleri, vadileri, kaleleri... Her şeyi bambaşka. Özellikle de o bölgede hüküm sürmüş uygarlıkların neler yaptığını birazcık bile öğrenerek gezdikten sonra daha bir bambaşka.
İsmi ''kappa tuchia'' dan gelir. Bu ise güzel atlar demektir. Burada eskiden çok iyi cins atlar yetistirilirmiş. Zelve vadisi, Ihlara vadisi ve Derinkuyu ve Kaymaklı gibi birtakım yeraltı şehirlerine ev sahipliği yapan muhteşem bir yerdir.
Türkiye'de gezip hem kışını hem ilkbaharını gördüğüm dünyanın 7 harikası arasında yer alması gereken Ürgüp-Göreme-Avanos üçgenini kapsayan Nevşehir ilimize bağlı mekan. Ihlara vadisinde tracking'in tadı bir başka oluyor. Tavsiye de ederim. Zelveye giderken yanınıza el feneri alın, derin kuyuda başınıza da dikkat edin arkadaşlar.
Mutlaka görmeniz gereken bazı yerlerden bahsetmek istiyorum:
Kızıl vadi üstlerinden gün batımı mutlaka izlenmeli.
Göreme açık hava müzesinin yamaçlarında aşıklar vadisi özellikle kış mevsimi mutlaka görülmeli ki ortasından geçen küçük nehir donar kışlari nefis olur.
Kayadan oyma restoranları mutlaka görülmeli ki bu yapılar tamamen el emeği ile oyularak yapılır.
Avanos'da çömlekçiler özellikle Galip ustanın yeri mutlaka görülmeli ve Kızılırmak kenarındaki mekanlardan birinde mutlaka çay içilmeli ve Kızılırmak izlenmeli ki Avanos'da yapılan çömlekler Kızılırmak'tan çıkarılan kırmızı kumdan pişirilir.
Uçhisar kalesi özellikle hava karardıktan sonra mutlaka görülmeli. Ürgüp olmazsa olmaz. Turasan şarap fabrikası da mutlaka görülmeli. Özetle bunlar eğer giderseniz görmeniz gereken mekanlardan bazıları.
Kapadokyadaki yeraltı kentleri sadece Nevşehir değil bölgenin içinde bulunan diğer illere kadar ulaşmakta imiş, tüm bölgeyi birbirine bağlayan bir ağ şeklinde. Fakat tamamina ulaşılamamıştır günümüzde ve hala tesadüfler eseri bir yerlerde bulunmaktadır. Bu ağın parçalarından. Zamanında bölgede bulunan tüm evlerden yeraltı şehirlerine bağlantılar bulunurmuş ve herhangi bir tehlike durumu söz konusu olduğunda insanlar evlerinden bu yeraltı şehirlerine geçiş yaparak, yer üstünde sürdükleri yaşamlarını aynı şekilde yer altında sürdürebilirlermiş tehlike durumu ortadan kalkıncaya dek, yarattıkları bu muazzam sistem içinde ciddi bir zeka örneği ve ciddi organizasyondur aynı zamanda.
Göreme'de kayalardan oyulmuş odalarda kalabileceğiniz, üstelik çok ucuza pansiyonlar bulunmaktadır. Burda açıkhava müzesini gezmelisiniz.Ürgüp'te mutlaka testi kebabı yenmeli, üstüne Turasandan çok ucuza alınan şaraplar içilmelidir. Uçhisarda o manzaraya karşı çok güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz. Derinkuyuda yeraltı şehirleri mutlaka görülmelidir. Ihlara Vadisi'ni günün sonuna bırakırsanız, hoplaya zıplaya indiğiniz 300 küsür merdiven, yukari çıkarken cehennem azabı olur. Selimiye manzaralarini Star Wars filmlerinden hatırlayabilirsiniz. Üstünüze kalın birşeyler mutlaka alın, sürekli serin rüzgarlarda üşümeyin.
Kesinlikle turla gidilmesi gerekiyor bence. Çünkü gezilecek mekanlar arasında bir hayli mesafe var. Bölgeyi iyi tanıyan ve iyi araba kullanan birini bulmak zor. Bu yüzden tur rehberi ve kaptana emanet edin kendinizi derim ben. Turasan, oniks taş atölyesi ve halı dokuma atölyelerini de gezdiriyorlar ama almasanız da gitmemezlik etmeyin.
Öncelikle sıcaktan bezmemek - soğuktan donmamak için ilkbaharda ya da sonbaharda gidin. Kendi arabanızla, yoksa dizel bir araba kiralayarak gitmenizi öneririm. Araçsız giderseniz sudan çıkmış balık gibi kalırsınız, keyfiniz daha baştan kaçar söyliyim. Maximum kart ya da müze kartınız varsa müzelere bedava giriyorsunuz, yoksa paralı bazı girişler 10 tl civarı. Sırt çantasıyla dolaşın ve içinde mutlaka litrelik su bulundurun. Bir diğer öncelik de, her yere eşit mesafede olmanız en iyisi olacağından, kapadokya’nın kalbi diyebileceğim Göreme’de kalmanızdır.
Merkeze vardığınızda Coco Cave Hotel’i bulun. göreme’yi tepeden gören, manzarası nefis bir hoteldir. İşletmecisi ekrem, peribacası formunda dişleriyle sizi gülümseyerek karşılar. Fiyatta sıkıntı yapmaz, her konuda yardımcı olur. Verandasında tavla oynayıp çay-kahve, şarap içip manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Bir diğer kalmanızı önereceğim yer ise göreme’ye 2 km uzaklıkta olan Çavuşin köyündeki Muşkara Otel. Burası eski bir handan devşirme harika bir otantik otel. Kapadokya ruhunu çok iyi yansıtıyor. sabahları odaların penceresinden çok güzel bir manzara ve gökyüzündeki balonları görebiliyorsunuz. İşletmecileri oranın yerlileri olan bir aile ve hepsi de birer dizi karakteri gibi komik. Asmalı konak’taki mutfak kadrosu gibiler. bunlarla da fiyatta pazarlık yapılabiliyor.
Fazla detaya boğmadan görmeniz gereken yerlere gelirsek; gezinize Göreme Açık Hava Müzesi'yle başlayabilirsiniz. Buraya giden yolun yukarısında görmeye değer Aynalı Kilise var. Burayı gezmeyi bitirdikten sonra hemen ayrılmayın. Kilisenin sağından arkaya doğru küçük, dar bir patika var. Sizi kilisenin arkasına muhteşem bir kapadokya manzarasına götürür.
Aynalı kilise ve Göreme açık hava müzesi arasındaki yokuştan inerken yolun sağında beleş, toprak bir otopark alanı var. Aracınızı buraya park edebilirsiniz. Diğer yerler hep ücretli. Bu açık otopark alanından aşağıya, vadiye pek bilinmeyen inişler var. İneceğiniz yer Kızıl Vadi ya da Kılıçlar Vadisi adlarıyla bilinir. Duvarlarda rose red yazıları vardır onları takip edebilirsiniz. Bu iniş parkuru çok zevklidir. Orta derece zorlukta sayılabilir. Bazı yerlerde yolun bittiğini düşünebilirsiniz. Büyük kayalardan, duvara tutunarak inmeniz gereken yerler vardır. Bazı inişlerde de tahta merdivenler koymuşlar. Parkurun sonunda sizi ahşap bir kulübede bir amca karşılar, sedirlere oturup sıktığı taze meyve sularından içip dinlenebilirsiniz.
Vundan sonraki düzlük alan ve çevredeki yer şekilleri bildiğin sürrealizm. Anadolu’nun bağrının binlerce yıllık dinginliği sizi huzurla sarıp sarmalıyor ve kendi ülkenizdeki bu yeryüzü cennetine şimdiye kadar gelmediğiniz için pişman oluyorsunuz. Buradan arabaya geri dönüş yolu zor olduğu kadar keyifli. Geniş bir u yaparak, patika yollardan, at haraları arasından yayan gidebilirsiniz ya da atvli gezginlerden sizi belli bir yere kadar bırakmasını isteyebilirsiniz. Civardaki mutlaka görülmesi gereken diğer yerler birbirine çok yakın olan Paşabağ Vadisi ve Zelve açık hava müzesi. Buralar bariz Tatooine. Gerçek olamayacak kadar güzel ve masalsı bir dünya buralarda sizi bekliyor olacak.
Yemek: göreme merkezde yemek yiyebileceğiniz bir çok restoran var. Hemen hepsinin default yemeği Testi Kebabı. Masaya oturmadan garsonla konuşun ve kebabı testiye piştikten sonra tıkmayacaklarına emin olun çünkü çoğu yer böyle yapar ve siz de kebabın testinin içinde piştiğini zannedersiniz. Marketten alacağınız yiyecek ve içeceklerle akşam yemeğini otel odasında ucuza getirmek de mümkün.
Otantik tatlar yakalamak istiyorum diyorsanız yaklaşık 10 km ötedeki Ürgüp’e geçin. Temenni Tepesi’nde odun ateşinde pişen türk kahvesi içip manzaranın tadını çıkarın. Binbir çeşit ürün yelpazeli kuruyemişçilere dalın, bedava ikramlardan karnınız doyuyor. İlginiz varsa asmalı konak’da burada yer almakta. Ürgüp’e birkaç km uzaklıktaki Mustafapaşa kasabasına gidin. Burası, yerel çizgisini ve doğallığını korumuş çok sevimli bir göçmen kasabası. Merkezdeki Eleni Restorant’da kiremitte kaşarlı köfte ve mantar yiyin.
Otantiğe doymadım diyorsanız Avanos’a gidin. Çarşısında çok güzel çömlek atölyeleri vardır ve çamurdan kendi çömleğinizi yapmanıza izin veriyorlar. Asma köprüsünden geçin, kızılırmak’taki ördeklere yem atın. Panoramik manzara istiyorum diyorsanız Uçhisar'a gidin ve kaleye çıkın. Bir diğer efsane manzara da Göreme Panoroma alanı. Burası hem muhteşem göreme manzarasına karşı bir şeyler içebileceğiniz hem de hediyelik eşya alabileceğiniz güzel bir yer.
Peki nereden en ucuz hediyelik eşya alırım diyorsanız, göreme merkezdeki Sultan Gift Shop mutlaka uğramanız gereken yerdir. Uçhisar’daki hediyelikçiler de pazarlığa oldukça açıklar. Vaktiniz, enerjiniz, maddi imkanınız varsa görebileceğiniz diğer yerler; Göreme’ye 200 küsur km uzaklıktaki Ihlara Vadisi ve Derinkuyu Yeraltı Mezarları.
Aktivite olarak da; balon turu ve at turunu önerebilirim.
Bacaların içine girince, balondan aşağıya bakınca başka bir dünyada gibi hissediyor. Tebeşir gibi dökülen duvarların içinde uyumak, basit bir mekanizmayla bilmem kaç metre havalanan sıcak hava balonundan aşağıya bakmak normal şartlarda akıllı insan işi değil gibi geliyor ama oraya gidince "atın ölümü arpadan olsun" mantığıyla insan tadını çıkara çıkara yapıyor bunları. Herkesin er ya da geç muhakkak görmesi, soluması gereken enteresan bir yer ve ayrıca yerli halkı da son derece misafirperver ve nazik.
Burada (Aksaray) yaşadığın Erasmus deneyimini paylaş!
Aksaray yerini bir yerli, gezgin veya değişim öğrencisi olarak biliyorsan... Aksaray hakkındaki düşüncelerini paylaş ! Farklı özelliklerini puanla ve tecrübelerini paylaş!
Deneyim ekle →
Yorumlar (0 yorum)